Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/651 E. 2021/742 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/651 Esas
KARAR NO : 2021/742
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/12/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkiline ait … plakalı aracın 05.06.2020 tarihinde karıştığı kaza neticesinde hasara uğradığı ve araçta maddi hasar meydana geldiği, müvekkilin sahibi bulunduğu aracın kasko poliçesinin davalı … Sigorta A.Ş tarafından düzenlendiği, poliçe numarasının … olduğu, davalı sigorta şirketine maddi hasarın tazmini için 26.06.2020 tarihli dilekçe ile başvurulduğu ancak müvekkile herhangi bir ödeme yapılmadığı, müvekkile ait aracın ödenmeyen maddi hasar bedelinin karşılanması için davayı açma gereğinin hasıl olduğu, maddi hasarın tespiti için … Sigorta Eksperi’nden 472,00 TL karşılığında rapor alındığı, 14.06.2020 tarihli bu ekspertiz raporuna göre araçta toplam 30.268,05 TL maddi hasar oluştuğunun belirlendiği, müvekkilin maliki olduğu araçta meydana gelen hasar bedelinin kasko poliçesinin düzenleyen davalı sigorta şirketince tazmin edilmesi gerektiğini belirterek, zarar sebebi ile 100,00 TL hasar bedeli ile 472,00 TL ekspertiz ücreti olmak üzere şimdilik toplam 572,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkil şirket ile sigortalı arasındaki işlemin bir tüketici işlemi olması sebebiyle tüketici mahkemesinde işbu davanın görülmesi gerekmekte olup mahkemenin görevsiz olması sebebi ile görevsizlik kararı verilmesini talep ettikleri, somut olayda davacının talep konusuna ilişkin eksper raporu aldırdığı ve talep konusunu belirlediği, fakat davasını yine de belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı tarafın dava konusu tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğu, huzurdaki davanın usulden reddini talep ettikleri, hasarlı aracın fiili ekspertiz imkanı sağlanmaması ve fiziki olarak görülmemesi sebebiyle araç zararına ilişkin incelemelerin davacının müvekkil şirkete ilettiği evrak üzerinden yapıldığı, eski hasarlar olduğu, farklı karakterlerde ve farklı zamanlarda oluşmuş birkaç hasarın olduğu tespit edilerek tüm hasarları bileştirme suretiyle tek seferde müvekkil şirketten talep edildiği kanısına varıldığı, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı sigortalının kendi aracında oluşan zarara ilişkin müvekkil şirketin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talebinin reddedilmesi gerektiği, müvekkil şirkete hasar başvurusu yapılmasından sonra 45 gün içerisinde tazminatın muaccel hale geleceği, müvekkil sigorta şirketinin davacının başvurusunu usul ve yasaya uygun olarak değerlendirdiği, ekspertiz raporuna kazanın suistimal olması sebebiyle haklı nedenle ödemeden imtina ettiği ve hasarı reddettiği, dolayısıyla müvekkil şirketin temerrüde düşmediği, her halde hükmedilecek faizin dava tarihinden işleyecek yasal faiz olması gerektiğini belirterek, davanın görevsiz mahkemede açılması sebebiyle görevsizlik kararı verilmesi, davanın belirsiz alacak şekinde açılması sebebiyle usulden reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı görev yönünden davanın usulden reddini istemiş ise da sigortalı aracın ticari araç olduğu dikkate alınarak bu istem yerinde görülmemiştir.
… İl Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … plakalı aracın tüm sahiplerini gösterir trafik kayıtları dosyamıza kazandırılmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetemi Merkezine müzekkere yazılarak, … plakalı aracın tramer kayıtları celp edilmiştir.
Davalı sigorta şirketinden 05/06/2020 tarihli kazaya ilişkin düzenlenen hasar dosyası getirilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, gerçekleşen kaza nedeni ile davacının zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı hususlarında makine mühendisi bilirkişiden rapır alınmasına karar verilmiş, bilirkişi 15/07/2021 tarihli raporunda özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Şerit izleme, gelen trafikle karşılaşma, araçlar arasındaki mesafe, yavaş sürme ve geçiş kolaylığı sağlama kurallarından Madde 56/1-c “Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.” ve Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller kurallarından Madde 84/d “Araç sürücüleri trafik kazalarında; Arkadan çarpma hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” kurallarını ihlal etmesi sebebiyle … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘ın meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, kendi şeridinde seyir halinde olan … plaka sayılı araç sürücüsü … ‘ün meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, dosya muhteviyatında bulunan kaza fotoğrafları, hasarlı parçalara ait fotoğraflar, ekspertiz raporu ve diğer tüm belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde eksper raporunda belirlenen hasarların dava konusu kazanın oluş şekli ile uyumlu olmadığı, söz konusu kaza tarafların belirttiği şekilde olsa bile eksper raporunda belirlenen hasar boyutunu meydana getirecek ağır hasarın oluşmayacağı görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi bağıtlandığı ve davacıya ait aracın hasarlandığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Yanlar arasındaki uyuşmazlık davacının aracının 05.06.2020 tarihli kaza nedeni ile hasar görüp görmediği, bunun miktarı ile davalının bu zarardan sorumlu olup olmadığı noktalarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, alının rapora göre gerçekleşen kaza ile davacı aracında oluşan hasarın uyumsuz olduğu, davacı aracında oluşan hasarın iddia olunan şekilde gerçekleşen kaza sonucu oluşmasının mümkün olmadığı raporlanmıştır. Sigortalı bir kazaya karışması durumunda bunu gecikmeksizin ve doğru şekilde sigorta şirketine bildirmekle yükümlüdür. Sigorta şirketi ancak gerçek zararı ödemekle yükümlüdür. Davacının aracında meydana gelen hasar ile iddia olunun kazanın uyumsuz olduğu belirlenmiştir. Buna göre davalının sorumluluğundan bahsetmek mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 54,40 TL den mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T’ nin 13/1 ve 13/2 maddeleri uyarınca hesap ve takdir olunan gereğince hesaplanan 572,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda HMK 341 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere karar verildi. 21/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır