Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/497 E. 2021/612 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/497 Esas
KARAR NO : 2021/612
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 01/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin … seze ve meyve halinde şahıs şirket sahibi, sebze meyve komisyoncusu olduğunu, 2018 yılı haziran ayıdan bu yana davalı şirket mağazalarında satılmak üzere davalı şirketin … Müdürlüğü’ne sebze ve meyve satmakta olduğunu, 2018 yılı eylül ayına kadar davalı şirket ile müvekkil arasındaki ticarette bir sıkıntı olmadığını, daha sonra davalı şirketin … Bölge Müdürlüğünden satın alma müdürü olan … Bey’in değiştiğini, yerine … Bey isimli şahsın atandığını, atamadan sonra çalışmanın devam ettiğini, ancak 2018 aralık ayı ortalarından sonra davalı şirketin müvekkile satmış olduğu malların bedellerini yatırmamaya, geç yatırmaya başladığını, davalı şirket ile müvekkilin 2018 yılı aralık ayı ortalarına kadar günlük işetişimini whatsapp yoluyla yaptığını bu tarihten sonra iletişimini hem whatsapp hem de posta yoluyla yaptığını, müvekkilin parasını alamadığı için 2019 yılı şubat yanıda davalı şirkete gidip çözüm yolu aradığını, davalı şirketin … Bölge Müdürlüğünün cevaben muhasebecinin kars’ta olduğu gibi gerekçelerle bir ay geciktirdiğini, 2019 Mart ayında görüşme sağlandığını, yapılan toplantıda satın alma Müdürünün e-posta adresi ile müvekkil ile fiyat anlaşmaları yapıldığını beyan ettiğini, ancak müvekkilin böyle bir e-posta adresini hiç kullanmadığını, Satın Alma Müdürü … Bey’in birkaç kez adresinden fiyat teklifi gönderdiğini, bu tekliflerin kabul edilmediğini, bu sebeplerden dolayı da arabulucuya başvurulduğunu ancak arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirterek davalı şirketten alacağın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 14/11/2019 tarihli dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; davacının, davalı müvekkil şirketin ödemeleri vadesinde yapmadığı iddialarının asılsız olduğunu, müvekkil şirketin davacı yana borcu olmadığını, müvekkil firmanın … A.Ş. Zincir market sektöründe ” … “markası ile Türkiye genelinde 81 ilde 8500’ü aşkın satış mağazası ile faaliyet gösteren, kendi adına birçok tescilli markası olan saygın bir firma olduğunu, müvekkil şirketin, … firması ile sebze meyve tedariği hususunda yapmış olduğu sözleşme kapsamında satın alma yaptığını, buna karşılık ödemelerini düzenli olarak gerçekleştirdiğini, müvekkil şirketin davacı yana bir borcu olmadığını, müvekkil şirketin sözleşmeye uygun şekilde düzenlendiği ürün iade faturalarına, fiyat farkı faturalarına, ciro pirimi faturasına, ekstra discount faturasına davacı yana yasal süresi içerisinde itiraz etmeyip daha sonra kayıtlarına almadığını, taraflar arasında imza edilen sözleşmenin 4.1. Maddesi gereğince davacı firma ile siparişler verildiğini, görüşmeler yapıldığını, fiyat teklifleri gönderildiğini ve mutabakata varılan fiyatlar, ürün iadeleri vs görüşüldüğünü, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 8. Maddesinde “Üretim ve mamulden kaynaklı (standartlara ve yönetmeliklere uygun olmayan ya da sair speklerde/belirlenen ürün özelliklerine kısmen ya da tamamı ile uygun olmayan niteliklerde olan ezik, hasarlı, darbeli, ekonomik değerini kısmen ya da tamamı ile yitirmiş, satışa arza engel herhangi bir kusuru olan vb.) ayıplı ürünlerin son kullanma tarihi dolan ürünler, satışına devam edilemeyecek ürünlerin satıcıya koşulsuz iade edileceğini, şeklinde düzenlendiğini, müvekkilin sözleşmeye uygun olarak problemli ürünleri davacı yana iade ettiğini, davacı yanın bu faturaları kayıtlarına işlemediğini, ancak bu fatura ve irsaliyelere itiraz etmeyerek kabul ettiğini, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 7. Maddesinde “Düzenlenen fatura ile teslim edilen ürünler arasında fark olduğu takdirde alıcı halinde, satıcı bu faturayı hesaplarına işleyerek bedeli alıcıya geri ödemeyi veya kendisine yapılacak olan ödemelerden beklemeksizin mahsup edilmesini kabul ve muvafakat eder.” Müvekkil şirketin fark faturası düzenleyebileceği ve alıcının bu bedelleri kendi borcundan mahsup etme hakkı olduğunu, taraflar arasında imza edilen sözleşmenin 11.6 maddesinin “Alıcı tarafından satın alınacak tüm ürünlere ilişkin net alım tutarının %3 oranında ciro prim kesintisi yapılacak olup aylık olarak satıcıya işbu tutar faturalandırılacaktır. İşbu tutarı alacı ticari defter ve kayıtlarında satıcının cari hesabına işleyecek ve satıcının sair hak ve alacaklarından mahsup edebilecektir. Satıcının işbu ciro pirimi kesintilerine ilişkin olarak Alıcı tarafından kesilecek tutarlara itiraz hakkı bulunmamaktadır.” gereğince satıcının işbu ciro pirimi faturalarını cari hesabına işleyeceğini, bu faturalara itiraz hakkı olmadığını, tarafların ek fiyat indirimi hususunda karşılıklı mutabakata vardığını, bu hususta davacı yana discount faturası düzenlendiğini, belirterek davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER:
-Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 25/05/2021 tarihli bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacının cari hesap alacağına ilişkindir.
Dosya kapsamı incelendiğinde; davacının … sebze ve meyve halinde şahıs şirket sahibi olduğu, sebze meyve komisyonculuğu işi ile iştigal ettiği, 2018 yılı haziran ayından bu yana davalı şirket mağazalarında satılmak üzere davalı şirketin … Müdürlüğü’ne sebze ve meyve satmakta olduğu, davacı yanın iddiasına göre 2018 aralık ayı ortalarından sonra davalı şirketin davalı şirkete satmış olduğu malların bedellerini yatırmamaya başladığı, ancak davalı yanın borcu kabul etmeyip, cari hesaplarda görünen farkın, davacı yanın sözleşmeden kaynaklanan fiyat farkı, ciro primi, ekstra discount faturalarını davacı yana süresi içerisinde tebliğ edilmesine rağmen, davacı yanın yasal süresi içerisinde itiraz etmeyip daha sonra kayıtlarına almadığı, böylece oluşan cari hesap farkının ihtilaf konusu olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 25/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı …’in yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, dolayısıyla yasal defterlerin davalının lehine delil olarak kullanılabileceği, Davalı şirketin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olduğu, Davalı …Ş.‘nin yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, dolayısıyla yasal defterlerin davacının lehine delil olarak kullanılabileceği, Davacı …’in cari hesap bakiyesi olan 2.971.911,58 TL kabul edilerek,
Taraflara ait cari hesap farklarından; a) Davalının kayıtlarında yer alan, 2.283.946,79 TL tutarındaki, … Bankası ve … tarafından Davacının T.C. … Bankası … İban numaralı hesabına yapılan ödemelerin Davacı/…’in beyan ettiği cari hesap alacağından düşülmesi ile Davacı/…’in (2.971.911,58 TL-2.283.946,79 TL ) =687.964,79 TL alacaklı olduğu, b) Davalıya ait 41.942,72 TL tutarındaki, satış faturalarının, Davalı/ … A.Ş.’nin kayıtlarında yer alıp, Davacı/… firmasının kayıtlarında yer almadığı, ilgili faturaların, Davacı/…’in cari hesap alacağına ilave edilmesi gerektiği, ve Davacı/…’in (687.964,79+41.942,72 TL)=729.907,51 TL alacaklı olduğu, c)Davalıya ait, 625.642,91 TL tutarındaki, “Fiyat Farkı” faturalarının, Davacı/… firmasının kayıtlarında yer almadığı, Davalı/ … A.Ş.’nin kayıtlarında yer aldığı, faturaların e arşiv faturası olduğu ve sistem üzerinden e-posta yolu ile davacıya ilettiği, Sayın Mahkemece Fiyat farkı faturalarının kabulü durumunda Davacı/…’in 729.907,51 TL – 625.642,91 TL)=104.264,60 TL alacaklı olduğu, d) Davalıya ait, 75.650,62 TL tutarındaki, “Ürün İadesi” faturalarının, Davacı/… firmasının kayıtlarında yer almadığı, ancak Davalı/ … A.Ş.’nin kayıtlarında yer aldığı, faturaların e arşiv faturası olduğu ve sistem üzerinden e-posta yolu ile davacıya ilettiği, Sayın Mahkemece Fiyat farkı faturalarının kabulü durumunda Davacı/…’in 104.264,60 – 75.650,62 TL)=28.613,98 TL alacaklı olduğu, f) Davalıya ait, 62.765,20 TL tutarındaki Ciro Primi ve 3.030,00 TL tutarındaki Ekstra Dıscount faturalarının, ancak Davalı/ … A.Ş.’nin kayıtlarında yer aldığı, faturaların e arşiv faturası olduğu ve sistem üzerinden e-posta yolu ile davacıya ilettiği, Sayın Mahkemece Fiyat farkı faturalarının kabulü durumunda Davacı/…’in 28.613,98 – 65.795,20 TL)=37.181,22 TL borçlu olduğu, g) Davacı/…’e ait 31.10.2017 Tarih … seri no’lu 9.139,74 TL tutarındaki faturanın, Davalı/ … A.Ş. kayıtlarında yer almadığı, ilgili faturanın bilirkişiliğimce talep edilmesine rağmen ibraz edilmediği, faturaya ilişkin mal veya hizmet tesliminin kanıtlayacak tevsik edici belgeye rastlanamadığı bu sebeple toplam bakiyeden düşülmesi gerektiği, Davacı/…’in 37.181,22 + 9.139,74 TL)=46.320,96 TL borçlu olduğu, h) Davacının hesap ekstresinde yer alan raporun “Hesap İncelemeleri” bölümü, “B.2.2” paragrafında yer alan faturalara ilişkin tutarların hatalı olarak muhasebe kayıtlarına kaydedildiği, eksik olarak kaydı faturalara ilişkin 46.322,65 TL tutarındaki bedelin, Davacı/…’in lehine cari hesap alacağına ilave edilmesi, bu noktada Davacı/…’in Davalı/ … A.Ş.’den dava tarihi itibariyle alacaklı olmadığı…” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 59,30TL karar harcının davacının peşin yatırdığı 853,88TL harçtan mahsubu ile fazla harç olan 794,58TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)HMK madde 333 uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği hesap ve takdir olunan 7.300,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır