Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/572 E. 2021/957 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/452 Esas
KARAR NO : 2021/956
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 10/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: müvekkili …’in … Plaka sayılı aracın maliki olduğunu, … Plaka sayılı aracına … Yolu Caddesinde, … yönetimindeki … Plaka sayılı aracın sol arka bölgesine çarparak zarar verdiğini, … Plaka sayılı araç …’a ait olup … Sigorta Anonim Şirketi’nin … numaralı Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, zararın giderilmesi için 18 Aralık 2019 Tarihli dilekçe ile … Sigorta Anonim Şirketi’ne başvuruda bulunulduğunu, ancak sigorta şirketi sigortalıya kusur izafe edilemeyeceği gerekçesi ile taleblerini ret ettiğini, kusur oranı konusunda ve davanın gerçek değeri konusunda alacak miktarı belirsiz olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikte kazaya sebep olan … plaka sayılı aracın ve davalıların mal varlığının tespit edilerek üzerine tedbir konmasına karar verilmesini, açılan dava maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davası olması sebebi ile kusur oranının da tespit edilerek araca verilen zarar miktarı ve müvekkile ait … Plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybı zararına ilişkin maddi tazminat miktarının hesaplanarak dava değeri belirlendikten sonra artırılmak üzere 200,00-TL ve kaza sebebi ile müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı için 200,00-TL olmak üzere şimdilik 400,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkili …’e verilmesine karar verilmesini, yargılama masraf ve giderleri ile ücreti vekaletin davalılar üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin 08/10/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının arabuluculuk kanununa başvurmamış olması nedeni ile davanın reddini, kaza tespit tutanaklarının resmi belge niteliğinde olduğunu ve müvekkili sigortalı aracı sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davacı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sadece gerçek hasar ve zarardan sorumlu olduğunu ve bu durumda sadece ekspertiz raporundaki tespit olunan maddelerden sorumlu olunduğunu, araçta meydana gelen değer kaybı hesabının, Z.M.M. Sigortası Genel Şartları ekinde görülen formüle göre yapılmasının gerekmekte olduğunu, başka yöntemlerle değer kaybı hesaplamasının yapılmasının kabul edilmemesinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava, taraflar arasında meydana gelen trafik kazasında davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybına ilişkin tazminat davasıdır. Davacının maliki olduğu araçta meydana gelen değer kaybından davalı … şirketinin ve davalıların sorumlu olup olmadığı, faiz şartlarının, muacceliyet tarihinin, meydana gelen zararın hesabına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan, hasar dosyası, hasara dair davacı kayıtları, tescil kayıtlarından oluşan dosyamız delilleri üzerinden keşif yapılmış, keşif esnasında tanıklar dinlenmiş sonrasında bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmiştir. Keşif mahalinde tanıklardan kazanın oluşumuna ilişkin görgüleri sorulmuş; Bu kapsamda davacı tanıklarından;
… yeminli beyanında özetle, olay günü … ‘in kullandığı araçta yolcu olarak oturduğunu, olay günü kavşakta beklediklerini, durmuş haldeyken yolcu olarak oturduğu aracın sol arka kısmından çarptığını, aracın çarpmanın etkisiyle yüz seksen derece döndüğünü ifade etmiştir.
… yeminli beyanında özetle, maslakta oto tamircisi olarak çalıştığını, aracın kaporta boya, arka dingil düzeltme işlemi, rot balans, jant düzeltme ve boyama işlemlerini yatığını, 4.400,00/4.800,00 TL civari tuttuğunu ifade etmiştir.
Davalı tanığı … yeminli beyanında özetle, davalı …’ın annesi olduğunu, olay günü davalıların aracında olduğunu, virajı girip u dönüşü yaptıklarında sağ taraftan hızlı bir şekilde arabanın geldiğini, aracın sol arka tarafından çarptıklarını, kaportada avuç içi kadar hasarın oluştuğunu ifade etmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen ve keşif mahalinde hazır bulunan makina mühendisi … hazırladığı 12.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ” … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşunda %100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü … ‘in kazanın oluşunda kusurunun bulunmadığını, davaya konu kazada meydana gelen hasar tutarının dosyadaki ödeme belgesinin kabulü halinde 4.480,00-TL olduğunu, … plakalı araçta kazada oluşan hasardan kaynaklanan değer kaybının 1.700,00.-TL olduğunu, toplam olarak 6.180,00-TL olan zararın, 2918 Sayılı Yasanın 99. Madddesi ve 6098 Sayılı B.K, 49. Maddesi uyarınca, … plakalı aracın Z.M.M. Sigortası ile bağlı bulunduğu … A.Ş. tarafından işleyen yasal faizi ile ödenmesi gerektiğini” mütalaa etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Kanunun açık metni karşısında sigorta şirketinin sigortalısının tabii olduğu hukuki rejime tabi olacağının kabulü gerekir. Ancak öncelikle sigorta şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması ve davalının pasif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Dosyada yapılan inceleme sonucunda davalılardan … arasında ZMSS Sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye istinaden … numaralı poliçenin tanzim edildiği, poliçenin 14/12/2018-14/12/2019 tarihleri arasında cari olduğu ve 36.000,00 TL’lik maddi hasar limiti içerdiği anlaşılmaktadır. Dava konusu hasarın 03/03/2019 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Böylece dava konusu hasarın poliçe kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporundan davalı …’ın gündüz vakti görüşün açık olduğu mahalde dikkatsiz bir şekilde olay yerine yaklaştığı, hızını durumun koşullarına göre ayarlamadığı, yeterli mesafede durmadığı ve kolayca önleyebileceği bir kazayı önleyemediği anlaşılmakla KTK 47/d 50, 51, 52/a-b, 81. Maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle tam kusurlu bulunmuştur. Davalı tarafın herhangi bir kusuru tespit edilememiştir. Mahkememizce öngörülen kusur oranları nesafet kurallarına ve tanık anlatımlarına uygun görülmüştür.
Değinilmesi gereken husus gerçekleşen hasarın doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususundadır. Yapılan incelemeden aracın hasar değerinin 4.800,00 TL olduğu, değer kaybının ise 1.700,00 TL olduğu bilirkişi tarafından hesaplanmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Y4HD 2021/4651; 2021/8345 Davacı tarafça zararın karşılanması amacıyla davalı … şirketine yazılı olarak başvurulduğu, başvurunun 18/12/2019 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı … şirketince bu başvuruya sekiz gün içerisinde cevap verilmesi gerekmekle yapılan hesaplamaya göre sigorta şirketinin 27/12/2019 tarihinde temerrüde düştüğü anlaşılmıştır.
Böylece dava dilekçesindeki talep ve ıslah miktarı dikkate alınarak her ne kadar kısa kararda sehven 6.373,04 TL yazılmış ise de; gerekçeli kararda bu maddi hata düzeltilerek davacı lehine 4.480,00 TL hasar bedeli ve 1.700,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 6.180,00 TL maddi tazminata hükmedilmiş ve davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmek üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının kabulüne, 4.480,00 TL hasar onarım bedeli ve 1.700,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 6.373,04 TL’nin davalılar … ve … yönünden 18/12/2019 tarihinden davalı …. yönünden 27/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 435,34-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harç ile 98,71-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 153,11-TL harcın mahsubu ile 282,23-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 98,71-TL ıslah harcı, 850,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 1.966,10-TL olmak üzere toplam 3.023,61-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır