Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/549 E. 2021/499 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/549 Esas
KARAR NO : 2021/499

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz dava dosyasının incelenmesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesi ile, müvekkilinin … (“…”) ile davalı …t A.Ş. (“…”) arasında 8 Şubat 1998 tarihinde acentelik sözleşmesi (“Sözleşme”) imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasını takip eden 18 yıl boyunca davacı … tarafından sözleşme tahtındaki hizmetlerin ifa edilmiş olduğunu, ancak … tarafından 5 Nisan 2016 tarihinde davacıya gönderilen ihtarname ile sözleşmenin 4 Temmuz 2016 tarihi itibariyle feshedilmiş olacağının bildirildiğini, söz konusu feshin olağan ve süreli şekilde gerçekleştirilmiş ve altta yatan sebep olarak ise davalının şirket yapısında gerçekleştirilecek olan yeniden yapılanmanın gösterildiğini, uyuşmazlığa konu sözleşmenin acentelik sözleşmesi olduğunu, davacının …’ya 17 yıl boyunca kazandırdığı müşterilerden …’nun kardeş şirketi, … Acenteliği Anonim Şirketi’nin (Sözleşmenin feshi sonrası yeni unvan: …Şirketi’nin) faydalanmaya devam ediyor olması sebebiyle davacı tarafından denkleştirme bedeli talebinde bulunma zarureti hasıl olduğunu, imzalanan sözleşme uyarınca 28/06/2017 tarihinde tahkim talebinde bulunduğunu ve …hakem olarak tayin edildiğini, hakem heyeti tarafından ingiliz tahkim hukuku tahtında gerçekleştirilen yargılama neticesinde hakem kararı oybirliği ile ittihaz edildiği ve hakem kararı da taraflara tebliğ edildiğini ve hakem kararına karşı herhangi bir itirazda da bulunulmadığını ve bu nedenle hakem kararı kesinleştiğini, kesinleşen hakem kararının gereğinin … A.Ş. Tarafından kendiliğinden yerine getirilmeyeceğinin anlaşıldığını beyanla, öncelikle hakem kararı uyarınca hükmedilen ve alacak kalemleri mahsup edilmesi neticesinde hesaplanan 467.024,39USD (ABD Doları) tutarındaki muaccel alacağın ihtiyati haczine, 23.06.2020 tarihli kesin ve icra edilebilir Hakem Kararı’nın New York Konvasiyonu uyarınca tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, ilgili uluslararası ve yerel mevzuat ile Yargıtay içtihadı ve sunulan deliller üzerine haklı gerekçeler marifetiyle ortada geçerli bir tahkim şartı bulunmadığını, müvekkili şirketin sözde tahkim şartının tarafı olmaması ve imza sahibinin özel yetkisi bulunmaması nedeniyle pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, tenfize konu hakem kararının İngiliz Hukukuna göre doğrudan icra edilebilirliğini mümkün kılan …’ya uygun bir mahkeme izni bulunmadığını, tenfize elverişli bir tahkim yargılaması gerçekleştirilmediğini, hakem heyeti tarafından sayısız ihlal ve usulsüzlüğe imza atıldığını, davalı şirketin savunma hakkının defalarca ihlal edildiğini, hakem heyeti tarafından uyuşmazlık halinde uygulanacak tahkim yeri hukuku olan İngiliz Hukukunun hiçe sayılarak keyfi ve garabetten ibaret bir insiyatifle Türk Hukuku’nun tatbik edileceğinin ilan edildiğini, fakat yer yer Türk Hukuku kimi zamansa İngiliz Hukuku şeklinde karışık ve tutarsızlıkları aşan git-geller ile dolu uygulamaları içerir bir yargılama neticesinde kamu düzenine açıkça aykırı işlem ve ihlallerde bulunulduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından tahkim şartının geçersizliğine ilişkin tesis edilmiş bir bozma ilamı bulunduğunu, davacı tarafından ilgili yargılamanın takip edilmeyerek işlemden kaldırıldığını ve işbu tenfizin Yargıtay denetimine tabi olacağının gözden kaçırıldığını, davalı şirketin de karşı alacaklarına yer verilmiş olan tenfize konu hakem kararına ilişkin davacı tarafından sunulan mahsup ve faiz hesabının tamamen hatalı olduğunu, redde mahkum işbu davada yasal şartları sağlanmadığı halde ihtiyati haciz kararı verilmesi nedeniyle davalı şirketin devam eden aktif ticari operasyonları, liman ve gümrük işlemleri, müşterileri ve sektördeki takipleri nezdindeki ticari itibarı ile istihdamı sağlanan maaşlı çalışanları bakımından telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet verildiğini beyanla, tanfiz talebinin reddine ve ihtiyati şartları oluşmadığından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına,
Davacı vekili 07.07.2021 tarihinde sunduğu dilekçesi ile, davadan feragat ettiklerini beyanla, davanın feragat nedeniyle sonuçlandırılmasını ve tesis edilen ihtiyati haciz kararının da kaldırılmasını, ihtiyati haczin teminatı olarak ibraz edilen 743.885,78TL tutarlı … Bankası’na ait teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiş ve işbu davaya ilişkin davalıdan herhangi bir yargılama masrafı veya vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili 08.07.2021 tarihinde sunduğu dilekçesi ile, davacının feragati doğrultusunda davanın sonuçlandırılmasını talep etmiş, karşı vekalet ücreti ve yargılama g masrafı alacağı taleplerinden feragat ettiklerini beyanla, karşılıklı feragatler doğrultusunda ihtiyati haczin kaldırılması ve davanın reddi kararı tesis edilmesini talep etmiş, ihtiyati haciz için davacı tarafından depo edilen teminat mektubunun ve dava harcının iadesine muvafakat ettiklerini bildirmiştir.
İşbu davada her ne kadar duruşmanın 29.09.2021 günü yapılmasına karar verilmiş ise de, feragat beyanının kesin hüküm sonucu doğuran işlemden olması nazara alınarak, dosya üzerinden inceleme yapılarak davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin alınan 63.518,54TL harçtan mahsubu ile 63.459,24‬TL fazla harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3-Taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Mahkememiz 04.11.2020 tarihli ihtiyati haciz kararının derhal kaldırılmasına,
6-Davacı tarafça ihtiyati haciz kararını teminen sunulan teminat mektubunun talep halinde derhal iadesine,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 08/07/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır