Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/704 E. 2022/392 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/704 Esas
KARAR NO : 2022/392
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacının Antalya ili … ilçesinde sebze meyve komisyonculuğu yaptığını, borçlu …’in İstanbul ilinde sebze işi ile uğraştığını, sebze meyve sattığını, davalının müvekkili alacaklıdan uzun süre mal satın alıp bir kısım ödeme yaptığını, geriye 783.818,38-TL borçlu kaldığını, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nde 2017/… Esas sayılı dosya üzerinde icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun borca itiraz ettiğini, itiraz dilekçesinin 28/11/2017 tarihinde kendilerine tebliğ olduğunu, haksız yere borca itiraz ettiğini, müvekkili alacaklının gerek borçludan alacağını alamaması, gerekse ekonomik sıkıntılar çekmiş olmasından dolayı yargılama masraflarını karşılayamadığını, bu nedenle öncelikle adli yardım taleplerinin kabulüne, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dava dosyasına yapmış olduğu borca itirazın iptaline, lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, gecikme faizinin ödenmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin yine lehlerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tüm iddialarının maddi gerçek ve hukuki dayanaklardan yoksun olduğunu, davacının müvekkilinden alacağının bulunmamakta olduğunu, davacının 09/07/2016 tarihli mutabakat protokolü ve ibranameden bahsetmeden müvekkilinden mükerrer tahsilat amaçlı talepte bulunduğunu, tarafların imza altına aldıkları hesabın mutabakat protokolü ile birbirlerini gayrikabili rücu olarak ibra ettiklerini, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığından müvekkilince yetkiye itiraz edilmiş olduğunu, öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi gerektiğini, davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının adli yardım talebinin reddi ile dava harçlarını yatırması için kesin süre verilmesini, öncelikle yetki itirazının kabulü ile davanın reddini, mahkeme aksi kanaatte ise dosyanın görevsizlik kararı verilerek İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, haksız ve yersiz davanın reddini, davacının takip konusu alacağın % 20sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın ilk açıldığı …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/11/2020 tarih, 2018/… E.-2020/… K. Sayılı görevsizlik kararı sonrası mahkememize tevzi edilmiş ve yukarıdaki esasa kayıt edilmiştir.
Davalının yetki ilk itirazı, teslim yeri yani ifa yeri … İstanbul olduğu ve İstanbul Mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle …. Asliye Hukuk mahkemesince red edilmiştir.
İcra dosya aslı ve dava konusu imza incelemesine konu belge asılları dosyamız arasına sunulmuş ve incelenmiştir.
Tarafların dayandığı belgeler, icra dosyası dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
İncelenen icra takibinin; 708.758,00TL asıl ve 75.060,38TL faiz toplamı 783.818,38TL üzerinden yapıldığı, süresinde itiraz üzerine işbu davanın yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ve ortağı oldukları şirketler arasında da … İcra müdürlüğünün 2017/… Esas dosyasında 6 adet bonoya dayalı kambiyo takibi olduğu, senetlerin düzenlenme tarihlerinin 13/10/2016 olduğu, toplam miktarın ise 555.016,10TL olduğu, senetlerin davalıya ait şirket adına keşide edilerek davacı lehine düzenlendiği ve ciro ile davalının şirketine verildiği, takibin davacının şirketi tarafından yapıldığı görülmüştür.
Davamıza konu takibe dayanak son fatura tarihinin 03/07/2016, davalının dayandığı ibraname tarihinin ise 09/07/2016 olduğu görülmüştür.
Davacı, davalının dayandığı ibra protokolündeki imzanın kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İmza inkarı sonrası mahkememizce davacının imza örnekleri toplanmış ve Adli Tıp Kurumundan rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan … Adli Tıp Kurumu … İncelemeleri İhtisas Dairesinin … tarihli ve … sayılı raporu ile; İnceleme konusu belgedeki … adına atılı imza ile …’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın …’un eli ürünü olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili, mahkememizdeki ön inceleme duruşmasından sonraki duruşmalara katılmadığı, 3 nolu celsede de e-duruşma talebi olmasına rağmen kendisinin teknik donanımından olsa gerek duruşmaya katılmadığı görülmüştür.
Mahkememizce alınan rapor sonrası sözlü yargılamaya geçilerek davacı vekiline tebligat yapılmış ancak davacı vekili mazeret dilekçesi göndermiş, geçerli bir mazeret sunmadığından mazeret talebinin reddine mahkememizce karar verilmiştir.
Davalı vekili son duruşmada; davaya devamla esastan karar verilmesini talep etmiş ve dosya işlemden kaldırılmadan yargılamaya devam edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının yaş sebze alım-satımına ilişkin faturaya dayalı bakiye alacak istemli icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Tarafların tacir olması ve ürünlerin teslim yerinin … İstanbul olması nedeniyle İstanbul İcra müdürlükleri ve mahkemelerinin yetkili olduğu, mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davalının sunduğu 09/07/2016 tarihli ibraname ile, tarafların birbirinden alacağının kalmadığı ve davalının ibra edildiği anlaşılmıştır.
Davacının ibranamedeki imzayı inkar etmesi üzerine Mahkememiz dosyası, 09/07/2016 tarihli mutabakat protokolü ve ibraname başlıklı belgedeki imzanın davacı …’un eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınmak üzere … Adli Tıp Kurumu … İncelemeleri İhtisas Dairesine gönderilmiş, sunulan raporda; inceleme konusu belgedeki … adına atılı atılı imza ile …’un mukayese imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın …’un eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Davacının inkar ettiği ibranamedeki imzanın şahitler huzurunda imzalandığının yazılı olduğu görülmüştür.
İnkar edilen imzalı protokolün davaya konu takibe dayanak faturalardan sonra düzenlendiği ve önceki döneme ilişkin davacının davalıyı ibra ettiği anlaşılmakla, takiple sıkı sıkıya bağlı bulunan bu davada davacının icra takibine konu faturalardan kaynaklı bir alacağının kalmadığı, takibin ibranameye rağmen yapıldığı, davacının kötü niyetli olduğu vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının, subuta ermediğinden reddine,
2-Davacı kötü niyetli olduğundan takip konusu alacak üzerinden takdiren %20 üzerinden hesaplanan 156.763,67 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 80,70 TL karar harcının, davacı tarafça peşin yatırılan 13.386,00 TL harçtan mahsubu ile, artan 13.305,30 TL harcın, kararın kesinleşmesi ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 56.240,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır