Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/710 E. 2021/835 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/710 Esas
KARAR NO:2021/835

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2020
KARAR TARİHİ:11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin, … Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin … Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre … işletme hakkı sahibi; davalının ise işletme hakkı davacı şirkette bulunan köprü ve otoyolları kullanmış bulunan tüzel kişi olduğunu, işletme hakkı davacı şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin 6001 Sayılı Kanun kapsamında ücretlendirilmekte olduğunu, davalının maliki bulunduğu … plakalı araçların ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, söz konusu ihlalli geçişler nedeni ile doğan müvekkili şirketin alacağının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini ve yasal süresi içerisinde borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, i̇cra takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: davacı tarafından başlatılan …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş tarafından, borçlu … Ltd. Şti. Aleyhine 12.841,65 TL asıl alacak, 2.541,06 TL işlemiş faiz, 457,49 TL KDV olmak üzere yekün 15.840,74 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 04.10.2018 tarihinden itibaren yıllık %19,50 Ticari faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalının ihlali geçiş yaptığını gösterir görüntü kayıtlarını dosyaya sunmuş, yine ihlalli geçişlere konu araçların ilgili dönemi kapsar HGS hesap hareketleri dosyamız arasına alınmıştır. Davacı yanca bildirilen araçların trafik tescil kayıtları celp edilmiş, söz konusu araçların ihlalli geçiş yaptığı bildirilen tarihte davalı adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı iddiası gibi davalıya ait araçların davacı işletmesindeki köprü ve otoyollardan ihlalli geçiş yapıp yapmadığı, geçiş ücretlerinin ödenip ödenmediği, icra takibinde talep edilen asıl alacak ve ferilerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususlarında rapor tanzim etmek üzere bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Karayolları Taşımacılığı Alanında Uzman bilirkişi 06.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı yanın dava dosyasına sunmuş olduğu, dava dilekçesinde yer alan davalıya ait araçların plakaları, geçiş tarihleri, geçiş ücretleri ve ceza tahakkuk tutarlarının kayıtlı olduğu excel dosyası irdelenmiş olup davacı yan tarafından takibe konu araçlar için davalıya toplamda 2.857,5 TL tutarında geçiş ücreti tahakkuk ettirildiğini, 10.287,8 TL tutarında ceza tahakkuk ettirildiğini, davalı yan tarafından kanunda belirlenen süreler içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı yanın incelemeye sunmuş olduğu belgelere göre takip tarihi itibariyle davalı yandan geçiş ücreti ve ceza toplamı 13.145,30 TL alacaklı olduğunu, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, talepte işlemiş faizin dayanağı belirtilmediği gibi, dava dosyasında davacı yanın davalı yanı temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da yazılı bildirime, ayrıca temerrüt şartlarını düzenleyen bir sözleşmeye de rastlanmadığını, davacı yanın takipte işlemiş faiz ve buna bağlı KDV talep edemeyeceğini, mahkemenin davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edebileceğini değerlendirmesi halinde ise, davacı yanın takipte talep ettiği işlemiş faiz hesabını buna bağlı hesaplama metodolojisini dava dosyasına sunması halinde gerekli hesaplamanın yapılabileceği…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmamış, davacı ise takip öncesi işlemiş faiz ve KDV hesabı yapılmamasına itiraz etmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 30. maddesinin 5. fıkrası ile Görevli Şirkete, geçiş ücreti ile geçiş ücretine tahakkuk eden ceza tutarını genel hükümlere göre tahsil etme hak ve yetkisi verilmiştir.6001 sayılı Kanun’un 30.maddesinin 5. fıkrası, 30431 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun (“Torba Kanun”)’un 18. maddesi ile değiştirilmiş olup, 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile de söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirlenmiştir. Kısaca 7144 sayılı Torba Kanun ile, Torba Kanun’un yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır. Bu doğrultuda, Torba Kanun’un 19. Maddesi ile 6001 Sayılı Kanun’a eklenen geçici maddede yer alan “tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında” ibaresi nedeniyle; işbu dava konusu ihlalli geçişe ait geçiş ücreti ve ceza tutarının Torba Kanun’un yürürlük tarihi itibari ile henüz tahsil edilmemiş olduğu anlaşıldığından, icra takibine konu alacak üzerinde revizyon yapılmış takip tarihi itibariyle geçiş ücretinin 10 katı olan ceza tutarı 4 katına indirilmesi gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından sunulan ihlalli geçiş görüntü ve belgelerinden, davalıya ait araçların davalı işletmesindeki otoyol ve gişelerden geçmiş olduğu sabittir. Bilirkişi raporunda araçların geçiş tarihleri ile birlikte hangi aracın hangi tarihlerde olmak üzere toplamda kaç kez davacı işletmesindeki otoyollardan geçtiği ortaya konulmuşutur. Davacı sistemlerinden geçişlere ilişkin ücretin tahsil edilmediği belirlenmiştir. Davalı tarafından ise söz konusu ücretin 15 günlük yasal süre içerisinde ödendiğine ilişkin herhangi bir delil sunulmamıştır. Buna göre davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalının ihlalli geçişler sabit olmasına karşın ücretin ödendiğine ilişkin bir kayıt sunulmaksızın icra müdürlüğü dosyasına yapılan itirazlar esasa etkili görülmemiş, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiştir.
Davacı, davalıya ait araçlar ile ihlalli geçiş yapıldığını ispat ettiği halde davalı ödeme olgusunu ispat edememiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’ nin 28/04/2021 tarih 2021/125 Esas, 2021/453 K. Sayılı kararında belirtildiği üzere davacı ile davalı arasında hizmet sözleşmesi mevcuttur. Buna göre davacının sözleşmenin gereğini yerine getirmeyen davalıdan faiz ve buna bağlı KDV isteminde bulunabilmesi için usulüne uygun şekilde davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat etmesi gerekmektedir. (Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.) Ancak dosya kapmasında davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğüne dair belge bulunmamaktadır. Bu gerekçe ile davacının takip öncesi faiz ve KDV isteği mahkememizce yerinde görülmemiştir. Davacının davasının icra takibinde talep edilen asıl alacak üzerinden kabulü ile alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin 12.841,65 ₺ asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 2.568,33 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 877,21 ₺ harçtan peşin alınan 185,39 ₺’nin mahsubu ile bakiye 691,82 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
4-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 185,39 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.010,40 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 837,52 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davanın kabul ve reddedilen değeri üzerinden hesaplanan 1.069,20 TL nin davalıdan; 250,80 TL nin ise davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilini yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 17/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır