Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/546 E. 2021/546 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/546 Esas
KARAR NO : 2021/546
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile borçlu şirket arasında eser sözleşme doğrultusunda sözleşmede belirtilen işleri tamamladığını, eserin teslimini 26.07.2018 tarihinde gerçekleştiğini, bu doğrultuda taraflar arasında 26.07.2018 tarihinde kesin hak ediş raporu düzenlendiğini, davacı müvekkilinin o tarihte düzenlenen kesin hak ediş raporu uyarınca toplam 706.242,29 TL bakiye alacağının bulunduğu taraflarca kabul edildiğini, müvekkilinin hak etmiş olduğu bu ücret ödenmemesi üzerine … Noterliğiden ihtar keşide edildiğini, borçlunun borcunu ödemeyerek temerrüte düştüğünü, söz konusu borcun temerrüde rağmen ödenmemesi üzerine arabulucuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, asıl alacak ve kesin hak ediş ve teslim tarihinden itibaren asıl alacağa hesaplanan işlemiş faizin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, borçlunun asıl alacağa itiraz etmediğini bu nedenle huzurdaki davada eser sözleşmesi ile üstlenilen işin teslim edilip edlimediği hizmetin verilip verilmediği asıl alacağın ne kadar olduğu tartışma ve uyuşmazlık konusu olmadığını, ancak borçlunun söz konusu asıl alacağa işlemiş faizlere ve ferileri yönünden itiraz ettiğini, bu nedenle 23.09.2019 tarihli takip tarihine kadar işleyen faiz olan 130.831,38 TL lik kısmı için itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık ve Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ilişki kapsamında davacı tarafın davalı taraftan alacaklı olup olmadığı, davacı taraf alacaklı ise bu alacağın miktarının ne olduğu, alacağın takip tarihi itibari ile likit olup olmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alan tüzel kişinin dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin farklı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde dosyada yapılan takipte faize dair itiraz dilekçesi sunulduğu, huzurdaki dosyada işlemiş faize yönelik yapılan itirazın iptalinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … hazırladığı 26/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalı tarafın defterleri ibraz etmediğini, davacıya ait 2017/2018 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığını, kayıtların düzenli olduğunu ve defterlerin birbirlerini doğruladığını, sahibi lehine delil teşkil edeceğini, davacı tarafın davalı tarafın hesaplarını … satıcılar hesabı içerisinde takip ettiğini, 31/12/2018 sonu itibari ile borç alacak bakiyesi bulunmadığını, davacı yanın icra dosyasında talep ettiği asıl alacak ile ilgili fatura düzenlenmediğini ve kayıtlarda böyle bir tutarın olmadığının tespit edildiğini, davalı tarafın kayıtlarını ibraz etmediğinden inceleme yapılamadığını, davacı yanın 23/09/2019 tarihinde … İcra Müdürlüğünün 2019/… eas sayılı dosya ile davalı aleyhine 706.242,29 asıl alacak 162.200,31 işlemiş faiz 579,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 869.022,74 TL takip talebinde bulunulduğunu, davalının asıl alacağı kabul ettiğini faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, takip tarihi itibari ile davacı tarafın 135.076,09 TL işlemiş faizden dolayı alacaklı olduğu kanaatine varıldığını ” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf 03/05/2020 tarihli dilekçe ile dava konusu alacağ davanın ispat edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirtmiştir. Davalı taraf rapora herhangi bir itirazda bulunmamıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına ve hatta icra takibine konu edilen asıl alacağa dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, faize dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeniyle 19/01/2021 tarihli ön inceleme celsesinde tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına karar verilmiş, duruşma tutanağı davalıya tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı ve davalı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan tarafların ticari defterlerinin sahipleri lehine delil vasfında olduğu, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, dava konusu alacağın taraflar arasındaki alt taşeronluk sözleşmesinden kaynaklandığı görülmüştür. Her ne kadar dava konusu faturanın dolayısıyla faize konu asıl alacağın davacı ticari defterlerinde yer almadığı ifade edilmiş ise de davalı tarafın itiraz dilekçesinde asıl borcu kabul etmesi karşısında bu yönde başka bir araştırma yapılmasına gerek durulmamıştır.
Davacının faiz alacağının olup olmadığı yönünden tespit yapılmadan evvel konu ile ilgili yasal düzenlemelere bakmak gerekecektir. 6102 Sayılı TTK’nın 9. Ve 10. Maddelerine göre “Ticari işlerde; kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında, ilgili mevzuat hükümleri uygulanır. Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar.” Davacı tarafça davalıya takip öncesi herhangi bir ihtarname çekildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda takip öncesi faiz istenebileceğinin kabulü gerekir. (Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir. (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İçihadı Birleştirme Kararı) Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.) Bu nedenle davacının takip öncesi faize ilişkin talebinin de değerlendirilmesi gerekir.
Davacı tarafça davalıya … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 11.10.2018 tarihli ihtarnamesinin gönderildiği bu ihtarnamede asıl alacağın net olarak belirtildiği, bedelin iki gün içinde ödenmesinin istendiği görülmektedir. Anılan tebligat davalıya 13/08/2018 tarihinde ulaşmıştır. Bu durumda davalının 16/08/2021 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, raporda da belirtildiği üzere davalı hakkında takibin 09/10/2019 başlatıldığı ve 135.076,09 TL faizin tahakkuk ettiği anlaşılmaktadır.
Son tahlilde dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporundan davacının alacaklı olduğu, davalının bu borcu ödediğine dair herhangi bir delil sunmadığı, davalı tarafça herhangi bir ödeme belgesinin sunulmadığı, alınan bilirkişi raporlarına itiraz edilmediği anlaşılmakla araştırılacak ve incelenecek başka bir husus kalmadığından tahkikata son verilerek davacının talebinin bilirkişi hesaplanan miktarlardan az olması nedeniyle taleple bağlılık kuralı gereği aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davanın KABULÜ ile,
A. … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Es sayılı takibine vaki işlemiş faize yönelik itirazın 130.831,38 TL yönünden İPTALİNE; takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA
B. İtiraz kısmen haklı olsa da ve alacak likit ve davalı borcunu belirleyebilecek olduğundan kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 26.166,26 TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 8.937,09-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 8.882,69-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 700-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 73,50-TL olmak üzere toplam 882,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 16.378,98-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
6-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına dair,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 07/09/2021

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.