Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/415 E. 2021/217 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/415
KARAR NO : 2021/217
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili … A.Ş. ile davalı / borçlu arasında akdedilen GKS uyarınca dava dışı borçlu … …’e kredi kullandırıldığını, davalının ise sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, adı geçen borçluların geri ödemelerini zamanında yapmaması üzerine müvekkili banka tarafından GKS’nin ilgili maddeleri uyarınca dava dışı borçlu … …’e kullandırılan kredi hesabının kat edildiğini, …Noterliği’nin 03/01/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçlulara bildirilerek kat tarihi olan 03/01/2020 tarihi itibarı ile nakdi kredilerden doğan borcun ödenmesini, aksi halde borçlular aleyhine yasal takibe geçileceğinin ihtar edildiğini, borçlu tarafça ihtara rağmen ödeme yapılmayınca …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takip işlemi yapıldığını, davalının takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş borçlunun iş bu haksız itirazı neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, bunun üzerine taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, … Arabuluculuk Bürosu 2020/… dosya numarası ile yapılan görüşmelerde olumlu sonuç alınamadığını ve 10.08.2020 tarihli oturum tutanağı anlaşmama ile sonuçlandığını, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; haklı davanın kabulü ile davalının alacaklarını semeresiz bırakmak gayesiyle haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazının iptalini ve … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı takibin devamını, alacağı semeresiz bırakmak maksadı ile yapılan haksız itiraza istinaden kötü niyetli davalı / borçlu aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, icra takibi ve davanın dayanağı olan kredi sözleşmesi mahiyeti itibariyle tüketici kredisi olduğunu, bu davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, her durumda Ticaret Mahkemesinin görev alanına giren bir iş ve dava bulunmadığının açık olduğunu, müvekkilinin ikametgahı ve mernis adresinini daha evvel Tekirdağ ili … ilçesi iken icra takibi ve dava tarihi itibariyle Tekirdağ ili … ilçesi olduğunu, itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı getirilmediğini, genel hükümlere göre davanın yetkili … Mahkemelerinde açılması gerekirken mahkememizde açılmış olması karşısında yetki itirazında bulunduklarını, kefil olarak adının geçtiği kredi sözleşmesinde aksi yönlü bir yetki belirlenmiş olsa bile müvekkilinin tacir olmadığı için geçersiz olduğunu, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığından bahisle hak düşürücü süresi itirazı ile zamanaşımı def’inde bulunduklarını, dayanak kredi sözleşmesinde müvekkili yönüyle kurulan kefalet ilişkisinin Türk Borçlar Kanunundaki şartlara uygun tesis edilmediğini, geçerli bir kefalet ilişkisi bulunmadığından müvekkilinin borcu ve sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, 1.1.2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Değişiklik Yapılmasına Dair Kanundan faydalandırılarak borcun yapılandırılması yönünde asıl borçlu olan müvekkilinin eşinin başvurusuna rağmen davacı bankanın usul ve yasaya aykırı şekilde bu talebi reddetmesi nedeniyle temerrüt oluşmadığını, icra takibinin de haksız olduğunu, zira yasal talep kabul edilseydi borcun muaccel hale gelmeyeceğini, anapara ve tüm ferileri (faiz, vergi ve masraflar dahil) yani icra takibine geçilen toplam tutarların tamamı hatalı ve fazla hesaplandığını, yasa ve sözleşme hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinde hesap yanlışlığının açıkça ortaya çıkacağını, icra inkar tazminatının yasal şartları bulunmadığını, uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden aksi görüşe dahi icra inkar tazminatı talebi haksız olduğunu, icra takibi ve dava dilekçesinde belirtilen ve aleyhe olan diğer tüm vakıa ve taleplere de itiraz ettiklerini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; davacının haksız davasının öncelikle usulden, aksi kanaat halinde esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan icra takibine davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyası celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş. tarafından, borçlular … … ve … aleyhine 212.217,66 TL Genel Kredi Sözleşmesi alacağı (asıl alacak), 36.866,71TL akdi faiz, 27.062,97 TL işlemiş faiz, 1.843,34 TL diğer masraf ve 245,19 TL masraf olmak üzere yekün 278.235,87 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçluların borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlışılmıştır.
Davalı her ne kadar yetki ve zamanaşamı itirazında bulunmuş ise de taraflar arasındaki sözleşmede yer alan yetki şartı da dikkate alınarak yetki itirazların, genel kredi sözleşmesi ve hesap kat tarihi ile icra takibinin tarihi dikkate alınarak zamanaşımı itirazının reddi cihetine gidilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı banka kredi sözleşmesi ve ekleri dosyamız arasına alınmış; genel kredi sözleşmesinin incelenmesinden davacı ile dava dışı … … arasında 21/06/2017 tarihli ve 400.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, davalı …’ ün ise sözleşmeyi 400.000,00 TL üzerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, davalıların ödemede gecikmesi hesabın kat edilerek, … Noterliğinin 03.01.2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin dava dışı borçlu ile davalıya gönderildiği belirlenmiştir.
Davacının kredi sözleşmesi nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı ile bunun miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen celse ara kararı gereğince dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, mahkememizce resen görevlendirilen bilirkişi … tarafından hazırlanan 24/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle “… Dava dosyasına sunulan sözleşmenin tetkikinden; davacı banka ile arasında dava dışı asıl borçlu … … arasında 21/06/2017 tarihinde 400.000,00 TL tutarında çerçeve niteliğinde GKS imzalandığını, davalı …’ün de söz konusu sözleşmede müteselsil kefil olarak toplam 400.000,00-(Dörtyüzbin TL) TL kefalet limiti ile sorumlu olmak kaydıyla kefalet imzasının bulunduğunu, davacı banka tarafından sunulan taksitli ticari kredi ödeme planı ve hesap özetinin incelenmesi neticesinde davalı borçluya 21.06.2017 tarihinde tarihinde … kefaletiyle, aylık 6.680,91 TL’lık taksitler halinde 60 ayda ödenmek üzere, % 1,62*12 = 19,44 akdi faiz oranı üzerinden 250.000,00- TL’lık taksitli ticari kredi kullandırıldığını, 09.01.2020 icra takip tarihi itibariyle kredi hesaplarından dolayı davacı bankanın davalı borçludan olan alacağının 212.217,66 TL asıl alacak, 64.862,21 TL işlemiş akdi faiz, 3.243,11 TL % 5 gider vergisi ve 245,19 TL ihtar gideri olmak 280.550,58 TL olarak hesaplanmakla birlikte davacı bankaca 212.217,66 TL asıl alacak, daha az ( 36.866,71 TL+27.062,97 TL) = 63.929,68 TL işlemiş faiz talep edildiğinden taleple bağlılık ilkesi gereği işlemiş faiz yönünden 63.929,68 TL işlemiş akdi faiz, 1.843,34 TL diğer masraf ile 245,19 TL ihtar gideri olmak üzere 278.235,87 TL olduğunu, davacı bankanın takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar, davalı borçludan takip tarihi itibariyle 212.217,66 TL asıl alacak, üzerinden % 38,88 oranında, temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMVni talep edilebileceğini, tarafların hukuki nitelikteki talepleri ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Mahkememizin takdirleri içinde kaldığı sonucuna varıldığını…” mütalaa edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı … … arasında 21/06/2017 tarihli ve 400.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, …’ ün ise sözleşmeyi 400.000,00 TL üzerinden müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık anılan sözleşme uyarınca davalının davacıya borçlu olup olmadığı ile bunun miktarı noktasındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bilirkişi raporunun incelenmesinden, davacının alacağının daha fazla hesaplandığı ancak taleple bağlılık gereği icra takibinde belirtilen tutar kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davacı icra takibinde %43,2 oranında faiz talebinde bulunmuş ise de bilirkişi raporunda temerrüt faiz oranı %38,88 olarak tespit edilmekle mahkememizce bu tespit yerinde görülerek takip sonrası temerrüt faizi buna göre belirlenmiştir. Kefilin kefaletinin incelenmesinden TBK’ nun 589. Maddesinde yazılı şartların tamamına haiz olduğu belirlenmiştir. Tespit edilen tutarın davalı tarafından ödendiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi bu yönde bir savunmada da bulunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının davasının KABULÜ ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline; takibin 278.235,87 TL üzerinden asıl alacak 212.217,66 TL ‘ye takip tarihinden itibaren yıllık %38,88 oranında temerrüt faizi uygulanmak sureti ile devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 55.647,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 19.006,29 TL harçtan peşin alınan 4.751,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.254,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 4.751,58 TL peşin harç, 800 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 106 TL olmak üzere toplam 5.711,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 27.926,51 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Dava açılmadan evvel Hazineden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı.11/03/2021

Katip …

Hakim …