Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 E. 2022/256 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/554 Esas
KARAR NO : 2022/256
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketinin ihracat yapan büyük bir sanayi kuruluşu olduğunu, işyerinin elektriğinin davalı şirket tarafından karşılandığını, 01/03/2020 tarihinde yaşanan elektrik kesintisi sonrasında davalı şirket tarafından yendine verilen elektriğini 1 saat süreyle ters verildiğini ve müvekkili şirkette bulunan 2 adet … … marka … model komprösörün zarara uğradığının, arıza üzerine yetkili servis atarafından düzenlenen raporda arızanın işletmeye gelen enerjinin ters olması nedenyile olduğunun tespit edildiğini, onarım bedeli olarak yetkili servis taarfından müvekkili şirketine 6.157,40 EURO fatura edildiğini, müvekkili şirektin faaliyetinin durduğu için iş kaybı yaşandığını ve müvekkilinin zarara uğradığını, arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşama sağlanamadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının ters elektrik vermesinden kaynaklanan servis bedelinin şimdilik 1.000 EURO nun olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın süresi içerisinde müracaat etmediğini, hasarın müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklandığının davacı tarafından ispatı gerektiğini, dava konusu kusurun ve sorumluluğun hasar gördüğü iddia edilen cihazların bakımının düzenli yapılmadığından kaynaklı olduğunu, dava değerinin belli olduğu davacının kısmi alacak davası olarak açtığını, usul hukuku açısından kabul edilemez olduğunu, bu nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller
Dava tazminat davasıdır. Uyuşmazlık davacı şirkete ait iş yerinde meydana geldiği ifade edilen elektrik kesintisi nedeni ile davacı şirketin makinelerinde hasar meydana gelip gelmediği, meydana zararda davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, zarar var ise zararın miktarı hususlarına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, dava şartına dair eksiklik bulunmaması ve davalı tarafça haklı bir sebebe dayalı olan herhangi bir ilk itiraz ileri sürülmemesi nedeniyle ön inceleme tamamlanmış, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek dosyamızın delillerini oluşturan hasar dosyası, işlem dosyası, arızanın giderilmesine dair kayıtlar, dava konusu makinala, taraflar arasındaki yazışmalardan oluşan dosyamız delilleri üzerinden mahalinde keşif yapılıp makinalar yerinde incelendikten sonra bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen makine mühendesi bilirkişi …, Elektrik Mühendisi bilirikişi … ‘ nın hazırladığı 17/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “söz konusu hasarın tesisattan kaynaklanmasının mümkün olmadığını, hasarın elektrik kesintisi sırasında oluşan ters bağlantıdan kaynanmış olabileceğini, davacının bu hasardan dolayı toplam 2.160 EURO (KDV hariç) harcama yapmış olmasına rağmen, 1.200 EURO kompresörlerin bakımı için olduğunu davacının gerçek zararının 960 EURO olarak değerlendirilecebileğini” mütalaa etmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda dosyanın bilirkişiye verilmesine karar verilmiş,makine mühendesi bilirkişi … , Elektrik Mühendisi bilirikişi … ‘ nın hazırladığı 05/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “kök raporu değiştirecek herhangi bir durumun olmadığını, kök rapor ile aynı kanaatte olduklarını ,” mütalaa etmiştir.
C. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Yapılan yargılama, toplanan deliller, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi, dava konusu makinalarda meydana gelen hasarların niteliği ve hasarın tespitini gerçekleştiren dava dışı … … firmasının mahkememiz müzekkerelerine verdiği cevaplar, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları hep birlikte değerlendirildiğinde ihtilafın sorumluluk ve zarar noktasında düğümlendiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf makinalarda meydana gelen zararın elektrik akımından geldiğini, davalı ise sorumluluklarının bulunmadığı iddiasındadır.
Mahkememizce makinaların yerinde incelenmesi suretiyle aldırılan bilirkişi raporunda söz konusu hasarın tesisattan kaynaklanmasının mümkün olmadığı, davacının elektrik tesisatında bir uygunsuzluk bulunmadığı, hasarın basınçlı hava tesisatından kaynaklanmış olma ihtimalinin bulunmadığı, hasarın elektrik kesintisi sırasında oluşan ters bağlantıdan kaynanmış olabileceği raporlanmıştır.
Bilirkişi tarafından yapılan bu tespit ve cevap dilekçesinin 5 numaralı bendinde davalı vekilinin hasar konusu tarihte 03:00-06:00 saatleri arasında …’te meydana gelen aşırı yüklenme sebebiyle şebeke çalışması kapsamında 3 dakika altı manevra çalışması yapıldığına dair kabulü birlikte değerlendirildiğinde hasarın elektrik akımından kaynaklandığı kanaatine varılmıştır.
Davalının sorumluluğu böylece tespit edildikten sonra hasarın incelenmesine geçilmiştir. Davacı tarafça, dava dilekçesinde, dava dışı … … adlı firmanın hasara ilişkin tamirat işlemini 6.157,40 EURO’ya fatura ettiğini ifade etmiştir.
Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Ne var ki zararın giderilmesi kanun ve yönetmelik hükümlerine göre çıkartılan ve yayımlanan tarifeler ile belirlenmesi halinde, bunu bilerek zarara sebebiyet veren kişilerin sorumlu tutulacağı bedelin tarife hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu halde gerçek zarar ilkesine bakılmaz. HGK 2011/7-690 : 2011/617
Mahkememizce dava dışı … … isimli firmaya, kendilerince gerçekleştirilen işlemlerin neler olduğu, işlemlerin rutin bakım faaliyeti olup olmadığı, işlemlerin doğrudan hasar ile ilgili olup olmadığı sorulmuştur. Dava dışı firmaca mahkememize verilen 23/09/2021 ve 24/12/2021 tarihli dilekçelerinde, kendilerince hasar tespitinin yapıldığı, meydana gelen hasarın yüksek ihtimalle şebekeden kaynaklandığı, 05 mayıs tarihinde hasar tespiti yapıldıktan sonra davacı tarafın talebi olmadığından tamirat işleminin yapılmadığı, 14 Eylül tarihinde bakım faaliyeti kapsamında bakım hizmeti verildiği ifade edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında her ne kadar davacı dava dilekçesinde dava dışı … … adlı firmanın hasara ilişkin tamirat işlemini 6.157,40 EURO’ya fatura ettiğini ifade etmiş ise de … … tarafından herhangi bir tamirat işleminin gerçekleştirilmediği yukarıda belirtilen iki yazıda da açıkça ifade edilmiştir.
Davacı tarafça 28/04/2021 tarihinde dilekçeye ek olarak sunulan fiyatlandırma başlıklı imzasız belgede 6157,40 EURO yekun yer almış ise de bu belgedeki fiyatlandırmaya konu işlemlerin gerçekleştirildiğine dair herhangi bir bilgi veya belge yoktur.
Davacı tarafın sunduğu faturalara dikkat edildiğinde dava dışı … … tarafından 08/05/2020 tarihli ve 4.422,68’er TL bedelli hasar tespit içerikli iki adet fatura ile 14/09/2020 tarihli ve 46.253,76’er TL bedelli bakım hizmeti içerikli iki adet fatura bulunduğu anlaşılmaktadır. Gerek hasar ile bakım arasında dört aylık süre farkı gerek gerek fatura içeriğine ilişkin beyan, gerek dava dışı firmaca mahkememize verilen 23/09/2021 ve 24/12/2021 tarihli dilekçelerinde rutin bakım yapıldığına dair açıklamalar gerekse rapor ve ek rapordan bakım hizmetine dair 14/09/2020 tarihli ve 6.253,76’er TL bedelli bakım hizmeti içerikli iki adet fatura bedellerinin hasar ile ilgisinin bulunmadığı, bu bakımların rutin bakımlar olduğu, dava konusu hasar olmasa dahi bakımların yapılacağı, dolayısıyla davalının bakım bedelinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak hasar tespitine dair işlemin doğrudan hasar ile ilgili olması, yukarıda belirtilen sebeplerle davalının bu hasardan sorumlu olması nedeniyle davacının bu bedeli isteyebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça fiyatlandırmaya istinaden EURO cinsinden talepte bulunulmuş ise de bu fiyatlandırmaya konu işlemlerin gerçekleştirilmemesi, öte yandan davacı ile davalı arasında döviz cinsinden ödeme yapılacağına dair bir sözleşme bulunmaması, tüm iş ve işlemlerin Türk Lirası üzerinden yapılması ve ödemelerin Türk Lirası üzerinden gerçekleştirilmesi birlikte değerlendirildiğinde gerçek zarar ilkesi uyarınca davacının döviz cinsinden talepte bulunamayacağı sonucuna varılmıştır. “…Haksız fiillerde zarar, yabancı para üzerinden doğmuş ise yabancı para üzerinden tahsil istenilmesinin mümkün olduğu…” Y11HD 2016/2054 : 2017/1236
Böylece davacının EURO cinsinden olan talebinin dava tarihindeki Türk Lirası kuru olan 9.5238 üzerinden karşılığı 9.523,80 TL olduğu kabul edilerek hasar tespit işlem hizmeti nedeniyle ödenen 8.845,36 TL’nin ödeme tarihi olan 16/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 8.845,36 TL tazminatın 16/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- 678,44 TL bedelli fazlaya ilişkin istemin reddine
3-Alınması gereken 604,22-TL harçtan peşin alınan 165,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 439,08-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 384,68 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 550,00 TL ATGV ücreti tebligat ve posta masrafından oluşan 73,50-TL olmak üzere toplam 2.223,50-TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 2.065,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 678,44-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kısmen kabul kısmen red oranına göre 1.225,96-TL’ nin davalıdan 94,03- TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
9-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır