Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/579 E. 2021/325 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/579 Esas
KARAR NO : 2021/325 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ : 09/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 10/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Alacaklı Müvekkili Şirket ile Borçlu Davalılar arasında 2018 tarihli ve … numaralı …Sözleşmesi (“Sözleşme1′) imzalanmış ve taraflar Sözleşme’de belirtilen miktarda şeker pancarının Borçlu Davalılar tarafından yetiştirilmesi ve Alacaklı Müvekkil Şİrkel’e teslim edilmesi hususunda anlaştıklarını, sözleşmenin 9.5 maddesinde Alacaklı Müvekkil Şirket tarafından pancarın bakım, sulama ve söküm dönemlerinde isteyen üreticilere nakdi avans ödemesinde bulunulacağı ve ödenen nakdi avansların üretici alacaklarından mahsup edileceği belirtildiğini, işbu madde kapsamında, Alacaklı Müvekkil Şirket Borçlu Davalılar’a nakdi avans sağlamak suretiyle edimlerini eksiksiz şekilde ifa ettiğini, müvekkili tarafından davalılara ödenen nakdi avans davalıların alacağına mahsuben, borç olarak temin edildiğini, işbu avansın alacaklardan mahsup edilemeyen bölümünün Borçlu Davalılarca geri ödenmesi gerekirken söz konusu ödemenin müvekkili şirkete yapılmadığını, müvekkili tarafından. davalılar ile avansın iade edilmesi adına birçok kez iletişime geçtiğini, davalılar uhdelerinde haksız bir şekilde tuttukları avans bedelini iade etmekten imtina ettiklerini, bu sebeple müvekkili şirket davalılara noter marifetiyle tahsil edilen avansın iadesi için ihtarname keşide ettiklerini, davalıların haksız şekilde uhdelerinde bulunan avans bedelini iade etmekten imtina etmeleri sebebiyle Alacaklı Müvekkili Şirket’in toplam 58.390,35-TL tutarındaki alacağı İçin İcra Takibi’ne başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, davalılar tarafından haksız ve kötü niyetli olarak bora itiraz edildiğini, davalıların icra takibine yaptığı haksız itirazın kaldırılmasına ve icra takibinin devamına karar verilmesini, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalılar tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyası kapsamında yapılmış olan ve davalıların borçlu olmadığına ilişkin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile icra takibinin devamına, harçlan kanununnu 29. Madde hükmü uyarınca icra takibinde ödenmiş olan binde beş tutarındaki peşin harcın, ib dava bakımından yatırılacak olan harçtan mahsup edilmesini, davalıların müvekkili şirketin alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazlarına ilişkin olarak alacaklı müvekkili şirket lehine hükmedilen meblağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin 16/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; … A.Ş’ye ait …Fabrikasının özelleştirilmesi ihalesinin 6 Nisan 2018 tarihinde teklif veren 8 teklif sahibinin katılımıyla gerçekleştirildiği ve ihaleyi en yüksek teklifi sunan …A.Ş.’nin 336 milyon lira bedelle kamuoyuna açık olarak kazandığını, ihalenin Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından onaylanmasıyla teklif sahibi … A.Ş’ye satış sözleşmesi imzalanması için süre verildiğini, “…AŞ’nin yüzde 51, …AŞ’nin yüzde 49 pay sahibi olduğunu,…A.Ş. unvanı altında bir şirket kurulduğunu, ve bu şirket ile 20.09.2018 tarihinde satış sözleşmesi imzalanarak bahse konu fabrika söz konusu şirkete devredildiğini, yapılan tüm işlemlerin ilgili mevzuat hükümleri ve yasal düzenlemelere uygun olarak gerçekleştirildiğini, şirketin, ihale şartnamesi ve sözleşme gereği 5 pazarlama yılı boyunca fabrika için belirlenen pancar ekim alanlarından asgari kotayı karşılayacak miktarda pancar üretme şartını, pancar üreticileri ile yapıldığını, sözleşmelerin devamı ve çalışanlara ilişkin şartları aynen yerine getirmeyi üstlendiğini, bu yükümlülüklerin şirket tarafından verilen teminatlarla güvence altına alındığını, imzalanan satış sözleşmesinin bu yükümlülüklerin, fabrikanın bir başka şirkete satılması/devredilmesi ve temadi eden satış devir hallerinde de geçerli olacağına ilişkin bağlayıcı hükümler içerdiği “Bahsedilen minvalde, ihale süreci ve özelleştirme işlemleri kapsamında ilgili yasal düzenlemeleri ihlal edici bir işlem söz konusu olmadığını, gerek kamu menfaatini zedeleyecek gerekse bunlara halel getirecek bir durum meydana gelmediği ile ilgili ifadeler özelleştirilen …Fabrikasını satın alan firma tarafından açıklanmış olmasına rağmen; Müvekkilleri şeker pancarı ekip hasat ettiğini, ancak fabrikaya teslim edemediğini, fabrika o dönem yaşadığı sıkıntılar nedeni ile müvekkillerin ürettiği pancarı teslim dahi alamadığını, bu sebeple hiçbir kişi ve kurumun kendi kusurundan yararlanamayacağı da göz önüne alınarak sözleşme şartlarını ihlal eden asıl tarafın davacı kurum olduğunun ortada olduğunu, bu nedenlerle, usule ilişkin itirazlarının kabulü ile öncelikle davanın yetki, görev ve hukuki yarar yokluğundan reddine, haksız , yersiz ve yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın esastan da reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas Sayılı dosyası aslı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir. İİK m.67’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Davalıların gerçek kişi olması göz önünde bulundurularak uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığının belirlenmesi için araştırma yapılmıştır. Tensip ara kararında davalıların ticaret sicil kaydı ile vergilendirilme usulü ilgili ticaret odası, vergi dairesi müdürlüğü ve bağlı olduğu esnaf odasına müzekkereler yazılarak ilgili evrakları celp edilmiştir.
Dosyaya sunulan yazı cevaplarından anlaşılacağı üzere davalıların ticari işletme kaydı bulunmadığı, esnaf kaydının bulunduğu ve vergi kayıtlarına göre işletme hesabına göre basit usulde vergilendirildiği anlaşılmaktadır.
Görev kuralları kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulur. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için ya 6102 Sayılı TTK ‘ da mutlak ticari dava olarak sayılması ya da her iki tarafın tacir ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanması gerekmektedir. Somut olayda davalıların ticari işletme ve tacir kaydı bulunmadığı anlaşılmakla; uyuşmazlık konusu olayın TTK md.4’te düzenlenen mutlak ticari dava türlerinden olmadığı gibi, her iki tarafın tacir olduğu nispi ticari dava da sayılamayacağından, bu nedenle HMK md 2 gereği genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesi yargılamada görevli olduğundan, görev konusu kamu düzeninden dava şartı ve mahkemece re’sen her aşamada gözetilmesi gereken husus olmakla, HMK md 114/1-c ve 115/2 uyarınca aşağıdaki şekilde görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-)Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-)HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-)HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,

Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/04/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır