Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/626 E. 2022/182 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/626 Esas
KARAR NO : 2022/182
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/11/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından 23.09.2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gerekli dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen hasar ve enerji kesintisinin müvekkili şirket yüklenici şirketi tarafından giderildiği, işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj, işçilik bedelleri ile hasardan kaynaklanan diğer kayıpların müvekkili şirketin maddi zarara sebebiyet verdiğini, Davalı/borçlu … Genel Müdürlüğü tarafından hasardan doğan bedellerin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 11.324,87- TL nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalı ödeme emrini aldıktan sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini belirtilmiş ve davalının icra takibine yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yapmış olduğu çalışmalarda gerekli tüm izinlerin ilgili kurumlardan alınarak iş yapıldığını, Olay tarihinde ilgili adreste hasara uğradığı iddia edilen kabloların Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinin 58.Maddesinin “Kabloların Döşenmesi” başlıklı b bendi gereğince Yönetmeliğe uygun şekilde döşenmediğini ve gerçekleştiği iddia edilen hasara bunun verdiğinin anlaşıldığını, hasarın meydana geldiği iddia edilen bölgede Sayın Mahkemece yapılacak bir keşifle kabloların Yönetmeliğe uygun derinlikte döşenmediğinin anlaşılacağını ve itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müteahhit firma ile İdare arasında akdedilmiş sözleşmeye göre, işin yapılması sırasında 3.kişilerin uğradığı zarar ziyandan müteahhit firmanın sorumlu olduğunu, İdarenin sorumlu olmadığını, her türlü hukuki sorumluluğun müteahhit firmaya ait olduğunun kabul edildiğini, İdarenin kendi elemanlarıyla yaptığı bir iş veya hizmetin görülmesi sırasında bir zarar oluşmuş olsa, ancak bu durumda dava konusu iddiaların değerlendirmeye esas alınabileceği, Müvekkil idarenin BK. 66 maddesi anlamında bir denetim ve gözetim yetkisinden bahsedilemeyeceğini, çünkü idarenin bir kamu kuruluşu olduğu ve inşaat işleri ile uğraşmadığını, dava konusu hasarın, gerçekten verildiği kabul edilecek olunsa dahi, Müvekkil İdare ile müteahhit firmalar arasında eser sözleşmesi yapıldığını, işin başından sonuna kadar müteahhit firmanın kendi hesabına ve İdareden bağımsız olarak sözleşme konusu işi yapmayı üstlendiğinden iş sırasında verilen zararlardan İdarenin sorumlu tutulamayacağını, kaldı ki müteahhit firma ile sözleşmenin “Yapım İşleri Genel Şartnamesi” nin ilgili maddeleri gereği işyeri ve çevresinde yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması sebebiyle meydana gelebilecek kazalardan, bu kazaların sebep olacağı can ve mal kaybından ve üçüncü kişilere verilecek her türlü zararlardan yüklenicinin – doğrudan sorumlu tutulduğu, Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’ nin “Kablolar” başlıklı 58. Maddesinin (e) bendine göre kablo tesisleri bulunan kuruluşların bunların yerini tam olarak işaretleyerek belediye ve mülki İdare amirliklerine vermesi gerektiğini, Davacı idarenin Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğin uygun tesisat yapıp yapmadığının tespit edilmesi gerektiği, İdare aleyhine davacı şirket tarafından açılan bazı davalarda dinlenen tanıkların tesisatların olması gereken derinlikte olmadığını, tesisatın haritalandırılmadığını, genelde yeterli derinlikte olmadığı aksine yüzeyde olduğu yönünde beyanları olduğu belirtilmiş ve davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlığın davacıya ait tesisata davalı tarafından hasar verilip verilmediği, hasar verilmiş ise bu hasarın verilmesinde davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, meydana gelen hasar bedeli, davalının bu hasardan sorumlu olup olup olmadıkları, dava şartlarına ilişkin eksik olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, dosyamız davalısının borçlu olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce resen görevlendirilen Elektrik Mühendisi bilirkişi …’ ın hazırladığı 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” Dava konusu hasarın meydana geldiği adreste, su ile ilgili işlerin davalı … tarafından ihale ile verildiği davalı “… VE TİC. A.Ş.” tarafından kazı çalışması yapıldığını, davalı … tarafının oluşan hasardan çalışmayı yapan Yüklenici şirketin sorumlu olduğunu kabul ve beyan ettiğini, davalı “… VE TİC. A.Ş.” tarafının ise söz konusu hasarın davacı … tarafına ait yer altı kablolarının nizami şekilde döşenmemiş olmasından kaynaklandığını öne sürdüğünü, Aralarındaki sözleşmelerin … Genel Müdürlüğü ile sözleşme ile yetkilendirdiği bu şirketler arasında bağlayıcı olduğu ve davalı … Genel Müdürlüğünün kuruluş Yönetmeliğinin ilgi hükümlerinde geçen asli görev tanımı gereği başvurulması gereken asıl sorumlu olduğunu, ancak dava konusu hasarın, davalı … Genel Müdürlüğü tarafından yüklenicilere rücu ettirilebileceğini, dolayısıyla zaten dava konusu kazı çalışmasını yaptığı anlaşılan diğer davalı … VE TİC. A.Ş.” nin oluşan hasardan ve karşılığı olan tutarı ödemekle yükümlü olacağını, Davacı … tarafına ait olan hasar gören elektrik kablosunun 34,5 kV gerilim değerinde 80- 100 cm derinlikte döşenmesinin yeterli ve olağan bir kazı çalışmasında bu derinliğe inileceğinin anlaşılması sebebiyle, davacı …’ a ait yer altı elektrik kablo güzergahında bilinmeden kazı yapılması halinde elektrik kabloları hasar görebileceğinden, yer altı elektrik kablolarının projeye ve yapı tekniğine uygun olarak döşenip-döşenmediğinin incelenmesi itirazlarının bir karşılığının olmadığını,
Dava konusu hasarın onarımına ilişkin olarak, davacı tarafından çıkarılan 10.910,57.-TL fatura bedelinin hangi harcama kalemlerinin karşılığı olduğuna dair bir bilgi belge sunulmadığı, dosyada bulunan belgelere göre, hasarın onarımında kullanılan 2m 1×95 kablo ile 3 adet 1×95 EK MUF” un piyasa rayiç fiyatlarının 2m x 150.-TL 3 x 700.-TL= 2.250.-TL olduğu, ” mütalaa etmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Elektrik Mühendisi bilirkişi … ‘ ın hazırladığı 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” davacı … tarafının 23.09.2019 tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, … Sokak adresinde yer altı elektrik kablosunda meydana gelen hasarın onarımında kullanılan malzeme bedeli toplam tutarının 483,82.-TL + KDV (%18) =570,91.-TL olduğu hesaplanmış olup, 24.02.2020 takip tarihi itibariyle alacak tutarının 592,59-TL olduğunu” mütalaa etmiştir.
5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 8. Maddesine göre “Büyükşehir içindeki alt yapı hizmetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi amacıyla büyükşehir belediye başkanı ya da görevlendirdiği kişinin başkanlığında, yönetmelikle belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşların temsilcilerinin katılacağı alt yapı koordinasyon merkezi kurulur. … ilçe (…)(1) belediye başkanları kendi belediyesini ilgilendiren konuların görüşülmesinde koordinasyon merkezlerine üye olarak katılırlar. … merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek görüşleri alınır…
… merkezleri tarafından alınan ortak yatırım ve toplu taşımayla ilgili kararlar, belediye ve bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ilgililer için bağlayıcıdır…
… merkezinin çalışma esas ve usulleri ile bu kurullara katılacak kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çıkarılacak bu yönetmeliğin, alt yapı yatırım hesabının kullanılması ve ödenek tahsisi ve aktarmasına ilişkin kısımları hakkında, Maliye Bakanlığı ve Devlet Plânlama Teşkilâtı Müsteşarlığının görüşünü alır….” şeklinde düzenlenmiştir.
Belirtilen maddeye dayanılarak hazırlanan … Merkezleri Yönetmeliği’nin alt yapı koordinasyon merkezi (…)’nin kuruluş, teşekkül, görev ve yetkileri düzenlenmiştir. Anılan yönetmeliğin teşekkülü düzenleyen 7. Maddesine göre “…, … belediye başkanı veya görevlendireceği kişinin başkanlığında büyükşehir belediyesi fen işleri daire başkanı ile büyükşehir belediye başkanının belediye ve işletmeleri ile bağlı kuruluşlarından en az şube müdürü seviyesinde görevlendireceği en fazla on kişinin… A.Ş. temsilcisinin…katılımından oluşur.” denilmektedir. Buna göre davacı kurum ile davalı kurumun bizzat …’yi teşekkül ettiren kurumlardan oldukları anlaşılmaktadır.
Aynı yönetmeliğin görev ve yetkileri düzenleyen 8. Maddesine göre … Kazı yapılacak tarihleri tespit eder, kazı yapmanın yasak olduğu tarihlerde acil durumlar için büyükşehir belediye başkanına veya … birimi yöneticisine yetki verir. Alt yapı ile ilgili kazı yapacak gerçek ve tüzel kişilere izin ve kazı ruhsatı verir ve buna ilişkin bedeli belirler.Birden fazla kurumca aynı yer ve aynı anda yapılması gereken alt yapı yatırımlarını ortak program taslağına alır ve … ’nin onayına sunar. Kamu kurum ve kuruluşlarının ortak programa alınmayan alt yapı yatırımları için hazırlanan programlara uygun olarak ruhsat verilmesini teklif eder. Ruhsatsız kazı yapılmasını önler. Ruhsatsız kazı yapıldığının tespiti durumunda, kazı yapanlar hakkında gerekli işlemin yapılmasını sağlar.
Taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık tarafların bu hasarda kusur durumları ile davalıların gerçekleşen zarardan sorumlu olup olmadıkları noktasındadır. Davalıların savunmalarının ortak noktasında gerçekleşen zararın davacının yer altı tesislerini yasal mevzuata uygun olarak tesis etmediğinden gerçekleştiği ve davalıların herhangi bir kusuru olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yukarıdaki düzenlemeler ışığında Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamındaki hasar tespit tutanakları, taraf beyanları hep birlikte dikkate alındığında davalı şirketin diğer davalı … gözetim ve sorumluluğunda dava konusu mevkiide, hasar tarihinde kazı çalışması yaptığı ve tutanak içerikleri ile sabit olan hasarın gerçekleştiği, haksız fiil sorumluluğuna dayanan hasardan her iki davalının birlikte sorumlu olduğu sabittir. Bu noktada davalı kurumun kazı yapılmadığına dair itirazına itibar edilmemiştir. Davalıların kazı yaparken yukarıda belirtilen madde hükümlerine aykırı hareket ederek gerekli dikkat ve özeni göstermemesi, gözetici personel bulundurmaması sonucu zarara sebebiyet vermeleri nedeniyle kusurlu oldukları açık olup mahkememizce hesap buna göre yapılmıştır.
Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca …’ nin haksız fiil sorumluluğuna dayanan eylemlerine ilişkin davaların adli yargıda görülmesi gerektiği kararlaştırıldığından … yönünden görevsizlik kararı verilmeyip davaya devam olunmuştur.( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/15610 Esas,2018/4235 Karar sayılı kararı)
Davalı … Genel Müdürlüğü ile diğer davalı arasında, imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca TBK’nın 66. maddesi anlamında adam çalıştıran ilişkisi vardır. Davalılar arasında yapılan sözleşmede, işin yapımı sırasında verilecek zararlardan …’nin sorumlu olmadığı belirtilse dahi, sözleşme hükümlerinin taraflar arasında geçerli olacağı ve 3. kişi olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu hali ile, davalı … Genel Müdürlüğünün de diğer davalı ile birlikte zarardan müteselsilen sorumlu olduğu açıktır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 10/04/2019 tarih 2018/1039 Esas,2019/691 Karar sayılı kararı)
Hesap Yönünden Yapılan İnceleme
Dava dilekçesine ek olarak sunulan hasar formunda davacının maddi hasar malzeme, maddi hasar montaj, araç ve personel, dağıtılmayan enerji bedeli, eşik kesinti süre aşım bedeli, etüd koordinasyon bedeli adları altında zarar kalemleri belirlediği, ve bu zarar kalemlerinin toplamı üzerinden %18 KDV uyguladığı görülmektedir.
a. İşçilik Bedelleri
Davacı kurum ile davalılar arasında herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu durumda haksız fiil sorumluluğu gündeme gelecektir. Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup, zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez.
Dava dilekçesinde davacının hem montaj hem de işçilik bedeli istediği anlaşılmaktadır. Malzeme bedelinden ayrık bir montaj bedeli hesaplanması karşısında, montaj bedelinden kastedilenin kullanılan malzemeyi monte eden personele ödenen ücret olduğu görülmektedir. Bir diğer zarar kalemi olan Etüd Koordinasyon Bedeli hesap formu içeriğine bakıldığında davacı kurum personeline tahakkuk ettirilen ücretin yer aldığı görülmektedir. Bu durumda davacının Yargıtay kararları kapsamında dışarıdan çalıştırdığını ve bu nedenle ücret ödediğini ispat edemeden talep edemeyeceği bir zarar kalemini farklı adlar altında istediği görülmektedir. Öte yandan dava dilekçesine ek hasar formlarından davacı kurumun kablo montajı için uzman, mühendis, müdür ve bölge müdürü için ücret takdir edip tahakkuk ettirdiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde ve taraflara verilen süre içerisinde davacı tarafça haricen işçi çalıştırılıp bu işçiler için işçilik ücreti ödendiğine dair bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle davacı tarafça montaj, personel ve koordinasyon bedeli olarak isimlendirilen ve özünde işçilik bedeli olan bu kalemlerin tamamına yönelik taleplerin reddine karar verilmiştir.
b. Dağıtılamayan Enerji Bedeli
Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ nin 2015/10383 Esas; 2015/12692 Karar sayılı ilamında ; ”Öte yandan, tüketilmeyen elektrik santrallerde otamatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilerek eneji nakil hatları üzerinden dağıtılan bir enerji türüdür. Kullanılan enerji miktarı günün değişik saatlerinde farklı olduğundan kesinti (inkıta) süresi belirlenemez ve bu sebeple de satılamayan enerji bedeline hükmedilemez. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan hukuksal olgular göz önüne alınarak işçilik bedeline ve satılamayan enerji bedeline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup ….’ şeklinde belirtildiği üzere dağıtılamayan enerji bedeline hükmedilmesine imkan yoktur. Bu itibarla davacının dağıtılamayan enerjiye dair bu talebinin reddine karar verilmiştir.
c. Maddi Hasar
Davacı tarafça sunulan ve talep edilen zarar kalemlerinin içeriğini açıklayan formda talep edilen maddi hasar malzeme bedelinin 570,91 TL olduğu görülmektedir. Bilirkişi tarafından yapılan araştırmada anılan kablonun piyasa fiyatının talep edilen bedele yakın olduğu görülmektedir. Davacının sırf meydana gelen hasar nedeni ile kablo kullandığı, bu hasar meydana gelmese kabloyu satın almak ya da kullanmak zorunda kalmayacağı açık olduğundan davacının bu zarar bedelini istemesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmayıp mahkememizce de bu yönde karar tesis edilmiştir.
d.Araç Bedeli
Zarar görenin söz konusu zararı giderebilmek özel olarak araç temin ettiğine dair dosyad abir bilgi ya da belge yer almaması, kendi araçlarını kullanmış olması sebebiyle bu masraflar genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır. Özel olarak araç temin edilip çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dâhil edilemez. Bu nedenle bu talebin reddine karar verilmiştir.
e. Şebeke Yıpranma ve Eşik Kesinti Bedeli
Şebeke yıpranma bedelinin herhangi bir veriye dayandırılmaması ve yönetmelik değişikliği nedeniyle 48 saati aşmayan kesintilerde abonelere tazminat ödenmesinin gerekmemesi değerlendirilerek bu taleplerin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında davanın maddi hasar bedeli üzerinden kabulüne karar verilmiş, hasar tarihinden takip tarihine değin işleyecek faizin hesabı basit bir matematik hesabı olduğundan bu konuda da bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulmamış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Değinilmesi gereken bir diğer husus ise davacının talep edebileceği tazminat oranlarıdır. Yargıtayın yerleşik uygulaması yönünde dışarıdan bu konuda hizmet alındığı ve bunun için gider yapıldığı belgelendirilmedikçe araç ve personel giderinin genel idare gideri olması nedeni ile ayrıca talep edilemeyeceği açıktır. Davacı her ne kadar dosyaya hizmet alımına ilişkin sözleşme sunmuş ise de bu sözleşmenin gerçekleşen hasar ve somut olaya ilişkin olmaması nedeniyle bu sözleşmeye değer atfedilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporunda kullanılan malzeme bedeli olarak hesaplanan tutar ve buna işleyen 21,68 TL faiz üzerinden kabul, diğer taleplerin ise reddi cihetine gidilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE; … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Es sayılı takibine vaki itirazın; 570,91 TL asıl alacak ve 21,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 592,59 TL yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE
2-İtiraz kısmen haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 118,51 TL İcra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Kötüniyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gereken 40,47-TL harçtan peşin alınan 136,79-TL harcın mahsubuna,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 177,26 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 850,00- TL bilirikişi, 194,20-TL tebligat ve posta masrafının yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 54,63-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
8-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 592,59-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00-TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 69,07 TL’ sinin davalıdan; 1.250,92 TL’ sinin ise davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 15/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır