Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/453 E. 2021/599 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/453 Esas
KARAR NO : 2021/599
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davacı ile davalı arasında 2017 tarihinde başlayan bir ticari ilişki mevcut olduğunu, cari hesaba göre 31.12.2017 tarihi itibariyle davalının davacıya, 58.793,50 TL borcu oluşmuş olduğunu, buna istinaden 08.10.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibine girişilmiş olduğunu, 22.10.2018 tarihinde davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak bir itiraz dilekçesi ile icra takibini durdurmuş olduğunu, taraflarınca arabuluculuk kurumuna başvurulmuş ancak bu süreç de görüşme yapılmadan anlaşmama ile neticelenmiş olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalının hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir icra inkar tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından davalı hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK.m67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Ltd. Şti. tarafından, borçlu İstanbulzade … A.Ş aleyhine 58.793,50 ₺ asıl alacak üzerinden belirtilen tutara takip tarihi olan 09/10/2018 tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek ticari temerrüt faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, takip öncesi işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların adreslerinin bulunduğu vergi dairelerine müzekkere yazılarak 2017-2020 yıllarına ait BA-BS formlarının karşılaştırmalı olarak celp edilmiş ve dosyamıza kazandırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımından dosya Mali Müşavir Bilirkişi …’a tevdi edilmiş olup, 01/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan tarafından incelemeye sunulan, 2017 ve 2018 ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usülüne uygun tutulmuş olduğu, ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde, davalı yandan 09/10/2018 takip tarihi itibariyle 58.793,50 TL alacağının bulunduğu, davalı taraf ticari defterlerinin, inceleme günü olan 22/02/2021 tarihinde inceleme için sunulmamış olduğu, takdirin, tayın mahkemenize ait olduğu, davacı alacağını oluşturan ve toplam değeri 58.793,50 TL olan 4 adet faturanın davalı BA Bildirimlerinde bildirilmiş olduğu, davacı ticari defterlerinde ve dosya içeriğinde, İşbu faturalara karşılık davalının ödeme yapmış olduğuna dair ve davacıya iade faturası düzenlemiş olduğuna dair bir muhasebe kaydına veya belgeye rastlanmamış olduğu, davacı yan 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 09/10/2018 tarihinden itibaren 58.793,50 TL’lik asıl alacağına, davacının takip talebinde belirtmiş olduğu gibi yıllık 19,50 ve değişen oranlarda ticari temerrüt faizi talep edebileceği şeklinde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir ancak sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması, diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Tensip zaptı uyarınca dosyamıza kazandırılan davacı ve davalı BA/BS kayıtlarının incelenmesinde, bilirkişi raporunda da değinildiği üzere davacı ve davalının kayıtlarının birbirini doğruladığı ve davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların davalı tarafından ticari defterlerine işlenerek vergi dairesine beyan edildiği belirlenmiştir.
“…Davacı tarafın ticari defter ve kayıtların alacağın varlığı hususunda tek başına ispata yeterli değil ise de; davalının bağlı bulunduğu … Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre, takibe konu faturanın davalı tarafça beyan edildiği dikkate alındığında bu husus teslime karine teşkil ettiğinden aksi yöndeki iddiayı ispat yükü davalı taraftadır. Davalı taraf, ticari defterlerini ibraz etmemiş, keza istinafa konu iddiası yönünden yargılama aşamasında taraflar arasında süre gelen ticari ilişkideki fatura örneklerini yahut ödeme belgelerini de ibraz etmemiştir. Dosyada mevcut SMM bilirkişi raporunda, salt davacı tarafın ticari defterleri incelenmiş olup takip tarihi itibariyle davacının alacak iddiası yerinde görülmekle davalı vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353-1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir…” (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ nin 30.01.2020 tarih 2017/3832 E., 2020/227 Karar sayılı kararı)
Bunlarla birlikte icra takibi ve davaya konu 4 adet faturaya konu ürünlerin davalıya imza karşılığı teslim edildiği dosya kapsamı ile belirlenmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının davasını ispat ettiği buna göre icra takibinde belirtilen tutar kadar davalıdan alacaklı olduğu sabit görülmüştür. Tarafların tacir olduğu dikkate alınarak davacının faiz oranı isteği de yerinde görülmüştür. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 11.758,70 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.016,18 ₺ harçtan peşin alınan 85,39 TL ile tamamlama harcı olan 625,00 TL nin mahsubu ile bakiye kalan 3.305,79 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafın yatırmış olduğu 85,39 TL peşin harç, 625,00 TL tamamlama harcı 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 764,79 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 930,50 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Arabulucu ücreti olan 1320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 8.443,16 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.24/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”