Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/72 E. 2020/688 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/72
KARAR NO : 2020/688
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 05/12/2018 tarihli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne hitaben hazırladığı dava dilekçesinde özetle, müvekkili firma tarafından davalıya sunulan hizmet karşılığında toplamda 16 fatura kesildiğini, ancak davalı tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkili firmanın edimini ifa ettiğini, ancak karşılığını alamadığını, davalı borçlu tarafından borca itiraz edildiğini, davalı tarafın itiraz sebebi ile icra takibini durduğunu, müvekkilinin davacıdan alacağının likit olduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, asıl alacakların %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, sarf edilen tüm yargılama giderleri ve hak edilen vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 25/01/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın müvekkiline 16 adet fatura kestiğini iddia ettiği bu durumun bile aralarında ki ilişkinin ticari bir mesele olduğunu işaret ettiğini, tacir olmayan hiç kimseye sözde verilmiş olan bir hizmet için 16 adet fatura kesilemeyeceği, müvekkili davalının davacı tarafa bir borcu olmadığı, müvekkili adına düzenlenmiş faturalardan müvekkilinin hiç haberi olmadığı, icra takibinde işlemiş olan faizinde faturalar tebliğ edilmediğinden hukuka aykırı olduğunu, davanın görevsiz mahkemede açılmış olması sebebi ile görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli asliye ticaret mahkemesine gönderilmesini belirterek dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/05/2019 tarihli kararla görevsizlik kararı verilmiş, kararın istinaf edilmemesi üzerine karar kesinleşmiş, süesinde yapılan taleple dosya mahkememize tevzi edilmiştir. Mahkememizce tensiben BA BS formları istenerek davaya kaldığı yerden devam olunmuştur.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalılarının borçlu olduğu, dava değerlerinin asıl alacak yönünden aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 16/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı … ‘ün inceleme günü ve sonrası ticari defterlerini ibraz etmemiş olması nedeni ile sadece davacı taraf defter ve belgeleri üzerinden yapılan inceleme sonucu 31/12/2017 tarihi itibari ile … San. Ve Tic. A.Ş.’nin davalı … den 10.314,07-TL alacaklı olduğu ve huzurdaki davaya konu alacağın icra takibi ile temerrüte düştüğü, takip öncesi faiz şartlarının oluşmadığı, davacı defterlerinin kendi lehine delil niteliği taşıdğı mütalaa edilmiştir.
Anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, kendilerine usulüne uygun yapılan tebligata rağmen taraflarca bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa edip etmediği, bu nedenle davacının alacağının bulunup bulunmadığı, icra takibine yapılan itirazın haklı olup olmadığı, kötüniyet ve icra inkar tazminatlarının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, faize ve asıl borca dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de bu Kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile her iki taraf vekillerinin hazır bulunduğu 08/09/2020 tarihli ön inceleme celsesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, 31/12/2017 tarihi itibari ile … San. Ve Tic. A.Ş.’nin davalı … den 10.314,07-TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu noktada icra takibine konu edilen faize değinmek gerekir. Türk ticaret Kanunu’nun 10. Maddesine göre “Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” Davacı tarafça davalıya takip öncesi herhangi bir ihtarname çekilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda takip öncesi faiz istenemeyeceğinin kabulü gerekir. (Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.)
Son tahlilde davacının üzerine düşen ispat koşulunu ifa ettiği anlaşılmış, kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde davacının alacağının kayıtlı olduğu görülmüş, usulüne uygun ihtara rağmen davalı tarafça ticari defterler sunulmadığından davacının defterlerine itibar edilerek hazırlanan ve davalı tarafça da itiraz edilmeyen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE;
A. … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Es sayılı takibine vaki itirazın;
a. 10.319,16 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
b. 1.960,90 TL’lik takip öncesi faiz yönünden takip öncesi temerrüt oluştuğuna dair dosyamıza yansıyan herhangi bir belge bulunmadığından REDDİNE,
B. İtiraz haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 2.063,8 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 704,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 209,72-TL nin mahsubu ile bakiye kalan 495,18-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 209,72-TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 245,62-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 700 TL bilirkişi ücreti, 238,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 938,50 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.292,06 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin kabul red oranına göre 1.109,22-TL sinin davalıdan, 210,77- TL sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 2.217,630-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır