Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/662 E. 2022/92 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/662 Esas
KARAR NO : 2022/92
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 14/12/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 14/12/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili banka ile dava dışı … Ticaret arasında genel kredi sözleşmesinin akdedildiğini, davalının ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla taraf olduğunu, kredi sözleşmesi uyarınca borçluya kredi kullandırıldığını, kredinin ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarnamesinin keşide edildiğini, buna rağmen borçlarını ödemeyen davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek borçlular tarafından yapılan tüm itirazların iptali ile takibin devamını, davalıların %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı bankanın başlattığı ilamsız takibe davalı tarafından yapılan itirazın haklı olup olmadığı, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, icra inkar veya kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra müdürlüğünün 2017/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, banka kayıtları, taraflar arasındaki sözleşmeler, hesap özeti ve icra dosyasından oluşan deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … hazırladığı 21.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı banka ile dava dışı asıl borçlu arasında 08.07.2015 tarihinde 500.000,- TL tutarında çerçeve niteliğinde 10 yıl süreli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini, davalının da sözleşmede 600.000,-TL üzerinden müteselsil kefil olarak kefalet imzasının bulunduğunu, dava dışı borçlu şirkete 06.09.2016 tarihinde 36 ayda aylık 2.369,82 TL aylık taksitler halinde toplam 85.313,66 TL olarak geri ödenmek üzere 64.739,59 TL taksitli ticari kredi kullandırıldığını, kredinin ilk 6 taksitinin ödendiğini, sonraki taksitlerin ödenmediğini, hesap kat tarihi itibariyle kredinin kalan asıl alacak tutarının 56.312,79 TL olduğunu, bu tutara ödenen karşılıksız çek tutarlarını ilave etmek suretiyle temerrüt tarihine kadar akdi faiz oranı üzerinden faiz işletilmek suretiyle davacı alacağının hesaplandığını, taraflar arasında sözleşme hükümlerinin müzakere edildiğini, sözleşmenin bir suretinin davalıya verildiğini, sözleşme ön bilgi formunun düzenlendiğini, dava dışı borçlu şirkete taksitli ticari kredi ve çek kredisi kullandırıldığını, kefaletin geçerli olduğunu, davalının icra takibine karşı borcu olmadığını itirazının/savının maddi dayanaktan yoksun olduğunu, davacı bankanın 28.06.2017 İcra takip tarihi İtibariyle 72.714,87 TL asıl alacak, 827,28 TL İşlemiş faiz ve 45,36 TL işlemiş faiz üzerinden %5 BSMV , 440,00 TL ihtiyati, haciz vek.ücreti ve 87,70 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 74.115,21TL alacaklı olduğunu, davacı bankaca ise 73.402,55 TL asıl alacak, 2.504,33 TL İşlemiş Faiz, 265,00 TL işlemiş faiz üzerinden %5 BSMV, 440,00 TL ihtiyati haciz vek.ücreti ve 87,70 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 76.699,58 TL tutarında alacak talep edilmiş olup talebin tespitlerini aşan kısmının yerinde olmadığını, davacı bankanın, 28.06.2017 İcra takip tarihinden itibaren 72.714,87 TL asıl alacak üzerinden tamamen ödeninceye kadar yıllık %20,80 oranında temerrüt faizi talep edebileceğini” mütalaa etmiştir.
İtiraz üzerine hazırlanan 09/11/2021 tarihli ek raporda bilirkişi özetle;”davacı bankanın 28.06.2017 İcra takip tarihi itibariyle toplam 74.874,44-TL alacaklı olduğunu, davanın 76.699,58 TL’lık tutar üzerinden açıldığını, davacı banka kök rapora itiraz dilekçesinde 35.220,- TL’lık çek sorumluluk bedeline ilişkin değerlendirmde bulunulmadığını, söz konusu alacağın davalı müteselsil kefilden talep edilebilmesi için Yargıtay kararları gereği sözleşmede açıkça hükmün bulunmasının gerektiğini, GKS’de açık bir hükmün bulunmadığını, davacı bankanın söz konusu alacakla ilgili çeklerin müşteriye verildiğine dair teslim makbuzları, çek taahhütnamesi ve çeklerin iade edilmediğine, çek sorumluluk bedeline ilişkin yükümlülüğün banka nazım kayıtlarında izlendiğine dair bir belge de sunmadığını, dava 76.699,58 TL’lık tutar üzerinden açılmış olup Gayri Nakdi alacak (Çek sorumluluk bedeli) tutarına ilişkin çek depo talebinin kefile yöneltilemeyeceğini ve bu davanın konusu olmadığını” mütalaa etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacının dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, mahkememize sunulan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile dava dışı şirket arasında Genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davadışı şirkete bu sözleşme kapsamında nakdi ve gayrınakdi krediler kullandırıldığı açıktır. Davalı bu kredi sözleşmesine 600.000,00 TL limiti ile müşterek ve müteselsil kefil olmuştur.
Anılan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalıya ve dava dışı şirkete … Noterliğinin … numaralı 12/05/2017 tarihli ihtarnamesinin gönderildiği, İhtarnamenin davalı …’a 15/05/2017, dava dışı asıl borçlu şirkete 13/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede davalılara 3 gün süre verildiği, böylece takip eden 22/05/2017 tarihinde borçluların temerrüde düştüğü görülmektedir. Bilirkişi tarafından yapılan hesapta davacı bankanın davalıdan takip tarihi itibariyle toplam 74.874,77 TL nakdi kredi yönünden alacaklı olduğu görülmektedir.
Bu noktada değinilmesi gereken husus davalının gayrınakdi krediden sorumlu olup olmadığına ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmenin Kefalet Başlıklı 9. Bölümünde davalı kefilin gayrınakdi kredilerden sorumlu olacağına dair bir düzenlemeye yer verilmediği, öte yandan kfilin imzasının yer aldığı bölümde de bu tür bir belirleme olmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmede depo bedellerinden kefillerin sorumlu olduğuna dair açık bir hüküm yer almadığından depo bedellerine dair yalnızca asıl borçlu sorumlu tutulabileceği, davalı kefile sorumluluk yüklenemeyeceği değerlendirilerek kefil/davalı yönünden bu talebin reddine karar verilmiştir. (Kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. YHGK E2018/19-689 K2018/1624 )
Son tahlilde borçluların sözleşmeye aykırı davrandığı açık olmakla, banka kayıtlarına ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilen rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalının … İcra müdürlüğünün 2017/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 72.714,87 TL asıl alacak, 1.554,48 TL işlemiş faiz ve 77,72 TL BSMV, 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ve 87,70 TL masraf olmak üzere toplam 74.874,77 TL yönünden iptaline, takibin bu suretle devamına,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine
3- Gayrınakdi kredi yönünden açılan davanın REDDİNE
4-Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle bu bedel üzerinden takdiren %20 üzerinden hesaplanan 14.974,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Alınması gereken 5.114,69-TL harçtan peşin alınan 926,34-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.188,35-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 926,34-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 980,74-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 750,00-TL bilirkişi ücreti, 160,50-TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 910,50-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 888,83-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 10.533,72-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin kabul red oranına göre 31,40-TL sinin davacıdan, 1.288,60-TL sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır