Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/699 E. 2023/317 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/699 Esas
KARAR NO : 2023/317 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 28/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; 2016 yılında inşaat sektörü ile uğraşmakta olduğu dönemlerde bir tanıdığı aracılığıyla davalı ile tanıştığını, davalının inşaat işine başlayacakları hakkında bilgi vermesi üzerine bu iş hakkında görüşmek üzere davalının ofisinde, ileride devamında tanıklık edebilecek … ve … …’in tanıklığında bir araya geldiklerini, davalı ile yaptığı görüşme sonucunda belli şartların olması halinde iş ortaklığı konusunda anlaştıklarını, Davalı … Ltd. Şti. adına şirket yetkilisi … ile üzerinde anlaşma sağladıkları işin konusu olan İstanbul ili, … İlçesi, … Mahallesi, Ada Na: … adresindeki parsellerde yapılacak olan inşaat projesi ile ilgili aralarında ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşmenin konusu İstanbul ili … ilçesi 4796 adadaki 8 (1-2-3-4-S-6-7-8) parselin, tarihi geçmiş olan kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin yeniden revize edilerek maliklere, davalı tarafça imzalatılması şartı ile ortaya çıkacak inşaata 9650 ortak olması için masraflara katılma ve şartlarını kapsadığını, bu sözleşmeye teminat olarak sözleşmenin 1. Maddesinde boş bırakılmış teminat evrakı kısmına istinaden 17.12.2016 düzenleme tarihli 480.000 TL bedelli senedin tarafınca davalı şirket yetkilisine teminat senedi olarak verildiğini, sözleşmenin kurucu maddelerinden biri olan tarafların eşit konuma gelebilmesi bakımından ortaklık sözleşmesinin birinci maddesi gereği sözleşmede numarası ve tarihi doldurulmak üzere boş bırakılan kısmına istinaden, davalı … Sakak’ a teminat senedi olarak verdiğini, iş bu sözleşme gereği sözleşme imza tarihinden itibaren Ortaklık Sözleşme gereği üzerine düşen tüm edim ve yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ortaklık sözleşmesinde belirtilen parsellerle ilgili daha önce arsa sahipleri ile kat karşılığı sözleşmelerin davalı şirketçe yapıldığı fakat 1 nolu parsel sahiplerinin bu sözleşmeyi imzalamadığını, bunun yanında ortaklık sözleşmesinin konusu olan imzalanmış bir kısım inşaat sözleşmelerinin tarihleri geçtiğinden, davalı ile sözleşmeleri tekrar parsel sahiplerine yeni revize edilmiş sözleşmelerin imzalatması ve inşaata başlanabilir hale gelmesi konusunda edimini yerine getirmesi şartı ile anlaştıklarını, ancak davalı sadece 6-7-8 nolu parseller ile yeni revize edilmiş sözleşmeleri imzalattığını, parsel sahipleri ile yapılan bu sözleşmelerin bedelleri tarafınca karşılandığını, davalı tarafla aralarında kurulan ortaklık ile güvene dayalı bir şekilde, inşaat projesi çizdirmek için mimar … , mimar … ile anlaştığı, avam proje bedeli olarak bu mimarlara 8.000USD ödeme yaptığını, bunun dışında gayri resmi harcamaları tarafınca yapıldığı, ayrıca davalıya 35.000 USD, annesi … ve proje sorumlusu olarak anlaşılan … … ve yine davalının kendi iş arkadaşlarının da yanında olduğu bir zamanda ödediğini, bunun dışında ortaklık sözleşmesi nedeniyle Davalıya 4.000 USD, 4600 USD ve tekrar 4 000 USD yine elden verdiğini, ayrıca sözleşme konusunu teşkil eden parsellerden 1 nolu parselde oturan maliklerden biri olan … …’e 11.000 TL ve daire kiralama ücretlerini karşıladığını, yine aynı parselde bulunan diğer malik … …’in babası için yapılacak anlaşma için 10.000 TL daire alımı kaporası tarafınca ödendiğini, bu edimler yerine getirilirken, davalı tarafça ortaklık sözleşmesi gereği üstüne düşen parseller ile antlaşma sağlama işlemleri atıl kalmış ve yapılmamış olduğunu, buna rağmen davalı tarafından yeni ödemeler için durmadan para talebinde bulunduğunu, davaya konu senet, davalı …’a sözleşmeye istinaden verilmiş olup senet borç ilişkisine dayanarak bir senet olmadığını, ancak davacının sözleşmenin şartlarına uyarak sözleşmenin feshine sebebiyet vermemek adına dürüstçe irade sergilemesine rağmen davalı taraf kötü niyetli bir şekilde kendi edimlerini yerine getirmediğini, davacının sözleşmenin her şartına uyulmasına rağmen verdiği teminat senedini haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine koyulup haksız kazanç elde etme çabasına girdiğini, davalı taraf aralarındaki anlaşma gereği 8 (2-3-4-5-6-7-8) parseli yeni revize edilmiş kat karşılığı inşaat sözleşmelerini, zaman geçmesine rağmen yerine getirmediğini, ancak davalının durmadan edimleri yerine getirmesini talep ettiği, ancak zaman geçmesine rağmen davalı tarafça hiçbir edim için çaba dahi gösterilmeden devamlı para istenmesi, davalı tarafın kötü niyetli şekilde haksız kazanç sağlamak istediğini anlamasına yol açtığı, çünkü davalı 2-3-4-5-6-7-8 nolu parsellerin tamamı ile yeni revize edilmiş sözleşmeler yapmadığından tarafıyla resmi ortaklık kurulamadığını, güvene dayalı olarak sözleşmede yer alan şartlara istinaden tüm ödemeleri yapmasına rağmen davalı tarafça haksız yere teminat senedini …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icraya koyduğu, şikayetlerinin … İcra Hukuk Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyasıyla devam ettiğini, tedbir kararı ile satışın durdurulmasına karar verildiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, tahkikata 2020/… soruşturma sayılı dosya ile devam edildiğini, davalı tarafın tüm bu haksız ve kötü niyetli işlemlerine karşın, tarafınca iyi niyetli olarak yapılmış ödemeler hiçe sayılarak davalı tarafça, teminat senedi olarak verdiği evrakın işleme konulduğunu, bu güne kadar maddi olarak da oldukça fazla ödeme yapmış olması buna karşılık her hangi bir hakkim resmi olarak olmaması, davalı tarafın kötü niyetli ve dolandırma kastı ile hareket ettiğini ortaya koymakta olduğunu, maddi olarak da, özellikle bu pandemi döneminde çok yıpranması nedeniyle sağlık problemleri de yaşadığı bu sebeple maddi kayıplarının çoğaldığını beyanla, … icra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile girişilen icra takibinin teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle durdurulmasına; davacının, dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarını işledikleri sabit olan davalılara borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu senedin iptalini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 22/02/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının, imzaladıkları inşaat ortaklık sözleşmesine istinaden müvekkili …’a verdiği senedin teminat olarak verildiğini iddia etmesine karşın bu iddianın gerçeklikle hiçbir ilgisi bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan ve dava dosyasına sunulan ortaklık sözleşmesi içeriğinden de çok net bir biçimde anlaşılabileceği üzere davacı bu senedi borcuna istinaden verdiğini, sözleşme konusu inşaatın hazırlık aşamasında iken davacı … yapılacak olan inşaattan haberdar olduğunu, müvekkili ile iletişime geçerek ve söz konusu inşaata ortak olmak istediğini ifade ettiğini, bu süreçte davacı gibi başka kişiler de müvekkile ortaklık teklif etmesine karşın davacının, bu projeye geçmişten gelen bazı özel nedenlerle ortak olmak istediğini belirtmesi ve ısrarcı bir tutum sergilemesi nedeniyle müvekkili, davacının teklifini kabul ettiğini, ortaklık sözleşmesinin akdedilme aşamasına kadar müvekkili, inşaata 960.000,00 TL harcama/masraf yaptığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte taraflar, müvekkilin yapmış olduğu bu harcama tutarında mutabık kalmış ve projede eşit konuma gelebilmeleri amacıyla öncelikle müvekkilinin yaptığı bu harcamaların yarısının davacı tarafından müvekkile ödenmesi konusunda anlaştıklarını, davacı da bu sözleşmeyi imzalayarak müvekkil tarafından yapılan harcamaların yarı bedeli olan 480.000,00 TL’yi ödeme borcu altına girdiğini, buna istinaden de sözleşmenin 1. maddesinde belirtilen, hali hazırda dava konusu takip dayanağı olan 17.12.2016 düzenleme tarih 480.000,00 TL bedelli senet davacı … tarafından müvekkile verildiğini, somut olayda ne davaya konu senedin herhangi bir yerinde ne de taraflar arasında akdedilen sözleşmede böyle bir şerh mevcut olmadığı gibi senedin nakten kaydı ile düzenlendiği gerçekliği karşısında davacının iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiğini, davacı, icra takibine karşı … İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasından yaptığı şikayet üzerine 20.02.2020 tarihinde teminatsız tedbir kararı verilerek satışın durdurulduğunu ifade ettiğini, ancak işbu dosyasının celbi ile de anlaşılabileceği üzere davacının şikâyetinin konusu senedin teminat niteliğine ilişkin olmadığı gibi tedbir kararı da davacı aleyhine gelecekte giderilmesi mümkün olmayacak ciddi bir zararın doğacağı düşüncesiyle verilmediği, tamamen icra dosyasından gönderilen ödeme emrinin TK.M 21/2’ye göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddiasına dayanarak verildiği, ne alacaklının ne de borçlunun kusuru olmayıp, tamamen posta memurunun işlemi ile ilgili bir şikayet söz konusu olduğunu, davacı yine … Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikâyet üzerine 2020/… Sor. No. ile başlatılan soruşturma sürecinin devam ettiğini ifade ettiği, ancak davacının bu şikâyeti üzerine 20.02.2020 Tarih, 2020/… Karar No ile suçun yasal unsurlarının somut olayda oluşmadığı nedeni ile kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verildiğini, açılan işbu davanın tarihi ise 28.12.2020 olduğu, yani … Cumhuriyet Başsavcılığının kararı ile işbu dava tarihi arasında neredeyse bir yıl gibi uzun bir zaman geçmiş olmasına karşın davacı … şikayeti üzerine başlayan soruşturma sürecinin devam ettiğini ifade ederek mahkemeyi yanıltma çabası içerisine girdiğini, bu durum bile başlı başına davacının nedenli kötü niyetli ve müvekkile zarar verme kastı içerisinde olduğunu ortaya koyduğunu, beyanla, davanın reddine, ayrıca davacının kötü niyetli olduğu sabit olmakla, hakkında %20’den az olmamak şartıyla tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-… İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyası aslı,
-Mali Müşavir …, Nitelikli Hesap Uzmanı … ve İnşaat Mühendisi … ‘den oluşan bilirkişi heyetinin sunduğu 08/11/2022 tarihli bilirkişi raporu,
-Mali Müşavir … ‘nin sunduğu 08/09/2022 tarihli bilirkişi ek raporu,
-Mali Müşavir … , Nitelikli Hesap Uzmanı … nin sunduğu 01/03/2023 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, …. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takip dosyasında davacının borçlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce verilen 01/04/2022 tarihli celsede davalı tanıkları …, … …, … ve … dinlenmiştir.
Dinlenen tanıklardan;
Davalı Tanığı … beyanında : ben dava konusu 4. Parselin sahibiyim. Ben davalı … ile 2014 yılında arsa üzerinde inşaat yapılmak ve anahtar teslim şekilde bana teslim edilmek üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptı. Ancak sözleşme 1 senelikti, tam tarihini hatırlamamakla birlikte 2016-2017 yılında davalı … davacı ve dava dışı … beyin yeni ortakları olduğunu bize bildirdi, bunun üzerine ek sözleşme yapılması gerektiği söylendi. Ek sözleşme hükümlerini inceledim sözleşmeye göre 7 iş günü içerisinde arsanın %50’sini davacı ve davalıya vermem gerekiyordu. Ben bu hükümü kabul etmedim. Ek sözleşme yapmadım. Öncesinde davalı tarafından projeler ve maketler hazırlanmıştı. Ancak 1 nolu parseldeki sıkıntı sebebiyle yaptığımız sözleşme sadece proje aşamasında kaldı. Daha sonrada sunulan ek sözleşmeyi kabul etmedim., … bey bize … hanımı tanıştırmadan önce bir proje hazırlamıştı. … hanım ile tanıştıktan sonra görüşmeler aşamasında bize tekrar bir proje sunuldu. … bey tarafından mühendislere hazırlatılan avan projesi sadece bize sunuldu. Belediyeden bir onay alınmadı. Bir kaç parsel sahibi … …, … … ve … … ek sözleşmeyi önce kabul ettiler, daha sonra yapılan toplantılarda ek hükümlülükler arsa maliklerinin zararına oldukları için onlarda katılmadılar. Proje aşamasında kime ne ödeme yaptığını bilmiyorum bana bir ödeme yapılmadı, ek maddeler … bey ve … hanım geldikten sonra bizlere sunuldu. Ek maddeleri ekleyenler … Bey ve … hanımdı, Tanıklık ücret talebim yoktur. dedi.
Davalı Tanığı … … beyanında : ben 1 nolu parselin 1/8 hissedarıyım ben davalı … bey ile daha önceden tanışırım. Mermer işi ile uğraşmaktayım 2012 yılında ilk görüştüğümüzde …’de inşaat yapacağını söyledi. Ben de orada orsa maliki olduğumu belirttim. Daha sonra istediğim yerden daire almak karşılığında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptık. Benim bulunduğum parseldeki 3 malikte bu şekilde sözleşme imzaladı. Maliklerden biride babamdır. Babam benim yapmış olduğum sözleşmeyi kabul etmedi. Babamın şartı şuan ki oturmuş olduğu dairenin benzeri bir daire verilmesi şartıyla tapuyu devir edebileceğini söyledi. Bu görüşmeler de … hanım dahil oldu. Davacı … babama iki yerden daire bulduğunu söyledi. Dairelerden bir tanesine baktık beğendik. Hatta … hanım daire için 10.000,00 TL emlakçıya kapora verdiğini söyledi. Ancak daire satışı gerçekleşmedi. Böyle olunca da … beyin yapacağı proje kaldı. Babam da kendi evini devretmedi. … bey tarafından proje yapılmıştı. Yapılan proje belediyeden onaylanmıştı, davacı mehtabın babam ile görüştüğünü biliyorum ancak bir anlaşmaları olup olmadığını bilmiyorum. Ben davalı ile 2013 yılında sözleşme yaptım başka bir sözleşmem yoktur. Ek bir sözleşmede yapmadım. Diğer malikler ikna olmadıkları için davalı ve davacı bana evi boşalt. Kiranı biz ödeyelim böylelikle diğer malikleri biz ikna ederiz dediler. Ben de bu yüzden 1 yıllığına başka bir kiraya çıktım. 1 yıllık kirayı … bey bana peşin verdi. Yaklaşık 15.000,00 TL civarındaydı. 9 ay sonra inşaat başlamayınca ben kendi evime döndüm. Nakliye ücretini getiren kişi yaklaşık 5.000,00 TL verdi. bunu da … hanım verdi. Ben evden çıkmak karşılığında senet imzaladım. Ben evi boşaltıktan sonra … bey bana senedimi verdi ve yırttım, davacı … hanım babama emlakçıya kapora verdiğini söyledi gerçekten verip vermediğini bilmiyorum, Tanıklık ücret talebim yoktur, dedi.
Davalı Tanığı … beyanında : ben tarafları bir araya getiren emlakçıyım. Davalı ortak bulunmak istiyordu. Davacı da ortaklık istiyordu. Görüşmelerde yan yana idik ancak sözleşme imzalanırken ben yoktum. Tüm masraflara yarı yarıya katılacaktı. Hatta daha sonraki görüşmemizde. … hanım bana para gönderecekti. Gönderip göndermediğini bilmiyorum. 1 parseldeki üç malik ile daha önceden sözleşme yapılmış diğer parsellerdekilerle de anlaşma yapılmış ancak … isimli malik ile tapu takası yapılacaktı. Hatta ben alınacak daireyi de gösterdim. Ancak … hanım nakde sıkıştığı için daireyi satın alamadı. Bu yüzden de anlaşma imzalanamadı. … isimli malik ile anlaşma sağlamayınca diğer malikler ile de anlaşma sağlanamadı, malik … ile taraflar bir araya geldiler. 10.000,00 TL kaporası ödenen daireyi …e gösterdi. Daireyi beğendi. Ancak … hanım diğer malikler ile sözleşme imzalandıktan sonra daire devir işlemi yapacağını söyledi. Ancak … bunu kabul etmedi. Bu yüzden de anlaşmalar sağlanamadı. 2017 yılında … beye kira parası olarak 1.000,00 dolar ben elden verdim, anlaşması yapılmayan maliklerle anlaşma yapma görevi … hanıma aitti. Yapılan anlaşmaların süresinin uzatma görevi de … beye aittir, dedi.
Davalı Tanığı … beyanında : ben emlakçıyım, davalı … ile dava konusu parselleri birlikte topladık. 1 nolu parselde bulunan 3 malik ve diğer 2-3-4-5-6-7-8 nolu parsellerdeki tüm maliklerle 2013 yılında anlaşma sağlandı. Ancak 1 nolu parseldeki 5 malik ile sözleşme yapamadık. Bu yüzden de projeye başlanılmadı. Daha sonra davalı … projeyi devir etmek yada ortak bulmak istedi. Dava dışı … ve … hanım ile görüşürdü. 2016 yılında görüşmeler başladı. 2017 yılında ortaklık imzalandı. Ortaklığa göre 1 nolu parseldeki 5 malikin sözleşmesini yapmak … hanıma kalan diğer maliklerle yapılacak ek sözleşme ise … bey tarafından yapılacaktı. Ancak iki malik sözleşme yerine ev satın almak istediler. Bu şekilde tapuyu devir edeceklerini söylediler. Ancak tapu devir işleminin bir türlü gerçekleşmedi. Bu nedenle diğer maliklerde ek sözleşmeyi kabul etmediler. … hanımdan sonra avan projesi belediye tarafından onaylandı. Ancak hala proje başlanmadı. Ortaklıkta hatırladığım kadarıyla … hanım 30.000,00 TL civarında mimara ödeme yaptı. Diğer masrafları ise … bey yaptı. Arsa sahibi …’e yaklaşık 20.000,00 TL ödeme yapıldı. Bunu … bey verdi. Nakliye parasını ise … hanım verdi. Yaklaşık 3.500,00 TL civarıydı. Bu konuda senet düzenlendiğini biliyorum, davacı … bana davalı …’e 35.000,00 dolar verdiğini söyledi. Ancak ben parayı verdiğini görmedim. Neye istinaden verdiğini sorduğumda ise güven amaçlı verdiğini söyledi. … hanım önceki sözleşmeye 7 ek madde koymuştur. Bunlardan bir tanesi yıkım işlemi gerçekleştikten 7 iş günü içerisinde arsa malikleri %50 hissesini … beyin firması adına devir edeceklerdi. Sözleşmeler bittikten sonra tarafların ortaklığı kurulmuş olacaktı. Ancak taraflar avukatın önünde bir sözleşme imzaladılar. Davalı … hiçbir malik ile ek sözleşme yapmadı. Davacı … ile dava dışı … defalarca tapu trampası hususunda görüştürler. …’in oğlu tapu devir etmek için … hanım tapuya gelmedi. Çünkü devir edilecek bir tapu yoktu. Davacının 500.000,00 TLnin 40 gün içerisinde neden vermediğini bilmiyorum, taraflar bir araya geldiğinde … bey önceden yaklaşık 1.200.000,00 TL masraf yapmıştı. Yapılan masraflar 1.000.000,00 tl olarak anlaşıldı. 500.000,00 TLsini davacı … verecekti. Ancak nakti olmadığı için senet verdi. Bildiğim kadarıyla bir ödeme yapmadı. Avukat … beyin önünde taraflar bir ortaklık sözleşmesi imzaladılar. Yazılı bir sözleşmesi mevcuttur. Davacı … araya 3 kişileri koyarak vermiş olduğu senedi tahsil etmek istedi. Bildiğim kadarıyla ortaklık hala devam ediyor. Zaten sözleşmelerde davacının elindedir, Tanıklık ücret talebim yoktur, dedi.
Taraflar arasında 2016 yılında ortaklık sözleşmesi imzalanmış olup, bu sözleşme: “…1-… firması yukarıda adı geçen parsellerin yapılan harcamaları … ve … karşılıklı mutabık kalarak … tarafından anlaşılan bedelin %50’sini şu numaralı senet ile … firma yetkilisi …’la 17.12.2016 numaralı evrak vererek %50 hissesine ortaklık anlaşması sağlanmıştır.2- Protokol tarihinden sonra, bu projeye yapılacak her türlü masrafın 01/11/2016 tarihinden verilen evrak tarihine kadar ödemeler … tarafından karşılanacaktır. Ancak evrak tarihine kadar … harcanan miktarın %50’sini … tarafından tahsil edilecektir. … ve … projede eşit konuma gelebilecektir. Bu ödemeler tamamlandıktan sonra projeye yapılacak her türlü masraf/harcama taraflar arasında eşit şekilde karşılanacaktır..9- İşbu protokolün imza tarihinden itibaren 30 gün içinde … tarafından yapılan ve tarafların yapıldığı hususunda mutabık oldukları bedelin yarısını nakit olarak … yetkilisi …’a ödeyecektir. … … …, … ile projede eşit hale gelecektir. Bu tarihten sonra yapılacak tüm masraflar %50 %50 olarak karşılanacaktır. Bu aşamadan sonra masraflar müştereken karşılanacaktır. 9.maddenin … tarafından yerine getirilmemesi halinde protokolün diğer hükümlerince ortaklık ve diğer maddelerden doğan sorumlulukları devam edecek ve 9.madde kendiliğinden fesholacaktır. Taraflar bu hususu kabul, beyan ederler…” hükümlerini içermektedir. Bu sözleşme kapsamında davacı tarafından 17.12.2016 düzenleme tarihli 480.000 TL bedelli senedin davalı şirket yetkilisine verildiği anlaşılmıştır. Yukarıda yer alan tanık beyanları da dikkate alındığında sözleşmeye konu ortaklığın başlamadan sona erdiği anlaşılmaktadır. Başka bir ifadeyle; taraflar arasındaki adi ortaklığın sona erdiği ve davacının sözleşmede yer alan senet nedeniyle menfi tespit talebinin aynı zamanda tasfiyeyi kapsadığı dikkate alınarak mahkememizce alınan Mali Müşavir … , Nitelikli Hesap Uzmanı … tarafından hazırlanan 01/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…tarafların %50 – %50 yarı yarıya ortak olduklarının kabulü halinde davacının, davalıya 268.220,89 TL bakiye borcunun olacağı, menfi tespit davasına konu …. İcra Dairesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında davalının, davacıdan;268.220,89 TL+ (Bono Bakiyesi) 39.119,83TL (Değişen Oranlarda Ticari Temerrüt Faizi 25.01.2017 – 13.07.2018) +900,00 TL Bono Komisyonu (%3)= 308.240,72 TL Talep edebileceği, protokolün onuncu ve on birinci maddesine göre davacının seçimlik hakkını kullanarak yükümlülüğünü yerine getirmediği ve protokolde belirtilen %50’lik paydaşlık hususunun yeniden revize edilerek, yükümlülüğü yerine getirmeyen tarafın, projeye harcadığı resmi ve gayriresmi bedel kadar yüzdelik ortaklığı düzenleneceği ve düzenlenen yeni yüzdelik pay kadar ortaklığın devam edeceğinin kabulü ile halinde ise davacının ortaklık payının %24,61, davalının ortaklık payının %75,39 olacağı ve davacının ortaklık payının %50” ye ulaşması için gerekli olan bakiye 268.220,89 TL’ yi ödemekle yükümlü olmayacağı ve …. İcra Dairesinin 2018/23824 Esas sayılı icra takip dosyasına konu borçtan sorumlu olmayacağı,…” yönünde kanaat bildirilmiştir.
Somut olayda; ortaklıktan kaynaklı inşaata hiç başlanılmadığı, ancak ortaklık kapsamında tarafların sermaye koyduğu ve birtakım masraflar yaptığı anlaşılmakla; tarafların ortaklık payının %50 -%50 olduğu ve sözleşmenin 9.maddesinin burada uygulama alanı bulmayacağı dikkate alınarak bilirkişi raporunun birinci alternatifli hesaplaması dikkate alınmış ve davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı icra dosyasında 36.173,66TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığı kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile;
Davacının …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı icra dosyasında 36.173,66TL’lik kısmı yönünden davanın KABULÜNE ve bu miktar yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, takibin 268.220,89TL bono bakiyesi olmak üzere toplam 308.240,72TL yönünden devamına,
2-Alınması gereken 2.471,02TL harçtan peşin alınan 5.581,74TL harcın mahsubu ile bakiye 3.110,72TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 5.581,74TL peşin harcı, 54,40TL başvurma harcı, 4.300,00TL bilirkişi ücreti, 250,00TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 10.186,14TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 1.069,54TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 46.153,70TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 sayılı HMK.nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır