Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/52 E. 2021/138 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/52
KARAR NO : 2021/138

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 22/01/2020 tarihli dava dilekçesinde, taraflar arasında gaz alımı satımı hususunda ticari ilişki olduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu …Tic. A.Ş. arasında 17/02/2016 imza tarihli endüstriyel gazlar tüplü ürünler tedarik sözleşmesi ve 03/06/2015 imza tarihli sıvı oksijen tedarik sözleşmesi ve 03/06/2015 imza tarihli sıvı azot tedarik sözleşmesinin akdedildiğini, müvekkili şirket ile borçlu davalı arasında işbu sözleşmelerden kaynaklanın edimlerin müvekkili şirket tarafından sözleşmeye uygun olarak yerine getirildiğini, satılan gaz ile kiralanan tüplerin kullanım bedellerine ilişkin 14 adet fatura keşide edildiğini, davalı tarafa gönderildiğini, davalı şirketin işbu fatura bedellerinin vadesinde ödemediğini,müvekkili şirket tarafından borçlu adına icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından borca ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, belirterek davanın kabulünü, itirazın iptali ve takibin devamını,davalı tarafça yapılan itiraza karşılık alacak miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık ve Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı şirketin edimlerini sözleşmeye uygun olarak ifa edip etmediği, bu nedenle davacının takip tarihleri itibariyle alacağının bulunup bulunmadığı, icra takiplerine yapılan itirazların haklı olup olmadığı, icra inkar tazminatlarının şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazların yapıldığı icra dosyaları mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … 9. İcra Müdürlüğü’nün … ve … esas sayılı dosyaları ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyalarında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 05/11/2020 tarihli raporda özetle, davacı tarafın 2018-2019-2020 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı tarafın defter inceleme gün gelmediği, yerinde inceleme talebinin olmadığı, bu sebeple ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılamadığı, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği takibe konu olan 1 adet faturanın davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği takibe konu olan 13 adet faturanın davacı tarafın yasal defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, davalı tarafın defterlerine işlenip işlenmediğinin tespit edilemediği, 7 adet faturanın sevk irsaliyelerinin bulunduğu, davacı form Bs form bilgileri 2018 yılı form Bs ile davacı şirketin davalı şirkete ait 75 adet faturayı KDV hariç 133.825,00-TL üzerinden beyan ettiği, 2019 yılı Bs ile davacı şirketin davalı şirkete ait 4 adet faturayı KDV hariç 16.880,00-TL üzerinden beyan ettiği,davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 22/10/2018 tarihli 2.681111,39-TL tutarlı fatura kayıt işlemi ile başladığı, 31/12/2018 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 43.741,04-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelemeye sunulmadığı, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüte düştüğüne dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtar veya tevsik edici belgenin bulunmadığı, davalı tarafın takip tarihinden önce temerrüte düşmediği davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi itibari 17.287,00-TL alacağını talep edebileceği, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında avans faizi ve değişen oranlardaki işleyecek faizi talep edebileceği, davacı tarafın davalı taraftan icra takip tarihi itibari 26.454,14-TL alacağını talep edebileceği, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %21,25 oranında ticari temerrüt faizi ve değişen oranlardaki işleyecek faizi talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf 16/11/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişinin davacı alacaklarını hesapladığını, davalı tarafça sunulan itirazın dosyayı ve borcu sürüncemeye bırakmaya yönelik olduğunu belirtmiştir. Davalı taraf usulüne uygun tebligata rağmen rapora herhangi bir itiraz veya beyan dilekçesi sunmamıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, tarafların dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, davalının icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığına dair bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı itiraz dilekçesinde ilişkinin bulunmadığına dair bir savunma ileri sürmemekte, faize ve asıl borca dair itirazda bulunmaktadır.
TTK’nın 18. maddesinde tacir olmanın hükümleri arasında sayılan yükümlülüklerin biri de kanun hükümleri uyarınca gerekli ticari defterleri tutmaktır. Defter tutma yükümlülüğü Kanunun 64. maddesinde ayrıca düzenlenerek her tacirin, ticari defterleri tutmak ve defterlerinde ticari işlemleriyle ticari işletmesinin iktisadi ve mali durumunu, borç ve alacak ilişkilerini ve her hesap dönemi içinde elde edilen neticeleri, bu kanuna göre açıkça görülebilir bir şekilde ortaya koymak zorunda olduğu belirtilmiştir.
Her iki tarafın da tacir olması nedeni ile 15/09/2020 tarihli celsede tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına, tarafların inceleme gün ve saatinde ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere HMK 222 gereği sunmasına, bu süre içerisinde gereği yerine getirilmediği takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının taraflara ihtarına, ihtarın davalıya tebliğine karar verilmiş ve davalıya ihtar duruşma tutanağının tebiği ile gerçekleştirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, davacı tarafın ticari defterleri ve aldırılan bilirkişi raporundan davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil vasfında olduğu, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, taraflar arasında gaz ve tüp alışverişine dair ilişki bulunduğu, dava konusu alacağın fatura bedellerinden kaynaklandığı görülmüştür. Davalı tarafın hizmetin verilmediğinde ilişkin herhangi bir itirazın bulunmadığı gibi faturanın iadesine ilişkin bir savunma da ileri sürülmemiştir. Hal böyle iken davalı tarafın cari hesap dolayısıyla davacıya 43.741,14 TL borcunun bulunduğu anlaşılmaktadır.
TTK’nın 21. Maddesine göre “Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. “
Öte yandan davacının sunduğu teslim fişlerinden dava konusu emtiaların davalıya teslim edildiği de anlaşılmaktadır. Böylece davacının üzerine düşen ispat koşulunu ifa ettiği anlaşılmış, kendi lehine delil niteliği taşıyan ticari defterlerinde davacının alacağının kayıtlı olduğu görülmüş, usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafça ticari defterler sunulmadığından davacının defterlerine itibar edilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası yönünden davacının davasının kabulü ile,
A … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına yönelik itirazın iptaline ve takibin devamına,
B. Alacağın likit ve itirazın haksız olması nedeniyle takdiren %20 üzerinden hesaplanan 5.290,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2. … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası yönünden davacının davasının kabulü ile,
A. … 9. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasına yönelik itirazın iptaline ve takibin devamına,
B. Alacağın likit ve itirazın haksız olması nedeniyle takdiren %20 üzerinden hesaplanan 3.457,400 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 2.987,33-TL harçtan peşin alınan 746,84-TL harcın mahsubu ile artan 2.240,49-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 746,84-TL peşin harç, 700,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 149,50-TL olmak üzere toplam 1.650,74-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.485,17-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Hazineden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır