Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/620 E. 2021/725 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/620 Esas
KARAR NO : 2021/725
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 27/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: borçlu …Limited Şirketi ile müvekkili banka arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, genel kredi sözleşmelerini kredi borçlusu ile birlikte müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile diğer davalılar tarafından da imzalandığını, genel kredi sözleşmesi gereğince teminat mektubu bedelinin, teminat mektubu devre komisyonu, faiz ve eklentisinin müvekkili bankaya ödenmediğini, davalılara ihtarname gönderildiğini, davalılarca söz konusu ödemelerin yapılmadığını, alacağımızın tahsili için icra takibine geçildiğini, borçlu taraflarca takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı bankanın başlattığı ilamsız takibe davalılar tarafından yapılan itirazların haklı olup olmadığı, davacının davalılardan takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığı, icra inkar veya kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Es sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan, bankacılık hizmetleri sözleşmesi, kredi çerçeve sözleşmesi, icra dosyası, davalı tarafın davacı nezdindeki hesap dökümleri ve ticaret sicil kayıtlarından oluşan dosyamız delilleri üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … hazırladığı 19.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı banka’nın …İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı icra dosyası kapsamında davalı asıl borçlu … Ltd. Şti. lehine kullandırılan ve tahsil edilemeyen devresel teminat mektubu komisyonlarından doğan 6.452,49-TL nakit, mer’i teminat mektuplarından doğan ve depo edilmesi gereken 182.294,30-TL gayri nakit olmak üzere toplam 188.746,79-TL tutarında alacağı olduğunu, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu miktar üzerinden davalıların borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceğini, 20.02.2020 takip tarihinden itibaren taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi tahtında serbestçe belirlendiği şekilde devresel teminat mektubu komisyonlarından doğan asıl alacak 6.452,49-TL ile deposu talep edilen ve nakde dönecek teminat mektupları için yıllık %100,00 oranında temerrüt faizi işletilebileceğini, 20.02.2020 takip tarihini müteakiben deposu talep edilen … numaralı 105.000,00-TL bedelli teminat mektubunun iade olduğunu, 182.294,30-TL tutarındaki gayri nakdi kredi riskinin 105.000,00-TL’lik kısmının kapandığını, 16.04.2021 inceleme tarihi itibariyle 13 adet mer’i teminat mektubundan doğan ve deposu gereken 77.294,30-TL tutarındaki gayri nakdi kredi riskinin devam ettiğini” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce … numaralı 105.000,00-TL bedelli teminat mektubunun ne zaman iade olduğu hususu davacı bankadan sorulmuş, bankaca verilen cevapta ilgili teminat mektubunun risk çıkışının 05/02/2021 tarihinde yapıldığı ifade edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, mahkememize sunulan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı şirket arasında Bankacılık Hizmet sözleşmesi ve kredi çerçeve sözleşmesi imzalandığı, davalı taraf lehine teminat mektupları verildiği açıktır. Taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin 4.1.3 maddesine göre davacının teminat mektuplarının iadesini ya da teminat mektuplarına dair nakdi bedellerin depo edilmesini isteme hakkı bulunduğu açıktır.
Anılan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalılara … Noterliğinin … numaralı 09/01/2020 tarihli ihtarnamesinin gönderildiği, İhtarnamenin …’e 11/01/2020, …’e 11/01/2020, …’e 13/01/2020, …’e 11/01/2020 …’a 11/01/2020 tebliğ edildiği, ihtarnamede davalılara 24 saat süre verildiği, böylece takip eden tarihlerde davalıların temerrüde düştüğü görülmektedir. Bilirkişi tarafından yapılan hesapta davacı bankanın davalıdan 20/02/2020 takip tarihi itibariyle toplam 6.452,49 TL teminat mektubu komisyonu ve 182.294,30 TL gayrınakdi kredi yönünden alackalı olduğu, alacağın 105.000,00 TL’lik kısmının sonradan kapandığı görülmektedir.
Bu noktada dava tarihinden sonra yapılan teminat mektubu iadelerine değinmek gerekir. Bilindiği üzere itirazın iptali davaları açıldığı tarihteki hukuki durumlar nazara alınarak değerlendirilir. Dolayısıyla dava açıldıktan sonra ödeme yapılması veya ödeme yerine geçen bir ifada bulunulması halinde mahkemece bu miktarlar yönünden değerlendirme yapılması ve buna dair hüküm kurulması imkanı bulunmamaktadır. Zira, ödeme ile ilgili olarak B.K.nun 84. maddesi hükmünün gözetilmesi gerektiği gibi, takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek faiz, takip masrafı ve icra vekalet ücretinin de dosya hesabında dikkate alınması gerekmektedir. (Y.19.HD., E. 2010/13606, K. 2011/6867, T. 24.5.2011,. Davadan önce ödenen kısım yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın dava açılmadan önce ödenmiş olan alacak miktarı yönünden reddi gerekir. Öte yandan alacağın dava açıldıktan sonra ödenen bölümünün icra müdürlüğünce infazda nazara alınması gerekir. Zira, ödeme ile ilgili olarak B.K.nun 84. maddesi hükmünün gözetilmesi gerektiği gibi, takip tarihinden itibaren ödeme tarihine kadar işleyecek faiz, takip masrafı ve icra vekalet ücretinin de dosya hesabında dikkate alınması gerekmektedir. ) Bu nedenle dava ikame edildikten sonra iade edilen mektupların infaz aşamasında değerlendirilmeleri gerekmektedir.
Bu noktada değinilmesi gereken husus icra inkar tazminatı hesaplanırken esas alınacak değer ve kefillerin teminat mektuplarından sorumlu olup olmadıklarına dairdir. Davanın nakdi ve gayrınakdi olmak üzere iki borç kalemi içerdiği açık olup mahkememizce nakdi kredi yönünden icra inkar tazminatı hesaplanmış, depo bedelleri ise icra inkar tazminatı hesabına dahil edilmemiştir. (…Takipten sonra teminat mektubu nakde çevrilmiş olsa bile talebin depo istemine ilişkin olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken icra inkar tazminatına hükmedilmesine yönelik ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmediği..Y.11HD 2020/2603 – 2020/5073)
Ayrıca taraflar arasındaki sözleşmede depo bedellerinden kefillerin sorumlu olduğuna dair açık bir hüküm yer almadığından depo bedellerine dair yalnızca asıl borçlu sorumlu tutulmuş yönünden diğer kefiller yönünden bu talebin reddine karar verilmiştir. (Kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. YHGK E2018/19-689 K2018/1624 )
Son tahlilde borçluların sözleşmeye aykırı davrandığı açık olmakla, banka kayıtlarına ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilen rapor doğrultusunda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile
A. … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Es sayılı takibine vaki itirazın;
a. 6.452,49 TL nakdi alacak yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
b. 105.000,00 TL bedelli teminat mektubuna ilişkin risk dava devam ederken sona erdiğinden bu hususun İNFAZ aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına
c. Gayrinakdi alacak miktarı olan 77.294,30 ₺ bedelinin tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı … sanayi ve Dış Ticaret Ltd Şti’den alınarak davacı banka nezdinde açılacak vadesiz bir hesaba depo edilmesine, nakde dönüşmesi halinde nakde dönüştüğü tarihten itibaren yıllık %100 oranında faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, Gayrinakdi alacak yönünden kefalet sözleşmesinde açık hüküm bulunmadığından diğer davalılar yönünden depo talebinin reddine,
d.Kabul edilen nakdi alacağın üzerinden %20 nispetinde hesaplanan 1.290,49 TL İcra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 12.893,29-TL harçtan peşin alınan 2.279,60-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 10.613,69-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 2.279,60-TL peşin harç, 750,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 473,60-TL, olmak üzere toplam 3.557,60-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 21.662,28-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Davalı taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır