Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/591 E. 2022/190 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/591 Esas
KARAR NO : 2022/190

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 17/11/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasından yapılan icra takibi nedeniyle müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili …’ın 14.04.2015 tarihi itibariyle borçlu şirketin … Ltd. Şti.’ne ait tüm hisselerini devrettiğini, … Bankası A.Ş.’ye gerekse krediyi temlik alan davalı …Ş.’ne bu kredilerle ilgili herhangi bir hukuki sorumluluğu ve borcu bulunmadığını, müvekkili tarafından temlik eden Türk …Bankası A.Ş.’ye gönderilen Bakırköy … Noterliğinin 19.10.2015 tarih ve…yevmiye nolu cevabi ihtarname ile bildirildiğini, davalının icra takibinde temerrüt faizi olarak talep ettiği belirsiz olan faiz oranına, temerrüt faizine işlemiş ve işletilen avans faiz kalemlerine itiraz ettiklerini ve kabul etmediklerini, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile ilgili yapılan icra takibinde müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini, İ.İ.K. m. 72/3’e göre icra dosyasına ödenen ya da ödenecek paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkiline ait taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiklerini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasında müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini, İ.İ.K. m. 72/3’e göre icra dosyasına ödenen ya da ödenecek paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Huzurdaki davanın kötü niyetli olarak hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde açılmış olduğunu, alacağın tazminini geciktirmeye yönelik olduğunu, davacının alacaklıdan mal kaçırma kastıyla yapmış olduğu devirler nedeniyle aleyhinde İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı davanın da derdest olduğunu, huzurdaki dosyanında aynı sebeple açılmış olduğunu, davacının imzaya ilişkin itirazlarını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, zira temlik eden bankanın da her banka gibi şirket yetkilisi ile genel kredi sözleşmesi imzalanırken kredi lehtarlarını imza sirküleri sunma zorunluluğuna tabii tuttuğunu, sözleşme imzalanırken şirket yetkilisi olan …’ın huzurdaki davada imzaya itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının faiz kalemlerine olan itirazının da yersiz ve mesnetsiz olduğunu, şöyle ki açılan icra takibinde belirtilen faiz oranı, temlik alınan genel kredi sözleşmesinde taraflarca sözleşme serbestisi çerçevesinde imzalanmış hükümler ile belirlenmiş olduğunu, sözleşmeye ve hukuka uygun olduğunu, bu nedenle davacının faize ilişkin itirazlarının reddinin gerektiğini, dava dışı temlik eden banka kayıtları ve defterlerinin kesin delil niteliğinde olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olarak huzurdaki davayı açmış olduğu bu kayıtlar incelendiğinde ortaya çıkacağını, davacının açıkça alacaklı müvekkilini zarara uğratmak istediğini ve alacağın tahsilini geciktirmeye çalıştığını, sözleşmeye uygun olmayan hukuka aykırı bir durum bulunmadığını, davanın ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, icra takibi ve buna dayanak kredi sözleşmesi nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
…Ltd. Şti.’nin ticaret sicil kaydı çıkartılarak dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile birlikte ihtiyati tedbir kararı istemiş, mahkememizin 24.11.2020 tarihli ara kararı ile İİK’nın 72/3 maddesi uyarınca tedbir talebi kabul edilerek takip miktarının %20’si oranında teminat mukabilinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … e. Sayılı dosyası için icra veznesine yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmiştir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; … Bankasına müzekkere yazılarak dava konusu 29.05.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi aslı getirilmiştir. Davacı takibe dayanak kredi sözleşmesi altındaki imzaya itiraz etmiş olduğundan imza incelemesine esas ıslak imzalı belgeler ilgili kurumlardan istenerek dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden imza incelemesine esas olmak üzere rapor tanzim edilmesi istenilmiş olmakla, 26.11.2021 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda özetle; “…Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğitim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; inceleme konusu sözleşmenin 49. Sayfasında ve bilgilendirme formunda 4. Sayfada “Yamancan Tekstil” kaşe izleri üzerine atılı imzalar ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği…” raporlanmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının, dava dışı bankadan temlik aldığı kredi alacağını İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile davacıdan talep ettiği anlaşılmaktadır. Davacı takibe dayanak kredi sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında bulunmuştur. Bunun tespiti için davacının incelemeye konu belge tarihinden önceye ait ıslak imzasını içerir belgeler ilgili kurumlardan celp edilerek bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bir sureti dosyada bulunan bilirkişi raporu ile icra takibine konu edilen kredi sözleşmesi altındaki imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Davalı her ne kadar davacının bildirdiği belgeler ile imza incelemesi yapıldığı, davacının günlük hayatında kullandığı imzaların imza incelemesinde dikkate alındığı, oysaki şirket yetkilisi olarak attığı belgelerin getirilmesi yolunda bilirkişi raporuna itirazda bulunmuşsa da bu yönde bir yasal düzenleme ve zorunluluk bulunmaması dikkate alınarak davalı talebi yerinde görülmemiştir. Davacının imzası kendisine ait olmayan kredi sözleşmesi ve buna istinaden başlatılan icra takibi nedeni ile sorumlu tutulması mümkün değildir. Davacı kötü niyet tazminatı talebinde bulunmuşsa da davalının alacağı temlik alan şirket olması, kredi sözleşmesinin kendisi önünde imza edilmemiş olması ve kötü niyeti ispatlanamadığından davacı istemi yerinde görülmemiştir. Her ne kadar mahkememizce kısa karar yazılırken sehven icra dosyası nedeni ile borçlu olmadığının tespiti şeklinde yazılmış ise de menfi tespit davasının kısmi dava olarak açılabileceği, davacı talebinin de bu yönde olduğu dikkate alınarak anılan maddi hatta hükümde düzeltilmiş ve davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında 50.000,00 TL üzerinden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatı isteminin ise reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasında 50.000,00 TL nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine
2-Davalının kötü niyeti sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 3.415,50 ₺ harçtan peşin alınan 853,88 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.561,62 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu 853,88 ₺ peşin harç ile 54,40 başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 1.176,80 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.
18/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”