Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/649 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2021/649
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili tarafından sunulan 02/11/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusunun taksitli ticari kredi hesabı ilişkisi olduğunu, davalı borçluya müvekkili bankadan kredi kullandırıldığını ancak geri ödemelerinin yapılmadığını, kredi hesabının kat edildiğini, kredi sözleşmesinde bildirilen adrese kat ihtarnamesinin gönderildiğini davalı borçlunun süresinde geciken ödemelerini ihtara uygun süre içerisinde ödemediğini, tüm alacak, faiz ve masrafları yönünden temerrüde düşürüldüğünü, davalı adına icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek takibin devamını, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davacı banka ile davalı arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi kapsamında icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, itirazın haksız olup olmadığı, temerrüt, faiz, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alan kişinin dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan, genel kredi sözleşmesi, icra dosyası, davalı tarafın davacı nezdindeki hesap dökümleri ve ticaret sicil kayıtlarından oluşan dosyamız delilleri üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Bankacı bilirkişi … hazırladığı 17/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankaca davalı borçluya taksitli ticari kredi kullandırıldığını, takip tarihi olan 24.09.2019 tarihi itibariyle yapılan faiz ve alacak tutarı hesaplaması neticesinde, davacı-alacaklı bankanın talep edebileceği taksitli ticari kredi alacak tutarının 20.311,04 TL olduğunu, taksitli ticari kredi asıl alacak tutarı olan 19.645,62TL’ye takip tarihinden itibaren %44,10 temerrüt faizinin talep edilebileceğini” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş; taraflar usulüne uygun tebligatlara rağmen bilirkişi raporuna herhangi bir itirazda bulunmamışlardır. Tarafların rapora itiraz etmemeleri nedeniyle tarafların raporu kabul ettikleri ve diğer taraf lehine usuli kazanılmış hak sonucu doğurduğu varsayılmış ve ek rapor hususu değerlendirilmemiştir. (Yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur. 17. Hukuk Dairesi 2014/1503 E. , 2015/13111 K.)
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, mahkememize sunulan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı şirket arasında Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, davalıya kredi kullandırıldığı açıktır. Anılan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalıya 23/08/2019 tarihli ihtarnamesinin gönderildiği, İhtarnamenin tebliğ edildiği, ihtarnamede davalıya 24 saat süre verildiği, böylece takip eden gün tarihinde davalının temerrüde düştüğü görülmektedir. Bilirkişi tarafından yapılan hesapta davacı bankanın davalıdan 24/09/2019 takip tarihi itibariyle toplam19.645,62 TL anapara, 633,74 TL faiz ve 31,68 TL BSMV yönünden alacaklı olduğu görülmektedir.
Bu noktada yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin yasal düzenlemelere kısaca değinmek gerekir. 6325 Sayılı Arabuluculuk Kanunu’nun zorunu arabuluculuğu düzenleyen 18/A maddesinin 11. Fıkrasına göre taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
Dosyadaki arabuluculuk ilk ve son tutanaklarından, davalının ilk toplantıya katılmadığı görülmektedir. Bu nedenle 6325 Sayılı Kanunun 18A/11 fıkrası gereği yargılama giderlerinin tamamından davalı sorumlu tutulmuş ve reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmolunmamıştır. (İstanbul BAM 31. Hukuk D. 2021/1238E-2021/1148K)
Son tahlilde borçlunun sözleşmeye aykırı davrandığı açık olmakla, banka kayıtlarına ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilen rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacak toplamı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalının … İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 19.645,62 TL asıl alacak, 633,74 TL işlemiş faiz ve 31,68 TL BSMV yönünden iptaline, takibin bu suretle devamına,
2-Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle bu bedel üzerinden takdiren %20 üzerinden hesaplanan 4.062,208 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3- 4.296,90 TL’lik Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Alınması gereken 1.387,44 TL harçtan peşin alınan 297,21 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.090,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 297,21 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 351,61 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 123,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 823,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/10/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.