Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/411 E. 2023/32 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/411 Esas
KARAR NO : 2023/32
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/08/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının 20.03.2018 tarihli 6 yıl süreli Bayilik Sözleşmesi ile Sıvalaştırılmış Petrol Gazları (LPG) dağıtım şirketi olan müvekkili … A.Ş ile bayilik sözleşmesi imzalandığını, buna göre sözleşmenin sonra erme tarihinin 20.03.2023 olduğunu, davalının sözleşmenin sona erme tarihinden önce 06.02.2019 tarihinde gönderdiği ihtarname ile kendisine müvekkili şirket tarafından ikmal yapılmadığını, müvekkili şirketin bayisinin dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından LPG alımı yapılmaya zorlandığından bahisle sözleşmeyi feshettiğini, müvekkili tarafından sözleşmenin haksız şekilde feshedildiğinin bildirildiğini, davalının sözleşmeyi fesih gereçlerine bakıldığında hiçbir veriye ve hesaba dayanmayan soyut gerekçeler ile sözleşmeyi haksız bir şekilde feshettiğinin görüldüğünü, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmekle veya feshine sebebiyet vermekle, müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, bu nedenle davalının Bayilik Sözleşmesinin 21/a maddesine göre müvekkilinin uğradığı müspet zararı tazmin etmek durumunda olduğunu, davalı tarafın sözleşmenin 21/b maddesine göre sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı sözleşmenin feshine neden olduğu için cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu, davalının son 1 yılda en yüksek LPG alımını Haziran 2018 ayında 6.830 kg ile yaptığını, davalının bayilik bölgesi olan Bolu ilinde fesih tarihinde 12 kg’lık tüpşü LPG’nin perakende satış fiyatının 100,50 TL olduğunu, kar mahrumiyeti taleplerinin bilirkişi tarafından hesaplandığında artırılmak üzere şimdilik kısmi dava olarak 1.000,00 TL cezai şart taleplerinin bilirkişi tarafından hesaplandığında arttırılmak üzere şimdilik kısmi dava olarak 5.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 6.000,00 TL’nin fesih ihtarnamesinin tebliği tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiz oranı üzerinden faizle birlikte davalıdan tahsilini, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun davetiyenin tebliğine rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesinin feshi nedeni ile kar mahrumiyeti ve cezai şart istemine ilişkindir.
Taraf delillerinin toplanılmasına geçilmiş, davacı vekili tarafından davaya konu Bayilik Sözleşme aslı, keşide edilen ihtarnameler, akaryakıt alımına ilişkin tablolar, fiyat cetvelleri ve ekleri dosyamıza sunulmuştur.
… Ticaret Odasına müzekkere yazılarak … tacir kaydı olup olmadığı, tüzel kişiliğinin bulunup bulunmadığı hakkında bilgi istenilmiş, 25.11.2021 tarihli cevabi yazısında ilgili şahsın gerçek kişi kaydına ve güncel şirket ortaklığına rastlanılmadığı bilgisi verilmiştir.
… Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davalı …’ın 2018-2019 ve 2020 yıllarına ait yıllık geri beyannameleri celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Taraflara arasındaki uyuşmazlığın halli bakımından dosya Mali Müşavir, Nitelikli Hesap Uzmanı ve Akaryakıt Uzmanı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, 07.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davalının 2018 yılı içerisinde yaptığı en yüksek alımın Haziran 2018’de 6.830 ton olarak
gerçekleştiği, buna göre davacının talep edebileceği cezai şart miktarının 6.830 ton/12 kg
*100,50 =57.201,25 TL olabileceği, sözleşmede davalının herhangi bir kota/asgari alım taahhüdü olmamakla birlikte,
mahkemece davacının haklı görülmesi halinde, 2018 yılında elde edilen kara göre davacının
sözleşmenin feshinden sonraki 06.02.2019 – 19.03.2023 tarihleri arası için toplamda talep edebileceği kar mahrumiyeti tazminatının 206.904,04 TL olabileceği…” görüşü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davalı tarafından itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Raporda hatalı olarak yer verilen ve eksik bırakılan kar mahrumiyetine ilişkin olarak kar mahrumiyetinin süresine, buna yönelik hesaplama ayrıca bunun davalının ekonomik olarak mahvına yol açıp açmayacağı hususlarında ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, 23.03.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…25.11.2021 tarih, … sayılı Gelir İdaresi Başkanlığı … Vergi
Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabi yazısı ekinde sunulan davalı
…’ın 2018-2019-2020 yılları yıllık gelir vergisi beyannameleri incelendiğinde;
2017 yılında 1.159,22 TL kar elde ettiği,
2018 yılında 37.566,31 TL zarar ettiği,
2019 yılında 3.867,63 TL zarar ettiği görülmüş olup,
davalı … ‘ın bilanço usulüne göre yasal defterlerini tuttuğu ve tacir olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan tespitlere göre davalının 2017 yılında 1.159,22 TL kar beyan etmekle beraber, 2018
ve 2019 yıllarında 41.433,94 TL zarar beyan ettiği anlaşılmakla ,kök raporumuzla tespit
edilen 57.201,25 TL cezai şart ve sözleşmenin feshinden sonraki 06.02.2019 – 19.03.2023
tarihleri arası için toplamda talep edebileceği 206.904,04 TL kar mahrumiyeti tazminatı
ödemesinin davalının mahvına sebep olabileceği takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere
değerlendirilmiştir…” görüşü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davacı tarafından beyan dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizin 14.04.2022 tarihli duruşmasının 2 numaralı bendi uyarınca raporda yer alan kar mahrumiyeti hesabının Yargıtay uygulamasına uygun olmadığı anlaşılmakla bir örneği dosyaya sunulan Yargıtay İçtihatları uyarınca bu hususta yeniden hesaplama yapılmak üzere ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 27.06.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…heyetimizce, sözleşmeye konu yerin bulunduğu bölgede benzer nitelikte bir yerin bulunabilmesi için gerekli olan makul süre 3 ay olarak değerlendirilmiş olup, sayın mahkemece işbu sürenin uygun bulunması halinde; 3 aylık makul süre yönünden talep edilebilecek kar kaybı; 50.346,73 TL/12 ay = 4.195,56 TL x 3 ay = 12.586,68 TL olarak hesap ve tespit edildiğine dair ek raporumuz takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere saygı ile arz olunur…” görüşü mütalaa olunmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, rapora karşı davalı tarafından itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davacı vekili 22.09.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile kar mahrumiyetine ilişkin talebini 12.586,68 TL ye cezai şarta ilişkin talebini ise 57.201,25 TL ye çıkarmış, eksik harcı ikmal etmiştir.
Islah dilekçesi davalıya tebliğ edilmiş, ıslaha karşı davalı beyan sunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında bir sureti dosyaya sunulan 20/03/2018 tarihli 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’ nin bağıtlandığı ve sözleşmenin davalı tarafça fesih edildiği hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, davacının davalıdan kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağı bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
Bunların tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporunda da yer verildiği ve dosya kapsamındaki ihtarname ile sabit olduğu üzere davalı, davacının kendisine yeterli akaryakıt tedarik etmediği gerekçesi ile sözleşmeyi fesih etmiştir. Ancak dava dosyasında buna ilişkin daha önceden bu hususta davacıya keşide edilmiş bir ihtarname sunulmadığı gibi ihbar, yazışma yahut başkaca belge de ibraz edilmemiştir.
Bununla birlikte davalı 06/02/2019 tarihli fesih ihtarnamesinden sonra bu defa 15/02/2019 tarihinde davalıya önceki ihtarnamenin geçersiz olduğu, feshin sağlık sorunları nedeni ile yapıldığına ilişkin ihtarname keşide etmiştir.
Görüldüğü gibi davalının fesih beyanlarının tutarlılığı ve samimiyetinden bahsetmek mümkün olmamakla, raporda feshin haksız olduğu yolundaki görüşe mahkememizce de iştirak edilmiştir.
07/07/2021 tarihli raporda kar mahrumiyetinin 206.904,04 TL; cezai şart miktarının ise 57.201,25 TL olduğu hesaplanmıştır.
Ne var ki kar mahrumiyeti hesabı Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına uygun olmadığından bu hususta ek rapor istenmiş, bilirkişi heyeti bu defa kar mahrumiyetinin 12.86068 TL olarak hesaplamıştır. Davacı da bu tutar üzerinden alacağını ıslah etmiştir.
Usul ve yasaya ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun hesaplanan bu miktar üzerinden kar mahrumiyeti alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Cezai şart yönünden yapılan değerlendirmede ise; cezai şartın feshin haksız olması ve sözleşmede de ayrıca kararlaştırılmış olması, Yargıtay’ın uygulamasına göre akaryakıt bayilik sözleşmelerindeki cezai şartın ifaya ekli cezai şart olması ayrıca talep edilebileceği nedenleri dikkate alınarak davacının davalıdan cezai şart talebinde de bulunabileceği açıktır.
Tartışılması gereken cezai şart ile ilgili olarak bunun davalının ekonomik olarak mahvına yol açıp açmadığı ile bunun indirilmesine gerek olup olmadığıdır.
Bunun için ayrıca rapor alınmış ve rapordaki cezai şartın davacı ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre davalının ekonomik mahvına yol açacağı raporlanmıştır.
Mahkememizce Uyap sistemi üzerinden yapılan yapılan araştırmada da davalı adına kayıtlı herhangi bir taşınmaz yahut menkul mala rastlanmadığı gibi davalı hakkında birden fazla derdest icra takibi ve hukuk dava dosyası( alacağın tahsiline yönelik) bulunduğu saptanmıştır.
Tüm bunlara göre hesaplanan cezai şartın davalının ekonomik mahfına yol açacağına mahkememizce de kanaat getirildiğinden Yargıtay’ın yerleşik uygulaması gereği cezai şarttan resen %20 oranında indirim yapılmıştır.
Davalı sözleşme fesih tarihine ilişkin ihtarname tebliğ mazbatasını dosyaya sunmasa da davalının davacıya ihtarname cevap tarihi olan 19/02/2019 tarihi sözleşme fesih tarihi olarak kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle kar mahrumiyeti yönünden davanın kabulüne; cezai şart yönünden ise kısmen kabulüne, kabul edilen istemler yönünden belirlenen temerrüt tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının;
A-Kar mahrumiyeti yönünden kabulü ile, 12.586,86 TL kar mahrumiyeti alacağının temerrüt tarihi olan 19.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-Cezai şart yönünden ise kısmen kabulü ile; 45.761,00 TL cezai şart bedelinin temerrüt tarihi olan 19.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.985,74 ₺ harçtan peşin alınan 1.192,47 ₺’nin mahsubu ile bakiye 2.793,27 ₺ harcın davalıdan alınarak hazineye ödenmesine,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.192,47 TL peşin harç ile 54,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 2.659,30 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.223,44 ₺’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00TL’nın davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 216,35 ₺’sinin davacıdan; 1.103,65 ₺’sinin ise davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 9.335,66 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde … Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 19/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır