Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/485 E. 2021/317 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/485
KARAR NO : 2021/317
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticari ilişkisi olan davalının belirttiği adreslere giderek oralarda çeşitli mobilya ürünleri imal ettiğini ve teslimini gerçekleştirdiğini, farklı tarihlerde faaliyet konusuna giren hizmetleri sunduğunu ve faturaları davalıya teslim ettiğini, davalının müvekkilline olan ticari ilişkisi sonucunda cari hesaba göre müvekkili şirkete olan 61.560,21 TL borcunu, müvekkili şirket yetkilisince kendisine yapılan uyarılara rağmen müvekkiline ödememesi üzerine, taraflarınca davalı hakkında 09/07/2020 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… Esas sayılı dosya ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıya 22/07/2020 tarihinde yapılan tebligat üzerine davalı vekilince süresi içinde 27/07/2020 tarihinde icra müdürlüğüne sunduğu dilekçesiyle takibe itiraz ettiğini, İcra Müdürünce 17/08/2020 tarihinde verilen kararla borçlu vekilince yapılan itirazın süresinde olduğu tespiti yapılarak takiplerinin durmasına karar verildiğini, … İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı ilamsız icra takibine yönelik davalı tarafın yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazının iptalini, takibin takip talebimizdeki koşullarla devamını, davalının icra takiplerine yönelik itirazının müvekkilinin davalıdan olan likit hak ve alacağının tahsiline engel olmaya yönelik haksız, mesnetsiz ve kötü niyetle yapılmış olması nedeniyle davalının taraflarına söz konusu takibe konu toplam alacak miktarının % 20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın itirazın iptali davası olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkili davalı şirketin borçlu olduğunu, borcunu ödemediğini, haksız ve mesnetsiz borca itiraz ettiğini bu nedenle davalının icra inkar tazminatına da mahkum edilmesini talep ederek işbu davayı ikame ettiğini, taraflarınca haksız açılan işbu davanın öncelikle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların tamamen asılsız iddialar olduğunu, davalı müvekkili şirketin, Milli Eğitim Bakanlığından aldığı ihalelerde davacıyı taşeron olarak çalıştırdığını, fakat davacının yaptığı işleri hep yarım bıraktığını ve tamamlamadığını, bu konuda müvekkili şirket yetkilisi ile davacı arasında yazışmalar ve konuşmalar olduğunu, bu hususları bilen tanıklar olduğunu, ayrıca davacının yarım bıraktığı işleri davalı şirketin bir başka mobilyacıya yaptırdığını ve ona para ödediğini, davacının taşeron olarak müvekkilinden işler aldığını, aldığı işleri yarım bıraktığını, müvekkili şirketin davacının bu tutumu nedeniyle Milli Eğitimden alacağını alamadığını, davacı ile davalı arasında yapılan anlaşmaya göre müvekkilinin davacıya hatırı sayılır para ödediğini, davacının dilekçeye ekli faturalardaki işleri yapmış gibi fatura kestiğini ancak faturalarda yazılı işleri yapmadığını, müvekkili şirketin yarım kalan işleri başka bir mobilyacıya yaptırıp para ödediğini, müvekkili davalı şirketin davacı taşeron şirkete 100.000-TL civarında para ödediğini, davacı işleri yarım bıraktığından ve tamamlamadığından artık alacağı kalmadığını, aslında davacı şirketin davalı şirkete borçlu olduğunu, davacının haksız ve mesnetsiz işleri yanm bıraktığını, onun bu davranışının kabul edilemez bir durum olduğunu, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; davacı tarafın açmış olduğu davada haksız olduğundan davanın reddine karar verilmesini, davacının haksız davası üzerine %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK.m67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’ne ait 2020/… esas sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … tarafından, borçlu … Sanayi Tic. Ltd. Şti. aleyhine toplam 61.560,21 TL asıl alacak, 6.204,51 TL işlemiş faiz olmak üzere yekün 67.764,72 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 09/07/2020 tarihinden itibaren yıllık %15 oranında faiz işletilmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu tarafından itiraz edildiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların uyuşmazlık konusu dönemi kapsar BA/BS kayıtlarının celbi için … Vergi Dairesi ve … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmış ve anılan kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 14/01/2021 tarihli celse ara kararı gereğince dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi Abdulkadir Uğur’un 25/02/2021 tarihli raporunda özetle; “…davacı ile davalı tarafın ticari defterlerinin lehine teşkil edeceğini, takip tarihi olan tarih itibari ile davacı tarafın davalı taraftan KDV dahil 61.560,21 TL alacaklı olduğunu, Mahkememizin davacı tarafın alacaklı olduğuna karar vermesi halinde takip tarihinden itibaren asıl alacağa 3095 sayılı yasaya göre kademeli oranda avans faizi uygulamasının ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini Mahkememizin takdirinde olduğunu…” mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının bu ilişki ve icra takibi nedeni ile davacıya borçlu olup olmadığı ve icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerekip gerekmediği hususlarındadır. Bunun tespiti için her iki tarafından da ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiş, buna göre davalının davacıya talep edilenden fazla 71.560,21 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı bu kayıtların aksini yazılı bir belge ile ispat edememiştir. Davalı, davacının kendisinin taşeronu olarak çalıştığı ve verilen işleri yerine getirmediği, ayıplı bıraktığı, buna ilişkin tanıkları olduğu iddia ve savunmasında bulunmuş ise de dosyaya cevap vermeyen ve süresinde tanık bildirmeyen davalının bu talebi yerinde görülmemiştir. Davacı davasını ticari defterleri ile ispat etmiştir. Davacı davasını asıl alacak üzerinden açtığından davacının davasının kabulüne, ayrıca alacağın likit ve hesaplanabilir olması nedeni ile alacağın %20 si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; davalının … İcra Müdürlüğünün 2020/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmet iptaline, takibin asıl alacak olan 61.560,21 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.205,17 TL harçtan peşin alınan 818,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.386,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 818,44 TL peşin harç, 900 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 66,50 TL olmak üzere toplam 1.839,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 8.802,83 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dava açılmadan evvel Hazineden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket yetkililerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.08/04/2021

Katip …

Hakim …