Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/59 E. 2020/289 K. 06.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/59 Esas
KARAR NO:2020/289 Karar

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:04/10/2017
KARAR TARİHİ:06/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin tanıtım ve reklam faalyetleri sonrasında aracı kurum hizmetinden yararlanmak züere osta ile gönderilen kaldıraçlı alım satım işlemleri çerçeve sözeleşmesini imzalayarak yine posta ile gönderildiğini, bu tarihten sonra kendisine tahsis edilen hesapta meta trader platform uygulamasında davacının açtığı pariye ve emtia arayüzü üzerinden kaldıraçlı işlemler yapmaya başladıını, davalı şirketin fiyat alım satım farkı olarak her işlemden spead adı altında ücret aldığını, bunun dışında bir komisyon anlaşmalarının olmadığını, 2014 yılının Haziran ayından itibaren ham petrol fiyatlarında yaşanan ani ve hızlı fiyat düşüşlerine hazırlıksız yakalandığını ve bu nedenle daha önce açmış olduğu ham petrol uzun pozisyolarında ciddi bir şekilde zarar etmeye başladığını, 2014 yılından beri her gece gecelik bekleme malyeti larak açıklanan swap bedeli adı altında komisyon alındığını, bu nedenle davalı şirkete komisyon ödediğini, davalı şirketle görüşerek tarafından alınan gecelik maliyet adı altında alınan komisyonlara itiraz ettiğini ancak davalı şirketten olumlu bir yanıt alamadığını beyanla; şimdilik 2.000 USD alacağın davalıdan iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekkçesinde özetle; davacının dava konusu zararının yanlış yatırım kararlar neticesinde uğrandığını, müvekkil şirketin … ya tabi bir şirket olduğunu, … tarafından yetkilendirildiğini, davacının yapılan sözleşmeden ve risk bildirimlerinden haberdar olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı ile davalı arasında akdedilen Kaldıraçlı İşlem Alım Satım Çerçeve Sözleşmesi kapsamında, davacının uğradığı zararının davalıdan tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı davasını Tüketici Mahkemesi nezdinde ikame etmiş, …. Tüketici Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarihli kararı ile davacının ticari ve mesleki amaçla hareket ettiği ve tüketici sayılamayacağı, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş, davacının talebi ile yeniden tevzi işlemine tabi tutulan dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kayıtlanmıştır.
HMK.nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninde olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir” hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir. Buna göre bir davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olabilmesi için mezkur kanunun 4. maddesinde sayılan mutlak bir ticari dava olması veya her iki taraf tacir olup uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğması gerekmektedir.
Somut olayda uyuşmazlık; aracı yatırım kuruluşu olan davalı ile davacı arasında akdedilen Sermaye Piyasası Araçlarının Alım Satımına Aracılık Çerçeve sözleşmesi uyarınca davacının zararında davalının kusuru ve sorumluluğu olup olmadığı ile davalı yanca davacı hesabından haksız tahsilat yapılıp yapılmadığı ve bunların davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekip gerekmediği hususlarındadır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/f.k ve l) bendi gereğince; “k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, ifade etmektedir.”
Aynı Kanunun Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşmeler başlıklı 49 / 1. maddesi gereğince “Finansal hizmetler, her türlü banka hizmeti, kredi, sigorta, bireysel emeklilik, yatırım ve ödeme ile ilgili hizmetleri ifade eder. Finansal hizmetlere ilişkin mesafeli sözleşme, finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanmasına yönelik olarak oluşturulmuş bir sistem çerçevesinde, sağlayıcı ile tüketici arasında uzaktan iletişim araçlarının kullanılması suretiyle kurulan sözleşmelerdir”.
Aynı Kanunun 73/1. Maddesi gereğince” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir”. 83/ 2.maddesi ise ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmünü amirdir.
Bu açıklamalar ışığında davacının yatırım amacı ile işlem yapması ve sözleşme akdetmesi yukarıda sayılan yasa maddeleri uyanca davayı ticari dava haline getirmez. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 08/05/2017 tarih 2017/139 E., 2017/186 Karar ve 25/10/2019 tarih 2018/1401 Esas 2019/1375 Karar sayılı kararları ile aynı hususun altını çizmiştir.
Finansal hizmetlerin tüketici işlemi kapsamına alındığı yasal düzenlemelerden anlaşılmaktadır. Eş anlatımla işin sadece finansal olması işlemin tüketici işlemi olmadığını göstermeyecektir. Doktrinde de tasarruf sahibinin bireysel yatırımcının bir aracı kurum ile çerçeve sözleşmesi imzalanması tüketici işlemi olduğu ve tüketici mahkemelerinin görevli olduğu da belirtilmektedir. ( Doç. Dr. N. Füsun Nomer Ertan; Sermaye Piyasası Hukuku Toplantı Serisi – Tebliğler Tartışmalar, sayfa 24-25 )(Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 21/10/2019 tarih 2019/1448 E., 1256 Karar sayılı kararı)
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi, tüm bu değerlendirmeleri ortak olarak 13/02/2017 tarih 2015/12871 E., 2017/735 sayılı kararında vurgulamış ve Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından aynı konuda verilen kararın Tüketici Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle bozulmasına karar vermiştir.
Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya mutlak ticari dava olması ya da her iki tarafın tacir olması ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması gerekmektedir. Dosyamız davacısı tacir olmadığı gibi uyuşmazlık da davacının ticari işletmesinden kaynaklanmamaktadır. Bu durumda, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle Davanın Usulden REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin …. Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-Daha önce aynı konuda ….Tüketici Mahkemesi tarafından verilmiş ve istinaf edilmeksizin kesinleşmiş görevsizlik kararı bulunduğundan mahkememiz kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacının ve davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır