Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/57 E. 2022/492 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/57 Esas
KARAR NO : 2022/492
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 24/01/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; 08/11/2017 tarihinde … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı … ‘a malik ve işleteni olduğu … plakalı aracın, müvekkiline ait … plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, tramer kayıtlarında her ne kadar müvekkilinin %50 oranında kusurlu görünmekte ise de, kusur oranını yanlış değerlendirildiğini, müvekkilinin kusursuz olduğunu, öncelikle kusur bilirkişisi aracılığıyla kusur tespiti yapılmasını talep ettiğini, müvekkiline ait araçta hasar tespitinin ilk olarak davalı sigorta şirketinin atadığı eksper tarafından yapıldığını, düzenlenen eksper raporunda hasarlanan parçaların eksik ve hatalı olarak tespit edildiğini, müvekkilinin uğramış olduğu gerçek zararın davalı sigorta şirketince tazmin edilmediğini, müvekkiline ait araçta davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasar miktarının bağımsız eksper tarafından 11.541,83 TL olarak tespit edildiğini, gerçek hasar bedelinin ödenmesi için davalı şirkete 22/10/2019 tarihinde yazılı olarak başvuru yapıldığını, ancak taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, hasar tazminatının ödenmesinde hasar gören orijinal parça ile değiştirilmesi gerektiğini, müvekkiline ait araçta orijinal parça ile değişime önceliğine yer verilmediğini, her ne kadar eşdeğer parça ile değişimi yapıldığı iddia edilmiş ise de, müvekkiline ait aracın hasar gören parçaları için TSE onaylı eşdeğer parça üretimi olmadığını, Motorlu Taşıtlar Sektöründeki Dikey Anlaşmalar ve Uyumlu Eylemlere İlişkin Grup Muafiyeti tebliğinin 3. Maddesi (s) bendinde eşdeğer parça tanımını yapıldığını, eşdeğer parçaların orijinal parçalarla aynı veya daha üst kalitede fakat farklı materyalden yapılan veya farklı bir renge sahip olan parçalar olduğunu, eşdeğer parçayı üreten firmanın, ürettiği parçayı motorlu taşıt aracının parçaları ile eşdeğer kalitede olduğunu belgelendirmesi gerektiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen zararın onarılmasında gerçek zararın tazmin edilmesini, davalının gerçek zararı ödeme yükümlülüğüne KD’nin de dahil olduğunu, hasarlı araçta meydana gelen zararın tazmin edilmesi sırasında herhangi bir tedarik iskontosu uygulanmasının kabul edilemeyeceğini, asıl olan gerçek zararın tazmin edilmesi olduğunu, davalı tarafın asıl yükümlülüğünün ZMMS poliçesi kapsamında meydana gelen gerçek zararı tazmin etmek olduğunu, sigorta şirketinin kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan hasar onarım bedelinin de tazmin edilmesi gerektiğini belirterek, şimdilik hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL hasar bedeli ve 10,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 110,00 TL’sinin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faiz oranı üzerinden ve kaza tarihinden kabul görülmez ise ihtar tarihinden itibaren işletilecek en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tazminine, vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle:08/11/2017 tarihinde kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın … Sigorta A.Ş. Nezdinde 23/03/2017-2018 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunmakta olup, kaza tarihi itibariyle teminat limiti araç başına 33.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacının öncelikle arabuluculuk yoluna başvurmadığı, dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddi gerektiğini, talebe konu trafik kazası tarihinin 08/11/2017 olduğunu, başvuru tarihinin ise 24/01/2020 olduğunu, meydana gelen kazanın yaralamalı/ölümlü bir kaza olmadığını, maddi hasarlı bir kaza olduğunu, 2 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacağını, zamanaşamı süresi dolduğundan başvurunun reddi gerektiğini beyanla davanın reddine, müvekkilinin yargılama giderlerinde sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
-Bilirkişi … tarafından hazırlanan 15/09/2021 tarihli kök raporu ile 10/11/2021 – 04/12/2021 ve 04/05/2022 tarihli ek raporları,
-Adli Trafik Uzmanı … tarafından hazırlanan 18/11/2020 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, tazminat davasıdır, uyuşmazlık davacının maliki olduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde araçta meydana gelen değer kaybı ve hasar bedeli talebine ilişkindir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Mahkememizce Trafik Uzmanı … tarafından hazırlanan 18/112020 tarihli bilirkişi raporu incelendiğinde; “….. plakalı araç sürücüsü … Şeker’in %50 oranında tali kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü … ‘ün %50 oranında tali kusurlu olduğu..” anlaşılmaktadır.
Mahkememizce resen görevlendirilen Makina Mühendisi bilirkişisi … tarafından hazırlanan 04/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;”..2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Madde 47/ d “Trafikte işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu ” , Madde 52/ b “ Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama “ ve Madde 53/ a “ Sağa dönüş kuralları “ kurallarını ihlal etmesi sebebiyle … plaka sayılı aracın sürücüsü … ‘ in meydana gelen kazanın oluşumunda % 50 oranında kusurlu olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Madde 47/ d “Trafikte işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu ” ve Madde 56/ b “ Gelen trafikte karşılaşma “ kurallarını ihlal etmesi sebebiyle … plaka sayılı aracın sürücüsü … ’ ün meydana gelen kazanın oluşumunda % 50 oranında kusurlu olduğu, Dava konusu araçta oluşan gerçek hasar tutarının KDV Hariç 1.080 ,00 TL olduğu ve hasar tutarının kusuru oranında ZMSS poliçesi kapsamında , davalı şirket tarafından davacıya ödendiği, davacının bu hasar ile alacağının olmadığı, Dava konusu araçtaki değer kaybının , kaza tarihi itibariyle 1.245,00TL olduğu ..” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davacının %50 kusurlu olduğu da dikkate alındığında 622,50TL değer kaybı bedelinin kabulüne, davalı tarafından hasar kaybı bedeli ödendiğinden bu yöndeki talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davanın KISMEN KABULÜ, KISMEN REDDİ ile;
a-) 622,50TL değer kaybı bedelinin, temerrüt tarihi olan 06/11/20119 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-) Davacının hasar bedeli talebinin reddine,
2-)Alınması gereken 80,70TL harçtan peşin alınan 54,40TL harç ile 10,63TL ıslah harcı olmak üzere toplam 65,03TL harcın mahsubu ile bakiye 15,67TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-)Davacı tarafça yapılan 54,40TL başvuru harcı, 54,40TL peşin harç, 10,63TL ıslah harcı, 2.150,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 206,75TL olmak üzere toplam 2.476,18TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 2.129,51TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin kabul red oranına göre 1.135,20TL’sinin davalıdan, 184,80TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-)Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 622,50TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır