Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/613 E. 2021/865 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/613 Esas
KARAR NO : 2021/865
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Taraflar arasında yapılan anlaşmaya binaen müvekkil şirket tarafından borçlu şirkete 39.387,17 TL (KDV dahil) fatura kesildiğini, buna karşılık borçlu şirket tarafından bu fatura alacağı kapsamında 8.387,14 TL nin müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı şirketin takip konusu alacağa kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı şirketin haksız ve mesnetsiz itirazının iptalini, 8.387,14 TL asıl alacak üzerinden takibin devamını, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesini, itiraz edilen miktar üzerinden %20 ‘den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’ nün 2019/… E. Sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … aleyhine 8.387,14 TL asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihi olan 30.10.2019 tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında avans faiz işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Vergi numarasında kayıtlı davacı … Tic. Ltd. Şti. ‘nin 2019 yılına ait BA-BS formları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Vergi numarasında kayıtlı davalı … SAn. Tic. Ltd. Şti.’nin 2018-2019 yılına ait BA-BS formları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli için dosyanın makine mühendisi ve mali müşavir bilirkişiden oluşacak heyete tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 03/05/2021 tarihli raporunda özetle: “… incelenen davacı şirkete ait 2019 yılına ait ticari defterlerinin açılış- kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, 6102 sayılı TTK 64/3 Md. gereğince mevcut haliyle davacının lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı şirketin ticari defter ve belgelerini sunmaması nedeniyle, davalı şirket yönünden dava konusuna ilişkin her hangi bir değerlendirme yapılamayacağı, davacı şirketin davalı şirketle 30 adet Kat İstasyonu “Daire ısı istasyonu” satışından kaynaklı ticari ilişkisi bulunduğu, defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde takip tarihi itibariyle davalı şirketten 8.387,14 TL asıl alacağının bulunduğu, davalı yan davaya konu fatura bakiyesi borcunu 590,00 TL nakliye bedeli düşerek kabul ettiği, ancak sözleşmenin İstanbul Merkez Depo teslimi olarak imzalanmış olması nedeniyle nakliye talebinin yerinde olmadığı, dosyaya ibraz edilen Faturalar ve Sözleşmede adı ve teknik özellikleri belirtilen Kat İstasyonlarının, “Daire ısı istasyonu” 7 (Yedi) Çıkışlı Kat İstasyonları, Enerji Yönetim Cihazları ve Isı Sayacı Yazlımı gibi istasyonların tüm ekipmanlarının, sözleşme gereğince teslim edilen / teslim alınan yere tesliminden sonra, ambalaj içinden çıkarılarak kapaklı ve muhafazalı olmak üzere daire girişine veya uygun görülen alanlara montajının yapılması ve gerekli kontrol ve test işlemlerinden sonra sözleşmede taraf olan (Kullanıcıya /İşin Sahibine) teslim edilmesi gerektiği, bu işlemlerinin sorumlusunun yüklenici şirket olduğu…” yönünde görüş bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında icra takibi ve davaya konu fatura içeriğinde yer verilen sayaçların davacı yanca davalıya teslimi ve bunun karşılığında davalı yanca bunların bedelinin ödenmesi hususunda anlaşma yapıldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu sayaçların davalıya kapaklarının montajının yapılmış hali ile mi yoksa icra dosyasına davalı itiraz dilekçesinde resmi sunulan kapaksız hali ile mi teslim edileceği hususlarındadır. Davacı bakiye alacağının tespiti ile belirlenen uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davacı defterlerine göre icra takibinde belirtilen kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu ancak davacının ürünleri kapak montajlı olarak teslim etmesi gerektiği raporlanmıştır. Davalı mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibrazdan kaçınmak ile birlikte icra dosyasına itirazından ürünlerin kapaklarının montajının yapılması halinde bakiye kalan 7.797,14 TL yi ödeyeceğini bildirmiştir. Davlalı tek taraflı olarak nakliye bedelini mahsup ettiği açıklamasında bulunmuş ise de teslim yerinin yazılı belgede açıkça kararlaştırılmış olması karşısında tek taraflı davalı işleminde hukuka uyarlık görülmemiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davacı, davalı ile yapılan anlaşmalarında ürünlerin kapaklı olarak teslimi ile ilgili bir karar alınmadığını, bunun olması halinde zaten maliyetin değişeceğini, kararlaştırılan tutarın geçerli olmasının mümkün olmadığını beyan etmiştir. Hayatın olağan akışı içinde gerçekten de davalı itirazında geçtiği şekilde ürünlerin kapaklı halde montajının yapılmasının kabulü gerekir. Ne var ki bizzat davalı tarafından itiraz dilekçesi ekinde sunulan belgede, ürünün tüm özellikleri ile yanında bulunması gerekli parçalarına ayrı kalemler halinde yer verilmesine karşın ürünlerin kapakları ile ilgili bir bilgiye yer verilmediği görülmüştür. Davalının kendi sunduğu yazılı belgenin aksini ancak yine yazılı delil ile ispat etmesi gerekmektedir. Ancak bu yönde bir belge de sunulmuş değildir. Buna göre davalının ürünlerin kapaklı olarak montajının yapılması gerektiği yönündeki itirazına ve bilirkişi raporuna sadece bu yönden itibar edilmemiş ve icra takibi ile bilirkişi raporunda belirtilen tutar kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Buna göre takibe yapılan itiraz haksız olup, bu itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir. Tarafların tacir oluşu dikkate alındığında icra takibinde talep edilen faiz oranı da yerindedir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline; takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 1.677,42 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 572,93 ₺ harçtan peşin alınan 143,24 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 429,69 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu 143,24 ₺ peşin harç ile 54,40 ₺ başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 1.444,00 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabulucu ücreti olan 1320,00 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre tespit olunan 4.080,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.18.11.2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır