Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/498 E. 2021/947 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/498 Esas
KARAR NO : 2021/947
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN 2020/… E. SAYILI DOSYASI
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/… E. SAYILI DOSYASI
DAVA TARİHİ : 02/10/2020
… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/… E. SAYILI DOSYASI İLE
BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2020/… E. SAYILI DOSYASI
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı Müvekkil …’nin davalı şirketin ortağı olduğunu, davalı …Ş deki hissesinin muris babası …’nin ölümü üzerine alınan veraset ile gereğince kazandığını, davalı şirketteki hisse oranı %7,13 hisse adedi 1.105.652,10 sermaye tutarı 1.105.652,10 TL olduğunu, 21.07.2020 tarihinde davalı şirketin Olağan Genel Kurul Toplantısına vekaleten katılarak alınan kararlara karşı muhalefet şerhi koyarak olumsuz oy kullandığını, Genel Kurul Toplantı gündeminin 3.Maddesinde yer alan ve oylamaya sunulan şirketin yönetim kurulu faaliyet raporunun oylanmasında olumsuz oy kullandığını, Yönetim Kurulu’nun yıllık faaliyet raporundaki bilgilerin çok kısıtlı eksik ve TTK’nın 516. Maddesinde belirtilen bilgileri kapsamadığını, şirket esas sözleşmesinin şirketin hakim ortağı(baba) …’nin 08.04.2019 tarihinde vefatından önce eklenen ve 20 Eylül 2018 tarihli ve 9664 sayılı Türkiye Ticaret Sicil gazetesinden yayınlanan Hisse devri başlıklı maddesine göre; hisse Senetlerinin devir işlemlerinde hisse senedi devrinin kabulü için pay sahiplerinden %51’nin hisse devri değişikliğinin leyine oy vermeleri gerektiğini, 04.03.2020 Tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı sözleşme hükümlerine aykırı yapıldığını, …’nin …’ye pay devri henüz genel kuruldan oylanmadan ve pay sahiplerinin %51’nin lehine oy ile yürürlük kazanmadan, yeni pay sahipliğine göre düzenlenen Hazirun Cetveli ile gerçekleştirildiğini, bunun da esas sözleşme hükmüne aykırı olduğunu, 02.12.2019 tarihli pay ve taşınmaz devirlerine ilişkin çerçeve sözleşme ile şirket pay sahiplerinden … adına kayıtlı 5.170.145,10 adet nama yazılı payların tamamı 57.104.634,83 TL bedel karşılığı diğer pay sahibi …’ye devredildiğini, fakat iş bu pay devrine karşılık ödeme yapılmadığını, pay devrine ilişkin bedelin ödeme yöntemi olarak, şirket adına kayıtlı 8 adet değerli taşınmazın devri bir kısım nakit para ve 25.945.000,00 TL bedelli ileri vadeli bono , değerinin çok altında devredilen … İnş.San.A.Ş’nin %89 oranındaki paylarının devri ve şirket alacağının devri yöntemleriyle ödenmesi planlanarak; tamamen kötü niyetli ve müvekkil dahil şirketin diğer pay sahiplerini zarara uğratacak şekilde yapıldığını, genel kurul toplantı gündeminin 4.maddesinde yer alan ve oylamaya sunulan bilanço ve gelir tablolarının oylanmasında olumsuz oy kullanıldığını ve karara muhalefet edildiğini, satışı planlanan gayrimenkullere yönelik olarak değerleme yapılmadığından bilanço ve finansal tabloların gerçeği yansıtmadığını, genel kurul toplantı gündeminin 5.maddesinde yer alan ve oylamaya konu olan şirket yönetim kurulu üyelerinin ibrası ve oylanmasında olumsuz oy kullandığını ve muhalefet edildiğini, 02.12.2019 tarihli pay ve taşınmaz devri ile azınlık pay sahiplerinin ortaklık haklarının zarar uğratıldığını, genel kurul kararlarına aykırı olarak yönetim kurulu üyelerine ödeme yapıldığını, … ve …’nin yaptığı işlemler , şirketin amaçlarına aykırı olduğunu, ibra işleminin gerçek durumu yansıtmadığını, genel kurul toplantı gündeminin 6.Maddesinde yer alan oylamaya sunulan yönetim kurulu üyelerinin seçiminde …’nin tekrardan yönetim kuruluna seçilmesine ret oyu kullandığını, genel kurul toplantı gündeminin 7.Maddesinde yer alan yönetim kurulu üyelerine TTK “nun 395. Ve 396. Maddeleri uyarınca yetki verilmesine olumsuz oy kullandığını, genel kurul toplantı gündeminin 1.Maddesinde yer alan azınlık pay sahipleri … ile diğer azınlık pay sahibi …’nin toplantı gündemine özel denetçi tayini hususunda bir madde eklenmesini talep ettiklerini ve ret olduğunu belirterek, genel kurulda alınan kararların kanuna, şirket esas sözleşmesine, yönetmeliğin emredici hükümlerine ve afaki iyi niyet dürüstlük kurallarına aykırı olması sebebiyle 21.07.2020 tarihli 2019 Olağan Genel Kurul Kararlarına karşı muhalefet şerhi konulduğunu ve olumsuz oy kullanıldığını, davalı şirketin 21.072020 tarihli 2019 yılı Olağan Genel Kurulunda alınan 1., 3., 4., 5., 6., ve 7.Maddedeki kararları ve tüm alınan kararların İptalini, davalı şirketin dava konusu 2019 yılı Olağan Genel Kurul’da imza yetkilisi yönetim kurulu üyesi …, çoğunluk pay sahibi olarak muhalefet şerhlerine rağmen yönetim kuruluna seçildiği, şirket malvarlığını ve müvekkili ile diğer azınlık pay sahiplerini zarara uğratıcı işlemlere devam edileceğinden şirkete tedbiren TMK ve TTK hükümleri gereği Yönetim Kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iptali istenen genel kurula katıldığını ve eleştiri düzeyinde kalan beyanlarda bulunduğunu, görüşmelerde aksi görüşler bildirildiğini ancak kararlara muhalif olmadığını, yapılan görüşme sırasında, alınacak karara esas olması muhtemel bir öneriye karşı olunduğunun belirtilmesi, alınan karara muhalif olunduğu anlamına gelmediğini, davacı dava dilekçesinde genel kurul toplantı gündeminin 3.Maddesinde yer alan yönetim kurulu raporunun kanuna aykırı olduğunu, oysa bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, faaliyet raporunun yasanın aradığı bütün unsurları içerdiğini, davacı tarafın arsa ve gayrimenkul değerleme raporlarından haberdar olduğunu, davacı, şirketin ve dolaylı olarak kendisinin zarara uğradığını, zararı gidermek için genel kurul kararının iptal talebinde bulunmasına ihtiyaç olmadığını, yönetim kurulu üyelerine karşı sorumluluk davası açılmasını gerektiğini, genel kurul toplantı gündeminin 4.Maddesinde yer alan Bilanço ve Gelir tablolarının gerçeği yansıtmadıklarını, bu iddialarının yerinde olmadığını tüm finansal tablolarının Yeminli Mali müşavirin denetiminde geçtiğini, şirketin yönetim kurulunun görevinin başında olduğunu, kayyım atamanın hukuki dayanağının oluşmadığını, 21.07.2020 olağan genel kurul toplantısında alınan kararların TTK ve ana sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, dava konusu edilen Olağan Genel Kurul toplantısında 3 yıllığına yönetim kurulu üyesi seçilen …’nin seçilmiş olması kanuna ve ana sözleşmeye uygun olduğunu, şirkete zarar verecek hiçbir eylem bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davacı vekili tarafından birleşen …. ATM’nin 2020/… E. Sayılı dosyasına verilen dava dilekçesinde özetle; Davalı … Şirketinin malvarlığında esas sermaye değerinin çok üzerinde gayrimenkullere sahip ve esasen bu gayrimenkuller üzerinden gelir elde ederek faaliyet gösteren bir aile şirketi olduğunu, müvekkili …, şirketin hâkim ortağı babası …’nin 08.04.2019 tarihinde vefatı üzerine davalı …’te %7,3 oranında pay sahibi haline geldiğini, …’in 2019 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının 19.06.2020 tarihinde yapılacağı kararlaştırıldığından , toplantı öncesi incelenmek üzere şirketten 2019 yılına ait bilanço, kar-zarar tablosu ve yönetim kurulu faaliyet raporu dahil olmak üzere Davalı Şirketin tüm finansal tabloları talep edildiğini, ancak kendilerine Türk Ticaret Kanunu ve ”Şirketlerin Yıllık Faaliyet Raporlarının Asgari İçeriğinin Belirlenmesi” hakkında yayınlanan 08.08.2012 tarihli yönetmeliğe aykırı şekilde, kaşe ve imza içermeyen Davalı …’e ait 01.01.2019 – 31.12.2019 dönemi yıllık faaliyet raporu ile 2019 yılı Kurumlar Vergi Beyannamesi ve Beyanneme eki Bilanço, Gelir Tablosu ile Kar Dağıtım Tablosu Covid-19 nedeniyle e-posta yolu ile iletildiğini, Olağan Genel Kurul toplantı tarihinde … merkezinde bir araya gelinmiş, faaliyet raporu, bilanço ve gelir tabloları çok kısıtlı ve eksik bilgiler içerdiğinden, yeterli inceleme ve değerlendirme yapılamaması nedeniyle Müvekkili … ve şirket ortaklarından … tarafından toplantının ertelenmesi talep edildiğini, Olağan Genel Kurul Toplantısının 21.07.2020 tarihi, saat 14:00’e ertelendiğini, bu süre zarfında davalı şirkete müvekkilin bilgi alma hakkı çerçevesinde … Noterliği’nin 13.07.2020 tarih … Yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek faaliyet raporu, bilanço ve gelir tablolarında yer alan bilgiler hakkında sorular sorulmuş, ancak ihtarnameye yanıt dahi alınamadığını, belirterek, davalı …’nin 21.07.2020 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulu Toplantısında yönetim kurulu üyesi …’nin, muhalefet şerhlerine rağmen çoğunluk pay sahibi olarak kendisini yeniden tek Yönetim Kurulu üyesi olarak ataması ve bu sayede şirket malvarlığını ve müvekkilimi zarara uğratıcı işlemlerine yeni faaliyet yılında da devam etme imkanı elde etmesi sebebiyle davalı şirkete HMK 389. madde vd. hükümleri uyarınca tedbiren tensiben yönetim kayyımı atanması, davalı …’nin 21.07.2020 tarihli Olağan Genel Kurulu’nda alınan ve toplantı tutanağının 1, 3, 4, 5, 6 ve 7. maddelerinde yer alan kararlarının iptali ile yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın 21.10.2020 tarihinde açıldığını, müvekkili şirket ortaklarından … tarafından aynı genel kurul kararına karşı,… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… E. no.lu dosyası altında görülmekte olan bir davanın daha önce 02.10.2020 tarihinde müvekkile yöneltilmiş bulunduğunu, davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… E. no.lu dava dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Davacı vekili birleşen …. ATM’nin 2020/… E. Sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin, muris babası …’nin 08/04/2019 tarihinde vefatı üzerine davalı şirkette %6,52 oranında pay sahibi haline geldiğini, davacının, davalı …’nin 21/07/2020 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısınaa katılarak alınan kararlara karşı muhalefet şerhi koyup olumsuz oy kullandığını, yönetim kurulu üyesi … ve …’nin şirketi zarara uğratıp kendi menfaatleri yönünde işlemler yaptıklarını, davalı şirketin dava dışı … A. Ş.’nin iştiraki olduğunu, hem bağlı şirket olarak davalı şirketin hem de hakim şirket olarak … A. Ş.’nin finansal bilgilerini de kapsayan finansal tablo düzenlenmesi gerektiği halde düzenlenmediğini, usulsüz işlemler yapıldığını belirterek, öncelikle davalı şirkete HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince tedbiren yönetim kayyımı atanmasını, yapılacak yargılama sounnda, davalı …’nin 21/07/2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan ve toplantı tutanağının 3, 4, 5, 6 ve 7. maddelerinde yer alan kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesi ile; …’nin 21/07/2020 olağan genel kurul toplantısında alınan kararların TTK ve ana sözleşmeye uygun kararlar olduğunu, dava konusu edilen olağan genel kurul toplantısında üç yıllığına yönetim kurulu üyesi seçilen …’nin seçilmiş olması da yine kanuna ana sözleşmeye ve şirketin ortaklık yapısına uygun olduğunu, davacının afaki beyanları ile şirketin mal varlığı üzerinde hukuka aykırı işlem yapabileceği iddiası haksız ve kötü niyetli olduğunu, …’nin çok uzun yıllardır müvekkil şirketin yönetim kurulu üyesi olup bugüne kadar şirkete zarar verecek hiçbir eylem içerisinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…. ATM’nin 2020/… E. Sayılı dosyası ile birleşen …. ATM’nin 2020/… E. Sayılı dosyasında davada davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı …’nin, …’nden kısmi bölünme yolu ile kurulmuş ve malvarlığında esas sermaye değerinin çok üzerinde gayrimenkullere sahip olan ve esasen bu gayrimenkuller haricinde başkaca faaliyeti olmayan bir aile şirketi olduğunu, müvekkili …’in şirketin hâkim ortağı babası …’nin 08/04/2019 tarihinde vefatı üzerine davalı …’de %6,52 oranında pay sahibi haline geldiğini, olağan genel kurul toplantı tarihi olan 19/06/2020’de bir araya gelindiğini, faaliyet raporu, bilanço ve gelir tabloları çok kısıtlı ve eksik bilgiler içerdiğinden, yeterli inceleme ve değerlendirme yapılamaması nedeniyle müvekkili … ve şirket ortaklarından … tarafından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ”Toplantının ertelenmesi” başlıklı 420. maddesinin 1. fıkrasına göre; ”Finansal tabloların müzakeresi ve buna bağlı konular, sermayenin onda birine, halka açık şirketlerde yirmide birine sahip pay sahiplerinin istemi üzerine, genel kurulun bir karar almasına gerek olmaksızın, toplantı başkanının kararıyla bir ay sonraya bırakılır.” hükmü uyarınca toplantının ertelenmesi talep edilmiş olduğunu, bunun üzerine Olağan Genel Kurul Toplantısının 21/07/2020 tarihi saat 14:30’a ertelendiğini, toplantıda yönetim kurulu üyesi …’ye pay devri yapıldığını, bu pay devir işleminden kaynaklanan bedelin nasıl ödeneceğinin sözleşmenin devamı hükümlerinde kararlaştırılmış olup, imza yetkilerinin kötüye kullanılması ile …’in ve müvekkilinin zarara uğratıldığının ispatı olduğunu, nitekim Yönetim Kurulu üyesi pay sahiplerinin pay devir işleminde bizzat …’in malvarlığından ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, bu ödemeyi dolaylı yoldan hukuka uygun hale getirebilmek için öncelikle …’in, yine devir işleminin tarafları olan … ve …’nin toplam %29,75 pay sahibi olduklarını, …’ndeki (…) paylarını ayrı ayrı satın alması kararlaştırılmış olduğunu, …’in daha önce kısmi bölünme ile kendisinden ayrılan ’in hisselerini bir anda hangi ekonomik gerekçe ile bizzat kendi ortaklarından satın aldığı ve hisselerinin değerini nasıl belirlediği belirsiz olduğunu, …’in sermayesinin 519.197,00 TL olduğunu payların …’e devrinden önce sermayenin yaklaşık %60’ı … ve …’ye ait olduğunu, davalı …’nin 21/07/2020 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurulu Toplantısında yönetim kurulu üyesi …, …’i imzaya yetkili temsilcisi ve bu sebeple dolaylı çoğunluk pay sahibi olarak, kendisini tek Yönetim Kurulu üyesi olarak ataması ve bu sayede şirket malvarlığını ve müvekkilini zarara uğratıcı işlemlerine yeni faaliyet yılında da devam etme imkanı elde etmesi sebebiyle davalı şirkete HMK 389. madde vd. hükümleri uyarınca tedbiren yönetim kayyımı atanmasını, davalı …’nin 21/07/2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan ve toplantı tutanağının 3, 4, 5, 6 ve 7. maddelerinde yer alan kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davalı vekili birleşen davaya cevap dilekçesi ile; … şirketinin 2007 yılında bölünmesi sonucunda kurulan … ’in sermayesini temsil eden payların bir kısmının mevzuata uygun olarak, …’in pay sahiplerine, bir kısmı ise doğrudan …’e verilmiş, böylelikle …, aynı zamanda …’in bir iştiraki hâline gelmiş olduğunu, gerek …, gerek …’in uzun yıllar pay sahipleri … ile oğulları ve pay sahipleri … ve … tarafından yönetildiğini, o kadar ki her iki şirkette yönetim kurulu üyesi olarak … ve … görev almış olup, baba … ise şirket yönetim kurulunda görev bile üstlenmemiş olduğunu, …’nin 2019 yılında vefatı üzerine, mirası beş çocuğu, (i) …, (ii) …, (iii) …, (iv) … ve (v) … ile eşi … arasında yasal şekilde bölüştürüldüğünü, böylelikle davacı da miras yoluyla hem …’te, hem de …’de pay sahibi hâline geldiğini, ardından …, hayatına farklı bir yön vermek, İstanbul dışında hayatını devam ettirmek isteğiyle şirketlerdeki paylarını …’ye satarak ortaklıktan ayrılmak yolunu tercih etmiş olduğunu, …’nin vefatı ardından mirasçılardan davacı … ile …, kendilerine intikal eden miras payını yeterli bulmadığını başkaca talepler ileri sürmeye başlamış olduğunu, Bir anonim şirkete kayyım tayini, şirketin tüm faaliyetini etkileyen, son derece önemli ve ciddi bir işlem olduğunu dolayısıyla böyle bir talebin de gerçek, somut, ciddi vakıalara ve hukuki dayanaklara istinat etmesi gerektiğini, davacının , iki satır yazıyla ileri sürebildiği böyle bir talebinin dayanağı olarak dile getirdiği sadece, yukarıda etraflıca izah olunduğu üzere, müvekkili şirket ortağının kendisini zarara uğratmak için çabaladığı anlamına geldiğini belirterek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce, davacı tarafın davalı şirkete yönetim kayyımı tayinine ilişkin talebinin davanın konusu ve devir durumu itibarıyla yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Davalı şirketlerin olağanüstü genel kurul toplantılarına ilişkin açılmış ve … ve … Asliye ticaret mahkemelerinde derdest davalar olduğu bildirilmiş, konularının farklı olması nedeniyle bekletici mesele yapılmamıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda;
Davalı şirket tarafından incelemeye sunulan 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin Yevmiye,
Kebir ve Envanter defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64 hükmü uyarınca açılış ve kapanış
tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, Yevmiye defterinin 6102 sayılı yeni TTK. Mad. 64/5
hükmüne göre bulunması gereken kapanış (görüldü) tasdikinin mevcut olduğu görüldüğünden,
Davalı yana ait 2019 yılı ticari defterlerin 6102 sayılı yeni TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne
uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma vasfına haiz olduğu,
Hisse devri bakımından; esas sözleşmede yer alan hükme istinaden, payın devri için şirket
gerekli onayı vermediği sürece, payların mülkiyeti ve paylara bağlı tüm haklar devredende kalacağı
ve devreden tarafından kullanılacağı (TTK md. 494/I). Ancak onay ile birlikte payların/pay
senetlerinin mülkiyetinin devralana geçmesinin mümkün olduğu,
Şirketin, hisse devrini onaylamaya ilişkin istem hakkında, aldığı tarihten itibaren en geç üç ay
içinde karar vermesi gerektiği, bu süre içerisinde istem reddedilmemişse veya ret haksızsa, onay
verilmiş sayılacağı (TTK md. 494/III),
Genel kurula katılıp olumsuz oy kullanan ve muhalefetini tutanağa geçiren esas davanın
davacısı … ve birleşen davadaki davacı …’in
Türk Ticaret Kanunu’nun 445 ve 446.maddeleri gereğince iptal davası açma haklarının bulunduğu,
ancak
şirket sermayesinin kaydı değerlere göre öz varlık içerisinde fazlası ile korunduğu,
davalı …Ş. ye ait 2019 yılı Mali tablolarından Ayrıntılı gelir tablosu
üzerinde yapılan incelemede Dönem net karının 32.564.747.95 TL,
davalı şirketlerden …ne ait 2019 yılı Mali tablolardan
ayrıntılı gelir tablosu üzerinde yapılan incelemede dönem net karının 36.835,61 TL olduğu bu
anlamda davalı şirketlerin mali yönden zararından bahsedilemeyeceği,
davalı şirketlere ait incelenen likidite oranlarının genel kabul edilen oran aralıklarına yakın
olduğu,
uyuşmazlık konusu gayrimenkullerin toplam değerinin 98.045.104 TL olarak tespit edildiği;
ancak hisse devirlerinin söz konusu gayrimenkuller ve bir miktar para karşılığında yapıldığının
iddia edilmesine rağmen, devir bedelinin şirket ortaklarından … ve …
… arasında gerçekleştiği ve paranın şirket hesabına değil de devredenin şahsi
hesabına girdiği için söz konusu bedelin hangi tarihte ve ne miktarda yapıldığının tespit
edilemediği, bu nedenle devir bedelinin hangi tarih ve miktarda yapıldığının delillerle ortaya
konulması gerektiği bildirilmiştir.
İtiraz üzerine alınan ek bilirkişi raporunda; “
Huzurdaki uyuşmazlığın, 21.07.2020 tarihinde yapılan 2019 yılına ait olağan genel kurul kararlarının iptaline
ilişkin olduğu,
davacılar tarafından dosyaya yeni belge sunulmadığı, var olan belgeler üzerinde, Kök Raporda …
A.Ş. ve … A.Ş.’nin 2019 Yılı Gelir Tabloları ve Bilanço Hesapları doğrultusunda likidite
analizleri ve özsermaye hesaplamalarının yapıldığı,
davacıların talepleri doğrultusunda Bilanço kalemleri üzerinde tek tek analiz ve değerlendirme yapılabilmesi
için davalı şirketler … A.Ş. ve … A.Ş.’nin ticari defter
kayıtları ve dayanağı belgelerinin ibrazına muhtaç bulunmakla birlikte, Muhasebe hareketlerine yansıyan
veya yansımayan işlemlerin tek tek tespit edilmesi bu aşamada mümkün olmayıp, banka kayıtlarının yanı
sıra şirketten temin edilecek ilgili yıllara ait 2019 ticari defterler ve muavin hesapların, İşlem denetçisi bir
yerel bilirkişi veya Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim standartları kurumundan yetkilendirilmiş
bir Bağımsız denetim Şirketi marifeti ile hesapların geriye doğru incelenmesi tekniği uygulanarak tespit
edilebileceği, zira davacının taleplerinin ayrıntılı bir denetim gerektirdiği,
tarafların itirazları doğrultusunda yapılan incelemede kök raporumuzdaki görüşte genel olarak bir değişiklik
meydana gelmemekle birlikte, davacı tarafın itirazları doktrinde tartışmalı hususları içerdiği için, genel
kurulda alınan kararların yokluk, butlan ya da iptal edilebilirlik yaptırımlarından hangisine tabi olacağı sayın
mahkemenin takdirindedir. Bununla birlikte ayrıntıları kök raporda izah edildiği üzere kanaatimiz, genel
kurulun 3., 4., 5., 6., ve 7. Maddelerine olumsuz oy kullanan ve muhalefetini tutanağa geçiren, gerek esas
davanın davacısı konumundaki …, gerekse birleşen davadaki davacı
konumundaki …’in Türk Ticaret Kanunu’nun 445 ve 446.maddeleri gereğince iptal davası
açma haklarının bulunduğu” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı … vekili duruşmada, 2019 yılında yapılan çerçeve sözleşme ile diğer ortakların büyük zarara uğradığını, bu nedenle davanın kabulüne ve bilirkişi raporunda belirtildiği üzere bağımsız denetim şirketinden seçilecek uzmanlar marifeti ile davalı şirketlerin bağımsız denetiminin yapılmasını talep ettiği görülmüş ancak davanın konusu itibarıyla bu talebi kabul edilmemiştir.
Birleşen Davacı vekili duruşmada, bilirkişi raporunda taşınmaz değerlemesi konusunda uzman olmasına rağmen şirketin yaptığı satış ve arasındaki katlı değer farkı tartışılmadığını, bu bile iptal için yeterli bir neden olduğunu, bu nedenle bu konuda rapor alınmasını veya yeni bir heyet belirlenmesini, aksi halde bilirkişi raporundaki bu tespit nazara alınarak genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir
Birleşen davacı … vekili; Daha önce yapılan 2019 yıllarına ilişkin Olağanüstü Genel Kurul Toplantılarına ilişkin …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas ve …. Asliye Ticaret mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyalarının sonuçlanması ve kabulü halinde bu davaya konu toplantıların da iptaline karar verileceğini, dolayısıyla beklenmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, davamızın konusunu doğrudan etkilemeyeceği değerlendirilerek talebi kabul edilmemiş ve bekletici mesele yapılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ve birleşen davalar, davalı şirketlerin 21.07.2020 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan bir kısım kararların iptaline ilişkindir.
Davaya konu gündem maddeleri ve genel kurul kararları incelendiğinde, asıl davaya konu … şirketinin 1-özel denetçi tayini talebinin reddi kararı, 3-faaliyet raporunun oylanması, 4- bilanço ve gelir tablosunun oylanması, 5-yönetik kurulunun ibrası, 6- yönetim kurulu üyelerinin seçimi, 7- TTK’nın 395 ve 396. Maddeleri uyarınca yönetim kuruluna izin verilmesi olduğu, birleşen davalarda davalı … şirketinin; 3-faaliyet raporunun oylanması, 4- bilanço ve gelir tablosunun oylanması, 5-yönetik kurulunun ibrası, 6- yönetim kurulu üyelerinin seçimi, 7- TTK’nın 395 ve 396. Maddeleri uyarınca yönetim kuruluna izin verilmesi olduğu görülmüştür.
Asıl davaya konu özel denetçi seçimine ilişkin talebin reddine dair genel kurul kararına karşı TTK’nın 439. Maddesi uyarınca mahkemeden talepte bulunulabileceği, bu kararın iptalinin istenemeyeceği anlaşılmış ve bu karar yönünden asıl dava red edilmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda, yönetim kurulu üyelerinin seçiminde bir usulsüzlük olmadığı, yeterli çoğunlukla seçimin yapıldığı, seçilen yönetim kuruluna TTK’nın 395 ve 396. Maddeleri uyarınca yetki verilmesinin de usulüne uygun olduğu, iptal nedeni bulunmadığı anlaşılmış ve davaların 6 ve 7 nolu gündem maddelerine ilişkin de reddine karar verilmiştir.
Ortaklar arası pay devirlerinin genel kurul onayına sunulmadığından geçersiz olduğu ve dolayısıyla hazirunun doğru teşekkül etmediği iddiası; pay devirlerinin onaylanması yönetim kurulunun yetkisinde olduğu, genel kurulun bu konuda bir görev ve yetkisi olmadığı anlaşıldığından davacılar bu iddiası kabul edilmemiştir.
Asıl ve birleşen davalara konu, davalı grup şirketlerinin; 3 nolu faaliyet raporunun oylanması, 4 nolu bilanço ve gelir tablosunun oylanması, 5 nolu yönetik kurulunun ibrası kararları yönünden yapılan incelemede; hisse devrine ilişkin çerçeve sözleşmeler, taşınmaz devirlerine ilişkin raporlar, dava dışı hakim ortakların şirket adına kendi hesabına yaptıkları işlemlerle ilgili detaylı inceleme ve araştırma yapıp yapmadığının ortaya konulamadığı, dava dışı şirketlerin hisse devirlerine ilişkin faaliyet raporlarında detaya yer verilmediği, yapılan işlemlerin şirketin zararına olabilecek şekilde yapıldığına dair mahkememize sunulan bilirkişi kıymet takdir raporlarından anlaşıldığı, genel kurulda bu hususların aydınlatılmadan çoğunluk pay sahiplerince oylanarak davaya konu maddelerin karara bağlandığı, davacıların sunduğu özel inceleme raporlarında belirtilen eksik hususların giderilmediği anlaşılmıştır.
Şirket faaliyet raporu ve mali tabloların gerçeğe ve dürüst resim ilkesine uygun olması, şirket ve ortakların haklarının zedeleyecek iş ve işlemlerin açıklanması, önemli malvarlığı devirlerinin, pay ve paydaş değişikliklerinin gösterilmesi dürüstlük ilkesinin gereğidir. Azınlık pay sahiplerinin çoğunluğa karşı korunması hukukun gereklerindendir.
Her ne kadar bilirkişi raporunda; bağımsız denetim yapılması ve gerçek miktarların tespiti gerektiğini bildirmiş ve mevcut durumda iptal nedeni bulunmadığını bildirmiş ise de, belirtilen denetim ve incelemelerin yapılması, bağımsız değerleme kuruluşlarından değerleme raporu alınmasının yönetim kurulunun görevi olduğu, bunun yapılmamış olmasının faaliyet raporu ve mali tabloların onaylanmasına ilişkin genel kurul kararının iptali nedeni olacağı, faaliyet raporu ve mali tablolar onaylanmış sayılmadığından yönetim kurulunun ibrasının da yapılamayacağı ve bu kararın da iptali sonucunu doğuracağı anlaşılmakla, 3, 4 ve 5 nolu kararlar yönünden asıl ve birleşen davaların kabulüne karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
A- Asıl ve Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİ ile, davalı …Ş.’nin 21/07/2020 tarihli olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 1, 6 ve 7 nolu gündem maddelerine ilişkin davanın reddine,
2-… A.Ş’nin 21/07/2020 tarihli olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4 ve 5 nolu gündem maddelerine ilişkin alınan kararlar yönünden davanın kabulüne ve bu kararların iptaline,
3- Yeteri kadar harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre asıl ve birleşen davada ayrı ayrı 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ve birleşen davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı ve birleşen davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B- …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas ve bununla birleşmiş olan …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın KISMEN KABUL VE KISMEN REDDİ ile, davalı …Ş’nin 21/07/2020 tarihli olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 6 ve 7 nolu gündem maddelerine ilişkin davanın reddine,
2-… A.Ş’nin 21/07/2020 tarihli olağan Genel Kurul Toplantısında alınan 3, 4 ve 5 nolu gündem maddelerine ilişkin alınan kararlar yönünden davanın kabulüne ve bu kararların iptaline,
3- Yeteri kadar harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre asıl ve birleşen davada ayrı ayrı 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ve birleşen davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı 5.100,00TL vekalet ücretinin davacı ve birleşen davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
C- Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 9.512,63 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre haklılık oranına göre takdiren 7.500,00 TL’nin ve davacı tarafça peşin ödenen 4×108,80 = 435,20 TL harcın toplamı 7.935,20TL’nin davalıdan alınarak davacı ve birleşen davacıya eşit oranda verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır