Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/487 E. 2022/493 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/487 Esas
KARAR NO : 2022/493

DAVA : Banka Kiralık Kasa Sözleşmesinden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … ile … T.AŞ, arasında kiralık kasa sözleşmesinin akdedildiğini, işbu sözleşme uyarınca davacının ….’de bulunan 44 nolu kasayı kiraladığını, davacı … un abisi … un 2014-2017 yılları arasında… Ltd. Şti.’nin tek yetkili ortağı olduğunu, davacı söz konusu kasayı kiralayarak…Taşımacılık şirketinin birikimlerini güvence altına almak amacıyla …. nin Beyazıt şubesinde bulunan hesaplarından farklı zamanlarda çekilen toplam 2.500.000 Amerikan Doları …. Beyazıt şubesinde bulunan 44 nolu kiralık kasaya koyduğunu, davacının 44 nolu kasanın kırılıp açılarak nitelikli hırsızlık suretiyle içerisinde bulunan 2.500.000 doların çalınmış olduğunu, durumun 27.08.2019 tarihinde öğrenmesi üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … nolu soruşturma dosyası ile ilgililer hakkında suç duyurunda bulunulduğunu, soruşturma dosyasında bulunan olay yeri kamera görüntüleri üzerinde yapılan incelemelerde davacıya ait kasanın kasa dairesine müşterilerin girişinde gerekli prosedürlere uyulmadığını, refakatte banka görevlilerinin bulunmadığını, suç sonrası 44 nolu kiralık kasanın kırılarak açılmış olduğunun tespit edildiği, davacı …Ltd. Şti.’nın davalı …AŞ. Beyazıt şubesinde … nolu USD hesabının bulunduğunu, banka hesap dökümleri incelendiğinde banka kasasının kiralandığı tarihte yurt dışı
ihracat bedellerinin bankaya geldiğini, şirket hesabından yüklü miktarda nakit para çekildiği, bankadan çekilen ihracat bedellerinin banka kasasına konulduğunu, ….’nin yasal
sorumluluğunun olduğunu, davacının zarara uğradığı 2.500,000 Amerikan dolarının olay tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun un 4/a bendi uyarınca kamu bankalarınca USD mevduatına fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranı ile birlikte veya 2.500,000 USD nin fiili ödeme günündeki TCMB efektif döviz satış kuru üzerinden hesaplanarak TL olarak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebi olduğunu belirterek, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydı ile davanın Kabulüne karar verilmesini talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi özetle; HMK. 59 ve 60 maddeleri gereğince davanın davacı şirket yönünden sıfat yokluğu nedeni ile reddi gerektirdiğini, işbu dava konusu iddialara konu edilen …T.AŞ. Beyazıt şube nezdindeki 44 numaralı kiralık kasanın tek başına davacı … tarafından kiralanmış kasa olmadığını, dava dışı… isimli kişiler tarafından 28.03.2014 tarihinde
müştereken kiralandığını, kiralık kasa sözleşmesi ve münferiden kullanım talimatı her iki kasa sahibi tarafından birlikte imzalandığını, kasa mevcudu üzerinde her iki kişinin de müşterek yetkili sıfatında olduğunu, 44 numaralı kasa mevcuduna ilişkin olduğundan kasa sahipleri arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, öncelikle aktif dava sıfatının bulunmaması nedeni ile reddi gerektiğini,… ile banka arasında kasa kiralama sözleşmesinin bulunmadığını, davacı şirketin hesap kayıtları ve kiralık kasa sahiplerinin mali profillerinin dava konusu iddia ile çelişmekte olduğunu, 2014 yılında …şirketinin tek yetkilisinin …’un, 2014-2017 yılları arasında şirketin kazandığı ihracat bedelleri olduğunu, banka nezdindeki bilgiler incelendiğinde Mart 2017 de …’un hisselerini… şahsa devrettiği, 44 nolu kasanın … ve…isimli şahıslar tarafından kiralandığı 28.03.2014 tarihinden sonra kasaya ziyaret yapılmadığı, farklı zamanlarda çekilen 2.500,000 USD’nin dava konusu 44 nolu kasaya konulmasının gerçek dışı olduğunu, kasanın kiralandığı tarih olan 28.03.2014’de herhangi bir para çekme işleminin olmadığını, davacıların
kiralık kasa kullanıcısı olan müşterinin kasaya tek ziyareti olan 28.03.2014 tarihinde 2.500,000 USD koyacak mali profile sahip olmadığını, kiralık kasa içinde neler olduğunun ispatının davacıya ait olduğunu,…firmasının kasa açılış tarihindeki ekonomik ve sosyal konumları ve varlığı ile uyumlu olduğunun davacılar tarafından ispatı gerektiğini, davaya konu kiralık kasanın fiilen davacılar tarafından kullanılmadığı, yasalara aykırı şekilde fiilen dava dışı … ve ailesi tarafından kullanıldığı davalı banka teftiş kurulu tarafından yapılan inceleme ve emniyet tarafından yapılan soruşturma neticesinde ortaya çıktığını, 27.08.2019 tarihinde yaşanan olaya ait kamera kayıtları, alınan ifadeler, davalı banka teftiş kurulu başkanlığınca yapılan tespitlere göre, “davalı bankada müşterilerin kasalarına değil şube ana kasalara yönelik kameraların olduğu, ihtilaf konusu kasanın kasa dairesine giden sol alt tarafta kaldığını, mevcut kamera sisteminin 44 nolu kasayı görüntüleyemediğini, dava dışı … isimli şahsın 27.08.2019 tarihinde şubeye gelerek nakit işlem yetkilisi…’a büyük boy kasa açtırmak istediğini düşündüğünü ancak kendi adına herhangi bir kasa kiralamadığını, kamera kayıtlarından …’in şube kiralık kasalarına… ile gittiğini, 44 nolu kasanın bulunduğu bloğa baktığını, …’a bir şeyler söylediğini, kiralık kasanın anahtarlarının bulunduğu alana yöneldiklerini,…’ın …’nin 44 nolu kasanın içeriğinin kendisine ait olduğunu ve kasanın kırık olduğunu söylediğini ifade ettiğini, …’in kasanın boş olduğunu söylediğini, kasa sahibi olmadığını, … ve…’ın kiralık kasa dairesini terk etmesinden sonra yaklaşık 10 dakika sonra yanlarına Operasyon yetkilisi … ile kasa sahiplerinden… ve …’in ağabeyi …’in tekrar kiralık kasanın olduğu yere giriş yaptıklarını, … ve …’in ve babaları olduğu söylenen …’in olay yerine polisler intikal edene kadar giriş yaptıklarını, …’nin polisler geldiğinde elindeki anahtarları …’e verdiğini, kasa kiracısı …’ un pasif tutum sergilediğini”, davaya konusunun savcılık soruşturmasına konu olduğunu,…Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… numaralı soruşturma ayrıca…Cumhuriyet Başsavcılığı… numaralı dosya üzerinde soruşturma devam etmekte iken her iki soruşturmanın incelendiğinde görüleceği üzere beşbuçuk sene boyunca 2.500,000 USD kasaya konulmasının kabul edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı bankadan, sözleşmeler, davaya konu belgeler, teftiş raporu, kamere kayıtları, hesap özetleri dosyamız arasında celbedilmiş incelenmiştir.
Olayla ilgili yürütülmekte olan… CBS’nin…Soruşturma sayılı dosyasının aslı celbedilip incelenmiş, yapılan incelemede, bir kısım kamera kayıtlarının çözümünün yaptırılarak tutanağa bağlandığı, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ancak davacının itirazı üzerine kararın sulh ceza hakimliğince kaldırıldığı, soruşturmanın…CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasında faili meçhule alındığı, soruşturma aşamasında banka personeli, davacı taraf ve tanıklar ile, 23/08/2019 tarihinde kiralık kasa odasına giren ve işlem yapan … ile beraberinde gelenlerin ifadelerinin alınmış olduğu, ancak kamera kayıtlarına yansıyan görüntülere ilişkin detaylı bir ifade alınmadığı görülmüştür.
Mahkememizce davacı … ve şirket yetkilisi huzurda dinlenmiştir.
Bildirilen tanıklar Mahkememizce dinlenmiştir.
Davacı … mahkememizdeki beyanında: “Davacı şirket ağabeyim Ahmet’e aittir, kasa açıldığı tarihte ben memurdum, benim adıma kasa açılmasının nedeni Ahmet’in bazen şehir dışında olması ve paraya ihtiyaç olması halinde kolay erişebilmekti, kasayı ben açtıktan sonra askere gittiğimden kardeşim Alaaddin’e erişim yetkisi verdim, olay günü kasanın açık olduğunu gören ve banka görevlisine bildiren … eniştemin kardeşidir, kasa numaramızı o da biliyordu, çünkü o da ağabeyim Ahmet ile aynı işi birlikte yapıyor, ben toplamda beş – altı kez kasayı ziyaret etmişimdir, zaten parayı aynı banka şubesindeki davacı şirket hesabından çekip kiralık kasaya koyuyorduk, toplamda iki buçuk milyon Dolar’a tekabül eden paraları koyduk, kasadan hiç para almadık, sadece koyduk, kasaya ben tek başıma girip çıkıyordum, banka görevlisine söyleyip kasaya iniyordum, parayı koyup çıkıyordum, resmi olarak benim aşağıya inmem gerektiği için bankaya ben de gidiyordum, hesaptan para çekme işlemini ise Ahmet ve Derviş yapıyorlardı, onlar benimle birlikte kasaya inmiyorlardı, şubede yukarıda bekliyorlardı, şirketin devri ile ilgili bilgi sahibi değilim, sadece duydum” şeklinde ifadede bulunmuştur.
Tercüman marifetiyle dinlenen davacı şirketin son yetkilisi … beyanında: “Ben Cezairli’yim, Mayıs 2017 yılında davacı şirketi devraldım, onbeş yıldır şirketin önceki sahibi Ahmet’i tanırım, arkadaşımdır, çok ticaret yaptık, 2017 yılında şirketi Ahmet bana devretti, karşılığında herhangi bir ödeme yapmadım, arkadaşlığım olduğu ve ben Cezayir’de de ticaret yaptığım için bana devretti, Ahmet bana devrettikten sonra da birlikte çalışmaya devam ettik, şirketin kazancı iyidir, ancak net bir rakam bildiremem, şirketin bankadaki işlemlerini Ahmet yapıyordu, resmi olarak kendisine vekalet verilmişti, onunla işlem yapıyordu, bankadaki kasadan başından beri haberim vardı, bankada şirketin kasada iki buçuk milyon Dolar’ı olduğunu biliyordum, parayı kasaya Ahmet ve huzurdaki davacı … koyuyordu, bankadaki kasayı hiç ziyaret etmedim, şirket adına açılmış bir başka kasa da yoktur” şeklinde ifadede bulunmuştur.
Tanık … beyanında: “Ben Ahmet ile birlikte aynı adreste iş yaparım, … Ticaret şahıs firması sahibiyim, davacı şirket ile aynı adresi kullanırım, tekstil ve lojistik konusunda geniş çaplı yurtdışı ticareti yaparız, tüm ihracat bedellerimiz davalı bankanın Beyazıt şubesine gelir, oradan da çekerdik, kiralık kasanın Mehmet tarafından açılmasının nedeni nakit ihtiyacı olduğunda banka ile uğraşmadan direk paraya ulaşabilmekti, çünkü banka bazen parayı ödemek istemeyebilir, bazen uygun olmuyor, bu nedenle Mehmet’den yardım istendi, kasa açıldığı gün ben de bankadaydım, ben kasayı hiç kullanmadım ve anahtarı bende olmadı, sadece numarasını biliyorum, diğer kasaların da numaralarını biliyorum, Ahmet’in de daha önceki dönemde başka bir kasası vardı, onların da numaraları 88 ve 98’di, olay günü Ahmet’in kasaları devredildiği için yoktu, o gün kasanın kapısını açık ve kırık görünce müşteri temsilcimiz …a durumu bildirdim, o an kendisi yanımdaydı zaten, sonra yukarı çıktık, telefon ile aile fertlerime haber verdim, Mehmet o an Hatay’daydı, kasa anahtarı da ondaydı, sürekli işlem yapıp gittiğimiz bir bankaydı, ilk kasa açıldığında 950 bin Dolar bankanın operasyon kısmında çekilip Ahmet beye verildi, o da Mehmet’e teslim etti, Mehmet de banka çalışanı eşliğinde kasaya inip parayı koydu, üç – dört ay bu şekilde devam etti, Mehmet dört aylık süreçte dört kezden fazla kasayı ziyaret etti ve kasa doldu, sonra Mehmet askere gidince Alaaddin’e yetki verdi, ancak ihtiyaç olmadığı için kasa kullanılmadı, Alaaddin adına Beyazıt şubesinde bildiğim kadarıyla kiralık kasa yoktu, ancak İçerenköy Şubesinde 55 no.lu kasası vardı, sonra banka çalışmak istemeyince İçerenköy şubesindeki paralar kamera önünde çantaya konulup çıkarıldı, bir milyon dörtyüz bin Dolar para oradan alındı, olay günü hasarlı kasa önünde daha önce paraya atılmış ancak uzun süredir kaldığı için kurumuş lastik parçaları gördüm, çok sayıda bu şekilde lastik parçaları vardı, fotoğraflarda da görülmektedir. Kasaya konulan para davacı … şirketinin parasıdır, şirket defterlerinde de bu kayıtlar gözükür, kasadan kesinlikle hiç para çıkmadı, diğer kasalardan çıkmış olabilir, ancak bu kasalardan hiç para çıkarılmadı, olay günü 44 no.lu kasanın patlatılmış olduğunu görünce babama ve Ahmet’e haber verdim, amacım diğer kasalarımızı da kontrol etmekti, babamın getirdiği anahtarlardan biri … ve diğeri ise…’a aitti, bu isimler ile ticari bağlantımız olduğu için anahtarları babamdaydı” şeklinde ifadede bulunmuştur.
Tanık … beyanında: “Davacı … benim kayınbiraderim olur, ben banka kasasını olay gününe kadar görmedim, ziyaret etmedim, para giriş-çıkışına da refakat etmedim, ancak gelen paraların kasaya konulduğunu biliyorum, olay günü kardeşim Derviş bana haber verince bankaya gittik, banka müdürü o anda yoktu, sonra geldi, durumu izah etmeye çalıştı, ancak kasa kapısı hasarlıydı, sonra polis olay mahalline geldi, tutanaklar tutuldu, ben karakolda ifade vermedim, ben de aile şirketinde birlikte çalışıyorum, … şirketi Ahmet’e aitti,…Ticaret firması ise …’e aitti, firmanın asıl sahibi yurtdışındaki huzurdaki şirket yetkilisi ve Ahmet olup kendisi Türkiye’ye gelip burada da bizzat ticaret yapmak istediği için firmayı üzerine aldı” şeklinde ifadede bulunmuştur.
Tanık … beyanında: “Ben davacı şirketin eski sahibiyim, şirketi 2014 yılında kurmuştuk, benim kendi adıma da kiralık kasa bir dönem vardı, şirket adına hiç kasa kiralamadım, 44 no.lu kasayı 2014 yılı Mart ayı sonlarında kardeşim Mehmet adına kiraladık, bunun nedeni benim işlerim dolayısıyla bazen bulunamadığım ve paranın lazım olduğu durumlarda Mehmet tarafından paranın çekilip kullanılmasıydı, çünkü bazen bankada para bulunmuyor ve bir gün önceden söylemek gerekebiliyor, Mehmet o tarihlerde Zeytinburnu ve Cevizlibağ taraflarında öğretmen olarak memurluk yapıyordu, kasa açıldığında birlikte bankaya gittik, şirket adına da bir kasa açmadık, şirket adına gelen ihracat bedellerini banka şubesinden çekip bankadaki kasaya koyuyorduk, paraları ben şirket yetkilisi olarak çekiyordum, ben yukarıda bekliyordum, Mehmet götürüp parayı kasaya koyuyordu, birkaç sefer bu şekilde parayı çekip Mehmet’e verdim ve Mehmet de götürüp kasaya koyuyordu, bazen tanık Derviş de yanımızda bulunuyordu, zaten Derviş bey de eskiden beri ticaret yapan ve banka ile çalışan biriydi, kasadan hiç para çekilmedi, toplam iki buçuk milyon dolar para kasaya kondu, bu konuda eminim, bu paranın hepsini ben çekip Mehmet’e verdim, Mehmet’in askere gitme durumu dolayısıyla diğer ağabeyim Alaaddin’i yetkili kıldık ve onun da kasaya erişim hakkı oldu, Alaaddin kasaya hiç para koyup çıkarmadı, 44 no.lu kasanın anahtarı kardeşim Mehmet ile birlikte bizdeydi, evimizdeydi, askere gittiğinde de evdeydi diye hatırlıyorum, kasanın kırıldığını Derviş bey farketmişti, bize haber verdiğinde gidip baktık, kasanın kilit dilinin kırılmış olduğunu gördük, nasıl kırıldığını bilmiyorum, Emniyet’de ben de ifade verdim, 2017 yılında da …şirketini iş ortağımız olan huzurdaki Brahim’e devrettim, devir karşılığında herhangi bir ücret almadım, yine birlikte çalışmaya devam ediyoruz, ondan sonra başka bir şirket kurdum, yine … ile çalışmaya devam ettim, ancak sonra hesaplarımız kapatıldı, kaç kişiye ve kaç kasa açtırdığımızı şu anda hatırlamıyorum. Olaydan sonra hesaplarımız yavaş yavaş kapatıldı ve o dönem çalıştığımız banka görevlilerinin hemen hemen tümünün iş akdi sona erdirildi, şubenin kapatılıp kapatılmadığını bilmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Soruşturma aşamasında dinlenen banka çalışanı …28/08/2019 tarihinde kolluk ifadesinde; Bankanın daimi müşterisi olan ve adı …’i tanıdığını, olay günü olan 27/08/2019 tarihinde …’in bankaya geldiğini ve kasa kiralama isteği ile … ile birlikte kasa bölümüne geçtiğini, orada 44 nolu kasanın kapısının kırık olduğunu gördüklerini, kendisinin hemen hemen her gün … veya … hanımın talebi üzerine müşterilere eşlik ederek kasaya indiğini, kiralık kasa anahtarının bulunduğu yere erişim izninin …, … ve …’ta olduğunu beyan etmiştir.
Soruşturma aşamasında dinlenen banka çalışanı … 28/08/2019 tarihinde kolluk ifadesinde; 27/08/2019 tarihinde, sürekli gelip giden biri olduğu için ismini bildiği Derviş’in bankaya geldiğini ve …ile birlikte kiralık kasa bölümüne indiklerini, sonra yukarı çıktıklarını, Hande’nin ağladığını, kendisinin kasaya erişim izninin olmadığını, ancak zaman zaman yetkili arkadaşın talebi üzerine anahtarı alarak müşteriye eşlik ettiğini beyan etmiştir.
Soruşturma aşamasında dinlenen banka çalışanı … 27/08/2019 tarihinde kolluk ifadesinde; Olay günü müşteri ziyaretinde olduğunu, olayı …’ın kendisine telefonla bildirdiğini, sonrasında bankaya gittiğini ve … ile karşılaştığını, birlikte kasa katına indiklerini ve 44 no.lu kasanın kilit dil kısmının kırık olduğunu gösterdiklerini, Bölge Müdürlüğüne kendisinin haber verdiğini, kiralık kasalardan bir anahtar bankada, birinin de müşteriye verildiğini, ikisinin birlikte götürülerek, birlikte takılarak kasanın açıldığını, 44 numaralı kasanın anahtarlarının … ve … isimli müşterilerde bulunduğunu, bankada bulunan kasa içerisinde ne olduğunu müşteri haricinde kimsenin bilmediğini, bankada bulunan anahtarlara erişim yetkisinin …, … ve…’da olduğunu bildirmiştir.
Soruşturma aşamasında dinlenen banka çalışanı… 28/08/2019 tarihinde kolluk ifadesinde; 27/08/2019 tarihinde öğleden sonra, bankanın daimi müşterisi olan ve ismini bildiği …’in geldiğini, elinde evraklar olduğunu ve bunları …’a vereceğini söylediğini, bir süre sonra Hande ve Derviş’in kiralık kasa bölümüne gittiğini, 5-6 dakika sonra döndüğünü ve 44 no.lu kasanın kapısının açık, içerisinin boş olduğunu bildirdiklerini, kiralık kasaların olduğu bölüme ait parmaklı kapının bir tane anahtarının olduğunu, bu anahtarın kendisi, Hande veya …’da olduğunu, başka kimseye bu anahtarların verilmediğini, ancak bu 3 kişinin şubede olmaması halinde … ve…’a anahtar verildiğini, boş kasa kiralamaya gelen şahısların yanındaki şahısların da kasa kiralamak isteyen kişinin izni üzerine kasa odasına gidebildiğini, bu konuda kayıt tutulmadığını, ancak kasaların ziyaret ve kontrollerinde kayıt tutulduğunu, bu sırada banka görevlisinde bulunan kılavuz anahtarın müşteriye verildiğini ve müşterinin aldığı anahtarla birlikte kasada işlem yapabildiğini, kendilerinin parmaklı kapının dışında beklediğini ve müşterinin işi bittikten sonra kasa odasının kapısını kilitleyip çıktıklarını, kasa ziyaretlerini bilgisayar ortamında tuttuklarını, şubelerinde 286 civarında kasa bulunduğunu, en büyük kasaların 20x40x40 ebatlarında olduğunu, en son ne zaman kasa bölümüne indiğini hatırlamadığını, bu bankada 4 aydır operasyon şefi olarak çalıştığını beyan etmiştir.
Soruşturma aşamasında dinlenen banka çalışanı …28/08/2019 tarihinde kolluk ifadesinde; olay günü kendisinin şubede bulunmadığını, …’ın kendisine telefonla bilgi verdiğini, … isimli müşterinin hemen hemen hergün şubeye geldiği için tanıdığını, kiralık kasa bölümünde kendisi, Hande ve Seyit’in yetkisinin olduğunu, zaman zaman gişe görevlilerine de anahtarı verdiğini, kendisinin … ile birlikte kasa dairesine hiç inmediğini beyan etmiştir.
Soruşturma aşamasında dinlenen banka çalışanı … 28/08/2019 tarihinde kolluk ifadesinde; kendisinin şubede nakit işlem yetkilisi olarak 4 yıldır çalıştığını, … isimli şahsın şubeye başladığı günden itibaren sürekli geldiğinden dolayı tanıdığını, olay günü 15.00-15.30 saatleri arasında …’in … ile birlikte operasyon bölümünde oturduğunu gördüğünü, burada daha önceden de kiralık kasa talebi olduğu için kendisine büyük kasa olup olmadığını sorduğunu, kendisinin de inip bakalım dediğini ve birlikte indiklerini, boş büyük kasaları gösterdiğini, boş kasaların anahtarlarının da kasa odasında duvarda asılı olduğunu, bunları …’e gösterdiğini ve numaralarını söylediğini, o esnada kendisinin arkasının dönük iken …’in 44 no.lu kasaya baktığını ve açık olduğunu söylediğini, kendisinin de “sizin olmayabilir, kasalar açık olmaz” dediğini, 44 no.lu kasanın boşta olduğunu düşündüğünü ve anahtarını aradığını ancak anahtarını bulamadığını, …’in telefonundan 44 nolu kasanın da kendisine ait olduğunu gösterdiğini, ancak başkalarının üzerine olduğunu, içindekinin kendisine ait olduğu söylemesi üzerine, sistemden kasanın gerçek sahiplerinin gelip gelmediğine bakmak ve kasanın boşta olup olmadığını kontrol etmek için yukarı kata çıktıklarını, durumu …’a ilettiğini, kiralık kasaya ait evrakları kontrol ettiğinde 44 no.lu kasanın ziyaret kaydının olmadığını farkettiğini, durumu şube müdürü …’a haber verdiğini, bir süre sonra polislerin geldiğini, kasa içeriklerini bilmediklerini, tarihlerini hatırlamadığını ancak …’in bazı kasa sahipleri ile birlikte kasa odasını ziyaret ettiğini, kiralık kasa bölümüne sistem üzerinden işlem yetkilisinin kendisi, Seyit ve …’da olduğunu, bu yetkiden sonra müşterinin imzası alınarak, kasa bölümüne nezaret amaçlı müşteriye eşlik ederek kasaya inmeye, gişe görevlilerinin de yetkisi olduğunu, kasalara müşterinin isteği doğrultusunda başka bir şahısla birlikte girilebildiğini ifade etmiştir.
Soruşturma aşamasında dinlenen … 28/08/2019 tarihinde kolluk ifadesinde; kendisinin Laleli’de ticaret ile uğraştığını, işyerinin olduğu semtte …ile çalıştığını ve şubeye sık sık gittiğini, akrabası Ahmet, Mehmet ve…isimli şahıslara ait kiralık kasadaki hırsızlık olayı ile alakalı olduğunu, Ahmet’in yaklaşık 5 sene önce Mehmet adına, kendisinin gayrıresmi ortağı olduğu aile şirketi için kasa kiraladığını, kiralamış olduğu kasaya şirket hesabından yaklaşık 2.500.000,00 USD konduğunu ve bugüne kadar paralara karışmadıklarını, yaklaşık 4 ay önce yani 2019 nisan ayında arkadaşı… ile aynı bankada kasa kiralamak için kasa odasına girdiklerini, kendisinin de birlikte kasa odasına girdiğini, herhangi bir görevlinin kendilerine refakat etmediğini, iş bittikten sonra 2014 yılında 44 no.lu kasayı kiralayan …’un kasasını yokladığını, bir olumsuzluk bulunmadığını tespit ettiğini, o tarihten sonra kendisi veya diğer ortakların kasaya gitmediğini, olay günü 27/08/2019 tarihinde kasa kiralamak için … ile birlikte kasa dairesine indiklerini, 44 no.lu kasanın ön tarafındaki hasarın dikkatini çektiğini, kontrol ettiğinde kasanın açık ve içerisinin boş olduğunu gördüğünü, bunu Hande’nin de gördüğünü, o panikle yukarı çıktıklarını, sonra polislerin geldiğini beyan etmiştir.
…28/08/2019 tarihli kolluk ifadesinde ve sonrasındaki ek ifadesinde; 2014 yılında paraların kasaya konulduğunu, bunların eski dolar olduğunu, bu paraların tespiti için bankada gerekli tedbirlerin alınmasını ve giriş çıkışların yasaklanmasını istediği görülmüştür.
Davacı … kolluktaki 29/08/2019 tarihli ifadesinde; kendisinin olay günü Hatay’da olduğunu, olayı kardeşi Ahmet’in haber verdiğini, bankada bulunan kasanın ailenin ve şirketin 2.500.000,00 dolarının olduğu 44 no.lu kasa olduğunu, bugün İstanbul’a geldiğini, adına kayıtlı kasanın 2014 yılında açıldığını, askere gideceği için ağabeyi Alaattin’e yetki verdiğini, 2014 yılında kasayı açtırdığını ve yıl içerisinde işlemleri tamamladıktan sonra 2014 yılından beri kasaya gitmediğini beyan ettiği, Aynı tarihli ek ifadesinde ise, ağabeyi Ahmet’in … şirketinin sahibi olduğunu, şirketin 2017 yılında başkasına devredildiğini, birikimlerinin güvence altına alınması ve acil ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 2014 yılında farklı zamanlarda toplam 2.500.0000,00 dolar çekilerek kasaya konulduğunu, doların eski dolar olduğunu, Ahmetin bunları değiştirmek istediğini ancak banka personelinin, genel müdürlükten izin ile yapabileceğini ifade ettiklerini, dolayısıyla banka görevlilerinin kasa içindeki paralardan bu şekilde haberdar olduklarını Ahmet’ten öğrendiğini, beyan etmiştir.
… 27/08/2019 tarihli kolluk ifadesinde; olay günü …’in kendisine durumu telefonla bildirdiğini, 44 no.lu kasada aile ve şirkete ait 2.500.000,00 USD doların çalındığını öğrendiğini, 2014 yılından beri kasanın açılmadığını bildiğini, kendisinin kasada yetkili olmadığını, paraların … şirketi hesaplarından çekilerek kasaya konulduğunu, şirketin kendisine ait olduğu için kendisinin de şikayetçi olduğunu, şirketi 2017 yılında başkasına devrettiğini, bu paranın güvence ve acil ihtiyaç dolayısıyla kasaya konulduğunu, bildirmiştir.
…, … tarafından davalı banka teftiş kurulu başkanlarına hitaben sundukları 02/09/2019 tarihli elle yazılı dilekçelerinde; olay günü …’in gelen akrabalarındaki anahtarla başka kasaları da açıp kontrol ettiğini beyan ettikleri görülmüştür.
Davalı bankanın sunduğu kiralık kasa sözleşmesi, iç yazışma mailleri, teftiş raporu incelenmiştir.
Davacı şirketin ticari şirket kaydı dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tarafça sunulan … CBS’nin… soruşturma sayılı iddianamesi incelenmiş, 2011-2012 yıllarına ilişkin suçlamalara ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
İncelenen teftiş raporunda; kasa ziyaretlerinin banka yetkililerince düzenli tutulmadığı, yetkisiz kişilerin kasa dairesine girdiği tespitine yer verildiği görülmüştür.
Davalı bankanın sunduğu kamera görüntülerinin 23 adet kameradan 22 tanesinin görüntü kaydının 17/02/2019 günü olduğu, 1 adet kiralık kasa isimli kameranın ise başlangıcının 05/05/2019 olduğu, son görüntünün ise, 02/09/2019 olduğu bildirilmiştir.
CD ön inceleme tutanağı ve soruşturma dosyasındaki fezleke incelenmiş, fezlekede kolluk tarafından 44 no.lu kasanın kapısının açık olduğu, gözle yapılan kontrolde kasanın kilidinin dili olarak tabir edilen kısmın kırılmış olduğu, 44 no.lu kasanın önündeki zemin halısı üzerinde paket lastiği olduğu tahmin edilen lastik parçaları ve ataş tabir edilen metal cisimlerin olduğunun görüldüğü anlaşılmıştır.
Davalı bankanın CBS’ye verdiği, 20/02/2020 havale tarihli dilekçesinde; 23/07/2019 tarihindeki kamera kaydında … ile birlikte bankayı ve kasa dairesini ziyaret eden kişilerden olduğu, …’nun 22 no.lu kasanın kiracısı olduğu ancak, valizle birlikte gelen kişi ile birlikte 22 nolu kasa değil de 44 nolu kasanın önüne gelip, işlem yaptıkları, …’nun yanındaki kimliği belirsiz kişinin valizle geldiği ve bunun kimlik bilgilerinin tespiti ile bunların ifadelerinin alınmasını talep ettiği, bunun üzerine… Cumhuriyet Başsavcılığınca bu kişilerin ifadelerine müracaat edildiği, anlaşılmıştır.
…21/02/2020 tarihli kolluk ifadesinde; davacıları tanımadığını, bankada kiralık kasalarının olduğunu, kendisi ile birlikte gelen kişinin … olduğunu ve birlikte kasa dairesine girdiklerini, samimiyetten dolayı bu kişinin kasaya girişinde banka görevlilerinin sıkıntı çıkarmadığını, daha önce de bu kişi ile kasa dairesine girip çıktığını, … ve …nın kendilerini dışarıda beklediğini, Beşirin herhangi bir işlem yapmadığını ifade ettiği görülmüştür.
İfadesi alınan … kolluktaki 22/02/2020 tarihli ifadesinde; 3-4 yıldır …’yu tanığını, davacıları tanımadığını, olay günü … ile birlikte kiralık kasa dairesine girdiğini, Ramazan eğildiği için kendisinin de eğildiğini, hatırladığı kadarıyla Ramazan’ın kasadan evrak aldığını ve bunları bavulun içine koyduklarını, çok kısa durup çıktıklarını, merak ettiğinden kendisinin odayı incelediğini, kasa dairesine girme yetkisi olmadığını bilmediğini, herhangi bir engelleme ile karşılaşmadığını, görevlinin kendileri ile birlikte aşağı indiğini ancak odaya girmediğini, … ve …’nun bankanın girişinde kendilerini beklediğini, kendisinin amacının Ramazan’a yardımcı olmak ve güvenliği sağlamak olduğunu, bir menfaat temin etmediğini bildirdiği görülmüştür.
… ve …, …,…ile …’ın 21/02/2020 tarihli şüpheli olarak verdikleri ifadelerinde de; öncekine benzer ifade verdiği anlaşılmıştır.
Banka müfettişi … tarafından hazırlanan 20/09/2019 tarihli raporu mahkememizce incelenmiştir.
Soruşturma kapsamında banka görevlisi olan şüphelilerin ikametlerinde arama yapıldığı ve iddia olunan paralara ilişkin herhangi bir ize rastlanmadığı soruşturma dosyasından anlaşılmıştır.
…ve …’nun soruşturma kapsamında ifadelerinin alınmış olduğu görülmüştür.
Olay yeri raporunun incelemesinde; olay yerine gidildiğinde 44 nolu kasanın odanın girişinde sol tarafta olduğu, içinin boş olduğu, kasa kilidi üzerinde iki adet anahtar giriş bölümü olduğunu, kilit hizasında zorlanma izleri olduğu, kapı iç kısmında bulunan kilit yuvasının kırık olduğu, kırık parçanın kasanın içinde olduğu, kilit dilinin kırık olduğu, odanın yaklaşık 9 m2 olduğu, iki kısımdan oluştuğu, arada cam kapı olduğu, arka kısımdaki odada banka büyük para kasalarının olduğu, giriş kısmında ise kiralık kasalarının bulunduğu, odada toplam 300 adet siyah ve kırmızı renkli kasaların olduğu tespitine yer verildiği anlaşılmıştır.
Soruşturma dosyasında 342 sayfadan oluşan görüntü izleme tutanağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyamız bilirkişilere verilerek rapor alınmış, itiraz üzerine ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi kök raporunda; Rapor içerisinde yapılan açıklamalar muvacehesinde, dosyaya mübrez belge, bilgi, davacı … Ltd. Şti.’nin ticari defterleri ile sınırlı olarak yapılan tespit,
inceleme ve değerlendirmeler neticesinde;
a) Bankacılık ve Sektörel Yönden Varılan Sonuç; “Davacı…Ltd. Şti.’nin 17.02.2014 tarihli-8509 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan 11.02.2014 tarihli tescille 20.000 paya karşılık 500.000,00-TL sermaye ile %100 ortak … tarafından kurulduğu, …’un şirketi münferiden temsil ve ilzam etmeye yetkili olarak 20 yıl süreyle müdür olarak atandığı, 22.03.2017 tarihli-9289 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan 16.03.2017 tarihli tescille …’un 20.000 paya karşılık 500.000,00-TL’lik hissesinin tamamını …’ye devir ederek ortaklıktan ayrıldığı ve müdürlük görevinden istifa ettiği, …’nin şirketi her hususta münferit imza ile temsil etmek üzere süresiz olarak müdür olarak atandığı, … ailesinin yapılan hisse devri ve istifa ile 16.03.2017 tescil tarihi itibariyle davacı şirket ile resmi olarak herhangi bir bağlantısı kalmadığı, Davacı …’un davalı …. Beyazıt/İstanbul Şubesi nezdinde 28.03.2014 tarihinde Kiralık Kasa Ürün Bilgilendirme Formunu okuyup uygun bulması nedeniyle 2 (iki) nüsha düzenlenmiş formu imzalayıp, formun bir nüshasını almak ve Kiralık Kasa Sözleşmesini imzalamak suretiyle 44 numaralı Büyük Boy bir kasa kiraladığı,
Davacı … tarafından 12.03.2015 tarihinde Ortak Açılan Kasalarda Müşterilerin Münferit İmza Kullanmaları Halinde Alınacak Talimat Mektubu düzenlenmek suretiyle dava dışı
…’a 44 numaralı Kiralık Kasa üzerinde münferit kullanım yetkisi verdiği,
Davacı … ile dava dışı …adına davalı …. Beyazıt Şubesi nezdinde müştereken münferit kullanım yetkisi ile kiralanan 44 numaralı Kiralık Kasaya ait Kira ve İmza Kartonu kasa giriş-çıkış kayıtları incelendiğinde; Kasa dairesinin sadece 44 numaralı kasanın ilk kiralandığı gün olan 28.03.2014 tarihinde … tarafından ziyaret edildiği, işbu tarihten olay tarihi olan 27.08.2019 tarihine kadar kasa yetkilileri tarafından kasa dairesi ziyaretinde bulunulmadığı, Davacılar tarafından iddia edildiği şekilde olay bildirim tarihinde 44 numaralı kiralık kasa içerisinde 2.500.000,00-USD mevcut ise, bu paranın kasa kayıtlarına göre kiralık kasa içerisine ilk kiralandığı ve …’un kasa dairesini ziyaret ettiği tek gün olan 28.03.2014tarihinde konulmuş olması gerektiği,
11.02.2014 tarihli tescille kurulmuş davacı…Ltd. Şti.’nin davalı …. Beyazıt Şubesi nezdinde bulunan … IBAN numaralı USD Vadesiz Ticari Mevduat Hesabından 07.02.2014 hesap
açılış tarihi ile 28.03.2014 kasanın kiralandığı açılış tarihi arasındaki dönem içerisinde sadece
137.000,00-USD nakit para çekildiği,
Davacı …’un 29.08.2019 tarihli … Polis Merkezi Amirliğinde verdiği ifadesinden kasanın kiralandığı/açılış tarihi dışında ziyaret edilmediği anlaşılmakla birlikte, ifadelerinin davalı Banka kasa ziyaret kaydını doğrular nitelikte olduğu, …, …, …, …, …’un müşteki sıfatıyla, kasadan sorumlu Banka personelleri ile şüpheli işlem yaptığı bildirilen bazı Banka müşterilerinin şüpheli sıfatıyla tarafı olduğu T.C. … Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu’nun…Soruşturma-…Karar numaralı-05.03.2021 tarihli kararında; ‘’ …Müştekiler para kaynağı olara… Taşımacılık firmasını gösterdiği,… Taşımacılık firmasının para hareketlerinde böyle bir para hareketinin görülmediği, suça konu 2,5 Milyon Amerikan Doları paranın kaynağıyla ilgili doyurucu bir açıklama yapılamadığı…’’ hükümlerinin yer aldığı, Davacı …’un 02.06.2021 celse tarihli duruşma tutanağında yer alan beyanında kasayı toplamda beş – altı kez ziyaret ettiğini belirttiği, polis merkezinde verilen ifade ile mahkeme beyanı arasında çelişki bulunduğu, ancak davacının Mahkemede verdiği beyanı ile davalı Banka kasa kayıtlarının uyuşmadığı
Dava dışı …’un 27.08.2019 tarihli … Polis Merkezi Amirliğinde verdiği ifadesinde kasanın 2014 yılından beri açılmadığını bildiğini beyan ettiği, Dava dışı …’un 28.08.2019 tarihli… Polis Merkezi Amirliğinde verdiği ifadesinde kasadaki paraların 2014 yılında kasaya konulduğunu, bu nedenle eski dolarlar olduğunu beyan ettiği, Davacı şirketin 28.03.2014 kasanın kiralandığı tarih ile 31.12.2014 tarihleri arasındaki dönem içerisinde hesabından değişen tarihlerde peyder pey toplam 11.847.000,00-USD tutarında nakit para çekildiği, ancak belirtilen dönem içerisinde peyder pey çekilen bu paranın 2.500.000,00-USD’lik kısmının kiralık kasa içerisine koyulmuş olabileceğine ilişkin kasa kaydının bulunmadığı, Davacı …’un imzasına havi 28.03.2014 tarihli Kiralık Kasa Sözleşmesi ile dava dışı …’un imzasına havi 12.03.2015 tarihli Kiralık Kasa Sözleşmesi’nin Kiralık Kasa Ürün Özellikleri ve Katılım Esasları Başlıklı 1.Maddesi kapsamında; Banka kiralık kasa muhteviyatından bilgi sahibi olamayacağından, kiralık kasa muhteviyatını ispatla Müşteri’nin mükellef olduğuna, Banka, kiraya verdiği kasanın
içindekilerden dolayı hiçbir şekilde sorumlu olmadığı gibi, kusuru dışında kaza ve zorunlu nedenler ve sonuçlarından dolayı dahi sorumlu tutulamayacağına dair düzenleme yapıldığı,
Dosyada mübrez belgeler, davalı Banka kayıtları kapsamında davacı …’un kiraladığı 44 numaralı kiralık kasanın içine 2.500.000,00-USD nakit para koyduğuna ve bu paranın çalındığının ispatına ilişkin yeterli delilin bulunmadığı, davacının taraflar arasında akdedilen Kiralık Kasa Sözleşmesi’nin 1.maddesi kapsamında kiralık kasa muhteviyatını ispatla mükellef olduğu, bu bağlamda davalı Banka’nın kusur ve zarar sorumluluğunun bulunduğundan söz edilemeyeceği,
b-) Mali Yönden Varılan Sonuç ; “Dava konusunun; davacı … ile davalı …AŞ. arasında akdedilen kiralık kasa sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşme uyarınca davacının …. bulunan 44 nolu
kasayı kiraladığını, söz konusu kasayı kiralayarak …Taşımacılık şirketinin birikimlerini güvence altına almak amacıyla ….’nin Beyazıt şubesinde bulunan hesaplarından farklı zamanlarda çekilen toplam 2.500.000 Amerikan Doları …. Beyazıt şubesinde bulunan 44 nolu kiralık kasaya koyduğunu, kasanın kırılıp açılarak nitelikli hırsızlık suretiyle içerisinde bulunan 2.500.000,00 doların hırsızlık yapılarak çalınmış olduğunu, zarara uğradığı 2.500.000,00 Amerikan doları olay tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun un 4/a bendi uyarınca kamu bankalarınca USD mevduatına fiilen uygulanan en yüksek ticari faiz oranı ile birlikte veya 2.500,000 USD nin fiili ödeme günündeki TCMB efektif döviz satış kuru üzerinden hesaplanarak TL olarak en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebi ile yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesi isteminden ibaret olduğu,
Davacı … Ltd. Şti.’nin 2014, 2015, 2016, 2017, 2018, 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, Davacı … Ltd. Şti.’nin incelenen Mali Tablolarına göre;
2014 yılı Bilançosuna göre şirketin aktif büyüklüğünün 29.211.407,42 TL (29.211.407,42
TL/ 2,3346=) 12.512.382,17 USD olduğu,
-2015 yılı Bilançosuna göre şirketin aktif büyüklüğünün 57.171.091,30 TL (57.171.091,30
TL/ 2,9277=) 19.527.646,72 USD olduğu,
-2016 yılı Bilançosuna göre şirketin aktif büyüklüğünün 51.654.457,27 TL (51.654.457,27
TL/ 3,5308=) 14.629.675,21 USD olduğu,
-2017 yılı Bilançosuna göre şirketin aktif büyüklüğünün 39.693.852,51 TL (39.693.852,51
TL/ 3,7843=) 10.489.087,15 USD olduğu,
-2018 yılı bilançosuna göre şirketin aktif büyüklüğünün 97.241751,52 TL (97.241751,52
TL/ 5,2984=)18.353.040,83 USD olduğu,
-2019 yılı Bilançosuna göre şirketin aktif büyüklüğünün 99.891.602,92 TL (99.891.602,92
TL/ 5,9596=) 16.316.825,21 USD olduğu,
Davacı …Ltd. Şti.’nin incelenen Gelir tablosunda;
-2014 yılı itibariyle Brüt Satış tutarının 3.456.746,05 TL olduğu,
-2015 yılı itibariyle Brüt Satış tutarının 23.838.226,55 TL olduğu,
-2016 yılı itibariyle Brüt Satış tutarının 19.441.782,32 TL olduğu,
-2017 yılı itibariyle Brüt Satış tutarının 3.700.337,07 TL olduğu,
-2018 yılı itibariyle Brüt Satış tutarının 15.970.850,88 TL olduğu,
-2019 yılı itibariyle Brüt Satış tutarının 7.825.640,49 TL olduğu,
Davacı …Ltd. Şti.’nin incelenen 2014, 2015, 2016, 2017, 2018 ve 2019 yılları Banka ve defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede; 11.02.2014 tarihinde açılışı yapılan hesap, mal ihracatı yapan şirket tarafından yurt dışından gelen ihracat bedellerinin yurda getirilmesinde ve bazı döviz ile yapılan mal ve hizmet alımlarının ödemelerinde kullanıldığı buna göre;
2014 yılında şirket hesabına 10.881.614,29 USD tutarlı,
2015 yılında şirket hesabına 1.429.092,80 USD tutarlı, 2016 yılında şirket hesabına 10.845.952,79 USD tutarlı, 2017 yılında şirket hesabına 8.083.257,46 USD tutarlı, 2018 yılında şirket hesabına 12.053.324,80 USD tutarlı,
2019 yılında şirket hesabına 4.256.612,67 USD tutarlı ihracat bedeli ödemesi yapılmış olduğu, Davacı şirketin incelenen kayıtlarında, detayları rapor içeriğinde belirtildiği üzere;
2014 döneminde şirket hesabından nakit hesaptan çekilmesi açıklaması ile 8.710.000,00 USD çekildiği, yine … tarafından 1.140.000,00 USD nakit olarak çekilmiş olup ayrıca 2.004.000,00 USD’nin ise şirket çalışanı olan …’nın talimatına istinaden nakit olarak çekilmiş olduğu, -2015 döneminde şirket hesabından 33.934,01 USD nakit olarak çekilmiş olduğu, -2016 döneminde 5.137.500,00 USD nakit olarak çekildiği, ayrıca 1.781.141,00 USD’nin ise şirket çalışanı olan…, …, …’in talimatına istinaden nakit olarak çekilmiş olduğu, -2017 döneminde 2.550.000,00 USD nakit olarak, ayrıca 7.762.600,00 USD’nin ise şirket çalışanı olan… talimatına istinaden nakit olarak çekilmiş olduğu, -2018 döneminde 10.476.000,00 USD şirket çalışanı olan… talimatına istinaden nakit olarak çekilmiş olduğu, -2019 döneminde 250.794,00 USD nakit olarak, 1.010.000,00 USD para çekme olarak çekildiği ve ayrıca 753.000,00 USD’nin ise şirket çalışanı olan … talimatına istinaden nakit olarak çekilmiş olduğu, yıllar itibariyle mali olarak kasa ve banka hesabında bir açık görülmediği, Sonuç itibariyle rapor içeriğinde açıklandığı üzere; Davacı…Tic. Ltd. Şti.’nin mali tabloları, kasa hareketleri, şirket kayıtları ve banka ekstreleri üzerinde yapılan incelemeler doğrultusunda davacı şirket hesabına 2014 yılı ila 2019 yılları arası toplamda 48.641.209,54 USD ihracat bedeline istinaden ödemelerin geldiği, şirket hesabından farklı zamanlarda şirket banka hesabından şirket yetkilisi tarafından veya talimat ile şirket çalışanlarına 2014 ila 2019 yılları arası ortalama yıllık 5.000.000,00 USD üzeri para çekiminin gerçekleşmiş olduğu, Kasanın kiralandığı dönem olan 2014 yılında ise davacı şirket hesabına 11.972.969,02 USD tutarlı ihracat bedeli ödemesi yapılmış olduğu, davacı şirketin 07.02.2014 hesap açılış tarihi ile 28.03.2014 kasanın kiralandığı açılış tarihi arasındaki dönem içerisinde hesaptan toplam 137.000,00 USD nakit para çekildiği, 28.03.2014 kasanın kiralandığı tarih ile 31.12.2014 tarihleri arasındaki dönem içerisinde ise hesaptan değişen tarihlerde peyder pey toplam 11.847.000,00 USD tutarında nakit para çekildiği tespit edilmiş olup kiralık kasada olduğu söylenen 2.500,000,00 USD tutarın yaklaşık 5 katı tutarında 2014 yılında şirket işlem hacmine sahip olduğu anlaşıldığı, diğer yandan bankacı bilirkişi tarafından 44 nolu kasaya 2.500.000 USD’nin sığabileceği görüşünün de dikkate alındığında dava konusu edilen 2.500.000 USD tutarın kiralık kasada bulunabileceği, ” bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından eksik görülen ve incelenemeyen kayıtlar taraflardan istenmiş ve ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi Ek raporunda; “Dava dışı …’in … no.lu-… no.lu-… no.lu ve 174 no.lu kiralık kasaların gayri resmi kullanıcısı olduğu anlaşılmakla birlikte, işbu 4 adet kiralık kasanın kayıtlara göre tıpkı 44 no.lu kiralık kasa gibi olay tarihinden önce sadece kasa açılış tarihinde ziyaret edildiği görülmektedir.
İncelenen Kasa kayıtları içersinde örneklem olarak seçilen;
15 no.lu Kiralık Kasanın 23.10.2013 tarihinde kiraya verildiği, kasa ziyaret kayıtlarının düzgün bir şekilde tutulduğu, 27 no.lu Kiralık Kasanın 03.01.2014 tarihinde kiraya verildiği, kasa ziyaret kayıtlarının düzgün bir şekilde tutulduğu, 38 no.lu Kiralık Kasanın 15.02.2013 tarihinde kiraya verildiği, kasa ziyaret kayıtlarının düzgün bir şekilde tutulduğu, 58 no.lu Kiralık Kasanın 05.08.2011 tarihinde kiraya verildiği, kasa ziyaret kayıtlarının düzgün bir şekilde tutulduğu, 80 no.lu Kiralık Kasanın 04.07.2013 tarihinde kiraya verildiği, kasa ziyaret kayıtlarının
düzgün bir şekilde tutulduğu, 103 no.lu Kiralık Kasanın 02.12.2013 tarihinde kiraya verildiği, kasa ziyaret kayıtlarının düzgün bir şekilde tutulduğu, 115 no.lu Kiralık Kasanın 28.02.2012 tarihinde kiraya verildiği, kasa ziyaret kayıtlarının düzgün bir şekilde tutulduğu, 140 no.lu Kiralık Kasanın 05.09.2012 tarihinde kiraya verildiği, kasa ziyaret kayıtlarının düzgün bir şekilde tutulduğu tespit edilmektedir. (Kasa Kartonu ve Kiralık Kasa Ziyaret Belgelerinin bir suretleri dava dosyasına ibraz edilmiştir.)
Yukarıda ziyaret detaylarına yer verilen kiralık kasalar ve diğer incelenen kiralık kasalara ilişkin genel bir değerlendirme yapıldığında davalı Banka tarafından kiralık kasa kayıtlarının yeknesak kurallar ve Banka’nın Kiralık Kasa Uygulamalarına ilişkin iş akışları doğrultusunda usulüne uygun ve düzenli olarak tutulduğu anlaşılmaktadır. Kök Raporda belirtildiği üzere davacı … ile dava dışı … adına davalı …. Beyazıt Şubesi nezdinde müştereken münferit kullanım yetkisi ile kiralanan 44 numaralı Kiralık Kasaya ait Kira ve İmza Kartonu kasa giriş-çıkış kayıtları incelendiğinde; Kasa dairesinin sadece 44 numaralı kasanın ilk kiralandığı gün olan 28.03.2014 tarihinde … tarafından ziyaret edildiği, işbu tarihten olay tarihi olan 27.08.2019 tarihine kadar kasa yetkilileri tarafından kasa dairesi ziyaretinde bulunulmadığı, Davacılar tarafından iddia edildiği şekilde olay bildirim tarihinde 44 numaralı kiralık kasa içerisinde 2.500.000,00-USD mevcut ise, bu paranın kasa kayıtlarına göre kiralık kasa içerisine ilk kiralandığı ve …’un kasa dairesini ziyaret ettiği tek gün olan 28.03.2014 tarihinde konulmuş olması gerektiği, 11.02.2014 tarihli tescille kurulmuş davacı… Ltd. Şti.’nin davalı …. Beyazıt Şubesi nezdinde bulunan … numaralı USD Vadesiz Ticari Mevduat Hesabından 07.02.2014
hesap açılış tarihi ile 28.03.2014 kasanın kiralandığı açılış tarihi arasındaki dönem içerisinde sadece 137.000,00-USD nakit para çekildiği, Davacı şirketin 28.03.2014 kasanın kiralandığı tarih ile 31.12.2014 tarihleri arasındaki dönem içerisinde hesabından değişen tarihlerde peyder pey toplam 11.847.000,00-USD tutarında nakit para çekildiği, ancak belirtilen dönem içerisinde peyder pey çekilen bu paranın 2.500.000,00-USD’lik kısmının kiralık kasa içerisine koyulmuş olabileceğine ilişkin kasa kaydının bulunmadığı,
Bu bağlamda davalı Banka Şubesinin incelenen tüm kiralık kasa ziyaret kayıtları gözetildiğinde davacı … ile dava dış…’un 44 no.lu kasayı birden fazla kez ziyaret ettiğine ve davalı Banka’nın kayıt tutmadığına ilişkin iddialarını doğrular nitelikte bir kayıt ve belgenin bulunmadığı saptanmakta olup, nihai takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemenize aittir. Kök Raporda …, …, …, …, …’un müşteki sıfatıyla, kasadan sorumlu Banka personelleri ile şüpheli işlem yaptığı bildirilen bazı Banka müşterilerinin şüpheli sıfatıyla tarafı olduğu T.C…. Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu’nun … Soruşturma-… Karar numaralı-05.03.2021 tarihli aşağıdaki kararına yer verilmiştir. ‘’…Suça konu kiralık kasaların banka görevlileri ve gişe görevlileri…, …, …, …, …’ın sorumluluğunda olduğu, kiralık kasanın bir anahtarının genellikle bu şahıslardan birinde olduğu, diğer anahtarın ise kasa sahibinde olduğu, kasanın açılabilmesi için her iki anahtarın aynı anda kasa ağzında bulunan anahtar kilidine konulması gerektiği, mevzuata göre banka görevlilerinin kiralık kasa kiralayanla beraber kiralık kasa olan yere beraber inip kiralık kasayı beraber açması gerekirken uygulamada ve olayımızda banka görevlisinin dışarıda beklediği, banka görevlisinde olması gereken anahtarı müşteriye verdiği, müşterinin de kiralık kasanın başında istediği gibi tasarrufta bulunduğunun tespiti yapıldığı, bu olaydan sonra…, …ve …’ın görevlerine banka tarafından son verildiği, banka teftiş kurulunca olayla ilgili yapılan incelemede bankadan daha önce kasa kiralayan …, hemşehrisi… ve çalışanı …’in 22.07.2019 tarihinde şüpheli işlem yaptıklarını rapor ettikleri, bu şahıslar hakkında başlatılan
soruşturmada şahısların Lalelide büyük çapta ticaret yapan esnaf oldukları, düzenli olarak aynı şekilde bankaya gelerek haftada 2 kez 22 no.lu kasada işlem yaptıklarının tespiti
yapıldığı, ancak 22.07.2019 tarihinde kamera görüntüsünden …’nun 22 no.lu kasada işlemde bulunuyorken çalışanı…’in 44 no.lu kasanın önünde eğildiği görüldüğü, kiralık kasaların olduğu yerde kamera kayıtlarının olduğu ancak direkt 44 no.lu kiralık kasayı gören kameranın bulunmadığı anlaşıldığı… müştekiler para kaynağı olarak… firmasını gösterdiği,…Taşımacılık firmasının para hareketlerinde böyle bir para hareketinin görülmediği, suça konu 2,5 Milyon Amerikan Doları paranın kaynağıyla ilgili doyurucu bir açıklama yapılamadığı,
Dosyaya celp edilen olay yeri görüntülerinin bulunduğu harddiskler üzerinde yapılan bilirkişi raporunda müştekilerin iddiasını destekleyen herhangi bir hırsızlığa konu eylemin
gerçekleştirilemediği, ayrıca olay yeri görüntülerinde herhangi bir oynama ve eklemenin yapılmadığı bildirildiği, Bu haliyle yukarıda açık kimliği yazılı şüphelilerin hırsızlığa konu eylemi
gerçekleştirdikleri ve iştirak ettiklerine dair kamu davası açmaya yeterli delil emare bulunmadığından şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına…’’ şeklinde karar verildiği görülmektedir. T.C. …Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu’nun… Soruşturma-… Karar numaralı-05.03.2021 tarihli kararında yukarıda şüpheli işlem detaylarına yer verilen davalı Banka’nın Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen 04.09.2019 tarihli-35/35 numaralı Rapor içeriğinden bahsedilmekle birlikte, direkt 44 no.lu kiralık kasayı gören bir kamera kaydının bulunmadığı da belirtilmek suretiyle şüpheliler hakkında takipsizlik kararı verilmiş olup, davalı Banka’nın Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen Rapor içeriğinde detayları belirtilen şüpheli işlem kayıtlarına ilişkin beyanlarının Banka’nın lehine/aleyhine delil olarak değerlendirilmesinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde bulunduğu görülmektedir.
Kök Raporda belirtildiği üzere;
Davacı …’un imzasına havi 28.03.2014 tarihli Kiralık Kasa Sözleşmesi ile dava dışı …’un imzasına havi 12.03.2015 tarihli Kiralık Kasa Sözleşmesi’nin Kiralık Kasa Ürün Özellikleri ve Katılım Esasları Başlıklı 1.Maddesi kapsamında; Banka kiralık kasa muhteviyatından bilgi sahibi olamayacağından, kiralık kasa muhteviyatını ispatla Müşteri’nin mükellef olduğuna, Banka, kiraya verdiği kasanın içindekilerden dolayı hiçbir şekilde sorumlu olmadığı gibi, kusuru dışında kaza ve zorunlu nedenler ve sonuçlarından dolayı dahi sorumlu tutulamayacağına dair düzenleme yapıldığı, Dosyada mübrez belgeler, davalı Banka kayıtları kapsamında davacı … ’un kiraladığı 44 numaralı kiralık kasanın içine 2.500.000,00-USD nakit para koyduğuna ve bu paranın çalındığının ispatına ilişkin yeterli delilin bulunmadığı, davacının taraflar arasında akdedilen Kiralık Kasa Sözleşmesi’nin 1.maddesi kapsamında kiralık kasa muhteviyatını ispatla mükellef olduğu, bu bağlamda davalı Banka’nın kusur ve zarar sorumluluğunun bulunduğundan söz edilemeyeceği,Asli ve nihai hukuki takdir ve tavsifin HMK md. 279/4 ve md. 266/c.2 ahkamıyla 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 hükmü gereği tamamen Sayın Mahkemeye ait olduğu, Kök Raporumuzda ve Ek Raporumuzda işaret edilen yan davalı Banka’nın kusur ve
zarar sorumluluğunun bulunduğundan söz edilemeyeceğine dair bir kesin görüş ve mütalaa beyanı olmayıp takdirin Mahkemeye ait olduğu,” bildirilmiştir.
Davacı tarafın bilirkişi raporuna yönelik itirazı mahkememizce değerlendirilecek olduğundan yeni rapor alınması talebi kabul edilmemiş, davalı tarafça …ve … hakkında 2012 yılındaki soruşturmaya ilişkin haberlerin çıktıları dosyaya sunulmuş ve incelenmiştir.
Bilirkişi tarafından soruşturmanın takipsizlikle sonuçlandığı beyan edilmiş ise de, soruşturmanın devam etmekte olduğu görülmüş, bunun maddi hata olduğu değerlendirilmiştir.
Yine bilirkişi tarafından, hırsızlık olayının bankanın kabulünde olmasına rağmen davalı banka kusursuz ve sorumsuz görülmüş ise de, dosyadaki kamera kaydı ve soruşturma dosyası ile açıkça çelişen bu değerlendirmeleri mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Bilirkişi raporunda, davacı …’in kolluktaki ifadesinde sadece kasanın açıldığı gün ziyaret edildiğini ileri sürerek, davadaki iddianın bu beyan ile çeliştiği bildirilmiş ise de, soruşturma dosyasındaki ifadesinde bu şekilde bir beyanının olmadığı, aksine 2014 içerisinde işlemleri yapıp tamamladıklarını ve 2014 yılından bu yana başka bir ziyaret yapmadıklarını ifade ettiği görülmüş, bilirkişinin bu hatalı okumasına mahkememizce değer verilmemiştir.
Davalı bankanın, dosyamıza sunmuş olduğu 04/09/2019 tarihli müfettiş raporunda; … tarafından…adına… ve … nolu kasaların,… adına 151 nolu kasa, … adına 163 ve 174 nolu kasaların kiralandığı, 88 nolu kasanın daha önce … adına, 98 nolu kasanın daha önce …’in babası … adına olduğu, genel itibariyle … tarafından gayriresmi olarak kullanılan kasaların neredeyse hiç ziyaret görmemeleri sebebiyle şube personelinin kasa muhteviyatı ve … ile ilgisi konusunda bilgi sahibi olmadıkları değerlendirilmesi yapıldığı, başka şirketlerin de bu kişilerce kullanıldığı, … tarafından İçerenköy şubesinde 2010 yılında bir kasa kiralanmış olduğu, kasa kilidinin 23/07/201-27/08/2019 tarihleri arasında kırılmış olması muhtemel olduğu, 44 nolu kasa önünde kurumuş paket lastikler bulunduğu ve söz konusu lastiklerin 44 nolu kasadan çıkarılan paralara ait olabileceğinin düşünüldüğü, 23/08/2019 tarihli şüpheli kamera kaydının olayla bağlantısının muhtemel olduğu, bu kayıtta … ile gelen kişinin kabin boy tekerlekli valiz ile giriş yaptığı ve çıkarken valizin boş olmadığı ve hafif olmadığının görüldüğünü, bu kişinin çıkarken daha fazla kuvvet kullanarak valizi çektiği, cam kapıdaki yansımanın kameraya kaydedildiği ve burada 44 nolu kasanın içerisinde zorlayarak kapıyı açıp ve kasa içerisinde hareket yaparak kasanın boşaltılmasına yönelik hareketler tespit edildiği, kasanın boşaltığı, kasanın valize doğru birkaç kez hareket yapıldığı, çıkıştı sol ayağı ile adım atarken sağ kolunu kaldırarak destek aldığını, bunun da valizin daha ağır olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın davalı banka nezdindeki kiralık kasanın kötü niyetli kişilerce açılıp hırsızlık yapıldığı ve bankanın sorumlu olduğundan bahisle kasa içerisinde olduğu iddia edilen 2.500.000,00 USD’nin tazmini istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/2203 Esas ve 2021/1089 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi; bankalar, özel yasa ile kurulan ve kendilerine alanlarında çeşitli imtiyazlar tanınan, topladıkları mevduatı ve katılım fonlarını sahteciliklere karşı özenle korumak zorunda olan kuruluşlardır. Bankalar sahip oldukları bu vasıfları sebebiyle bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı konumundadırlar. Bu durum, bankaların bir güven kurumu olarak kabul edilmesini ve bankanın sorumluluğunun özel güven sebebiyle ağırlaştırılmasını gerektirir (Battal, Ahmet: Güven Kurumu Nitelendirmesi Işığında Bankaların hukuki Sorumluluğu, Ankara 2001, s. 106). O hâlde bankalar, ağırlaştırılmış sorumluluğun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunmakta olup, buna karşılık hafif kusurlarından dahi sorumludurlar.

Kiralık kasanın davacı … tarafından 2014 yılında kiralandığı ve daha sonra kardeşi Mehmet’e erişim yetkisi verildiği, kasanın açıldığı 2014 yılı 28 Mart tarihinden itibaren ziyaret kaydının bulunmadığı, … ve ailesi kullanımda olduğu beyan edilen kiralık kasaların neredeyse hiç ziyaret kaydının tutulmadığı bilirkişi raporu ve teftiş raporundan anlaşılmıştır.
Davacıların, dava konusu kasaya 2.500.000,00 USD’yi yerleştirdiğini ileri sürdüğü ve bu paranın davacı şirkete ait olduğunun beyan edildiği, şirketin Şubat 2014 tarihinde kurulduğu, ortağı ve yöneticisinin davacının kardeşi … iken 2017 yılında şirketin el değiştirdiği ve yabancı kişinin mülkiyetine geçtiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından banka kayıtları üzerinden yapılan incelemede 2014 yılında şirket hesaplarına 11.000.000,00 USD’den fazla para girişi ve nakit çekimi olduğu, bu paraların başka bir hesaba girdiğine dair herhangi bir kayda ulaşılmadığı gibi, paraların çekildiği tarihlerde kim tarafından ve ne şekilde kullanıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği, davalı bankanın sunduğu sınırlı kamera kaydın da 2014 yılına ilişkin parayı çeken ve kasayı ziyaret eden kişilerin tespitinin mümkün olmadığı, kamera kaydının 2019 yılından ibaret olduğu, şirket defterlerine de bu paraların giriş çıkışının yapılmamış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … kolluktaki ve mahkememizdeki beyanında, 2014 yılı içerisinde kasayı doldurduklarını ve 2014 yılından sonra hiç karışmadıklarını ifade ettiği, olayın ortaya çıktığı 2019 yılı Ağustos ayına kadar da kasanın ziyaret edildiğine dair bir kayıt bulunmadığı anlaşılmıştır.
Dinlenen davacı taraf ve tanık beyanlarında 2.500.000,00 USD’nin şirket hesaplarından nakit olarak çekildiği ve kasaya konulduğu ifade edilmiştir.
Bilirkişi tarafından yapılan ölçüm ve incelemeden, kasanın düzenli yerleştirilmesi halinde 3.500.000,00 USD kapasiteli olduğu, 23/08/2018 tarihinde 44 nolu kasanın önünde şüpheli tavırlarda bulunduğu beyan edilen …’in elindeki valizin 3.000.000,00 USD kapasiteli olduğu ve kasa dairesinden çıkarken ki valiz ağırlığının daha fazla olduğu, 1.000.000,00 USD’nin yaklaşık 10 kg civarında olduğu anlaşılmıştır.
Davalı bankanın şubede görevli personelinin, dava dışı …’i eskiden beri itibarlı bir müşteri olarak tanıdığı ve birkaç defa kasayı ziyaret için aşağı indiğinin beyan edildiği, ancak …’in kendi adına bir para hareketi ve kiralık kasanın davalı banka şubesinde bulunmadığı tespit edilmiştir.

Davacı taraf beyanında, kasaya konan paranın eski dolar olduğunu ve değiştirilmesi istendiğini, bu nedenle banka personelinin kasa içeriğinden haberdar olduğunu ifade ettiği görülmüştür.
Olayın tespit edildiği 27/08/2019 tarihli olay yeri tutanaklarında, 44 nolu kasanın önünde eski ve kurumuş para bandı olduğu tespit edildiği, bunun da bu bantların 4-5 yıl önce yani kasanın kiralandığı yıl kasaya konulmuş olan paralara atılmış bantlar olduğu kanaatini uyandırmıştır.
Mahkememizce heyet halinde dosya içerisindeki 23/08/2019 tarihli kamera kaydını içeren USB içindeki video kayıtları incelenmiş, kayıtlarda …ve …’in birlikte şubeye geldiği, …’in elinde valiz olduğu, bu kişilerin banka personeli odasına girip görüşme yaptıktan sonra yanında banka personeli ile birlikte kasa dairesi kapısına geldiği ve demir kapının açılmasından sonra banka çalışanın onların yanından ayrıldığı, kamera açısından çıktığı, bu iki kişinin birlikte kiralık kasa dairesine girdiği, …’in elinde kabin boy valiz olduğu, 44 nolu kasanın olduğu bölmeye geçtiği, kasanın olduğu yere çöktüğü, üst tarafta ve arka taraftaki duvar kameralarını gözden geçirdiği, doğrudan 44 nolu kasayı gösteren bir kamera kaydı olmadığı, bu kişinin sırt kısmı ve karşı duvardaki kasaların görüldüğü, başka bir kamera açısından görünen cam kapıdaki yansımalardan göründüğü kadarıyla, 44 nolu kasanın olduğu yerde uğraş verdiği, sonrasında kasa içerisine kolunu uzatarak bir kaç defa hamle yaptığı ve bir süre sonra ayağa kalkıp…ile birlikte kasa dairesinden çıktığı, çıkarken kasa dairesi kapısının … tarafından kilitlendiği, çıkarken …’in çekçekli valizle banka personelinin arkasından ana girişe açılan koridorda görüldüğü, buradaki merdiven basamaklarını inerken bir bacağını çekçekli valize dayayarak sapından tuttuğu ve diğer kolunu havaya kaldırarak dengesini sağlayarak basamaklardan valizi indirdiği, sonra yerde sürükleyerek çıkışa doğru gittiği, girişte de aynı merdivenden geçerken bir eliyle valizin sapını tuttuğu, diğer elini ise çekçek koluna attığı ve daha kolay bir şekilde valizi kaldırıp kasa odasına doğru geçtiği, dolayısıyla giriş ve çıkıştaki valiz ağırlığının farklı olduğu konusunda teftiş raporundaki görüşe mahkememizce de iştirak edildiği, …’in beyanlarında ise, sadece 22 nolu kasadan Ramazan’ın evrak alıp valize yerleştirme eyleminden bahsedildiği, ifadelerinin ve kamera kayıtlarının uyumsuz olduğu görülmüştür.
Banka teftiş raporunda 23/08/2019 tarihindeki bu şüpheli ziyaretin 22 nolu kasa önünde değil de 44 nolu kasa önünde gerçekleştiği bildirilmiş, mahkememizce de bu kanaatin doğru olabileceği değerlendirilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf kasanın açılışından sonra ziyaret kaydı olmadığını ve kasaya ziyaretlerin yapılmadığını, kasaya açılış tarihinden önce şirket hesabından 137.000,00 USD civarında bir para çekim olduğunu savunmuş ise de, kasaların fiili olarak … ve … hakimiyetinde ve kullanımda olduğunun kabul edildiği, kasa numaralarını tek tek …’in bildiği, bu kasalardan hiçbirinin neredeyse hiç ziyaret kaydının bulunmadığı, …’in bankada kendi adına resmi bir işlem yapmamış olmasına rağmen bankanın bilinen itibarlı müşterisi olarak banka çalışanlarınca tanıtıldığı, dolayısıyla bu kişinin yaptığı işlerin hiçbirinin kaydının tutulmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Davacıların iddiası, dinlenen tanıklar, banka çalışanlarının beyanları birlikte dikkate alındığında, aile şirketlerinden gelen paraların başka kişiler adına kiralanmış kasalara konulduğu, bu paraların aynı şubede nakit olarak çekilmiş olduğu, şirket kasasına veya başka bir hesabına da aktarılmadığı, davacıların veya tanıkların şahsi hesaplarında da böyle bir işlem hareketliliği bulunmadığı, bu paranın olsa olsa kiralanan banka kasalarına konulmuş olduğu konusunda mahkememizde tereddüt kalmamıştır.
Kiralık kasa kiracısının davacı … olduğu, şirkete ve aileye ait paraların feri zilyedi niteliğinde olduğu ve bu kadar büyük bir kasayı 5 yıl boyunca kiralamış olması da paraları buraya koyduğuna işaret ettiği, kendisine ait kasada saklanmasında yasal anlamda bir engel bulunmadığı, bu paraların güvenliğini sağlamakla davalı bankanın yükümlü olduğu, ancak yükümlülüğün ihlal edildiği anlaşılmıştır.
Davalı banka tarafından, itibarlı müşterilerin kasa ziyaretlerinde kayıt tutulmadığı, yetkisiz kişilerin kasa dairesine banka personeli olmaksızın girdiği 23/08/2019 tarihli kamera kaydından anlaşılmaktadır. Bu nedenle de davalı banka tarafından bir kısım şube çalışanlarının iş akdinin sona erdirildiği dosyadaki belgelerle sabittir.

27/08/2019 tarihinde ortaya çıkan olay sonrasında 44 nolu kasa kapı kilidinin zorlanarak kırıldığı, içerisinin boş olduğu, önündeki zeminde kurumuş eski lastik bantlar olduğu, kasa kapasitesinin iddia edilen miktarı almaya elverişli olduğu, 23/08/2019 tarihindeki ziyaretten sonra kasa dairesinde herhangi bir temizlik yapılmadığının teftiş raporu ile tespit edildiği, dolayısıyla bu bantların o tarihte oraya, para çıkarılırken kopup düşmüş olabileceği anlaşılmıştır.
Davacı …’in kiraladığı kasaya saklamak için koyduğu paranın miktarı ve maliki konusunda ihtilaf bulunup bankanın güvenliği sağlamadığı ve düzenli kayıt tutmadığı, dolayısıyla oluşan zarardan sorumlu ve %100 kusurlu olduğu sabittir.
Paranın şirket hesaplarından nakit olarak çekilip kasaya konulduğuna dair şirket ticari defterleri, şirket banka hesap hareketleri, tanık ve taraf beyanları, kamera kayıtları ve teftiş raporu yeterli kanaati vermiştir. Bu durumda davacının davaya konu kasaya USD cinsinden para koyduğu ve para kapasitesi ile uyumlu bir miktar olduğu, ancak miktarın tam olarak tespitinin mümkün olmadığı, kasaya konulan eşyaların değerli maden, döviz veya kıymetli evrak olacağı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Zira TL cinsinden paraların banka kasasında saklamanın ticari tercihlere uygun olmayacağı, zira yıllar içerisinde enflasyon karşısında TL’nin değer kaybedeceği bu nedenle konulan paranın hesaptan çekilen döviz cinsi olan USD olduğu yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Kasaya konulan para veya değerli maden veya kıymetli evrakın miktar ve içeriğinin gizli tutulmasının esas olduğu, bu nedenle bu konuda senetle veya başkaca kesin delil mahiyetinde belge ile ispatının beklenemeyeceği, banka hesaplarından çekilen paranın miktarı ve tanık beyanları ile ispatının mümkün olduğu, davacı tarafın da iddiasını bu delillerle ispatladığı anlaşılmıştır.
Olayın ortaya çıktığı 27/08/2019 tarihinde yansıyan kamera kayıtlarından, … ve akrabalarının kasa numaralarını tek tek bildiği, kiralık kasa sahipleri hazır olmamasına rağmen kasaların anahtarlarını getirtip 4-5 tane daha kasa açıp içeriğini hızlıca kontrol edip kapattığı, dolayısıyla başka kasalarda da bu kişilerin eşyalarının bulunduğu, kameradaki panik hallerinden görüldüğü kadarıyla 44 nolu kasada önemli bir şeyin yitirildiği gözlenmiştir.
Yukarıda anlatılan tüm deliller ve soruşturma dosya kapsamından davacının iddiasını ispatladığı, kasanın içeriğinde bu paranın olmadığına dair veya başka bir şey olduğuna dair ispat külfetinin davalı bankaya geçtiği, ancak davalı bankanın aksine bir delil sunmadığı gibi, teftiş raporunda 23/08/2019 tarihindeki şüpheli ziyaret sırasında kabin boy valiz ile gelen kişilerin kasayı soymuş olabileceğini kabul ettiği görülmüştür.
Bilirkişi tarafından bankanın kusuru ve sorumluluğu olmadığı yönünde kanaat bildirilmiş ise de, bunun hukuki bir dayanağının ve bir geçerliğinin bulunmadığı değerlendirilmiş, mahkememizce bilirkişinin bu görüşüne itibar edilmemiştir.
Davalı banka nezdinde tutulan ziyaret kaydında tek taraflı tutulan kayıtlar olduğu, hangi kasaların hangi tarihlerdeki ziyaretlerinin kayda alınmadığının kamera kaydı bulunmadığı için mümkün olmadığı, sunulan kamera kayıtlarının 2019 yılına ilişkin olduğu, dolayısıyla kaydı tutulmamış ziyaretler olduğu iddiasının, davalı banka tarafından kamera kaydı ve tanık beyanı ile çürütülemediği, tam tersine banka çalışanlarının beyanlarından ve 2019 yılına ilişkin kamera kayıtlarından kayıtsız ziyaretlerin yapıldığının anlaşıldığı, bu nedenle de bankanın bir kısım personelinin işine son verildiği, yetkisiz kişilerin 23/08/2019 tarihinde olduğu gibi kasa dairesine girip çıktığı görülmüş, bu nedenle davalı bankanın savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir.

Davalı taraf savunmasında davaya konu paraların kara para olduğuna dair savunması ve dosyaya sunulan belgeler incelendiğinde, bu paraların eksik borç niteliğinde bir borç olduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı gibi davaya konu paralar yönünden verilmiş bir yargı kararının da bulunmadığı, bu nedenle davalının bu savunmasının mahkememizce incelenemeyeceği anlaşılmış ve bu savunması kabul edilmemiştir.

Mahkememizce davacının iddiasının sübuta erdiği ancak, paranın miktarı konusunda kesin ve net bir rakam ortaya konulamadığı görülmüş, bu nedenle kasa ve kabin valiz kapasitesi ile iddia edilen paranın ağırlığı ve…’in çıkarken valizi kaldırmak için uyguladığı kuvvet nazara alındığında iddia edilen miktara yakın bir miktarın bu suretle kasadan çıkarılmış olabileceği, miktarı tam olarak tespit edilemediğinden, 6098 sayılı yasanın 50/2 maddesi uyarınca olayların olağan akışı, zarar görenin aldığı önlenmeler ve zararın iddia edilen miktarı itibariyle mahkememizce takdir edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği gibi hesap hareketleri ve nakit çekim miktarları, kasanın kapasitesi, kiralama tarihinden itibaren üzerinden geçen zaman, kasa önündeki kurumuş lastik bantlar, kamera kayıtlarındaki davranışlar ve şüpheli ziyaret birlikte dikkate alındığında, iddia edilen miktar üzerinden takdiren %20 indirim yapılmak suretiyle 2.000.000,00 USD’nin kabulü gerektiği yönünde mahkememizde vicdani kanaat oluşmuştur. Bu nedenle davacı …’e karşı davalı bankanın kusurlu olması nedeniyle 2.000.000,00 USD üzerinden davanın kabulüne ve şüpheli ziyaret tarihi olan 23/08/2019 tarihinden itibaren USD cinsinden kamu bankalarının uyguladığı mevduat faizinin uygulanmasına, geri kalan kısım yönünden takdiren talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce kabul edilen miktar takdiren olayların olağan akışına göre tespit ve kabul edildiğinden rededilen kısım yönünden davacı … aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Davacı şirket yönünden yapılan incelemede ise, şirketin paranın gerçek sahibi olması durumda da banka ile bir vedia veya başka türlü sözleşmesi bulunmadığından bankanın şirkete karşı bir sorumluluğunun bulunmadığı, bankanın sözleşme ilişkisinde bulunduğu kiracı …’e karşı sorumlu olduğu, Mehmet’in ise şirkete karşı sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Banka ile şirket arasında sözleşmesel bir ilişki olmadığı gibi, bankanın şirkete karşı doğrudan haksız fiil veya sebepsiz zenginleşme nedeniyle bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Paranın Mehmet’e ait olmaması ise Mehmet ile şirket arasındaki iç ilişkiyi ilgilendirmekte olup, bankanın bu nedenle sorumluluktan kurtulması mümkün değildir. Bu nedenle davacı şirketin iş bu davada aktif husumeti bulunmayıp şirket yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-A-Davacı şirketin davasının, husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,

B-Davacı …’in davasının KISMEN KABULÜ ile, takdiren 2.000.000,00 USD’nin 23/08/2019 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyen faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine, geri kalan kısım yönünden talebin REDDİNE,
2-Kabul edilen dava değeri olan 2.000.000,00 USD (15.159.000,00 TL) üzerinden Harçlar Yasasına göre alınması gereken 1.035.524,95 TL karar harcından, davacı tarafça yatırılan 323.601,55 TL peşin harcın mahsubu ile 711.909,74 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00 TL’nın davanın açılmasına sebebiyet verilen davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,

4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 240.215,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,

5-Red edilen kısım yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı şirketten alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 6.313,20 TL yargılama giderinin ve peşin yatırılan 323.601,55 TL harcın davalıdan alınarak davacı …’e verilmesine,
7-Dosyada artan gider avansının yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/06/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip … ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır