Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/481 E. 2022/451 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/481 Esas
KARAR NO : 2022/451
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı müvekkilinin 1997 yılından beri kara yolu ile şehir içi ve şehirlerarası taşımacılığı yaparak taşımacılık ve lojistik alanında ticari faaliyetini sürdürdüğünü, iş bu kapsamda 3.şahıs … A.Ş.’nin ürettiği, sattığı ya da satın aldığı her türlü yassı çelik malzemesi ile diğer her türlü eşya ve yükün taşınması işini 20.01.2017 tarihinden itibaren yapmaya başladığını, taşıma işinde dışardan temin edilen başka nakliyecilere ait araçlar kullanıldığını, iç denetim Müdürü … … tarafından hazırlanan 25.12.2017 tarihli değerlendirme raporuna göre davacı müvekkil şirketin 3 çalışanı ile davalı … dahil 14 nakliyecinin ülkenin çeşitli kentlerine nakliye yapılmış gibi gerçekte yapılmayan işler için hayali sahte nakliye faturaları düzenledikleri, faturaların ekine, …’ e ait iç taşımada kullanılan sevk irsaliyelerinin üzerine elle bir takım alıcı ünvanları ve adresler yazarak sevk irsaliyelerini de bozmak suretiyle nakliye yapılmış gibi gösterdikleri, …’e ve … ‘e ait başka faturaların eki olan sevk irsaliyelerini fotokopi ile birden fazla çoğaltmak suretiyle gerçekte taşıma yapılmadığı halde taşıma yapılmış gibi düzenlenen navlun faturalarının ekine koydukları bir kısım faturaları ise sevk irsaliyesi dahi olmadan muhasebe kaydına işledikleri ve ödeme yaptıkları, kiralık araçlar için aylık bir navlun bedeli ödendiği halde bu araçlarla ayrıca nakliye yapılmış gibi tekrar navlun faturaları düzenledikleri, gerçek fiyatının üzerinde taksi fişi, kırtasiye malzemesi, şoförlerin yemek bedelleri gibi faturalar almak suretiyle şikayetçi müvekkil şirkete zarar verdikleri, gerçeğe aykırı fatura ve sevk irsaliyelerini muhasebe kaydına işledikleri ve ödeme yaptıktan, şirketin kasasından veya banka hesabından nakliyecilere ödenen paraların bir kısmını şahsi banka hesaplarına havale veya şahsen elden nakit olarak geri aldıkları böylece haksız menfaat temin ettikleri, İç Denetim Müdürü … …’ in hazırladığı 25.12.2017 tarihli rapora istinaden, muhasebe tarafından yapılan detaylı incelemelerde, davalının, davacı müvekkilden aldığı haksız para miktarının 287.643,19 TL olduğunun tespit edildiğini, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, itirazın iptali ve takibin devamını, asıl alacağa 20.11.2019 takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesini, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının sözleşme ile yüklendiği nakliye işini yapabilmesi için kendi araçlarının yeterli gelmediğini, bu nedenle de piyasadan başka araçlar temin etmek zorunda kaldığını, piyasadan nakliye yaptırmak üzere araç temin ettiği kişilerden birinin de müvekkilin olduğunu, nakliye işlerinde komisyonculuk yaptığını, davacı mevcut malların nakliyesi için ihtiyaç duyduğu kadar kamyon veya tır için komisyoncu olarak müvekkili aradığını, müvekkilin piyasadan istenen miktarda araç temin ederek davacıya gönderdiğini, gönderilen araçlara yüklemenin ve irsaliye düzenlemesinin davacı tarafından yapıldığını, taşıma işlemi yapıldıktan ve irsaliyenin malı teslim alan tarafından imzalanan suretinin davacıya geri getirildiğinde, davacı bu irsaliyeye uygun olarak fatura düzenlenmesini istediğini, davacının faturayı ve teslimat imzası içeren irsaliyeyi ekleyerek şirket merkezine gönderdiğini, şirket merkezinde operasyon birimi, muhasebe birimi tarafından incelenen fatura ve ekleri ödeme için finans birimine gönderildiğini, finans birimi de incelendikten sonra ödemelerin yapıldığını, davacının iddia ettiği şekilde bir usulsüzlük davalı tarafından yapılmış olsa, davacının bu durumu fark etmesi ve ödemeyi yapmaması gerekeceğini, bu itibarla davacının dava dilekçesinde iddia ettiği tahrif edilmiş belgeler davacı şirket personeli tarafından tahrif edildiğini, eksik olan belgeler ise yine davacı personeli tarafından eksiltildiğini, davacının kendi personelinin yapmış olduğu usulsüzlük ve tahrifatı müvekkile yüklemesinin kabul edilemeyeceğini, tacir olan davacının basiretli bir kişi gibi yaptığı tüm işlemleri özenle yapmak, personelini özenle takip etmek, kendisine sunulan belgelerde bir usulsüzlük tahrifat veya eksiklik varsa ödeme yapmaması gerektiğini, müvekkilin davacıya nakliye ücreti kadar fatura düzenlemekte, kamyon ve tır işletenlerinden ise komisyon miktarı düşülmüş miktar kadar fatura düzenlettirerek onlara yapılacak ödemeleri de kendi hesabından yapmakta olduğunu, komisyoncu olarak iş bulduğu araçlardan bir kısmının işleteni davacının çalışanı olan … … olduğunu, davacının kendi personelinin yaptığı usulsüzlüğü müvekkile ödettirmeye çalıştığını, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iddiası nedeniyle davanın ve açılan icra takibinin reddi ile kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava davacı tarafından başlatılan …. İcra Müd. 2019/… Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş tarafından, borçlu … aleyhine 287.643,19 ₺ asıl alacak üzerinden belirtilen tutara takip tarihi olan 21/11/2029 tarihinden avans faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, takip öncesi işlemiş faiz talebinin bulunmadığı yasal süresinde borçlu borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilerinin toplanmasına geçilmiş; davacı, dava dilekçesi ekinde dava dışı … ve Ticaret A.Ş. İle aralarındaki taşıma ilişkisine ilişkin sözleşmesini, bir kısım fatura sureti ile ifade örneklerini dosyaya ibraz etmiştir.
… Başsavcılığına müzekkere yazılarak 2018/48 soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Karadeniz Ereğli Vergi Dairesine müzekkere yazılarak dava konusu uyuşmazlığı ilişkin herhangi bir vergi incelemesi veya soruşturma yapılıp yapılmadığı, var ise buna ilişkin evraklar istenilmiş olup, 21.09.2021 tarihli cevabi yazılarında, davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığı ilişkin herhangi bir vergi incelemesine rastlanılmadığı bilgisi verilmiştir.
… Vergi Dairesine müzekkere yazılarak dava konusu uyuşmazlığı ilişkin herhangi bir vergi incelemesi veya soruşturma yapılıp yapılmadığı, var ise buna ilişkin evraklar istenilmiş olup, 21.09.2021 tarihli cevabi yazılarında, dairelerinin … vergi kimlik numaralı mükellefi … A.Ş hakkında dairelerinde intikal eden herhangi bir soruşturma bulunmadığı, Vergi müfettişi Yrd. … tarafından 22.01.2020 tarih ve … sayılı vergi inceleme raporu düzenlenmiş ve mahkememize gönderilmiştir.
… Vergi Dairesine müzekkere yazılarak dairelerinin … T.C Kimlik Numaralı mükellefi … hakkında sahtecilik/tahrifat inceleme usulsüzlük olup olmadığı hakkında bilgi istenilmiş olup, 29.03.2022 tarihli cevabi yazısı ile mükellefin 2014,2015 ve 2017 yıllarında kasıt unsuru olmadan sahte belge kullandığına dair vergi inceleme raporları düzenlendiğini ve mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya Mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş olup, 19.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…incelenen davacı şirkete ait 2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve elektronik beratların yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiğini, 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davacının lehine delil niteliğinin bulunduğunu, incelenen davalı süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı bu nedenle 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle lehine delil niteliğinin bulunmadığını, şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacı şirkete ait hesapta sadece faturaların kayıtlı olduğu, davacı şirketten yaptığı tahsilatların kayıtlı olmadığını, davacının kayıtlarında olan ve kendisinin düzenlediği 05.09.2017 tarih, … numaralı, 3.858,60 TL miktarlı fatura ile 06.09.2017 tarih, … numaralı, 6.112,40 TL miktarlı faturaların bulunmadığı bu nedenle görüş bildirmeye elverişli olmadığını, davacı ile davalı arasında ticari ilişkini, verilen taşıma hizmeti ile ilişkili olduğunu, işbu ilişkide raporun 4.5 maddede açıklanan fatura eklerinin incelenmesinde bir kısım irsaliyelerin … ‘ten kiralanan araçlara ait olduğu ve fatura edilmemesi gerektiğini, farklı güzergahlara irsaliyede tahrifat yapılarak olmayan taşıma hizmetlerinin olmuş gibi gösterilip faturalar düzenlendiğini, ödemeler yapıldığını, davalı tarafından vermiş olduğu hizmetleri ispatlayacak bilgi ve belge ibraz etmediğini, davalının düzenlemiş olduğu taşıma hizmetlerinden gerçekleşmediği iddia edilen faturalardaki miktarın toplam 285.579,79 TL olduğu, ancak davacı şirket tarafından iç denetim raporuna istinaden yapılan düzeltme kayıtlarından önce davalı şirkete 16.183,91 TL borçlu olduğu, yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda fazla ve yersiz düzenlenen fatura miktarı olan 285.579,79 TL düşüldükten sonra 269.395,88 TL alacaklı olduğu ve takibe bu miktar üzerinden devam edebileceğini, davacı şirketin değişen oranlarda avans faiz oranları üzerinden faiz talep edebileceği…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Taraf beyanları ile birlikte değerlendirilmiş olmakla, kök rapor hazırlayan Mali Müşavir bilirkişiden ek rapor hazırlanması istenilmiş, 24.05.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; “… İncelenen davacı şirkete ait 2017-2018-2019 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin ve elektronik beratlarının yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle davacının lehine delil niteliğinin bulunduğu, incelenen davalı şirkete ait 2017 yılına ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin bulunmadığı bu nedenle 6102 sayılı TTK 64/3 md. gereğince mevcut haliyle lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacı şirkete ait hesapta sadece düzenlediği faturaların kayıtlı olduğu, davacı şirketten yaptığı tahsilatların kayıtlı olmadığı, davacının kayıtlarında olan ve kendisinin düzenlediği 05.09.2017 tarih, … numaralı, 3.858,60 ₺ miktarlı fatura ile 06.09.2017 tarih, … numaralı, 6.112,40 ₺ miktarlı faturaların bulunmadığı bu nedenle görüş bildirmeye elverişli olmadığı, davacı ile davalı arasında ticari ilişki; verilen taşıma hizmeti ile ilişkili olduğu, iş bu ilişkide davacının çalışan personelleri ve davalı arasındaki ilişkiden kaynaklı olmayan taşıma hizmetlerinin olmuş gibi gösterilip faturalar düzenlendiği, ödemeler yapıldığı, davalının düzenlemiş olduğu taşıma hizmetlerinden gerçekleşmediği iddia edilen faturalardaki miktarın toplam 285.579,79 ₺ olduğu, ancak davacının sehven hatalı şekilde faturaları 285.579,79 ₺ olarak cari hesaptan eksiltme gerekirken, 303.827,10 ₺ olarak … Nakliyat – …’ın satıcılar hesabından eksilttiği ve düzeltmeden önceki 16.183,91 ₺ borçtan mahsup ederek 287.643,19 ₺ üzerinden icra takibine konu ettiği, davacının defter ve kayıtlarında davalı satıcılar hesabında eksiltilen faturalardan sonra kalan alacak miktarının 269.395,88 ₺ olduğu ve takibe bu miktar üzerinden devam edebileceği, davacı şirketin değşien oranlarda avans faiz oranları üzerinden faiz talep edebileceği…” şeklinde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, dava dışı … isimli firmanın ürünlerinin taşınması için davalıdan hizmet aldığı, buna mukabil 20.01.2017 tarihli sözleşmenin bağıtlandığı, sözleşme gereği taşıma hizmeti karşılığı davalının fatura tanzim ederek davacıya ibraz ettiği ve ödemesini tahsil ettiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının, davacıya taşıması yapılmadığı halde yapılmış gibi yahut fazla miktar üzerinden fatura düzenleyip düzenlemediği, davacıdan fazladan tahsilat yapıp yapmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ile bunun tahsili için başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarındadır.
Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosya kapsamındaki bilirkişi raporunda tafsilatı ile açıklandığı üzere öncelikle davalının ticari defterlerini usulüne uygun olarak tutmadığı, yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı ve lehine delil vasfı olmadığı, bazı araçların aylık kira ve akaryakıt ödeme karşılığı kiralık araçlar olması ve bu nedenle fatura ekine konulup fatura üretilmemesi gerektiği halde fatura üretildiği, fatura ekine konulan … dahili sevk irsaliyelerinin iç taşıma olmasına karşın başka güzergah nakliyesi gibi gösterildiği, … dahili sevk irsaliyelerinin üzerindeki ticaret ünvanlarının tahrif edilerek başka ünvanlar yazılarak olmayan bir hizmetin olmuş gibi gösterildiği ve haksız fatura düzenlendiği tespit edilmiştir.
Davalı, usulüne uygun olarak hizmet verdiği iddiasında bulunmuş ise de bunu ispata yarar bilgi ve belgeyi dosya münderecatına ibraz etmemiştir. Bununla birlikte ticari defterlerini usulüne uygun tutmadığı ve lehine delil vasfı bulunmadığı anlaşılmakla davacının ticari defterleri HMK 222. Maddesi gereği lehine delil olarak değerlendirilmiştir.
… CBS’ de beyanına başvurulan ve davalı adına işlemleri yürüten … …, … , … , ve … ‘ nin faturaların altına usulsüz olarak irsaliye koyup davacıdan para tahsil ettiğini beyan etmiş, davalı …’ da davacı şirkete verdiği 25.10.2017 tarihinde bu beyanları destekler mahiyette beyanda bulunmuştur. Nitekim soruşturma aşamasında beyanına başvurulan … , … ve diğer beyanına başvurulanlar da somut olayı destekler ve usulsüzlüğü ortaya koyan beyanlarda bulunmuşlardır.
Davalı bilirkişi raporuna itirazlarında davacının faturaları ticari defterlerine kayıt ettiği ve 8 gün içinde itiraz etmediğinden bunun hizmetin verildiği sonucu doğurduğunu beyan etmiştir.
Türk Medeni Kanunu’ nun 2. Maddesine göre herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadır. Davalının usulsüz fatura tanzim ederek bunu davacıdan tahsil ettiği halde hizmetin verilmediğini davacının ispat etmesi gerektiği yolundaki beyanına itibar edilmemiştir. Davalı faturaların tanzim edildiğinde usulsüz olduğunu bilmediğinden itiraz etmesine de olanak bulunmamaktadır.
Davalı, davacının ticari defterlerini kendisi aleyhine olacak şekilde tahrif ettiği iddiasında bulunmuşsa da bilirkişi raporunda buna yönelik bir tespite yer verilmemiştir. Davalı, tanık dinletmek için kendisine süre verilmediği itirazında bulunmuşsa da uyuşmazlık ile ilgili senetle ispat kuralı bulunması, davacının iddiasını yazılı belge ile ispatladığı, uyuşmazlık konusu faturaların usulsüz olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu, aksini tanık ile ispat edilemeyeceği hususları dikkate alınarak bu talep mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Son olarak davalı, faturalar üzerindeki tahrifatları kendisinin yapmadığını, bu hususta imza ve yazı incelemesi yapılması gerektiğini talep etmişse de bu imza ve yazıların 3. Kişilerce de oluşturulabileceği, kaldı ki davacı ile olan ticari ilişkiyi davalının babası olan … … tarafından yürütüldüğünün davalı kabulünde de bulunduğu, ancak davalıya ait olmamasının da az yukarıda açıklandığı sebeplerle sonuca etkisi olmayacağı anlaşılmakla bu davalı itirazına da değer atfedilmemiştir.
Açıklanan gerekçe ile ceza dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına mahkememizce lüzum görülmemiştir.
Bilirkişi raporunda davacı alacağı 269.395,88 TL olarak belirlenmiş, davacı son beyan dilekçesinde de bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Sonuç olarak davacının davasının bilirkişi raporunda belirtilen miktar üzerinden kısmen kabulü ile alacağın likit olması sebebi ile %20 icra inkar tazminatına; davacının kötü niyeti sabit olmadığından davalının ise bu husustaki isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Davalının …. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline; takibin 269.395,88 ₺ asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davlının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 18.402,43 ₺ harçtan peşin alınan 3.474,01 ₺’nin mahsubu ile bakiye 14.928,42 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.474,01 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.641,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.536,96 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 83,69 ₺’sinin davacıdan; 1.236,31 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 27.307,71 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. Maddesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.20/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”