Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/571 E. 2021/834 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

….
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/571 Esas
KARAR NO:2021/834

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/03/2019
KARAR TARİHİ:11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili … ile … Alışveriş Merk. Ltd. Şti. arasında ticari ilişkiden kaynaklı düzenlenen 27.10.2017 tarihli yapacağı alışveriş için teminat olması kaydı ile emre muharrer senet verildiğini, bu senet bedelinin 2.099,00 ₺ olduğunu, müvekkili … Ltd. Şti.’den tahmini 1.400,00 ₺ bedelli alışveriş yaptığını, fatura ve senet müvekkili …’ın adına düzenlendiğini ve diğer müvekkili …’in de kefil olduğunu, söz konusu senedin ilk tahsilatı 09 Mayıs 2018’de 50,00 ₺ tarihinde firma tarafından tahsil edildiğini, kalan tutar olan 2.050,00 ₺’yi ise … Bankası … AVM Ltd. Şti.’nin hesabına havale edildiğini, bedelin 14.11.2018 tarihinde ödendiğini ve borç ilişkisinin sona erdiğini, … AVM söz konusu bedel üzerinden müvekkilleri aleyhinde 02.01.2019 tarihinde …. İcra Dairesi’nin … E. Numaralı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ödeme emrini gönderdiğini, 2.099,00 ₺’nin ödendiğinin kabulü ile, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takip işlemlerinini durdurulmasını ve iptal edilmesini, kötü niyetli yapılan takip için %40 tazminata hükmedilmesini, teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararının uygulanmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, İcra ve İflas Kanunu 72 maddesi hükümlerine göre “Menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesin de de açılabilir” şeklinde belirtildiği, müvekkilinin adresinin ise Esenler olduğunu, kanun hükmü gereğince birden fazla yetkili mahkemenin bulunmadığını, icra takibini … da yapıldığı için yetkili mahkemenin de İstanbul mahkemeleri olduğunu, ayrıca davalının yerleşim yerine göre belirlenen yetkiye göre ise … mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacıların takibe konu kambiyo senedinden doğan borcu kabul ettiğini fakat takip tarihinden önce bu borcu ödediğini iddia ederek borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, icra takibi başlatıldıktan sonra anapara dışında işlemiş olan faizler, icra takip masrafları ve harçlar ile vekalet ücreti borçlunun borcuna eklendiğini, davalının anaparanın bu ferilerinden kurtulmak amacıyla sadece anapara borcunu içeren ödemeyi müvekkiline ait banka hesabına gönderdiğini iddia ettiğini, paranın yatırıldığı iddia edilen banka hesabının müvekkiline ait … Bankası hesabı olduğunu, bu hesabın uzun zamandır kullanılmayan ve borç ödemeleri için yönlendirilmeyen bir hesap olduğunu, davacıların da müvekkiline herhangi bir bildirimde de bulunmadığını, davacı tarafından yapılan ödeme hakkında müvekkile herhangi bir bildirim yapılmadığı için taraflarınca icra takibi yapılmış olmasının hukuka uygun olduğunu, öncelikle yetki yönünden inceleme yapılması halinde kötü niyetli ve ispatlanmayan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, icra takibine konu edilen kıymetli evrak nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dosyası, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı üzerine … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzii edilmiş, … 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … K. Sayılı kararı üzerine ise dosya mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kayıtlanmıştır.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … Esnaf ve Sanatkarlar odasına yazılan müzekkere ile davacı …’nin esnaf kaydının olup olmadığı sorulmuş olup, 27.03.2019 tarihli oda yazısının cevabı ile …’nin sicil kaydına rastlanmadığı bilgisi verilmiştir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … Ticaret Odası Sicil Genel Müdürlüğüne müzekker yazılarak davacı …’nin odaya tescilli … Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu bildirilmiştir.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş, … Bankası … şubesine müzekkere yazılarak davalı … AVM’nin hesabına ait 14.11.2018 tarihli … numaralı dekont aslı istenilmiş olup, 25.03.2019 tarihli banka cevabı ile dekont aslı dosyamız arasına alınmıştır.
… Bankası Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … IBAN ve … hesap nolu hesaba ilişkin 27.10.2017 – 01.01.2019 tarihleri arasında tüm hesap hareketlerinin gönderilmesi istenilmiş, 05.07.2021 tarihli banka cevap yazısında ilgili hesapta belirtilen dönem için tek hareketin bulunduğu, hesabın statüsünün açık durumda olduğunu, son hareket tarihinin ise 01.07.2021 olduğu bilgisi verilmiştir.
…. İcra Dairesi’nin … E. Saylı icra dosya sureti dosyamız arasına alınmış, dosyanın incelenmesinden davalı … Ltd. Şti. Tarafından dosyamız davacıları … ile … hakkında 02/01/2019 tarihinde, 27.10.2017 tarih ve 2.099,00 TL bedelli kıymetli evraka dayalı olarak 764,62 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Davalı her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de menfi tespit davası İİKm72/son uyarınca takibin yapıldığı yer mahkemesinde de açılabileceğinden davalının bu itirazına itibar edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacılar tarafından davalı yana …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra takibine konu edilen kıymetli evrakın düzenlenerek verildiği ve sonrasında senet bedelinin ödendiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık senet bedelinin takipten önce mi sonra mı ödendiği, buna göre davacıların faiz ve vekalet ücretinden sorumlu olup olmadığı ile davalının hesabına yapılan ödeme nedeni ile davacıların davalıya haber verme yükümlüğü olup olmadığı hususlarındadır. Dava dosyasının incelenmesinden takibe konu senet bedelinin davalının …. … Bankası nezdindeki hesabına 14.11.2018 tarihinde ödendiği anlaşılmıştır. Davalı tarafından icra takibi ise 02.01.2019 tarihinde başlatılmıştır. Yani icra takibi başlatılmadan önce davacıların davalıya olan borcu sona ermiştir. Davalı, her ne kadar davacıların müvekkili tarafından kullanılmayan hesabına ödeme yapıldığını ve bu nedenle yapılan ödemenin bildirilmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de hesap numarasını davacılara veren bizzat davalının kendisi olduğundan davacılara bu şekilde bir yükümlülük yüklenmesi mümkün değildir. Davacı hakkında yasal yollara müracaat etmeden önce hesaplarını kontrol etmek davalı yükümlülüğündedir. Aksi halde her borcunu ödeyene alacaklısına ihbar yükümlüğü yüklenmesi sonucunu doğurur ki yasada böyle bir düzenleme ve zorunluluk bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacıların davasının kabulü ile icra takibi ve buna dayanak kıymetli evrak nedeni ile davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar vermek gerekmiştir. Öte yandan davacılar kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalının tüm hesap hareketlerinin incelenmesinden hesabın davalı savunması gibi aktif olarak kullanılmadığı, düzenle hareket olmadığı görülmüştür. Buna göre davalının kötü niyetle hareket ettiği sabit değildir. Davacıların bu isteminin ise reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davacıların …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ile bu dosyaya dayanak; Keşidecisinin …, kefilinin … olduğu 27.09.2017 keşide tarihli, 27.10.2017 vade tarihli, 2.099,00 ₺ bedelli bono nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, başlatılan takibin iptaline,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 143,38 ₺ harçtan peşin alınan 44,40 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 98,98 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu 44,40 ₺ peşin harç ile 44,40 ₺ peşin harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 1.402,90 ₺’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 2.099,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda HMK 341 maddesi uyarınca miktar itibari ile KESİN olmak üzere karar verildi. Verilen karar usulen okundu anlatıldı.18/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır