Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/431 E. 2021/694 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/431 Esas
KARAR NO : 2021/694
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2020
KARAR TARİHİ : 14/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkili ile davalı taraf arasında ticari ilşki bulunduğunu davalı nın davalı sözleşme gereği müvekkil şirketin sahip olduğu,www … com internet sitesi üzerinden beyaz köş isimli pazaryeri butığin den satış gerçekleştirdiği,müvekkilin davalı tarfın yaptığı satışlardan komisyon alarak ilşkiyi yürüttüğünü,davalı ile müvekil arasındaki çalışmanın müşterinin … üzerinden sipariş verdiğini, davalı butiğin siparişi müşteriye gereği gibi teslim edilip edilmediğini müvekkile sistem aracılığı ile bilgi verdiğini, müvekkilinin belirtilen vadede davalıya komisyon bedeli düştükten sonra ödemeler yaptığı şeklinde olduğunu, davalı ile ticari ilişki devam ederken müşterilerden önemli ölçüde şikayet gelmeye başlandığını, teslim edildi olarak görülen ürünlerin müşteriye ulaştırılmadığı halde sisteme teslim edildi şeklinde bilgi girildiğini, müvekkilin davalıdan ürünleri teslim ettiğine dair belge istemişsede davalı tarafından belge sunulmadığı, müvekkilinin müşterilere teslim edilmeyen ürünlerin bedelini iade ettiklerini,bununla ilgili müşterilerin ses kayıt CD lerinin dosyada mübrez olduğunu, müvekkilinin takip tarihi itibari ile iade edilen tutarlar dahil cari hesap bakiyesinin 479.586.30 TL olduğunu, takipten sonra davalı taraf hiç bir borcunun olmadığını iddia ederek takibi durdurduğunu iddia ederek ,davalının haksız ve kötüniyetli itirazının rerddini,takibin devamını, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyadi haciz konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmistir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkilinin ürünlerini müşteriye ulaşmasında alternatif yöntem kullandığını, bu teslim şeklinin sözleşmede belirtildiğini, alternatif sistemde ürünün yetkili servise teslimine kadar takip yapılabildiğini ürünün yetkili servise tesliminin mal teslimi anlamına geldiğini,davacı tarafın müşterilerin ürünü kendisine değilde yetkili servise tesiminden kaynaklanan gecikme sebebi ile şikayette bulunduklarını,davacı şirketin in müvekkilin müğvekkilin … isimli platforma girişini engelediğini, bilgi paylaşımında bulunmadığını,elinde bulunan üstünlüğü müvekkil zararına kullandığını iddia savunarak davanın reddini , %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini davalının taşınır ve taşınmaz malları üzerine ihtiyadi haciz konulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK.67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Tic. A.Ş tarafından, borçlu … aleyhine 479.586,30 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlunun borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı taraflarca dilekçeleri ekinde delil olarak dayandıkları fatura, irsaliye ve CD kayıtlarını dosyaya sundukları anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, tarafların temin edilen ticari defter ve kayıtları ve dosyadaki diğer bilgi ve belgeler incelenerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacak var ise ne kadar olduğu, davalının dava konusu alacağa dayanak teşkil eden ürünleri dava dışı müşterilere teslim edip etmediği hususlarını da kapsar şekilde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi 26/03/2021 tarihli raporunda özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, takip tarihi olan olan 02/03/2020 tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan 479.586.30 TL KDV Dahil alacaklı olduğu, müşterilerin ürünler teslim almadığına dair CD ses kayıtları ve ekran kapatılması ile ilgili sektör bilirkişinin tayinin Mahkeme’nin takdirinde olduğu, davacı tarafın alacaklı olduğuna karar vermesi halinde, takip tarihinden itibaren asıl alacağa 3095 sayılı yasaya göre kademeli oranda avans faizi uygulamasının ve İcra inkar tazminatına hükmedilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dosyanın taraf itirazları, dosyaya sunulan ses kayıtlarının çözümlenmesi ve uyuşmazlık noktaları hakkında denetime elverişli rapor alınması için bu defa bir Bilişim Uzmanı, bir Nitelikli Hesaplama Uzmanı ve bir Mali Müşavir bilirkişiden oluşacak üçlü heyete tevdiine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 06/09/2021 tarihli raporda özetle; ses kayıtlarından da anlaşılacağı üzere, davalının davacı sistemi olan … e-ticaret sistemi üzerinden gelen siparişleri teslim süresinde teslim etmediğinden dolayı genel olarak satın alan Müşteri/Üyeler tarafından iade/iptal edildiği, ayrıca müşterilere ulaştırılmadığı siparişlerin davalı tarafından sisteme “teslim edildi” olarak girildiğinin ses kayıtlarından anlaşıldığı, davacı yanın ticari defter kayıtlarına göre, davalı tarafından mal teslimi yapılmayan müşterilere yapılan iadelerin davacı kayıtlarında mevcut olduğu, davacının takip tarihi (02.03.2020) itibari ile davalı yandan KDV Dahil 479.568,30 TL bakiye alacaklı olduğu, davacının takip tarihi itibarıyla 479.568,30- TL alacağını ticari defterleriyle ispat etmesine karşılık, davalının karşı ispat yükünü yerine getiremediği, 439.859,10- TL olan dava değeri ile takip tutarı arasındaki farkın huzurdaki davayı ilgilendirmediği, icra dairesini ilgilendiren hususlardan kaynaklandığı, tabiatıyla hakimin dava değeriyle bağlı olduğu, 05/10/2020 tarihli protokolün davaya ve takibe direkt etkisi olmayan paralel bir düzenleme olduğu, davaya tek etkisinin -imzası inkar edilmemiş olmakla- alacağın 300.000,00- TL tutarındaki kısmı için ilave bir ispat fonksiyonu taşımak olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının, … internet sitesi üzerinden ticari faaliyet yürüten davacıyı aracı kılmak sureti ile kendisine ait ürünlerin satış ve pazarlamasını yaptığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Buna göre davalı ürünlerini davacının internet sitesi üzerinden satışa sunmakta, müşteriler tarafından satış bedeli davacı hesabına yatırılmakta ve komisyon tutarını mahsup eden davacı bakiye kalan satış bedelini davacı hesabına yatırmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bu ilişki çerçevesinde davalının satmayı taahhüt ettiği ürünleri müşterilere teslim edip etmediği, davacının teslim edilmeyen ürün bedellerini müşterilere iade etmek zorunda kalıp kalmadığı ve bu miktardan davalının sorumlu olup olmadığı hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmış ve rapor içeriğinde de belirtildiği üzere davalı davacı şirket aracılığı ile satmayı taahhüt ettiği ürünleri müşterilere teslim etmemiştir. Davalı yargılama sırasındaki itirazlarında ürünleri doğrudan müşterilere değil satılan beyaz eşyanın kurulum gerektirmesi nedeni ile servise teslim edildiği iddiasında bulunmuş ise de ne müşterilere ne de servise teslim edildiğine ilişkin herhangi bir teslim tesellüm belgesi sunamamıştır. Belirtilen nedenle davalının bilirkişi heyetine alternatif teslim konusunda uzman bilirkişi dahil edilerek yeni rapor alınması talebi mahkememizce yerinde görülmemiştir. Davalı daha önceki itirazlarında dile getirmediği ve davacı yararına usuli kazanılmış hak teşkil etmesine göre davacının kayıtlarını mükerrer tuttuğu, bilirkişilerce mükerrer kayıtlar üzerinden hesap yapıldığı iddiasında bulunmuştur. İki ayrı raporda da alacak miktarı aynı hesaplanmakla mükerrer kayıt bilirkişilerce raporlanmadığı gibi davacının karar celsesinden önceki celse sunduğu cari hesabın incelenmesinde de mükerrer kayıt olmadığı görülmüştür. Böylece davalının yargılamayı uzatmaya matuf olduğu değerlendirilen itirazlarına itibar edilmemiştir. Davacı dosyaya sunduğu kayıtlar ile davalının satmayı ve teslimini taahhüt ettiği ürünleri müşterilere teslim etmediği ve bu nedenle bedellerinin kendisi tarafından ödendiğini ses kayıtları ve ticari defterleri ile ispat etmiştir. Davalı ise teslime ilişkin ispat külfetini yerine getirememiştir. Bu doğrultuda davacının icra takibinde belirtilen tutar kadar davalıdan alacaklı olduğu mahkememizce de sabit görülmüştür. Davalı her ne kadar hükümden sonra tarafların aralarında kısmi olarak sulh olduğunu, buna ilişkin protokolün dosyaya sunulduğunu ve mahkemece sehven hükümde tüm takip tutarı üzerinden takibin devamına karar verilmesi yönündeki maddi hatanın düzeltilmesi isteminde bulunmuş ise de mahkememizce hükümden sonra dosyadan el çekilmesi nedeni ile kısa karar ile gerekçeli kararda çelişki yaratılamayacağı gibi dosyaya sadece protokolün sunulduğu, davacı tarafça protokol doğrultusunda karar verilmesinin talep edilmediği, bu doğrultuda davanın miktarının hasredilmediği, kısmi olarak davadan vazgeçme veya feragat edilmediği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulü ile alacağın likit ve hesaplanabilir olması nedeni ile hükmolunan alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına; davacının kötü niyeti sabit olmadığından ise davalının bu konudaki isteminin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: (Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;)
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 87.971,82 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 30.046,77 ₺ harçtan peşin alınan 7.511,70 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 22.535,07 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yatırmış olduğu 7.511,70 ₺ peşin harç ile 54,40 ₺ başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 3.734,00 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 39.042,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 14/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır