Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/71 E. 2022/145 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/71 Esas
KARAR NO : 2022/145
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkil Şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlandığını, bu sözleşme içerisinde mesafelere ulaştırma saatleri, davalı ve müvekkili şirketin yükümlülükleri, ücret tarifesi ve ödeme şekli, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemeleri hususları belirtildiğini, müvekkili şirketin, davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olduğunu, yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesildiğini, buna karşılık davalının, müvekkili şirket tarafından 2018 tarihinde gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, bu fatura değerlerinin toplamının 18.722,03 TL olduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasında imzalanan Kargo Sözleşmesi gereğince ifa yükümlülüğünde olduğu kendisine verilen kargoları tam ve özenle taşıma olan tüm edimleri eksiksiz bir şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen davalı tarafın tek yükümlülüğü olan para verme edimini gereği gibi ifa etmediğini, toplam tutarı 18.722,03 TL olan borca ilişkin dayanak belgeler icra müdürlüğü dosyasına sunulduğunu, haklı davamızın kabulünü, borçlunun … İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı takibine yaptığı itirazının iptalini ve takibin devamını, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Hindistan’da yerleşik … şirketinin, 13 Mart 2019 – 16 Mart 2019 tarihinde gerçekleşecek olan … 2019 adlı fuarda satılmak üzere sergilemek için müvekkilinden marangoz makinası sipariş verdiğini, ayrıca Dellatecnıca şirketinin, makinanın … ’ye teslim edilmesinden sonra kargo ücretini de müvekkili şirkete ödeyeceğini beyan ve taahhüt ettiğini, davacı yanın ilk teklif gibi uçak kargo bedelinin 1.415 USD olduğunu müvekkili şirkete bildirdiğini, müvekkili şirketin onay vermeden önce davacı yana kargo varış süresinin kaç gün olduğunu sorduğunu ve davacı yanın 1-2 iş günü içerisinde varış sağlanmış olur bilgisini paylaştığını, davacı yanın, kargonun ölçülerinin uçağa sığmaması nedeniyle özel uçak rezervasyonu yapıldığını ve taşıma bedelinin 2.790 USD olduğu bilgisini paylaştığını, müvekkili şirket tarafından, davacı yana makinanın ölçülerini önceki tarihlerde iletildiği ve davacı yanca uygunluğunun kontrolü sağlanarak 1.415 USD fiyat teklifinde bulunulmuş olmasına rağmen, bir anda davacı yanın taşıma bedelini 2.790 USD olarak bildirmesi şaşkınlıkla karşıladığını ve davacı yana bu durumun nedeni sorduğunu, davacı yanın, uçak kargoyu taahhüt ettiği şekilde teslim günü olarak bildirdiği 1-2 gün içerisinde, teslim edemediğini ve uçak kargonun makul süreyi de aşarak çok uzun zaman sonra alıcıya teslim ettiğini, makine, taahhüt edilen tarihten çok daha geç teslim edilmiş olması nedeniyle … 2019 fuarda satılmak üzere sergilenemediğini, akabinde davacı yan tarafından tekrar ve tekrar fiyat değişiklikleri yapıldığını ve tüm bu değişikliklerden sonra uçak kargo rezervasyonunun alındığını ve 01.03.2019 saat 11:30’da uçak kargonun yapılacağının bildirildiğini, davacı yanın kötü niyetli hareket ettiği, gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu, davacı yanın, haksız ve kötü niyetli olarak ikame ettiği icra takibi nedeniyle tazminata mahkum edilmesi gerektiğini, usul ve yasaya aykırı davanın esastan reddini, davacı alacaklının % 20 ‘den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: davacı tarafından başlatılan … İcra Müd. dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş tarafından, borçlu … Tic. Ltd. Şti. Aleyhine 14.660,50 TL asıl alacak, 640,14 TL işlemiş faiz olmak üzere yekün 15.300,64 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 02.07.2019 tarihinden itibaren %21,25 Ticari Temerrüt faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı icra müdürlüğü dosyasında yetki itirazında bulunmuş ise de taraflar arasındaki akdi taşıyıcı- fiili taşıyıcı ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Taşıma sözleşmesi ve ilişkisinin yazılı olması da zorunlu değildir. Dava ve takibe konu alacak taraflar arasındaki akdi taşıyıcı- fiili taşıyıcı ilişkisinden kaynaklanan para alacağıdır. İİK’nın 50 , HMK’nın 10 ve TBK’nın 89. maddeleri uyarınca alacaklının yerleşim yeri icra daireleri ve mahkemeleri yetkilidir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’ nin 01/12/2021 tarih 2021/1907 Esas, 2021/1583 Karar tarihli kararı) Buna göre davalının yetki itirazı mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davacı şirkete müzekkere yazılarak davalı ile aralarında tanzim edilen davaya konu taşıma sözleşmesi ile dava konusu tüm bilgi ve belgeler celp edilerek dosyamıza kazandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için dosya bir Mali Müşavir, bir Nitelikli Hesap Uzmanı ve bir Hava Yolu Taşımacılığı konusunda uzman bilirkişiye tevdii edilmiş, 17.08.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle;…” Davacı ve davalı yanlar tarafından incelemeye sunulan 2019 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığını, davacı yan kendi ticari defterlerinde davalı yandan takip tarihi olan 26/06/2019 tarihi itibari ile 14.660,50 TL alacaklı olduğunu, davalı yana ait incelenen 2019 yılına ait ticari defterlerinde, davacı yan ile ilgili cari hesap kaydına davacının dava konusu alacağını oluşturan 08.03.2019 tarihli … no.lu 14.660,50 TL tutarlı E-Arşiv faturasına ait muhasebe kaydına rastlanmamış olduğunu, davacı yan tarafından, dava konusu alacağın oluşmasına neden olan 08.03.2019 tarihli … no.lu 14.660,50 TL tutarlı E-Arşiv faturasının davalı yana mail yolu ile gönderilmiş olduğunu, davalı tarafından bu faturaya itiraz niteliğinde, 13.03.2019 tarihinde, … Noterliği aracılığı ile … yevmiye numarası ile ihtarname gönderilmiş olduğunu, işbu ihtarnamenin 14.03.2019 tarihinde davacı adresinde çalışan … tarafından teslim alınmış olduğunu, davacı tarafından cevap niteliğinde bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğunu, davacı yan lehine karar alınması durumunda davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 26/06/2019 tarihinden itibaren asıl alacağına davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi yıllık %21,25 Ticari Temerrüt Faizi (TTK.M.1530/7) talep edebileceği, takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğunu, tarafların, inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Mahkememiz takdiri içinde kaldığını, sektörel yönde yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; davacı ve davalı arasında bir taşıma sözleşmesinin bulunduğunu, davacı akdi taşıyıcı …’nin kargoya karşı özen borcunun yerine getirmeyerek edimini geç ifa ettiğini, sözleşme uyarınca davalı taşıtan … Ltd. Şti.’nden 1.500,00 USD X 5,4642 TL — 8.196,30 TL’sı kargo taşıma hizmet bedeli talep edebileceğinin değerlendirildiği…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizin 23.09.2021 tarihli duruşmasının 3 numaralı bendi uyarınca “tarafların maillere göre 2.690,00 $ üzerinde davalı kabulü olması karşısında raporda 1.500,00 $ üzerinden anlaşıldığının tespitinin neye göre yapıldığı, raporda davacının temerrüt ihtarının bulunmadığı belirtilmesine karşın dosyada buna yönelik ihtarnamenin mevcut olması hususu dikkate alınarak temerrüt tarihi ve takip öncesi faiz miktarının buna göre değişip değişmediği, değişmesi halinde miktarın ne olduğu, ayrıca diğer davacı ve davalı beyan ve itirazları dikkate alınarak ek rapor tanzim edilmesi” yönünde ara karar oluşturulduğu ve ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın tekrardan bilirkişilere teslim edildiği, 19.12.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…davacı akdi taşıyıcı MNG’nin kargoya karşı özen borcunu yerine getirmeyerek edimini geç ifa ettiğini, sözleşme uyarınca davalı taşıtan … Ltd. Şti.’nden 2.690,00 USD karşılığı olarak düzenlenmiş fatura bedeli olan 14.660,50 TL’sı kargo taşıma hizmet bedeli talep edebileceğinin değerlendirildiğini, ancak geç teslimat sebebiyle bedelde yapılabilecek indirimin mahkemenin takdirinde olduğunu, davacının davalıdan işlemiş faiz dahil alacağının 15.249,43 TL hesaplanmış olduğunu, icra inkar tazminatı miktarının münhasıran hakimin takdirinde olduğu ve bu hususta bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığını, davacı yan lehine karar alınması durumunda, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 26/06/2019 tarihinden itibaren asıl alacağına davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi yıllık %21,25 Ticari Temerrüt Faizi (TTK.M.1530/7) talep edebileceği…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında davalının müşterisinin Hindistan’ da gerçekleştirilecek fuarda sergilenmek üzere sipariş ettiği makinanın nakliyesi için kargo taşıma sözleşmesi akdedildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık yanların bağıtlanan sözleşme uyarınca davacının üzerine düşen taşıma hizmetini yerine getirip getirmediği, bunun karşılığında davalının ödemekle yükümlü olduğu bedeli davacıya ödeyip ödemediği ve davacı tarafça başlatılan takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarındadır. Davacı yanca sözleşme konusu taşıma hizmetinin ifa edildiği davalı kabulünde de olduğu gibi sabittir. Davalı taşıma hizmetinin davacı tarafça süresi içinde yapılmadığı, davacının edimini zamanında yerine getirmediğini bu nedenle ücret talep etme hakkının bulunmadığını savunmuştur. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Taşıma konusu ürünün ne zaman teslim edileceğine ilişkin karşılıklı beyanlarda bulunulmuş ise de kesin bir teslim tarihi kararlaştırılmadığı görülmüştür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile de davacının taşıma hizmetini yerine getirirken ilk olarak taahhüt edilen tarihe göre bir gecikmenin yaşandığı açıktır. Ancak önemli olan bu gecikmenin davalının müşterisine karşı olan sorumluluğunu yerine getirmesine engel olup olmadığı ve davalıyı bir zarara uğratıp uğratmadığı noktasındadır. Davalı beyanı ile de anlaşıldığı üzere davalının müşterisinin Hindistan’ da katılım sağlayacağı fuar 13-16 Mart 2019 tarihleri arasındadır. Davacı ise 11/03/2019 tarihinde davalının gönderisini ulaştırıp teslim etmiştir. Yani bahsi geçen fuardan önce kararlaştırılan ürün davalı müşterisine teslim edilmiş ve davalının müşterisinin fuara katılım hakkı elinden alınmamış, davalı ve müşterisi bir zarara uğratılmamıştır. Bunun aksi davalı yanca da ispat edilememiştir. Davalının kendi müşterisi ile aralarında olan anlaşmanın sözleşme hükümlerinin sözleşmenin nispiliği gereği davacıya karşı ileri sürülmesi olanaklı değildir. Taraflar arasındaki mail yazışmaları incelendiğinde 2.690,00 USD taşıma bedeli üzerinden anlaşmaya varıldığı belirlenmiştir. Bilirkişi kök raporunda bu hususun hatalı tespit edilhdiği anlaşılmış ve resen istenen kök rapor ile bilirkişiler açıklanan maddi hatayı düzeltmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının icra takibinde talep ettiği asıl alacak tutarı kadar taşıma bedelini davalıdan talep edebileceği mahkememizce de sabit görülmüştür. Davacı icra takibinde her ne kadar TTK 1530/7 uyarınca faiz isteminde bulunmuş ise de anılan faiz oranın yerleşik Yargıtay uygulamasına göre mal tedarik sözleşmelerinde uygulandığından dava konusu icra takibinde uygulama yeri bulunmamaktadır. Buna göre tarafların tacir oluşu dikkate alınarak mahkememizce avans faiz üzerinden hüküm kurulmuştur. Davacı takip öncesi davalıyı temerrüde düşürmüş ise de ihtarname tebliğ mazbatasını dosyaya sunamamış, dosyaya ibraz edilen posta alındısı üzerinden yapılan sorgulamada ise gönderi kodunun hatalı olduğu görülmüştür. Buna göre davalının karşı ihtar tarihi 18/04/2019 tarihi temerrüt tarihi olarak esas alınarak takip tarihi olan 26/06/2019 tarihine değin mahkememizce avans faiz üzerinden resen faiz hesabı yapılmış ve davacının 540,43 TL takip öncesi faiz isteyebileceği belirlenmiş, aşkın faiz isteği yerinde görülmemiştir. İzah edilen nedenlerle davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile alacağın likit ve belirlenebilir olması dikkate alınarak hükmolunan alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davacının ise kötü niyeti sabit olmadığından davalının bu husustaki isteminin ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasınad yaptığı itirazın 14.660,50-TL asıl alacak ile 540,43-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere yekün 15.200,93-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükm olunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 3.040,18-TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 1.038,37 ₺ harçtan peşin alınan 319,73 ₺’nin mahsubu ile bakiye 718,64 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 319,73 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 2.815,40 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.285,82 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 248,30 ₺’sinin davacıdan; 1.071,70 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 3.521,10 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 24/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”