Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/478 E. 2022/166 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİü

ESAS NO : 2019/833 Esas
KARAR NO : 2022/229
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 10/10/2019 tarihli dilekçesi ile, Davacı ile davalı şirket arasında yapılan Gözetim ve Kontrol Hizmetleri Sözleşmesi’ne dayalı olarak davacı şirket tarafından davalı şirkete ait “… Cad. … Sk. No: … /İstanbul” adresinde bulunan bina tesis ve alanların giriş çıkış kontrolü ve gözetim hizmetinin sağlanması hususunda davalı şirkete hizmet verilmiş olduğunu, davalı şirket ile akdedilmiş sözleşmenin “4-Sözleşme Bedeli ve Ödemeler” başlıklı bölümün 4.1. Bendinde yer alan ibareye göre; “Toplam 3 personel ile verilecek hizmetin aylık bedeli 5.100,00TL KDV’dir.” olarak belirlenmiş olduğunu, davacı şirket tarafından üstlenilen hizmet, taraflar arasındaki anlaşma ve iyi niyet kurallarına uygun olarak yerine getirilmiş olduğunu, hizmetinin karşılığı olan hakediş alacağına istinaden, sözleşmede belirlenen doğrultuda davacı şirket tarafından; 30/11/2018 tarih ve … seri no.lu, 5.191,80 TL bedelli, 31/12/2018 tarih ve … seri no.lu, 5.191,80 TL bedelli faturalar tanzim edilmiş olduğunu ancak davalı şirketin, davacı şirket personelinin ücreti olan alacakları ödememiş olduğunu, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine cari hesap alacağına istinaden, davalı hakkında …. icra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası başlatılmış olduğunu, ancak başlatılan icra takibi davalı vekilinin itirazı nedeniyle durmuş olduğunu, davalarının kabulü ile …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itirazı ile likid bir alacağa dayalı takibin durmasına neden olan davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 11/12/2019 tarihli cevap dilekçesi ile ; “Davacı ile davalı arasında 25.10.2018 tarihli “Gözetim ve Kontrol Hizmetleri Sözleşmesi” imzalanmış olduğunu, sözleşme hükümleri doğrultusunda davacının; davalının adresinde bulunan fabrika, otopark ve bahçesini içeren yerleşkede; giriş çıkış ile diğer alanlarının kontrol, gözetim ve güvenliğinin sağlanması edimini yüklenmiş olduğunu, bahse konu sözleşmenin 3.5 numaralı 4.5 numaralı maddesinin açık düzenlemesine rağmen, sözleşme hükümlerine tamamen aykırı şekilde, davacının 13.09.2019 tarihinde ilgili personelleri davalı adresinde hazır etmekten imtina etmiş olduğunu, sözleşmenin yükümlülüklerine uygun davranması yönündeki davalı taleplerini sonuçsuz bıraktığını, 13.09.2019 tarihinden sonra da hiçbir zaman davalı adresinde personel bulundurmamış olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin “ iki tarafa borç yükleyen sözleşme” niteliğinde olup, davacının davalıdan ödeme talep edebilmesi için, öncelikle sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmekte olduğunu, davacı ise en temel yükümlülüğünü dahi yerine getirmemiş olup, sözleşmeyi sona erdirme yönünde davalıya hitaben herhangi bir ihtarname keşide etmemiş, sözleşmede öngörülen sürelere uyarak herhangi bir fesih gerçekleştirmemiş olduğunu, şirket yetkilileri ve diğer çalışanları, davacının haksız eylemi sonrasında fabrika binasında nöbet tutmuş olduklarını, davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığı sayın mahkemece gerçekleştirilecek yargılamayla ortaya çıkacak olup davacının davalıdan haksız ve fahiş taleplerde bulunduğunun tespiti ve müvekkil nezdinde ortaya çıkan zararlar ve müvekkilin ödemezlik def’ inde bulunmasının haklılığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafça ikame edilen davanın usülden reddine, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde; haksız ve mesnetsiz işbu davanın esastan reddine, davacının icra inkar tazminatı taleplerinin reddine, davacı aleyhine %20 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri, harç ve masraflar ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğü dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarındaki sözleşme uyarınca ödenmeyen cari hesap alacağının davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş. tarafından Borçlu … aleyhine 10.383,60 TL asıl alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK. m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; … ve … Vergi Dairesi Müdürlüklerine müzekkere yazılarak tarafların BA/BS formları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Davacı taraf davalı ile aralarında imzalanan sözleşmenin bir suretini dosyamıza sunmuştur. Davacı ve davalı tanıklarının beyanları mahkememiz huzurunda alınmış, davalı tanığı …’ nın ise ikamet adresinin Ankara olduğu dikkate alınarak talimat mahkemesi aracılığı ile bilgi ve görgüsüne başvurulmuştur.
Mahkememizce her ne kadar 26/11/2020 tarihli celsede uyuşmazlığın halli için dosyanın 3′ lü bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş ise de 10/12/2020 tarihli ara karar ile 3′ lü bilirkişi arar kararından dönülmüş ve dosyanın sadece mali müşavir bilirkişiye verilmesine karar verilmiştir.
SMMM bilirkişi 05.02.2021 tarihli raporunda özetle;… Davacı yan vekili tarafından incelemeye sunulan, 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı yan tarafından ticari defterler incelemeye sunulmamış olup davalı yanın hesapları ile ilgili inceleme imkanı olmadığı, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, davalı yandan 17/09/2019 takip tarihi itibariyle 10.383,60 TL alacaklı oldukları, davacı ve davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi Müdürlüklerinden gelen cevap yazıları ekinde bulunan BA BS Bildirimlerine göre, dava konusu davacı alacağını oluşturan 2 Adet faturanın da davalıya ait BA Formlarında 2 Adet belge karşılığı 10.200,-TL olarak bildirilmiş olduğu, davalı BS Bildirimlerinde de davacı tarafa düzenlenmiş iade vs, fatura bildiriminin bulunmamakta olduğu, davacı tarafından davalı yan’a düzenlenmiş faturaların, taraflar arasında 25.10.2018 tarihinde düzenlenmiş Gözetim Ve Kontrol Hizmetleri Sözleşmesi’nin 4.1 maddesine uygun olarak 1 ay için, (1 Gözetim Personeli için 1.700-TL +KDV olup, 3 personel için 5.100-TL+KDV olarak) düzenlenmiş olduğu, sözleşmenin feshedildiğine ilişkin davacı tarafından davalı yan’a veya davalı tarafından davacı yan’a gönderilmiş bir ihtarnameye dosya içeriğinde rastlanmamış olduğu, davalı BS Bildirimlerinde de davacı tarafa düzenlenmiş iade vs, fatura bildiriminin bulunmamakta olduğu…kanaatine vardığını belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında bir sureti dosyamıza sunulan 25/10/2018 tarihli ” Gözetim ve Kontrol Hizmetleri Sözleşmesi’ ” nin bağıtlandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu sözleşme uyarınca tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının icra takibine konu edilen faturalar nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı hususlarındadır. Bunun tespiti için taraf tanıkları dinlenmiş ve bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Mali müşavir bilirkişi raporuna göre taraflarca karşılıklı olarak vergi dairelerine bildirilen BA/BS kayıtlarına göre az bir fark dışında kayıtlar birbirini doğrulamaktadır. Yani davalı yanca da davacı alacağına dayanak faturalar ticari defterlerine kayıtlanmıştır. Ayrıca davacı mazeretsiz olarak ticari defterlerini incelemeye sunmaktan kaçınmıştır. İzah edilen hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacı defterleri lehine delil olarak kabul edilmiştir. Davalı, davacı yanca hizmetin verilmediği, bu hususta tutanak düzenlendiği, iş yerinde nöbet tutmak zorunda kaldıkları, özetle davacının edimlerini yerine getirmediğinden alacağının bulunmadığı iddiasında bulunmuştur. Dinlenen davacı tanıkları sürekli olarak güvenlik ve danışma hizmeti verdiklerini, davalının tuttuğu tutanağı gerçeği yansıtmadığını, hatta iş yerinde sürekli olarak imza attıklarını, bu kayıtların davalıda olduğunu beyan etmiş; davalı tanığı …, tutanağın tutulduğu gün güvenlik hizmetinin verilmediğini bildirmiş ayrıca personelin iş yerinde kart bastığını, kayıtların iş yerinde olduğu söyleminde bulunmuştur. tanıklarca bildirilen kayıtlar, puantaj kayıtları ve diğer belgeler istenmiş ise de davalı taraf bu delilleri sunmamıştır. Bu durum karşısında davalının, davacı çalışanlarının işe gelmediği yönündeki beyanlarına itibar edilmemiştir. Öyle ki yanlar arasındaki sözleşmenin 3.5 maddesine göre taraflardan biri sözleşmedeki edimlerini yerine getirmediği takdirde diğer tarafın aynı konuda noterden iki kez ihtarname keşide etmesi ve buna rağmen eksikliğin giderilmemesi halinde sözleşmenin feshi yoluna gidilebilecektir. Davalı yanca sözleşmenin fesih edildiğine ilişkin bir ihtarname bulunmadığı gibi sözleşme gereği işçilerin iş yerine gelmediğine ilişkin bir ihtarname de bulunmamaktadır. Yine davacı dava konusu faturaları ticari defterlerine kayıtlamasına ve hizmetin verilmediği iddiasında bulunmasına karşın faturalara itiraz etmemiş veya iade faturası da düzenlememiştir. Bunlarla birlikte icra takibine konu edilen faturalar 30.11.2018 ve 31.12.2018 tarihli olup davalının hizmet verilmediği iddiasına konu tutanağın tarihine bakıldığında bu fatura dönemi ile bir ilgili bulunmadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı iddialarına itibar edilmemiş ve davacının davasının sübuta erdiği mahkememizce de kabul edilmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına; davacının ise bu kötü niyeti sabit olmadığından davalının bu konudaki isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davacının … İcra Müdü. 2019/… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibi takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hüküm olunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 2.076,72 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı kötüniyet tazminatı talebinin Reddine,
4-Alınması gerekli 709,30 ₺ harçtan peşin alınan 125,41 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 583,89 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 125,41 TL peşin harç ile 44,80 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ve sair giderler için sarfedilen toplam 1.295,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.25/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır