Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/529 E. 2022/602 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/529 Esas
KARAR NO : 2022/602 Karar
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2020
KARAR TARİHİ : 26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 16/10//2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili … A.Ş.’nin, Seri VII, No:35 sayılı “Sermaye Piyasası Çerçevesinde Değerleme Hizmeti Verecek Şirketlere ve Bu Şirketlerin Listeye Alınmalarına İlişkin Esaslar Hakkındaki Tebliğ” çerçevesinde Kurul Karar Organının 21/891 sayılı kararı ile listeye alınmış olan bağımsız ve tarafsız bir değerleme şirketi olduğunu, müvekkilinin Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde lokal gerçek ve tüzel kişilerle işbirliği yaptığını, alt ekspertiz bizmetleri de aldığını, müvekkilinin 26.08.2014 tarihinde yinelenen “T.C. … Bankası A.ş. Değerleme (ekspertiz) Hizmet Sözleşmesi” kapsamında T.C. … Bankası A.Ş.’ na da değerleme hizmetleri verdiğini ve halen de vermeye devam ettiğini, müvekkilinin … ve … bölgesinde gayrımenkul değerleme (ekspertiz) hizmeti almak için davalı şirket ile de bir Ekspertiz Sözleşmesi akdettiğini, T.C…. Bankası A.Ş. tarafından (… Caddesi – … Şubesinin talebi üzerine bankanın müşterileri … …, … … Ve … … …”’ ın kredilerinin teminatına alınabilmesi için), müvekkili şirketten Edirne, … ilçesi … Köyünde bildirilen muhtelif parsellerde kayıtlı tarla vasfındaki taşınmazların – gayrimenkul değerlemesinin — ekspertizinin yaptırılmasının istendiğini, müvekkili şirketin de o bölgede hizmet aldığı davalı şirkete bahsi konu bu taşınmazların değerlemesini yaptırdığını, davalı şirket (eksperi …) tarafından rapor hazırlandığını ve doğrudan banka sistemine yüklendiğini, T.C. … Bankası A.Ş.’nin bu değerleme raporunda değerlemesi yapılan 2156, 15, 1949, 131 ve 143 parsel sayılarında kayıtl taşınmazların değerlerinin fahiş düzeyde yüksek olduğunu tespit ettiğini, aynı taşınmazlar için Firma 1 ve Firma 2 eliyle yeniden değerlemelerini yaptırdığını, davalı şirketin hazırladığı raporun “Hatalı Rapor” olarak kaydedildiğini belirterek bankanın zararının doğması halinde davacı şirketten tazmin edileceğini bildirdiğini, T.C. … Bankası A.Ş. bu bildiriminin ardından somutlaşan bildirilen zarar tutarının (dava dilekçesinin 2. Sayfasındaki tabloda) tazmini talebiyle davacı müvekkiline ihtarnameler keşide ettiğini ve bu zararını davacı müvekkili şirketten tazmin cihetine gittiğini, müvekkili şirketin zarara uğradığını, bu nedenlerle davacı müvekkili şirketin davalı yüzünden uğradığı zararının, bu zarardan davalının sorumluluğunun tespitini, davacı zararının fazlaya ilişkin kısmı ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00TL’lık kısmının ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek, yargılama masraflarıyla takdir edilecek avukatlık ücretinin dahi davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 07/12/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket eksperi tarafından 21.10.2016 tarihinde … numaralı rapor ile … İlçesi … Köyünde ki 16 adet taşınmaz ile ilgili değerlendirme beyanı yaptığını, davacının bu 16 adet değerlendirmeden 5 tanesinin hatalı olduğunu beyan ettiği, halbuki müvekkilinin bu raporları yaparken tamamında çevre emsallerden yararlandığı ve yerel emlakçılardan görüş sorduğu gibi muhtarın da beyanını alarak bu değerlendirmeleri yaptığı ve raporuna da bu kişilerin adlarını ve tel numaralarını da yazdığını, raporunda belirttiği 11 adet taşınmazda aynı şekilde ve yolda raporlama yaptığı halde herhangi bir hata ve kasti bir unsur yokken bu 5 adet taşınmaz için kasti bir davranıştan bahsedilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirket prosedüründe; davalı tarafından tanzim edilen raporun şirkete yani davacıya iletildiği zaman kontrol departmanında SPK lisanslı uzmanlar tarafından denetlendiği ve bildirilen emsaller tetkik edilerek hatta bildirilen numaralarla görüşmeler de yapıldıktan sonra belirtilen fiyatlar denetlendikten sonra rapor onaylanıp müşteriye gönderildiği, bu aşamada taşınmazların değerleri konusunda davacı şirketin herhangi bir itirazı olmadığı ve bir hata bulunmadığı raporun kabulünden anlaşıldığını, öncelikle mahkeme tarafından bu emsal raporların istenerek; müvekkilinin beyan ettiği emsaller ile bu raporlarda gösterilen emsallerin karşılaştırılması gerektiği, müvekkilinin raporundan 2 sene sonra Firma 1 ve Firma 2 ile rapor aldık ve bizim zararımız bu kadar diyerek talepte bulunmanın bir mantığı bulunmamakla birlikte davacının da bunu itirazsız olarak kabul etmesinin de mantık dışı olduğunu, davacı davaya konu parsellerin … İcra müd … Talimat sayılı dosyaları ile belirtilen değerlerin çok altında değerlendirilerek satıldığını belirttiğini, İcra Dairelerinde yapılan satış değerleri hiçbir zaman piyasa fiyatına göre değerlendirilmeyip sadece ziraatçı ve fen bilirkişilerce hali hazır durumuna göre ki taşınmazlar tapu da tarla vasfında olup buna göre değerlendirilmesi yapıldığını, halbuki davacının müvekkilinden talebi Gayrimenkul Değerleme Raporu olup aralarındaki sözleşmenin 3. Maddesinin 1. Fıkrasında Değerleme: Bir taşınmaz malın (gayrimenkulün), taşınmaz projesinin veya bir taşınmaz mala bağlı hakların herhangi bir zaman dilimi içindeki değerinin, bağımsız, tarafsız ve objektif ölçülere dayanarak ve çeşitli yöntemler kullanılarak hesaplanması işi ” olarak belirtildiğini, değerin, alıcılar ile satıcıların mal veya hizmet için üzerinde mutabakata varmaları olası kuramsal veya hayali bir fiyatı belirdiği, bu nedenle, değer esasen belirli bir zaman zarfında satın alma amacı doğrultusunda bir mal veya hizmet için ödenmesi muhtemel fiyatın bir tahmini olduğunu(URLI, 2011), Gayrimenkul Değerlemesi; Objektif, bağımsız ve tarafsız bir şekilde, bir gayrimenkule ilişkin nitelik, fayda, çevre, kullanım koşulları gibi faktörlerin değerlendirilmesi suretiyle ilgili tarihte söz konusu gayrimenkulün değerinin tespit edilmesi işlemi olduğunu, davalının bu taşınmazları sadece tarla olarak değil çevresi ve bulunduğu konum itibari ile tarladan ayrı olarak kullanım koşulları çevredeki durumlarını da göz önüne alarak teker teker gezdiğini, araştırma yaptığı ve buraların ne olarak kullanıldığı veya yakın çevresinde nasıl kullanıldığını gördüğünü ve bu potansiyelleri de değerlendirerek birim fiyatı belirlediğini, bundan dolayı yapılan raporda herhangi bir hata söz konusu olmadığından davalının bir sorumluluğundan bahsetmek mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanmış bulunan sözleşmenin 4. Maddesinin 21. Fıkrasında “… raporların standartlara uygunluğunu ve değerini kontrol edecek ve müşterinin bilgilendirmesini yapacak ve gerekli gördüğünde rapor içeriğini değiştirecek” şeklinde hüküm kurulduğunu, müvekkili tarafından verilen raporun davacı … tarafından inceleme ve onaydan geçtikten sonra müşteriye teslim edildiğini, raporda herhangi bir hata ve yanlışlık olması durumunda bunu davacı şirketin görmemesinin mümkün olmadığını, davacının … Bankası A.Ş nin uğradığını iddia ettiği zararı itirazsız denetlemeden kabul ederek ödemesinin taraflarınca kabul edilmediği, öncelikle müvekkilinin verdiği raporda herhangi bir kusur ve hatanın bulunup bulunmadığının araştırılması ve taşınmazların mahkeme tarafından değerlerinin belirlenmesi gerekerek meydana gelen bir zarar söz konusu ise bunun rücu edilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Bilirkişi Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Funda İninduğçar, Nitelikli Hesap Uzmanı … ve … Mühendisi … tarafından hazırlanan 24/02/2020 tarihli bilirkişi raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davacının davalı tarafından hazırlanan gayrimenkul değerleme raporu ile uğradığı zararın tazminine ilişkindir.
Somut olay incelendiğinde; davacı ile dava dışı T.C. … Bankası A.Ş. Arasında 26/04/2014’de “Değerleme Hizmeti” vermek üzere sözleşme imzalanmıştır. Bunun akabinde davacı ile davalı arasında “gayrimenkul değerleme hizmeti” verilmek üzere 03/02/2017 tarihinde sözleşme imzalandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafından hazırlanan ve davacı tarafından dava dışı Banka’nın … … Şubesi tarafından talep edilen; … ili, … ilçesi, … Köyü’nde muhtelif parsellerde kayıtlı “tarla” nitelikli toplam 18 adet taşınmaz için firma tarafından düzenlenen … referans numaralı raporla yasal değer olarak toplam 9.405.000 TL tespit edildiği, sözkonusu rapor … … …’ın yanısıra aynı şubede … … ile … … adına düzenlenmiş olmakla beraber, rapora konu farklı parseller, … … …’ın yanısıra aynı şubede … … ile … …, ayrıca …/… Şubesi müşterisi … ’a kullandırılan kredilerin teminatına alınmış olup, …/… Şubesi müşterisi … ’a kullandırılan krediye teminat olarak alınan 115 ve 2149 parsellere ilişkin hatalı değer tespitinden dolayı banka zararı doğması sebebiyle davacı tarafından 1.022.380,00TL tazminat ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce verilen 04/02/2022 tarihli Ara Karar gereğince dosyanın 1 Gayrimenkul Değerleme Uzmanı, 1 Nitelikli Hesap Uzmanı ve 1 … Mühendisi bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce resen görevlendirilen Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …, Nitelikli Hesap Uzmanı … ve … Mühendisi … tarafından hazırlanan 13/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme 03.02.2017 tarihli olup, bu sözleşmenin 4.16,4.21 ve 4.22 maddeleri gereğince rapor içeriğinde yer alacak bilgilerden ve rapor içeriğinden, hatalı ve/veya eksik rapor hazırlanmasından, yeterli incelemenin yapılmaması, hatalı verilerin kullanılması sonucu ve bu sayılanlarla sınırlı olmaksızın rapor içeriği nedeni ile doğacak zararlardan davalının sorumlu olacağının kararlaştırıldığı ancak dava konusu taşınmazların değerinin davalı tarafından 21.10.2016 tarihli raporlar ile belirlendiği, 03.02.2017 tarihinde imzalanan sözleşme tarihinden önce belirlenen değerler nedeniyle davalının zararına dair sorumluluğunun genel hükümlere göre tayin ve takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu, davacının dava dilekçesindeki açıklamalarında ve … Noterliğinin 10.08.2020 Tarihli, … Yevmiye Nolu İhtarnamesinde … … … adlı müşteri için yapılan gayrimenkul değerlemesi nedeniyle zararının 413.000,00TL, müşteri … … için yapılan gayrimenkul değerlemesi nedeniyle zararının 361.750,00TL, müşteri … … için yapılan gayrimenkul değerlemesi nedeniyle zararının 247.639 TL olduğunu bildirdiği ve davacının beyanına göre toplam zarar tutarının 1.022.389TL olduğunun belirtildiği, dosya kapsamına göre tespit edilen yaklaşık zarar tutarının ise … … … adlı müşteri için 598.800,00TL ile 555.000,00TL, … … adlı müşteri için 528.300,00TL ile 515.000,00TL, … … adlı müşteri için 324.500,00TL ile 296.000,00TL civarında olabileceği, davacının dilekçesinde bildirdiği zarar bedelleri toplamının, dosya kapsamına göre tespit edilen yaklaşık zarar tutarlarından daha düşük miktarda olduğu ve bu zarar bedellerinin talep edilebileceği, dosyada yer alan ödeme dekontlarına göre davacının dava dışı müşterilerden … … … adına oluşan zarara karşılık dava dışı bankaya 378.583,26TL ödeme yaptığı, dava dışı müşterilerden … … adına oluşan zarara karşılık dava dışı bankaya 92.865,00TL ödeme yaptığı, toplam zarar ödeme tutarının 471.448,26TL olduğu, başkaca zarar ödeme belgesine rastlanmadığı, rücu davalarında, zararı rücu eden tarafın ödel bedel kadarını sorumlu olana rücu edebileceği davacının dosya kapsamında ödediği tespit edilen zarar tutarının 471.448,26TL olduğu tespit edilebildiği…,” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davacının ıslahı da dikkate alınarak davanın kabulüne verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KABULÜ ile;
Toplam 471.448,26TL’den; 25.000,00TL’nin 17/08/2020 tarihinden, bakiye 446.448,26 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Alınması gerekli 32.204,63TL harçtan peşin alınan 426,94TL harç ve 7.700,00TL ıslah harcın mahsubu bakiye 24.077,69TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-)Davacı tarafın yatırmış olduğu 426,94TL peşin harç ve 7.700,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 8.126,94TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-)Davacı tarafça yapılan 54,40TL başvuru harcı, 2.700,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 80,20TL olmak üzere toplam 2.834,60TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
6-)Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 69.002,76TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır