Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/592 E. 2020/692 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/592
KARAR NO : 2020/692
DAVA : Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2020
KARAR TARİHİ : 25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 18/11/2020 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin davalı bankanın konut kredisi müşterisi olduğunu, müvekkilinin sözleşme gereği kredilerini vadelerinde ödediğini, erken ödeme nedeniyle kendisinden komisyon talep edildiğini, müvekkilinin… Merkez şubesinden eft ile havale ettiğini, müvekkilinden talep edilen ve hesabın kapatılması için ödemek zorunda olduğu sözleşmede olmayan yeniden yapılandırma veya erken ödemede alınan paranın nedensiz olduğunu belirterek komisyon adı altında alınan 5.000 TL’nin ödeme tarihi olan 06/07/2020 tarihinden itibaren yasal faizini, %20 inkar tazminatıyla davalıdan tahsilini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava, davalı bankanın komisyon adı altında tahsil ettiği iddia olunan tutarın davalıdan alınarak davacıya verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkememizce 01/12/2020 tarihli tensip zaptının 2 numaralı ara kararı ile davacı tarafa arabuluculuk son tutanağının aslını vaya arabulucu tarafından onaylanmış suretini dosyamız sunmak üzere 1 hafta kesin süre verilmiş, tensip zaptı 15/12/2020 Tarihinde davacı vekiline tebligat yolu ile tebliğ edilmiştir.
Davacı taraf 23/12/2020 tarihli dilekçesiyle menfi tespit davalarında arabuluculuk sisteminin uygulanmadığını, bu nedenle arabuluculuk başvurusu yapılmadığını ifade etmiştir.
HMK.nun 115/1 maddesi gereğince dava şartları, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
HMK’ nın 138. Maddesine göre mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir, gerekli görülmesi halinde taraflar bu hususta ön inceleme duruşmasında dinlenebilir.
01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre; ” MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3. maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile “Dava şartı olarak arabuluculuk”
MADDE 18/A- (1) İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükümlerinin cari olduğu tespit edilmiştir.
Somut olayda davacı tarafından, haksız ve hukuka aykırı şekilde kendisinden tahsil edilen meblağın davalıdan alınmasını karar verilmesi isteminde bulunulmuştur. Davacının dava dilekçesinin incelenmesinden dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusunda bulunulduğuna ilişkin bir beyan bulunmamaktadır. Mahkememizce davacı yana arabuluculuk başvurusuna ilişkin son tutanağın aslını bir haftalık kesin süre içerisinde mahkememize sunması aksi halde davanın usulden reddedileceği 01/12/2020 tarihli tensip tutanağı ile ihtar edilmiştir. Belirtilen tensip zaptı davacı vekiline 15/12/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına karşın davacı tarafından arabulucluk başvurusunda bulunulduğuna ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmamış, arabuluculuk son tutanak aslı da dosyamıza sunulmamıştır. Her ne kadar davacı vekili tarafından huzurdaki davanın menfi tespit olarak değerlendirilmesi gerektiği iddia edilmiş ise de davanın menfi tespit olarak görülmesi mümkün olmayıp mümkün olmayıp davamız bir eda hükmü talep edilen eda davası olarak ikame edilmiştir. Nitekim dava, yargılama devam ederken niteliği gereği istirdat davasına dönüşmemiş, doğrudan istirdat davası olarak ikame edilmiştir.
Yukarıda izah edilen nedenler doğrultusunda; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu, davacının arabuluculuğa başvurduğuna ilişkin tutanak aslını da verilen kesin süreye rağmen dosyaya sunmadığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.18/A-f.2 hükmü gereğince, HMK 138. Maddesi uyarınca dava şartı noksanlığı hakkında karar verilmesi için tarafların dinlenilmesine gerek görülmeksizin davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-7155 Sayılı Kanunun 20’nci maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ve 7155 Sayılı Kanunun 23’üncü maddesi ile 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A, 6325 sayılı Kanunun 18/A-2, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİ İLE USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alınmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; karşı 6763 Sayılı Kanunun 41. Maddesi ile değişik 6100 Sayılı HMK 341/2 maddesi gereği dava miktarı 5.390 TL olan kesinlik sınırı altından kaldığından, KESİN olarak karar verildi.25/12/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır