Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/683 E. 2022/330 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/683 Esas
KARAR NO : 2022/330
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı taraf ile aralarında 2019-2020 yılı öğrenci servisi hususunda anlaştıklarını, davalı tarafa Mart 2020 ayına ilişkin olarak 160.126,20 TL fatura kesildiğini davalı tarafın bu faturayı iade ettiğini, pandemi nedeniyle mutabakat yapılarak Mart 2020 ayına 120.094,65 TL öğrenci taşıma bedeli ile 979,40 TL otoban geçiş bedeli faturası kesildiğini, davalı taraftan cari hesap alacağı doğduğunu, davalı tarafın borcunu ödemediğini, bunun üzerine …. İcra müdürlüğünün 2020-… E. Sayılı dosyası ile takibe geçtiklerini, davalının itirazı ile takibin durdurulduğunu, davacı şirketin, yukarıda sayılan nedenlerle, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Davacı tarafın 23.03.2020 tarihine kadar hizmet verdiğini iddia etsede coronavirüs tedbirleri kapsamında 16-30 mart 2020 tarihleri arasında eğitime ara verildiğini, davacı tarafın alacaklı olduğunun iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, haksız kazanç elde etme niyetinin olduğunu, yukarıda arz ve izah nedenlerle, davanın reddine, davacı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan …. İcra Müd. dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından, borçlu … İşletmesi aleyhine 979,40 TL … nolu fatura alacağı, 120.094,65 ₺… nolu fatura alacağı, 55,71 ₺ … nolu fatura işlemiş faiz, 6.831,41₺ … nolu fatura işlemiş faizi olmak üzere yekün 127.961,17 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 14/09/2020 tarihinden itibaren yıllık avans faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş, tarafların bağlı bulunduğu vergi dairelerine müzekkere yazılarak 2020 yılına ait karşılaştırmalı BA-BS Formları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı yanca yanlar arasındaki ” … Eğitim Kurumları 2019-2020 Eğitim Yılı Servis Sözleşmesi’ nin bir sureti dosyaya sunulmuştur.
Davalı cevap dileçesi ekinde bir kısım fatura ile ödeme belgesini dosyaya ibraz etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de davaya konu alacağın ve faturanın tarihi ile icra takip tarihi dikkate alındığında davacının zamanaşımı süresi içinde icra takibine geçtiği anlaşıldığından davalının bu husustaki isteminin reddine karar verilmiştir.
Davalı yanca tanık deliline dayanılmış ise de dava miktarı ve tarafların tacir, uyuşmazlığın sözleşme ve faturaya dayanması dikkate alındığında HMK 200 gereği senetle ispat kuralı bulunduğundan davalının tanık dinletme talebi mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya bir Mali Müşavir ve bir Nitelikli Hesap Uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti 18.06.2021 tarihli raporunda özetle; “…davalı tarafın iş bu faturaların içeriğini ispat etmesi gerektiğin, ticari defter ve kayıtlara göre davacı tarafın takip tarihi itibariyle 121.074,05 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüde düştüğüne/düşürüldüğüne dair dosya muhteviyatında belge olmadığını, takip önce işlemiş faizin hesaplanamadığını, taraflar arasındaki sözleşmeye göre aylık olarak 131.500 TL + 418 KDV şeklinde belirlenen servis taşıma ücretinin, Mart 2020 dönemi için, eğitime verilen ara sebebiyle hizmet alınmayan dönem düşüldükten sonra hesaplanması gerektiğini, buna göre 1 aylık (hesaba esas olarak 30 günlük) hizmetin karşılığı olan 131.500 TL’nin, Mart 2020 döneminde okulların açık kaldığı 1-15 Mart aralığı dikkate alınarak tahakkuk ettirilmesi gerektiğini, bir başka deyişle davacı tarafın Mart 2020 dönemi için 131.500 TL değil, 65.750 TL + %18 KDV ücrete hak kazandığı…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Taraf itirazları birlikte doğrultusunda bilirkişilerden ek rapor tanizimi istenilmiş olmakla, bilirkişi heyeti 16.01.2022 tarihli ek raporunda özetle; “…davacı tarafın kök raporda da belirtildiği üzere Mart 2020 dönemi için 131.500 TL değil, 65.750 TL +%18 KDV ücrete hak kazandığını, davacı tarafın Mart 2020 dönemi için kök raporda tespit edilen ücrete ek olarak KDV dahil 830,00 TL’lik + KDV köprü ve otoban ücretine hak kazandığını, özetle davacı tarafın davalı taraftan TOPLAM 66.580,00 TL + KDV alacaklı olduğunu, diğer itirazlar yönünden yukarıda detaylıca açıklandığı üzere kök rapordaki kanaatlerinde değiştirmeyi gerektirecek bilgi ve belgelerin bulunmadığı…” şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Taraflarca rapora karşı karşı ayrı ayrı beyan ve itirazda bulunulmuş ise de mahkememizce yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında taşıma sözleşmesine dayalı ticari ilişki olduğu hususu ihtilafsızdır. Uyuşmazlık davacının düzenlemiş olduğu 2020 yılı Mart ayı taşıma bedellerine ilişkin faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak tanzim edilip edilmediği, hangi bedel üzerinden fatura düzenlenmesi gerektiği, taraflar arasındaki sözleşmenin ücretinde değişikliğe gidilip gidilmediği, buna göre davacının davalıdan alacağı olup olmadığı ile takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bilirkişi kök raporunda davacının davalıdan 65,750 TL ve bunun KDV si ile alacaklı olduğunu, ek raporda ise otoban ücreti olan faturanın da eklenmesi suretiyle 66.580, 00TL tutarında alacaklı olduğu ve takibe bu miktar yönünden yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği raporlanmıştır. Mahkememize mali değerlendirmelerden sonra taraflarca rapora yapılan itirazların özellikle hukuki değerlendirmeler içermesi ve sözleşme nazara alınarak mahkememizce de resen değerlendirilebileceğinden bilirkişi raporlarına itibar edilmemiş ise de yeniden rapor alınması yargılamanın uzamasına sebebiyet vereceğinden usul ekonomisi gereği gerekli görülmemiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin aylık bedelinin başlangıçta bilirkişi raporunda da yer verildiği gibi KDV hariç 131.500,00 TL olduğu açıktır. Davacının sözleşmenin karşılıklı mail yazışması yolu ile bedelinin revize edildiğine yönelik iddiasının taraf ticari defterleri kapsamında irdelenmesine geçildiğinde; davacı yanca 2020 yılı Ocak ayında davalıya 162.021,48 TL tutarında fatura tanzim edildiği ve bunun davalı yanca itirazsız olarak ödendiği, yine 2020 yılı Şubat ayında 160.126,20 TL lik fatura keşide edildiği ve bunun bedelinin de ihtirazi kayıt düşülmeden ödendiği davalı cari hesabı ve defterleri ile sabittir. Buna göre ücretin davacı iddiası gibi revize edildiğinin kabulü gerekir. Bilirkişi raporuna açıklanan nedenle iştirak edilmemiştir.
Bilirkişi, raporda faturanın düzenlenmesine esas alınan süre hesabında da yanılgıya düşmüştür. Ek raporda 2020 yılı Mart ayı için çalışmasının 2 hafta olduğu ve bunun üzerinden hesaplama yapıldığı vurgulanmıştır. Davalı da benzer şekilde davacının 16 Mart tarihinden sonra hizmet vermediğini ayrıca 2019 Eylül ve Kasım aylarında da davacının ara tatiller nedene ile 3 haftalık hizmet vermesine karşın 4 haftalık fatura düzenleyerek tahsil ettiğini, bu fazladan tahsilatlar ile 2020 yılı Mart ayında davacının 2 haftalık hizmet vermesi karşısında alacağı bulunmadığı iddiasında bulunmuştur.
Öncelikle davalının 2019 yılı Eylül ve Kasım aylarına ilişkin faturalara yönelik iddiaları yargılama konusu olmadığı, bunlara süresi içinde itiraz edilmediği ve itirazsız olarak ödendiği hususları dikkate alındığında bunların tek yanlı işlem ile davacı alacağından mahsup edilmesi mümkün değildir. Bunun aksine ara tatil olmasına rağmen tam ay üzerinden faturaların tanzim edilmesi ve ihtirazi kayıt düşülmeksizin davalı tarafından ödenmesi karşısında; davacının ara tatiller ile ilgili sözleşmede ücret alınmayacağına ilişkin bir düzenleme olmadığı, nitekim 2019 yılında da taraflar arasında buna ilişkin bir kesinti yapılmadan ücretin tam olarak ödendiği yönündeki beyanlarını destekler mahiyettedir.
Davacı, 2020 yılı Nisan ayında uygulanacak ara tatilin ülke genelindeki tedbirler nedeni ile öne çekildiğini, buna ilişkin ücretin ödenmesi gerektiğini, faturanın buna göre düzenlendiğini söylemiştir. Gerçekten de basın yayın organlarında da yer verildiği üzere ilgili dönemde ara tatil öne çekilmiştir. Bunda davacının kusuru bulunmamaktadır. 2019 yılı ara tatil ücretlerinin de davalı yanca ödenmesi, sözleşmede buna yönelik ayrıksı bir hükme yer verilmemesi ve dava tarihine kadar da bu konuda bir itirazı bulunmamasına göre davacı talebinin yerinde olduğu ve öne çekilen ara tatil nedeni ile bu bir haftalık ücretin da davacıya ödenmesi gerekmektedir. Nitekim eğer ara tatil öne çekilmemiş olsaydı davacı 2019 yılı uygulamasına göre 3 hafta fiili hizmet vererek yine tam ücret üzerinden fatura tanzim edecekti.
Sonuç olarak davacının fiilen verilen 2 haftalık hizmet ile birlikte ödenmesi gereken ve önceki yılda da itirazsız olarak ödenen 1 haftalık süre dahil olmak üzere davalıdan 3 haftalık süre üzerinden fatura tanzim etmesi mahkememizce yerinde olarak görülmüştür. Düzenlenen fatura tutarı da az yukarıda açıklandığı gibi revize edilen ücret üzerinden hesaplandığında yerindedir. Ayrıca davalı, davacı yanca tanzim edilerek bilirkişi raporunda da yer verildiği üzere 12.05.2020 tarihinde kendisine tebliğ edilen faturalara tam 8 ay (mahkememizde açılan davadan 1 ay) sonra 20/01/2021 tarihinde iade faturası düzenlemiştir. Sözleşmenin ücret başlıklı kısmının 51. Maddesinde ücretin ne zaman ödeneceği taraflar arasında kesin olarak kararlaştırılmıştır. Bu nedenle davacının icra takibinde takip öncesi faiz istemi de usul ve yasaya uygundur. İzah edilen nedenlerle davacının davasının kabulü ile alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına; davacının kötü niyeti sabit olmadığından ise davalının kötü niyet tazminatının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının … İcra Müdürlüğünün 2020/… e. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline; takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 8.741,02 ₺ harçtan peşin alınan 1.545,45 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 7.195,57 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yatırmış olduğu 1.545,45 ₺ peşin harç ile 54,40 başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 1.717,50 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabulucu ücreti olan 1320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 16.106,31 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 05/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”