Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/641 E. 2022/49 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/641 Esas
KARAR NO : 2022/49

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2020
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Tacir müvekkili ile davalı tacir arasındaki ilişki ticari ilişki olduğunu, ticari faaliyetleri dolayısıyla birçok kez para gönderle alma çekme düzenleme sonucunda ticari ilişkiye dayanan cari hesap ekstresi oluştuğunu, bu sebeple davanın açılması gereken mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, menfi tespit davasını açmakta hukuki yararları bulunduğunu, davalı …’un müvekkili ile arasında ticari ilişkiden kaynaklı bir borcunun olduğunun iddia etmiş ve bununla ilgili olarak İstanbul … İcra Dairesinde … numaralı ilamsız icra takibi başlatıldığını ve işbu takibe müvekkili banka hesaplarına haciz konulması ile öğrenildiğini, müvekkili ile davalı arasında evvelden beri var olan bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, bu ilişki dolayısıyla tutulan cari hesap ekstresinde açıkça görüleceği üzere müvekkilinin borçlu olmasının yanında işin aslı alacaklı olduğunu, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak başlattığı icra takibi dolayısıyla %40’dan aşağı olmamak üzre kötü niyet tazminatı ödemesi gerektiğini, müvekkilinin banka hesapları üzerinde uzun süredir haciz olmasından mütevellit müvekkili iş ve işlemlerini halledemediğini, bankalar nezdinde itibari ve kredi puanı düştüğünü, cari hesap ekstresi, banka dekontları ve çek fotoğraflarında yapılacak incelme ile müvekkilinin açıkça alacaklı olduğunun görüleceğini, karşı tarafın ve kendilerinin ticari defterleri incelendiğinde haklılıklarının ortaya çıkacağını, müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davalarının kabulünü, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının müvekkili yönünden iptalini ve icra takibi dolayısıyla konulan tüm hacizlerin kaldırılmasını, müvekkilinin anılı icra dosyası yönünden borçlu olmadığının tespitini, icra takip dosyasının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle takip konusu alacağın %40’ından az olmamak üzere müvekkilinin haksız takip ve işbu dava sebebiyle uğradığı zararların tazminini, kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, öncelikle açılan bu davayı yetki yönünden itiraz ettiklerini, davalı müvekkilinin ikamet adresinin ve ticari faaliyetlerini uzun yıllardır sürdürdüğü adresinin Bursa olduğunu, dolayısı ile dosyanın yetkili Bursa Mahkemelerine gönderilmesini, davacı ile müvekkili arasında geçmişe dayalı bir ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalı müvekkili ile davacı taraf hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davacı tarafın yasal süreler içerisinde itiraz etmemesine rağmen hakkında yapılan cebri icra işlemleri neticesinde İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası ile usulsüz tebligat itirazında bulunulduğunu, aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak müvekkilinin alacaklarını alamadığı için icra yoluna başvurduğunu, öncelikle açılmış olan dosyanın yetki yeri olan Bursa Mahkemelerine gönderilmesini, mahkemece aksi görüşte olunması halinde ise davanın reddine karar verilmesini, davacı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava: Menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı doya alacağı nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … aleyhine 105.274,23 TL asıl alacak, 8.419,05 TL işlemiş faiz olmak üzere yekün 113.693,28 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 04.09.2019 tarihinden itibaren yıllık %10,50 Reeskont – Avans faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Davalı her ne kadar yetki itirazında bulunmuşsa da menfi tespit davalarında icra takibinin başlatıldığı yer mahkemesi de yetkili olduğundan mahkememizin yetkisine yapılan itiraz yerinde görülmemiştir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; davacı ve davalı tarafın ticaret sicil kayıtları dosyamıza alınmıştır.
Davacı ve davalının tacir olup olmadığı araştırması için bağlı bulundukları ticaret ve esnaf odaları ile vergi dairelerine müzekkere yazılmış gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır. Gelen belgelerin incelenmesinden tarafların her ikisinin de tacir olduğu belirlenmiştir.
İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. …K. Sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir. İncelenmesinde davacının usulsüz tebligat nedeni ile icra müdürlüğü işlemini şikayet ettiği; mahkemenin … Esas, …Karar sayılı kararı ile davanın kabulü ile yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden getirilmiştir. Dosyanın incelenmesinden dosyamız davacısının cari hesap alacağına ilişkin davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile takip başlattığı ve dosyamız davalısının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosyasının bir sureti UYAP sistemi aracılığı ile dosyamıza kazandırılmıştır. Dosyanın irdelenmesinden; dosyamız davacısının bu defa alacaklı olduğu iddiası ile davalı hakkında başlattığı Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…E. Sayılı dosyasına yapılan itiraz nedeni ile açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır. Mahkememiz dosyasının bu dosya ile birleştirilmesi isteminde bulunulmuşsa da davamızın esasının anılan dosyadan eski olması nedeni ile talep yerinde değildir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişi 02.12.2021 tarihli raporunda özetle; “…davacının 2017-2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin olduğunu, davacının 2017-2018 yılı ticari defterlerinde davalı …’a ait belge ve kayıtların usulen uygun olarak izlediğini, davalının 2017-2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliği olduğunu, BA-BS Formları incelendiğinde davacının BA bildirimlerinin usulüne uygun olarak bildirmiş olduğunu, davacı şirketin ve davalı şirketin 2017-2018 yılı karşılıklı olarak yapılan ticari defter incelemesi neticesinde davalı …’un ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 300.000,00 ₺, 6.500,00 ₺, 6.100,00 ₺ ve 8.000,00 ₺ olan ödemelere ait banka dekontları görüldüğünü, davacının davalı yandan 31.12.2018 tarihi itibariyle 55.274,23 ₺, 31.12.2019 tarihi itibariyle 24.725,77 ₺ alacaklı olduğu şeklinde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara ayrı ayrı tebliğ edilmiş, davacı rapor gibi karar verilmesi isteminde bulunmuş; davalı ise bilirkişi raporunu kabul etmedikleri, yapılan ödeme ve havale dekontlarında borca ve takibe atıf yapılmadığın ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında süregelen ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki kapsamında davalının davacıdan alacaklı olduğundan bahisle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı ve takibin kesinleşmesi sonucu davacının bir kısım mal varlığı üzerine haciz uygulandığı hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık başlatılan takibe konu edildiği gibi davacının davalıya borçlu olup olmadığı ile bunun sonucu takibin iptaline karar verilmesi gerekip gerekmediği ile davalının kötü niyetli tazminatı isteminin haklı olup olmadığı noktalarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiş ve mali müşavir bilirkişinin 02.12.2021 tarihli raporuna göre taraf defterlerinin karşılıklı olarak incelenmesinde davacı yanın davalıya borçlu olmadığı gibi 24.725,77 ₺ tutarında da alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı kendi kayıtlarına göre davacıdan alacaklı görünmekte ise de bilirkişi raporu ile açıkça tespit edildiği üzere bu fark davacının gerek çek gerekse banka havalesi yolu ile yapmış olduğu ödemeleri davalının ticari defterlerine işlememesinden kaynaklanmıştır. Davalı her ne kadar yapılan ödemelere ilişkin davacının bir açıklama getirmediği, yapılan ödemelerin takip konusu ile ilgisi olmadığı savunmasında bulunmuş ise de cevap dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiden farklı olarak bir alacağı olduğu iddiasında bulunmadığı gibi takip talebinde de buna yönelik bir talep ve açıklama bulunmamaktadır. Yine bilirkişi raporuna beyanlarında da buna bir izahat getirilmemiştir. Buna göre alınan bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenmiş ve davacının davalıya borçlu olmadığı kabul edilmiştir. Davacı davada aynı zamanda kötü niyet tazminatı isteminde bulunmuştur. Kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesinin koşulu karşı tarafın kötü niyetinin ispat edilebilmesidir. Gerçekten davalı kendi ticari defterleri ile davacıdan alacaklı olmadığını bilebilecek durumdadır. Buna rağmen davacı hakkında icra takibine girişmiş ve mal varlığı üzerine haciz konulmasını sağlamıştır. Tüm bu husular birlikte değerlendirildiğinde davacının kötü niyeti mahkememizce sabit görülmüş, sonuç olarak davacının davasının kabulü ile talep gibi başlatılan takibin iptaline ve takip tutarının %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının kötü niyet tazminatı isteminin ise davacının kötü niyeti ortaya konulamadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ve buna dayanak 30.11.2018 tarihli fatura ile cari hesap nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takibinin iptaline,
3-Davalının kötü niyeti sabit olduğundan dava değerinin %20’si nispetinde hesaplanan 21.054,84 ₺ kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
5-Alınması gerekli 7.191,28 ₺ harçtan peşin alınan 1.797,83 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.393,45 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.797,83 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 865,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,

8-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 13.952,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.31/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”