Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/391 E. 2023/768 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/391 Esas
KARAR NO : 2023/768 Karar

BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
… ESAS SAYILI DOSYASI:
.
BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
…ESAS SAYILI DOSYASI:.

DAVA : Alacak (Hasılat Paylaşım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2020

KARAR TARİHİ : 15/11/2023
.

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun İadesi, Tazminat davası ile, birleşen Menfi Tespit ve birleşen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; Davacı … (…) ile davalı …Anonim Şirketi (…a.Ş.) arasında 13.12.2018 tarihinde İstanbul Genelinde Yeni Havalimanı Toplu… Entegrasyonu Kapsamında Bagajlı Lüks Taşımacılık (BLT) Hatlarının Oluşturulması ve Taşımacılığın Uygun Araçlarla Karşılanması Amacıyla 10 Yıl Süreli Hasılat Paylaşımlı Taşıma İşi Yaptırılması İşine Ait Sözleşme (“Sözleşme”) imzalandığını, taraflar arasındaki Sözleşme’nin temelinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın (“Bakanlık”) havalimanlarına yapılacak yer hizmetlerine ilişkin sahip olduğu düzenleme yapma yetkisi bulunduğunu, Bakanlığın havalimanlarına dönük mevzuat düzenlemesi yapmaya ilişkin yetkisinin Sivil Havacılık Kanunu ile Sivil Havacılık Yönetmeliğinin 44. maddesinden kaynaklandığını, söz konusu mevzuat hükmüne göre havalimanlarına yapılacak yer hizmetleri dâhil, tüm taşımalarda havalimanlarının hassasiyeti, uçuş güvenliği, havacılık kuralları gereği düzenleme yapma yetkisi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nda olduğunu, Bakanlık’ın havalimanı taşımacılığına ilişkin düzenleme yapma yetkisi kapsamında 2018/16 Sayılı Havayolu + Karayolu Kombine Yolcu Taşımalarına ilişkin genelgesinde … Belediyelerine bağlı…’lere verdiğini, verilen yetkiye istinaden İstanbul-…-İstanbul arasında yapılacak yolcu taşımalarına ilişkin … tarafından alınan 07.08.2018 tarih …sayılı kararla 18 farklı güzergâhta hat planlaması yapılmış ve bu hatlarda 150 adet lüks transit…ve yolculuğun ….İşletmeleri Genel Müdürlüğü (“…”) tarafından işletilmesine karar verildiğini, … tarafından 18 farklı güzergâh ve 150 adet…ile İstanbul Genelinde Yeni Havalimanı Toplu… Entegrasyonu Kapsamında Bagajlı Lüks Taşımacılık Hatlarının (“BLT”) oluşturulması ve taşımacılığın uygun araçlarla karşılanması amacıyla yapılan ihale neticesinde davalı…A.Ş’nin ihaleyi kazandığını, davalı, ihale ile üstlenilen taşımacılık işini tek başına yerine getirecek kapasiteye ve altyapıya sahip olmadığından müvekkili şirketle “Sözleşme”yi akdettiğini, davacının da, söze konu Sözleşme kapsamında taşımacılık işinin yürütülmesi için lazım gelen…ve personeli temin etmiş, taşımacılık işini sözleşmenin sona erdiği süreye kadar yerine getirdiğini ancak Bakanlığın çıkarılan …sayılı yeni bir Genelge ile Belediye bünyesinde kurulan …’ye verilen yetkiyi tekrar Bakanlık uhdesine aldığını, müvekkili ile davalı arasındaki Sözleşme’nin bir başka temelini de, dava dışı… Havalimanı işletmecisi… ile davalı arasında imza edilen “yer tahsisi sözleşmesi” oluşturduğunu, mevzuat gereği havalimanlarına yapılacak taşımacılık faaliyetlerinde havalimanı işletmecisi ile bu türden sözleşmelerin akdedilmesi gerektiğini, ancak davalı tarafın… ile arasındaki yer tahsisi sözleşmesinin, havalimanı işletmecisi olan…tarafından 28.02.2020 tarihinde davalı tarafın anılan sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle feshedildiğini, davacı şirkete de, davalı ile … arasındaki sözleşmenin feshedildiği ve iki hafta içerisinde havalimanında tahsis edilen alanların boşaltılması gerektiğine dair … tarafından bilgi içerikli bir yazı gönderildiğini, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında mevcut Sözleşme’nin işlem temeli, davalının sözleşmeyi çekilmez hale getiren tutum ve davranışları, akde aykırılıkları yanında özellikle Bakanlık’ın yetkiyi geri alması ve…’nın yer tahsisi sözleşmesini feshetmesi neticesinde çöktüğünü, Sözleşme’nin ifası madden ve hukuken imkânsız hale geldiğinden Sözleşme sona erdiğini, davacı şirketin Sözleşme’nin ifasının imkânsız hale gelmesi nedeniyle zararlarının tazmini için arabuluculuk süreci işletiltiğini ancak anlaşma sağlanamadığını, Bakanlığın, yönetmeliğe ilişkin uygulama şartlarını düzenlediği genelgeyi değiştirmiş ve 2020/3 sayılı genelgeyi yayınladığını, Genelgeye uyum sağlanmaması nedeniyle davalıyla müvekkili arasında imzalanan Sözleşmenin temeli kalmadığını, davalının, Bakanlık iznini almadığı gibi havalimanı işletmecisi… ile arasındaki yer tahsis sözleşmesinin de kusurlu davranışlarıyla feshine neden olduğunu, 11.06.2019 tarihli 2019/6-3 sayılı …kararına göre…Havalimanına yapılacak seferlerin ve…sayısının azaltılmasına karar verildiğini, davalı ve …’nin talebi, …’nin de uygunluk görüşü doğrultusunda … tarafından yapılan azaltma kararının tarafları bağlayacağı Sözleşme ile hüküm altına alındığını, Sözleşmenin de ötesinde …’den alınan yetkiyle ihaleye çıkıldığı, …’nin de havalimanı taşıma hat kiralamasını birim fiyata göre yaptığı dikkate alındığında…sayısında azaltmaya gidilmesi halinde paylaşıma tabi hasılatın da azalacağının açık olduğunu, Kamu adına eski genelgeye göre karar vermeye yetkili olan …nin kararlarının ihalenin kaynağı olduğu dikkate alındığında … kararının tüm tarafları bağladığını, Sözleşmenin 12.8. maddesinde ve Çalışma Prensiplerine İlişkin Şartnamede (“Şartname”) araç eksilişi yapılabileceği belirtildiğini, araç eksilişi halinde davalıya hasılattan ödenecek bedelin…adedine göre belirlenen birim fiyattan eksilişe gidileceği Sözleşme’yle hüküm altına alındığını, davalı ve …’nin aylar sonra aldıkları kararı geriye dönük olarak iptal edip…azaltılmasına devam edeceğini ancak ödemenin 150 adet otobüse göre yapılacağına ilişkin yazı göndererek müvekkili şirketin mağdur edilmeye çalışıldığını, …’nin araç sayısını azaltma kararından sonra Sözleşme’nin gereğinin 150 araç ile yerine getirilmesi imkansız hale gelmesine rağmen davalının, müvekkili şirketten sözleşmenin aynı koşullarda ifasını talep etmiş olmasının hatalı olduğunu, davalıya gönderilen ihtarnamelerde müteaddit defalar izah edildiğini, … ve davalı tarafça gönderilen geriye dönük faturalar ile ihtarnamelerin davacı tarafından kabul edilmediğini, ancak davalı tarafın, açık hukuka aykırı davranarak sözleşmeyi tazminatsız feshetmesi ve müvekkilini zarara uğratacak davranışlar sergilediğini, davalının, otobüs sayısındaki azalışı dikkate almadan müvekkiline faturalar kesip gönderdiğini, itirazları da kabul etmediğini, gecikme iddiasıyla cezalar kestiğini, b nedenle davalının KDV kaybına sebebiyet verdiğini, gece yolcu sayısı azalmasına rağmen sefer sayısında azalışa davanın izin vermediğini, İstanbul genelinde yapılan taşımacılık faaliyetlerinde kullanılan tüm… araçlarının tam bilet fiyatlarına zam yapılmasına rağmen davacının yaptığı işin biletlerine zam yapılmadığını ve zam talebinin red edildiğini, gelirlerin maliyeti karşılamadığını, bunun yanında davacının aylık ödediği bedellerin artırıldığını, davalının, Sözleşme ile üstlenmiş olmasına rağmen garaj oluşturma yükümlülüğünü, davacının ısrarlı talep ve ihtarnamelere rağmen yerine getirmediğinden davacının zararına sebebiyet verdiğini, İstanbul Havalimanı taşımacılık işi üstlenilirken mevcut tasavvurun, taşımacılık işinin yaklaşık 70.000 yolcu kapasitesi olduğu yönünde olmasına rağmen fiiliyatta anılan sayı 30.000 kişi civarında kalmış, aradaki fark da yine ve maalesef Sözleşme üzerinden …’in sırtında bırakıldığını, davalı, tasavvur edilen yolcu sayısının bir hayli altında kalınmış olmasına rağmen ve taşıma için gerekli…sayısı İdare tarafından 105 araca düşürülmüşken, 150 araç üzerinden gelir elde etmek konusunda ısrar etmiş, davacıya 150 aracı esas alan faturalar göndermeye devam ettiğini, taşıma için gerekli araç sayısının 105’e düşürülmesi aynı zamanda Sözleşme’nin ifasını kısmen imkânsız hale getirdiğini, işin başında davacının verdiği teminat mektubu olduğunu, teminat mektubunun nakde çevrilme ihtimaline istinaden… 21. Asliye Ticaret Mahkemesi…Değişik İş dosyasında verilen tedbir kararına göre de teminat mektubu nakde çevrilmesinin durdurulduğunu, Sözleşme dolayısıyla davalı tarafa verilen teminat mektubunun da konusuz kaldığı ve müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, teminat mektubunun sözleşmeye bağlı olduğu, sözleşme kapsamında müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığı, aksine tazminat alacağı olduğunu, müvekkilinin sözleşme süresince ve sözleşme’nin süresinden önce sona ermesi nedeniyle zararlarının tazmini gerektiğini, taraflar arasındaki Sözleşme ancak bir adi şirket sözleşmesi olarak kabul edilebileceğini, taşıma yetkisi davalıda olup davacıya yaptırıldığı, sözleşme ile mevcut kaynakların ortak bir amaç dairesinde birleştirdiğini, bu amacın, taşımacılık işinin yapılması olduğunu, bu ortak amacın gerçekleştirilmesi için de…A.Ş. taşımacılık yetkisini ve …’dan alınan yer tahsisini getirmiş ayrıca garaj yapma işini üstlendiğini, …’in de…ve personeli getirdiğini, bu manada taraflar arasındaki ilişkinin Türk Borçlar Kanunu’nun 620 vd. hükümleri anlamında bir adi şirket olarak nitelendirilebileceğini, ancak taşımacılık faaliyeti yerine getirilirken müvekkili zarar etmiş, davalı yan ise yürütülen faaliyetin menfi sonuçlarına katlanmaksızın aslan payını almaya devam ettiğini, adi ortaklık sözleşmelerinin gereği olarak taraflar hem karda hem de zararda ortak olduğunu, Sözleşme’nin başlangıcından itibaren müvekkilinin 74.751.796,00 TL faaliyet zararı ile söz konusu taşımacılık faaliyetini gerçekleştirdiğini, faaliyetin gerçekleştiği 2018-2020 dönemlerinde uğradığı 74.751.796,00 TL zararının dava neticesinde tazmini gerektiğini, müvekkilinin, Sözleşme’nin 10 yıl devam edeceğine güvenle yatırımlar yaptığını, davalı yanın üstün idari konumu bu güvenin oluşmasında başat etken olduğunu, müvekkilinin yatırımlarının taşımacılık faaliyeti dışında kullanılamaması nedeniyle uğradığı zararın tazmini gerektiğini, Müvekkili şirketin, otobüslerin Sözleşme şartnamesine uygun hale gelmesi için toplamda 15.392.307,00 TL donanım harcaması yaptığını, söz konusu donanımlar sadece bu taşımacılık standartlarında işe yaradığını, Sözleşme’nin ifası için müvekkili…almış ve bu otobüsler için finansman kullandığını, otobüs alım gideriyle…alım kaynaklı finansman giderinin de davalıdan tahsili gerektiğini, davalının garaj yeri yükümlülüğünü ifa etmemesi nedeniyle araçların bakım ve yıkama işini müvekkilinin dışarıda yaptırmak zorunda kaldığından bu giderlerin davalıdan tahsili gerektiğini, Sözleşme’nin davalının kusuruyla sona ermesi nedeniyle Sözleşme’nin 28. maddesi kapsamında teminat mektubu bedeli kadar cezai şartın da davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesi gerektiğini, ceza-i şart olarak belirlenen bu bedelin, diğer zararlardan ayrı ödenmesi gerektiğini beyanla, sözleşmenin davalının kusuruyla sona erdiğinin tespit edilmesini, Sözleşme’nin sona ermesi nedeniyle müvekkiline ait, … Bankası A.Ş.’den alınan… sayılı 12.12.2018 tarihli 6.700.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesine karar verilmesini, Sözleşme’nin sona erdiği tarihten itibaren bankaya ödenen teminat mektubu komisyonlarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’sinin avans faiziyle iadesine karar verilmesini, Sözleşme süresince ve Sözleşme’nin süresinden önce sona ermesi nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararlardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 10.000,00 TL faaliyet zararının avans faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini, müvekkilin sözleşme nedeniyle yapmış olduğu yatırımlara istinaden üstlendiği masraflardan…alım ve yatırım maliyeti, finansman giderleri, organizasyon için harcanan giderler, Sözleşme dolayısıyla yapılan tüm giderlerin şimdilik 10.000,00 TL’sinin davalıdan alınarak avans faiziyle birlikte müvekkil şirkete iade edilmesine karar verilmesini, teminat mektubu bedeli kadar cezai tutarından şimdilik 10.000,00 TL’lik kısmının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yani davacı dava dilekçesinde, 6.700.000,00TL bedelli teminat mektubunun iadesi yanında kısmi dava olarak şimdilik 31.000,00TL tazminat ödenmesini talep etmiştir. Tazminat talepleri içerisinde, teminat mektubu komisyonu, araç alım satımı ve finansmanı nedeniyle yapılan giderler ve aradaki fark nedeniyle oluşan zararlar, faaliyet giderlerinin karşılanamaması nedeniyle zararlar ve cezai şart tazminatına ilişkin istemler bulunmaktadır. Dava, 6.731.000,00TL üzerinden başlangıçta harçlandırılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesindeki taleplerin arabuluculuk görüşmelerinde dile getirilmediğini, eksik harç ödendiğini, bu nedenlerle davanın usulden reddi gerektiğini, Müvekkili şirket ile …arasında hat kiralama sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin söz konusu kira sözleşmesinden aldığı yetki ile davacıya işletme hakkı verdiğini, davacının emek ve malları ile söz konusu Havalimanı Yolcu taşımacılığı işini üstlendiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin hasılat paylaşımlı bir işletme sözleşmesi olduğunu, taraflar arasındaki anlaşma gereği müvekkili şirketin davacıdan her ay sabit olarak 9.271.417,00TL tahsil etmesi gerektiğini, ancak davacı tarafından müvekkili şirketin sözleşme kapsamında hakketmiş olduğu bu alacağı tahsil etmesinin engellendiğini ve müvekkili şirketin zararına hareket edildiğini, müvekkili şirketin … tarafından açılan ihalenin yükümlüsü olarak yükümlülüklerini üstlendiğini, … ile akdetmiş olduğu sözleşme kapsamında, … tarafından uygulanan kararlara uymak mükellefiyeti altında olduğunu, müvekkili şirket ile imzalamış olduğu sözleşme hükümleri uyarınca, sözleşmede değişiklik yasağı bulunduğundan, … tarafından müvekkili şirkete 150 araç üzerinden fatura kesildiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşmede, … ile akdedilen sözleşmede yer alan düzenlemeye paralel olarak, sözleşmenin 23. Maddesinde değişiklik yasağı düzenlendiğini, sözleşme ile belirlenen 150 araçlık ifanın değiştirilemeyeceği açık olduğundan … tarafından kesilen 150 araçlık faturaların, davacı …’e yansıtıldığını, ancak davacı tarafından ödemelerin yapılmadığını, müvekkili şirketin 30.09.2020 tarihi itibariyle davacıdan faizler hariç 55.645.219,05TL alacaklı olduğunu, toplam aylık hasılat ne kadar olursa olsun, davacı … aylık 9.271.417,00TL’yi ödemekle mükellef olduğunu, bu düzenlemenin araç sayısı ile bir ilgisi bulunmadığını, davacı yan ve havalimanı işleticisi olan dava dışı firma …, hasılatın İstanbul Kart aracılığı ile toplanmasını engellemek adına, İstanbul Kart para yükleme kiosklarını peronlardan kaldırdığını, yolcuları kredi kartı ve nakit bilet satışına yönlendirdiğini, bu konuda müvekkili şirket tarafından Beyoğlu … Noterliği’nin 27 Şubat 2020 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, davacı yanın sözleşme hükümlerine aykırı davranışları neticesinde, müvekkili şirket ile … arasındaki sözleşme, müvekkili tarafından Beyoğlu … Noterliği 23.03.2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile karşı yanın Sözleşme ve …kararlarına aykırı davranışları sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, karşı yanın, talep dilekçesinde öne sürmüş olduğu iddiaların gerçek dışı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme karşı yanın belirtmiş olduğu gibi değil, müvekkili şirket tarafından haklı nedenle sona erdirildiğini, Danıştay 8. Dairesinin, başka bir belediye tarafından açılan davada 18.06.2020 tarih, 2020/1945 Esas sayılı kararında bakanlığın genelgesinin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini, Müvekkili Şirketin yetkisini doğrudan Büyükşehir Belediye Kanunu’ndan aldığını, davacının bir genelge ile kanundan doğan bir yetkinin geri alındığı iddiasının tüm hukuk kaidelerine, ilkelerine aykırı düştüğünü, Müvekkili ile … arasında akdedilen “Sözleşme” 13.12.2018 tarihli iken, Müvekkili ve “…” arasında akdedilen “Sözleşme” 08.03.2019 tarihli olduğunu, dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin temelinde davalı ile … arasındaki sözleşme olduğu iddiasının yersiz olduğunu, davalı ile … arasında tahkim yargılaması devam ettiğini, 03.04.2020 Tarihli, … Acil Durum Hakemi Kuralları çerçevesinde yürütülen yargılama sonucunda; “Başvuru sahibi İstanbul… Hizmetleri ve Araç Kiralama San. Ve Tic. A.Ş.’nin; “… Havalimanı Alan Tahsis ve Kira Sözleşmesi’nin 5.2 maddesinin ifasına devam edilme” hususunda tedbir kararı verilmesine dair, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne,” karar verildiğini, dolayısıyla henüz tahliye kararı olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Maddesinde; “Ulaşımla ilgili işletme şartlarının gerektirmesi halinde, yüklenici idarenin (… A.Ş.) onayı ile güzergah, araç sayısı ve çalışma programında değişiklikler yapılabilir.” hükmü olduğunu, 10. Maddesinde ise; “Yüklenici, ilgili mevzuat ve …kararları ile belirlenen ve uygulanan Havalimanı Entegre Hatlarında yolcu taşıma tarifesi ile taşımacalık yapmak zorundadır. Yüklenici, idare tarafından belirlenen her türlü ücretlendirme sistemini uygulamakla mükellef olup, bununla ilgili teknik donanımı (İstanbulkart elektronik yolculuk geçiş sistemi) araçlarında sürekli olarak çalışır vaziyette bulundurmak zorundadır.” hükmü olduğunu, bu hükümler ile birlikte, Özel Teknik Şartname’nin 11. maddesi ile …kararlarına ve “Sözleşme ve eklerinde belirlenen yükümlülüklere” aykırılıklar nedeniyle davacının Yaptırım Listesi’nde yer alan yaptırımlara ve cezalara tabi tutulduğunu, ayrıca gecikme nedeniyle Sözleşme’nin 16.2. maddesinde “Yüklenici’nin Sözleşme’den kaynaklı idare payına düşen bedeli, Sözleşme’nin 12.2. ve 12.4 maddelerine göre süresi içerisinde ödemediği takdirde, gecikilen her gün için aylık bedelin %0.1 oranında gecikme cezası ödeyecektir” şeklinde düzenlenen hükmüne aykırı davrandığını, karşı yanın …Kararlarına açıkça aykırı bir biçimde ve Sözleşme ile eklerine aykırı şekilde hareket ettiği; 20.03.2020 gece yarısı itibariyle güzergahların Müvekkili Şirket’in haberi ve onayı olmaksızın değiştirildiği, fiyat listesinde Sözleşme ve eklerine aykırı şekilde fiyat arttırımı yapıldığı, toplu taşıma araçlarının yolcu indirme-bindirme duraklarının dahi değiştirildiği ve tüm bunlara ilave olarak, bazı toplu taşıma araçlarında yer alan “…” ve “Otobüs A.Ş.” logolarının söküldüğü yahut üzerlerinin kapatıldığı, otobüslerde bulunan validatör (istanbulkart okuyucusu) üzerlerinin kapatılarak, kullanım dışı bırakıldığı saptandığını, tüm bu hususların, 20-23 Mart tarihleri arasında saptanmış olup, buna ilişkin yasal tutanaklar ve durum tespitlerinin yetkili birimlerce ve özellikle zabıta ekiplerince tutunak altına alınmış olup, davacının tüm hukuka ve sözleşmeye aykırı tutum ve davranışlarının kayıt altına alındığını, bu itibarla “Sözleşme”yi esaslı şekilde ihlal edilmesi nedeniyle, bu durum Müvekkili Şirketçe Sözleşmenin 26.b maddesi uyarınca haklı nedenle feshi ve tüm tazminat talep hakları ile birlikte ve davacı tarafından verilen teminatın gelir kaydedilmesi yetkisi tanıdığını, davacıya kesilen faturalara davacının itiraz etmeyerek kabul ettiğini, taraflar arasındaki sözleşme doğrultusunda müvekkili şirketin teminat mektubunu nakde çevirme hakkının olduğunu, fesihten sonra da davacının aynı faaliyetine … ile anlaşarak devam ettiğini, bir zararının olmadığını beyanla, davanın esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı Dosyasında sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile davalı…A.Ş arasında 13/12/2018 tarihinde İstanbul genelinde yeni havalimanı toplu… entegrasyonu kapsamında bagajlı lüks taşımacılık hatlarının oluşturulması ve taşımacılığının yapılması amacıyla 10 yıl süre ile hasılat paylaşımlı taşıma işi yaptırılması işine ait sözleşme imzalandığını, müvekkil ile davalı arasında mevcut sözleşmenin işlem temeli davalının sözleşmeyi çekilmez hale getiren tutum ve davranışları nedeniyle sözleşmenin 20/03/2020 tarihli ihtarname ile sona erdirildiğini, sözleşmenin ilgili maddesi gereğince …’in, … AŞ ye 30.000.000,00.TL ödeme yapacağının taahhüt ettiğini, … sözleşmenin başında ödenecek bu bedelin 20.000.000,00TL sini peşin ödediğini, kalan 10.000.000,00TL için ise…AŞ’ye her biri 2.5000.000,00 TL bedelli 4 adet çek verdiğini, söz konusu çeklerle … ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, sözleşmenin konusuz kaldığını ve…AŞ nin de tek taraflı fesih işlemiyle sözleşmeyi sona erdirdiği dikkate alındığında müvekkil şirketin sözleşme başında verdiği çeklerin bedelini iade alması gerektiğini, sözleşmenin konusuz kalması ve feshin haksız olması nedeniyle çeklerin iadesi gerektiğini beyanla, dava konusu sözleşmenin sona ermesinden dolayı maddi tazminat ve teminat mektubunun iadesi talepli olarak İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasında açılan davanın taraflarının ve konusunun aynı olması nedeniyle birleştirilmesine, çeklerin ödenmemesi için tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla -28.09.2020 tarihli … seri numaralı 2.500.000,00 TL bedelli; 30.10.2020 tarihli…seri numaralı 2.500.000,00 TL bedelli; -30.11.2020 tarihli …seri numaralı 2.500.000,00 TL bedelli;-30.12.2020 tarihli …seri numaralı 2.500.000,00 TL bedelli; … Bankası T.A.Ş.’den düzenlenmiş çekler nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitiyle, çeklerin müvekkil şirkete iadesine karar verilmesine, çekler hakkında icra takibine konu edilmemesi ile ödeme yapılmaması için tedbir kararı verilmesine, tedbir kararının davalıya ve Bankaya gönderilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesine talep etmiştir.
Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas Sayılı Dosyasında sunulan cevap dilekçesinde davalı vekili, Esas davaya konu cevap dilekçesinde belirtilen hususlar yanında, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu beyanla, birleşen davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bu dosya, mahkememiz dosyası ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle dosyamızla birleşmiş ve içerisine alınmıştır.
Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas (görevsizlik kararı öncesi İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin… Esas) sayılı dosyasında Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 13/10/2018 tarihli 10 yıl süreli Hasılat Paylaşımlı Taşıma İşi Yaptırılması İşine Ait Sözleşme akdedildiğini, taraflar arasında sözleşme hükmü devam ettiği sürede davalı tarafından sözleşmenin hasılat paylaşımını konu edinen 12.6.maddesinde yer alan düzenlemeye uyun ödemeler yapılmadığını, bu nedenle müvekkili tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 23/03/2020 tarih …yevmiye sayılı ihtarnamesi ile haklı nedenlerle sözleşmenin feshedildiğini, davalının …Kararlarına, Sözleşme’ye ve eklerine aykırı şekilde hareket ettiğini, 20.03.2020 gece yarısı itibariyle sabit güzergahları davacı Şirket’in haberi ve onayı olmaksızın değiştirdiği, fiyat listesinde Sözleşme ve eklerine aykırı şekilde fiyat arttırımı yaptığı, toplu taşıma araçlarının yolcu indirme-bindirme duraklarını dahi değiştirdiği ve tüm bunlara ilave olarak, bazı toplu taşıma araçlarında yer alan “…” ve “… A.Ş.” logolarını söktüğü yahut üzerlerini kapattığı, otobüslerde bulunan validatörlerin (İstanbulkart okuyucusu) üzerlerini kapatarak kullanım dışı bıraktığının saptandığını, tüm bu hususların 20-23 Mart tarihleri arasında saptanmış olup, buna ilişkin yasal tutanaklar ve durum tespitlerinin yetkili birimlerce ve özellikle zabıta ekiplerince tutunak altına alındığını, müvekkili şirketin davalıdan faiz ve feriler hariç 55.645.219,05 TL alacaklı olduğunu, sözleşmenin 12.2.maddesi uyarınca davalının, davacı şirkete her ay sabit olarak 9.271.417,00TL ödemek zorunda olduğunu ve hasılatın tümünün öncelikli olarak davacı şirket hesaplarında toplanmasının zorunlu olduğunu, toplam aylık hasılat ne kadar olursa olsun davalının aylık 9.271.417,00TL’yi ödemekle mükellef olduğunu, ancak davalı tarafından bu ödemelerin davacı şirkete yapılmadığını, taraflar arasında imzalanan Sözleşme’de, … ile akdedilen sözleşmede yer alan düzenlemeye paralel olarak, Sözleşme’nin 23. Maddesinde değişiklik yapma yasağı düzenlendiğini, Sözleşme ile belirlenen fatura meblağının değiştirilemeyeceği açık olduğundan davalıya Sözleşme’de belirlenen fiyatlar üzerinden fatura kesildiğini, Sözleşme gereği toplam hasılatın tümünün öncelikli olarak müvekkili hesaplarında toplanmasının zorunlu olduğunu ancak müvekkilinin söz konusu bedeli sözleşme ayakta olduğu süre boyunca hiçbir zaman layıkıyla tahsil edemediğini, davalı ve havalimanı işleticisi olan dava dışı …’nın, hasılatın… aracılığı ile toplanmasını engellemek adına, İstanbul Kart para yükleme kiosklarını peronlardan kaldırdığını, yolcuları kredi kartı ve nakit bilet satışına yönlendirdiğini, bu konunun davacı tarafından Beyoğlu … Noterliği’nin 27 Şubat 2020 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, öte yandan davalı firmanın kredi kartı ile bilet satışlarında aracı firma olan dava dışı Macellan unvanlı firma ile işbirliği içerisinde, müvekkilinin zararına hareket ettiğini, hasılatın müvekkilinin hesaplarında toplanmasına engel olduğunu ve müvekkilinin sözleşme hükümleri gereğince alması gereken ücreti almasının önüne geçtiğini, bu konuya ilişkin olarak yine, davacı müvekkili tarafından Beyoğlu … Noterliği’nin 27 Şubat 2020 tarih ve… sayılı ihtarnamesi ile davalı yana sözleşme hükümlerine uygun davranmasının ihtar edildiğini, davacı şirketin, kira bedellerinden alacaklı olduğu gibi kira bedellerinin zamanında ödenmemesi nedeniyle doğmuş gecikme cezalarından dolayı da alacaklı olduğunu beyanla, davalı …’in taşınır ve taşınmaz mallarıyla, üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik kısmi olarak 500.000,00 TL kısmın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen bu davanın ilk açıldığı İstanbul … Sulh Hukuk mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş ve dosya İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmiştir.
Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/289 Esas Sayılı Dosyasında sunulan cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “havalimanı yolcu taşımacılığına ilişkin sözleşme” olduğunu, bu sözleşmede taşımacılık sırasında davacı…A.Ş’nin alacaklı olduğunu iddia ettiği kısmın ürün kirası olarak adlandırılmasnın mümkün olmadığını, dava konusu sözleşme incelendiğinde görüleceği üzere davalı …’in sözleşmesel yükümlülükleri hasılat paylaşımından ibaret olmayıp, davacı tarafa karşı taşımacılık hizmetinin yerine getirilmesi için tüm edimleri içerdiğini, dava konusu faturaların içeriğinden de anlaşılacağı gibi reklam paylaşımı, şoför eğitimi, … giderleri gibi hiçbir şekilde kira sözleşmeleriyle ilgisi olmayacak kalemlerin bulunduğunu, anılan nedenle davanın salt hasılat kirasından kaynaklandığı şeklindeki yorumun açıkça hukuka aykırılık teşkil edeceğini, aynı sözleşmeye dayanarak taraflar arasındaki uyuşmazlıkla ilgili İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde derdest bir dava bulunmakta olup davanın İstanbul … ATM’de görülen … esas sayılı dava ile birleştirilmesini talep ettiklerini, davacının dilekçesinde alacaklı olduğu miktarı belirtmesine rağmen eksik harç yatırdığını, kesin süre verilerek eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, taraflar arasındaki ilişkinin TBK’da düzenlenen adi ortaklık kapsamında olduğu, karlara olduğu kadar zarara da her iki tarafın katlanması gerektiği, müvekkilinin, davacının kusurlu davranışları nedeniyle zarara uğradığından davacının bu zararlara birlikte katılması gerektiğini, dava konusu faturalara davalı müvekkili tarafından süresi içinde itiraz edildiğini, davalı şirketin …kararlarına uygun şekilde hareket ettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … Asiye Ticaret Mahkemesince dosyanın dosyamız ile birleştirilmesine karar verilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce 30/09/2020 tarihli ara kararla birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinden gelen davaya konu çekler hakkında, “İhtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne, çeklerin toplam bedelinin %20’si oranında teminatla, davacının davalıya verdiği 28.09.2020 tarihli… seri numaralı 2.500.000,00 TL bedelli, 30.10.2020 tarihli … seri numaralı 2.500.000,00 TL bedelli, 30.11.2020 tarihli …seri numaralı 2.500.000,00 TL bedelli ve 30.12.2020 tarihli … seri numaralı 2.500.000,00 TL bedelli … Bankası T.A.Ş. Muhataplı toplam 10.000.000,00TL bedelli çeklerin icraya konu edilmesi halinde İİK’nın 72/2. Maddesi uyarınca takibin tedbiren durdurulmasına, davacının, çeklerle ilgili ödeme yasağı talebinin reddine,” karar verilmiştir.
Birleşen davaya konu çekler yönünden ödemeden men yasağı kararı verilmediği için, tahsil edilerek cari hesaba işlendiği anlaşılmıştır.
Teminat mektubunun paraya çevrilmesinin önlenmesi talepli açılan Mahkememizin … D.iş sayılı dosyası aslı dosyamız arasına alınmış, teminat mektubuna yönelik verilen ihtiyati tedbir kararı olduğu, itirazın red edildiği, istinaftan da geçtiği anlaşılmıştır.
Tarafların sunduğu bilgi ve belgeler dosyamız arasına alınmış, Sözleşmeler ve ekleri mahkememizce incelenmiştir.
Deliller toplandıktan sonra bilirkişi heyetinde raporlar alınmıştır.
DELİLLER, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Asıl dava, teminat mektubu iadesi ve sözleşmeye aykırılık iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir.
Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki dava, sözleşme başında davacı tarafça davalıya verilen dört adet çek nedeniyle menfi tespit ve çeklerin istirdadına ilişkindir.
Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki dava, sözleşmenin feshi tarihine kadar birikmiş hasılat payına ilişkin alacakların tahsili istemine ilişkindir.
Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında karşı davacı davasının, cari hesap alacağına ilişkin olduğu ve ihtiyati haciz talebi bulunduğu, İstanbul … Sulh Hukuk mahkemesinin… esas dosyasında mahkemece %35 teminatla ihtiyati haciz kararı verildiği, itiraz üzerine kaldırıldığı görülmüştür. Birleşen davanın ilk açıldığı İstanbul 16. Sulh Hukuk mahkemesinin 2020/769 esas dosyasında görevsizlik kararı verilerek dosya İstanbul 10. Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmiş ve oradan da eldeki dosyamızla birleştirildiği görülmüştür.
Asıl ve Birleşen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki davacı … şirketi, davalısı … A.Ş, Birleşen İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasındaki davacı … A.Ş, davalı ise … Şirketi’dir.
Davalı birleşen davacının eski ünvanı … İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketi (… A.Ş) iken, ünvan değişikliği yaptığı ve … (… A.Ş) olduğu anlaşılmıştır. (Gerekçede her iki kısaltma da aynı kişi için kullanılmıştır.)
Dava dışı …’dan ve ilgili kurumlardan belgeler getirtilmiş, mahkememizce incelenmiştir.
Sunulan belgelerden, Bakanlıkça yetki verilen …kararına istinaden … tarafından …Havalimanına Bagajlı Lüks…ile yolcu taşımacılığı işinin ihale edildiği, ihaleye davalı… A.Ş’nin girip kazandığı, kazanılan taşıma işinin, otobüsler ve personel dahil … tarafından yerine getirilmesi ve sabit hasılat payı ödenmesi konusunda taraflar arasında sözleşme yapıldığı, 150…ile ve 18 güzergah üzerinden işin planlandığı, … şirketinin bu iş için kurulduğu ancak zarar etmesi ve yolcu sayısının düşüklüğü nedeniyle 105…ile taşıma yapılmaya başlandığı, bu konuda taraflar arasında zımni bir anlaşma olduğu,… A.Ş’nin 105…üzerinden davacıya fatura kestiği, ancak Kasım 2019 tarihinden itibaren geriye dönük fark faturalarının kesildiği, ayrıca gecikme nedeniyle ceza faturaları kesildiği, yani güven ilişkisinin bozulduğu, davacının zararına faaliyet yürütülmesine rağmen davalının baştaki zımni anlaşmayı bozduğu, bunun güven prensibine ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu, zira sözleşmenin 8. Maddesinde tarafların anlaşmasıyla araç sayısının değiştirilebileceğinin yazılı olduğu, taraflarca yazılı bir anlaşma yapılmamış olsa da fiilen böyle bir anlaşma sağlandığı anlaşılmıştır. Davalının fark faturaları ve gecikme cezaları bu nedenle mahkememizce sözleşmeye ve dürüstlük kuralına uygun kabul edilmemiştir.
Tararflar arasındaki sözleşmenin icrasında, Ulaştırma bakanlığının verdiği yetkinin geri alınması, davalı ile havalimanı işletmecisi olan …’nın ihtilafa düşmesi, … tarafından davalının havalimanındaki yerinden edilmesi, bu konuda davacıya da iki haftalık bir süre vererek çözüm bulmasını istemesi dikkate alındığında, davalının ihmali nedeniyle münhasıran bu iş için kurulmuş olan davacının zararının artmasına ve sözleşmeyi haklı olarak feshetmesine neden olduğu anlaşılmış, davalının fesih eylemi mahkememizce haksız bulunmuştur.
Davacının sözleşmeyi feshetmesinde haklı olması, fesih nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep etmesi mahkememizce haklı görülmüş ve bilirkişilerden, davacının dava konusu ettiği zararının tespiti için raporlar alınmıştır.
Zarar hesabı yapılırken, adi ortaklık olan hasılat paylaşım işinin fesih tarihine kadar davacının elde ettiği menfaat ve katlandığı giderler arasındaki farkın tespiti, davalının karşı davaya konu alacağının miktarının da belirlenmesi istenmiştir. Tarafların karşılıklı takas mahsup defi olduğu da anlaşılmıştır.
Davacının, uğradığı zarar yanında ayrıca sözleşmenin 28. Maddesi uyarınca cezai şart alacağının da bulunduğu, davalının kusurlu olması ve sözleşmenin feshinin sözleşmedeki 26. Maddede düzenlenen yüklenici kusurlarından başka bir nedenle feshedilmesi nedeniyle davacının cezai şart talebinin de haklı olduğu anlaşılmıştır. Davacının haklı olması nedeniyle alınan teminat mektubunun da iadesi gerekmektedir.
Mahkememizce alınan 21/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda; “Davacının sözleşmenin sona ermesinde kusurunun bulunmadığı, davalıdan dava konusu sözleşme kapsamında verilen … Bankası garantisinde verdiği 6.700.000,00 TL’lik teminat mektubunun iadesini isteme hakkına sahip olduğu, sözleşmenin davacı dışında, davalının davadışı … A.Ş’ye ücret ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sona erdiği, sözleşmenin sona ermesinde davalının kusuru bulunduğu, teminat mektubunun davacıya iade edilmesi gerektiği, davacının Mart 2020 tarihinden itibaren teminat mektubunu iade alması gerektiği dikkate alındığında Mart 2020 tarihinden itibaren davanın açıldığı döneme kadar …Katılım Bankasına ödediği 26.381,25 TL teminat mektubu komisyonlarını da talep etme hakkı bulunduğu, sözleşmenin sona ermesinde kusuru olmaması nedeniyle davacının sözleşmenin 28. maddesi ” kapsamında teminat mektubu bedeli kadar cezai şart talep edip edemeyeceğinin değerlendirmesinin Mahkemeye ait olduğu, ceza koşulunun ödenmesi gerektiği sonucuna varılması durumunda tutarın 6.700.000,00 TL olacağı, davacının sözleşmenin kendi kusuru dışında sona ermesi nedeniyle sözleşme nedeniyle uğradığı zararların giderilmesini isteyebileceği, davacının sözleşme kapsamında üç ana kalem başlığında zararını dosyaya sunmuş olduğu, Bilirkişi heyetimizce yapılan şirketin defter ve kayıtlarının incelemesinde faaliyetin gerçekleşmesi neticesinde oluşan 2018-2019-Mart 2020 dönemlerinde toplamda 74.992.792,76 TL faaliyet zararı/geçmiş yıl zararı tespit edilmiş olduğu, faaliyet zararının ana kalemlerinden olan 31.327.851,69 TL taşıt amortisman gideri havalimanı taşımacılığı neticesinde oluşan yıpranmadan dolayı kanuni hesaplama yöntemlerine göre yapıldığı, davacı tarafından havaalanı taşımacılığı için yapılan 15.662.825,87 TL donanım ve yazılım giderinin sadece bu sözleşme kapsamında kullanımın mümkün olduğu, başka bir işte kullanılmasının mümkün olmadığı dikkate alınarak davacının donanım ve yazılım giderini davalıdan bir zarar kalemi olarak isteyebileceği, davacı tarafından havaalanı yolcu taşımacılığı faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve faaliyetin devam ettirilebilmesi için kredi finansmanlarının 2018-2019-Mart 2020 tarihine kadar 15.457.959,15 TL olduğunun tespit edildiği, davacının faaliyetin devamlığının sağlanmasında kredi finansmanı kullanmasının zorunlu olduğu, davacının 74.992.792,76 TL alacağının içerisinde diğer alacak kalemlerinin de bulunduğu, faaliyet zararının toplam zarar olduğu, dolayısıyla toplam zararın 74.992.792,96 TL olduğu, davalının sözleşme ilişkisi kapsamında davacı ile hesap mutabakatsızlığı nedeniyle 14.801.863,21 TL alacaklı olduğu, davalının sözleşme kapsamında hesaplamayı hatalı bir şekilde yapması, usulüne uygun fatura göndermemesi nedeniyle davacıyı temerrüde düşürmediği, davacının cezai şart alacağı, faaliyet zararı alacağı, amortisman, finans gideri ve donanım yazılım harcamalarına ilişkin zararlarının mahsubuna ilişkin takdirin mahkemede olduğu, mahkemenizce mahsubun mümkün olduğuna ilişkin karar verilmesi halinde ise 74.992.792,76TL’Lik toplam zarar ile 6.700.000,00 TL’lik cezai şartın toplamı olan 81.692.792,76 TL den 14.801.863,21 TL davalı alacağı düşüldüğünde kalan tutarın 66.890.929,55 TL olduğu sonucuna varıldığı, İstanbul … Asliye ticaret mahkemesi…esas dosyasında, dava dosyasına sunulan belgelerden, davacının peşin ödeme olarak verdiği çeke ilişkin ödeme kayıtlarından, davacının çek ödemekle yükümlü olduğu tespit edildiği,” görüşü bildirilmiştir.
İtirazlar üzerine bilirkişiden alınan 22/08/2022 ek raporda; “Teminat mektubu komisyonu olarak belirlenen 26.381,25TL’nin davacı tarafından talep etme hakkı bulunduğu, davacının kusuruyla veya davalının kusuruyla sona ermesi hallerinin tamamında sözleşme kapsamında cezai şart olarak belirlenen tutarın teminat mektubu bedeli olan 6.700.000,00 TL kadar olduğu, 31.327.851,69 TL taşıt amortisman gideri havalimanı taşımacılığı neticesinde oluşan yıpranmadan dolayı kanuni hesaplama yöntemlerine göre yapıldığı, taşıtların değerinde artışın yıpranma bedelini de artırdığı dikkate alınarak zarar hesabında davacı kayıtları esas alındığı, davacı tarafından havaalanı taşımacılığı için yapılan 15.662.825,87 TL donanım ve yazılım giderinden raporun ilgili kısmında belirtilenlerin havalimanı taşımacılığının benzeri olan taşımacılıkta kullanılmasının mümkün olduğu dikkate alınarak, davacının sözleşme dışında kullanamayacağı donanım ve yazılım giderinin 9.394.212,17 TL olduğu, bu tutarın davacı tarafından davalıdan talep etmekte haklı olduğu, davacı tarafından havaalanı yolcu taşımacılığı faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve faaliyetin devam ettirilebilmesi için kredi finansmanlarının 2018-2019-Mart 2020 tarihine kadar 15.457.959,15 TL olduğu tespit edildiği, davacının faaliyet neticesinde zarar etmesi faaliyetin devamlığının sağlanmasında kredi finansmanı kullanmasının zorunlu olduğu tespit edildiği, bilirkişi heyetimizce yapılan şirketin defter ve kayıtlarının incelemesinde faaliyetin gerçekleşmesi neticesinde oluşan 2018-2019-Mart 2020 dönemlerinde toplamda 74.992.792,76TL faaliyet zararını/geçmiş yıl zararı tespit edildiği, davacının 74.992.792,76 TL faaliyet zararından benzeri işte kullanılması mümkün olan yazılım ve donanım giderlerinin çıkarılması halinde 68.724.179,06TL faaliyet zararı olduğu, faaliyet zararından amortisman gideri çıkarıldığında davacının 43.664.941,07 faaliyet zararı oluştuğu, davalının sözleşme ilişkisi kapsamında 105 araca göre fatura bedellerinin hesaplanması halinde davacı ile davalının hesap mutabakatsızlığı nedeniyle davalının davacı …’ten 14.801.863.21 TL alacaklı olduğu tespit edildiği, davalının 150 araca göre fatura bedellerinin hesaplanması halinde davacı ile davalının hesap mutabakatsızlığı nedeniyle davalının davacı …’ten 46.125.978,83 TL alacaklı olduğu, davacının mahsubuna ilişkin takdirin Mahkemenizde olduğu, mahkemenizce mahsubun mümkün olduğuna ilişkin karar verilmesi halinde ise 68.724.179,06 TL’Lik toplam zarar ile 6.700.000,00 TL’lik cezai şartın toplamı olan 75.424.179,06 TL den, 105 araca göre hesaplanan 14.801.863,21 TL davalı alacağı düşüldüğünde kalan tutarın 60.622.315,85 TL olduğu, davalı alacağının 150 araca göre hesaplanması halinde ise toplam zarar ile cezai toplamı olan 75.424.179,06 TL den 46.125.978,83 TL davalı alacak kalan tutarın 29.298.200,23 TL olduğu, faaliyet zararından amortisman giderinin çıkarılması halinde ise kalan tutarın 105 araca göre hesapta 35.563.077,86 TL olduğu, davalı alacağının 150 araca göre hesaplanması halinde 4.238.962,24TL olduğu, sözleşmenin süresinden önce sona erdiği dikkate alındığında hesaplandığı üzere sözleşmenin 0,89’luk kısmı ifa edilmediği, sözleşmenin ifa edilen kısmı ve ifa edilmeyen kısmı oranlandığında sözleşmenin ifa edilmeyen kısmına göre davacının oransal olarak zararı 61.163.629,36 TL hesaplandığı, davacının hesaplanan zararından amortisman alacağı düşüldüğünde 61.163.629,36-27.881.788,00TL = 33.281.841,36 TL şeklinde hesaplandığı, sözleşmenin ifa edilmeyen süresine göre zarar hesabından mahsubun mümkün olduğuna karar verilmesi halinde 61.163.629,36+6.700.000,00 TL- 46.125.978,83= 21.737.650,53 TL davacının alacaklı olduğu, amortisman gideri davacı zararından düşüldüğünde ise 33.281.841,36+6.700.000,00TL – 46.125.978,83= -6.144.137,47TL davalının davacıdan alacaklı olduğu, 105 araca göre amortisman dahil zarar hesabının Mahkemenizce kabul edilmesi halinde sözleşmenin ifa edilmeyen kısmına göre 61.163.629,36 TL+6.700.000,00TL-14.801.863,21 TL= 53.061.766,15 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu, davacının amortisman hesabı hariç zarar hesabının Mahkemenizce kabul edilmesi halinde sözleşmenin ifa edilmeyen kısmına göre 33.281.841,36+6.700.000,00TL -14.801.863,21 TL= 25.179.978,15 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu” bildirilmiştir.
Alınan ilk bilirkişi raporlarının yetersiz ve uyuşmazlığı çözmekten uzak olduğunun anlaşılması üzerine, tarafların itirazları da dikkate alınarak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan 09/02/2023 tarihli yeni bilirkişi heyet raporunda; “Davacının ticari defterlerine göre; 13.04.2020 tarihi itibariyle …’in…A.Ş.’ye 11.093.768,20 TL borçlu olduğu, davalının ticari defterlerine göre; 13.04.2020 tarihi itibariyle …’in…A.Ş.’ye 58.810.734,56 TL borçlu olduğu, taraflar arasındaki (58.810.734,06-11.093.768,20)= 47.716.966,32 TL tutarındaki farkın 28 adet fatura ve muhasebe kaydından kaynaklandığı, bunların Ceza Faturaları 12.216.968,14TL+ fark faturaları 19.495.987,11TL+ Hasılat Paylaşım Faturaları 14.936.223,51TL + Reklam Geliri 1.062.000,00TL+ Diğer Fatura ve Belgeler 5.787,56TL=Genel Toplam 47.716.966,32TL olduğu, Mahkemece verilen hizmetin 150…üzerinden faturalandırılmasına karar verilmesi durumunda; Davalı…A.Ş. tarafından Davacı … adına düzenlenen gecikmeden kaynaklı ceza faturaları tutarı 12.216.968,14 TL , Nisan 2019-Kasım 2019 dönemlerine ait 19.495.987,11 TL tutarındaki fark faturaları ve Aralık 2019-Mart 2020 dönemine ait 14.936.223,51 TL’lik Hasılat Paylaşım Faturalarının davacı tarafından davalı tarafa ödenmesi gerekeceği, bu durumda davalı…A.Ş.nin davacı …’den 57.742.946,96 TL alacaklı olacağı, Mahkemece 105…üzerinden düzenlenen faturaların kabul edilmesi durumunda ise Davacı …’in cari hesap bakiyesi olan 11.093.768,20 TL kadar davalı…A.Ş.’ye borçlu olacağı, Mahkemece Reklam nedeniyle elde edilen gelirin 225.000,00 TL+KDV (40.500,00TL )=265.500,00 TL’lik kısmı ve diğer fatura belgelerden kaynaklı 5.787,56 TL’nin kabulü durumunda davacı …’in davalı…A.Ş.’ye 265.500,00 TL +45.787,56 TL=271.287,60 TL daha borçlanacağı, böylece 150…üzerinden yapılan hesaplamaya göre; Reklam Gelirleri ve diğer giderlerin de eklenmesi ile Davacı …’in Davalı…A.Ş.’ye 57.742.946,96TL+271.287,60TL= 58.014.234,56 TL borçlu olacağı, 105…üzerinden yapılan hesaplamaya göre ise; davacı …’in davalı…A.Ş.’ye 11.093.768,20 TL+271.287,60 TL= 11.365.055,80 TL boçlu olacağı, … Genel Müdürlüğü tarafından davalı…A.Ş’ye düzenlenen fatura ve hakedişler incelendiğinde; Nisan-Mayıs-Haziran/2019 döneminde 150…üzerinden, Haziranın 19’undan sonra 105 araç üzerinden sonrasında ise Aralık ayında 105…üzerinden eksik hesaplanan 45…için topluca eksik hesaplanan araç sayısı kadar Aralık 2019 döneminde hakediş hesaplandığı, Aralık 2019 tarihinden sonra da 150 adet araç üzerinden hakediş hesaplandığı, 10.02.2020 tarihinden sonra tam bilet fiyatının 2.60TL’den 3,50TL olarak değişmesi nedeniyle tam bilet zam farkının da yansıtıldığı, davalı…A.Ş. ile dava dışı … arasındaki yer sözleşmesinden kaynaklı cari hesap ektresi incelendiğinde, 2020 yılı mart ayı itibariyle oluşan borcun 2022 yılında yapılan protokollerle ödendiği, dosya kapsamında davacı tarafından yapılan 30.000.000,00 TL peşin ödemenin eşit taksitlerle kendisine geri ödeneceği hususunun sabit olduğu, ancak davacıya geri ödemelerin yapılması beklenen tarih aralığının Mart 2020- Aralık 2020 dönemi olduğu, taraflar arasındaki “Sözleşme” nin bozucu yenilik beyan olan fesih iradesi ile sona erdiği, fiili durum olarak ise çek bedellerinin iki tarafın da borç bakiyesinden düşülmüş olduğu, davacı tarafından talep edilen zararlar incelendiğinde; KDV kaybından bahsedilemeyeceği, otobüs donanım bedellerine ait faturaları incelendiğinde ve yine davacının 15.06.2020 tarihinde … (…) ile 25 Yıllık arazi Tahsis ve Alan Tahsis Alt Kira sözleşmesi ile toplu taşıma işine devam ettiği düşünüldüğünde yapılan donanımsal yatırımları emsal iş kullanmaya devam ettiği, davalı tarafın kusurlu olduğu kanaatine varıldığı takdirde, öncelikle davacının sözleşmenin feshinden sonra aynı veya emsal nitelikte bir işi ikame etmesi arasında geçen sürenin (davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 01.04.2019 tarihinde başladığı 20.03.2020 tarihi itibarıyla sona erdiği dikkate alındığında ve 15.06.2020 tarihinde … (…) ile yeni bir sözleşme yaptığı) yaklaşık 3 ay kadar boşta kaldığı, usul olarak talep edilecek bir zarar varsa da bu zararın ancak boşta geçen süre kadar olabileceği, 10 yıl sözleşme süresi (120 ay) olarak karşılıklı özgür irade ile yapılan sözleşme kapsamında donanımsal yatırımların aylık maliyetinin 15.662.825,75TL / 120 Ay = 130.523,55 TL olduğu, 3 aylık boşta geçen süreye tekabül eden zararın ise 130.523,55 TL X 3 Ay = 391.570,64 TL olduğu, Finansman Giderlerinin de süreye oranlanmasında yaklaşık 3 ay kadar boşta kaldığı süre kadar olabileceği, 10 yıl sözleşme süresi (120 ay) olarak karşılıklı özgür irade ile yapılan sözleşme kapsamında, 9.603.247,28 TL / 120 Ay = 80.027,06 TL olduğu, 3 aylık boşta geçen süreye tekabül eden zararın ise 80.027,06 TL X 3 Ay= 240.081,20 TL olduğu, Araç alımı ve Amortisman Giderlerinin de aynı şekilde hesaplanması kabul edilebileceği, değer kaybına ilişkin hesaplamaların bilirkişilik uzmanlık alanımız dışında olduğundan, konusunda uzman bir bilirkişi incelemesi ile söz konusu kaybın hesaplanabileceği, Garaj Yeri ve Araç Yıkama Giderlerinin 8.100,15 TL olduğu, sözleşmeye göre bu tutarın talep edilebileceği ancak davacı yasal defterlerinde 13.12.2018-28.02.2020 dönemi araç yıkama giderlerinin 621.460,65 TL olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 21.3 “Garaj alanında, otobüs iç-dış yıkama ve dezenfeksiyon hizmeti yüklenici tarafından yapılacak olup, gerekli olan yıkama ünitesini kurmak, yükleniciye aittir.” şeklinde hüküm bulunduğu, söz konusu araç yıkama giderlerinin kabulü hususu mahkemenin takdirinde olduğu, Teminat Mektubu Giderlerinin , Sözleşmenin sona erdiği 28.02.2020 tarihinden dava tarihine kadar (17.08.2020 ) 5,5 aylık teminat mektubu masrafı 6.595,31 TL x 5,5ay =36.274,22 TL olduğu, davacı 20 Mart 2020 tarihinde, davalı tarafından 23 Mart 2020 tarihinde gönderilen ihtarnamelere feshin gerçekleşmesi noktasında davacının sözleşmeyi feshetmiş olabileceği, tarafların fesih iradesi, kusur, zarar değerlendirmelerinin Mahkemenin takdirinde olduğu, davalı tarafın iddia ettiği hususların Davacı fesih iradesinin ortaya koyulduğu andan sonra gerçekleşmesi sebebi ile, davacı 20 Mart 2020 tarihinde gönderilen ihtarname öncesi sözleşme süresince davacının sözleşmeye aykırı taşıma işi yaptığına dair dosya kapsamında sunulan belgelerde herhangi bir tespit gerçekleştirilemediği, davalı tarafça 20 Mart 2020- 23 Mart 2020 tarihleri arasında yukarıda belirtilen hususlar ile ilgi tutanak tutulmuş olduğu, madde 26’da belirtilen hususlara ilişkin 20-23 Mart 2020 tarihinden önce dosyada herhangi yazılı bir belgeye ulaşılamadığı tespit edilmiş olup, davalı tarafın 26. Maddede yazılı şartları taşımaması durumunda Sözleşme madde 28. Hükmü gereği teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmuş olabileceği ve bu ihtimalde ayrıca teminat mektubu komisyonunun da talep edilebileceği, davalının sözleşmenin 26. Maddesi haricinde tek taraflı sözleşmeyi feshetmesi hali için düzenlenmiş olduğu ve bu durumda “ teminat mektubu tutarında fesih tazminatı” nın diğer tarafa ödeneceği belirlendiğini, davalı tarafından 23 Mart 2020 tarihinde davacı tarafa gönderilen fesih ihtarnamesinin sözleşmeyi sona erdirdiği ihtimalinde, davalı tarafın sözleşme madde 26 haricinde bu fesih beyanını gerçekleştirildiği tespit edilirse ödemesi gerekebilecek cezai şart tutarı olabileceği, ceza koşulunun uygulanabileceği sonucuna ulaşılması durumunda ceza tutarı 6.700.00,00 TL olduğu,” bildirilmiştir.
İtirazlar ve iki heyet raporu arasındaki çelişkiler nedeniyle mahkememizce 16/03/2023 tarihli ara kararla; “Tarafların rapora itirazları ve talepleri ile iki bilirkişi heyeti raporları arasındaki fark ve çelişkiler nazara alınarak yeni bir mali müşavir bilirkişiye verilerek, önceki ara kararlara uygun gerekçeli önceki bilirkişi raporlarını da irdelemek suretiyle tarafların asıl ve birleşen davada talep ettiği teminat ve alacakların hesaplanması, hesaplamannı seçnekli yapılması, davaya konu ihale hiç yapılmasaydı davacının ekonomik durumu ile bu iş nedeniyle fesih tarihi itibarıyla bulunduğu durum arasındaki farkın da hesaplanması için rapor alınmasına, bilirkişi için 5.000,00 TL ücret takdirine, ücretin davacı tarafça 2 hafta içerisinde yatırılmasına,” karar verilerek dosya akademisyen olan mali müşavir bilirkişiye verilmiştir.
İtirazlar üzerine mali müşavir bilirkişiden alınan 21/08/2023 tarihli son raporda; ” … Taşımacılık A.Ş.’nin kuruluşun nedeninin havaalanı taşımacılığı olduğu ve tek faaliyetinin de … İşletmeleri A.Ş. ile imzaladığı sözleşme doğrultusunda İstanbul Genelinde Yeni Havalimanı Toplu… Entegrasyonu Kapsamında Bagajlı Lüks Taşımacılık (BLT) işi olduğu ve başka bir iş konusunun bulunmadığı, davacı şirketin havalimanı taşımacılığı faaliyeti dışında faaliyet gelirinin olmaması nedeniyle şirketin faaliyeti neticesinde yaptığı giderlerin tamamının havalimanı taşımacılığının gerçekleşmesi için yapıldığı tespit edilmiştir. Şirketin gelirlerine ve giderlerine ilişkin faturaların içerikleri incelendiğinde havalimanı yolcu taşımacılığı faaliyeti dışında bir faaliyet konusu tespit edilemediği, BLT işini yapmasaydı mali tablolarında görünen zararlara katlanmayacağı, sözleşme konusu iş nedeniyle gerçekleştirilen faaliyetler neticesinde sözleşmenin feshine kadar geçen süreçte … A.Ş.’nin toplam 36.577.355 TL zarar uğradığı, yazılım ve donanım masrafları nedeniyle toplam 615.564,00TL kayba uğradığı ve araç değer kayıplarının hesaplanmasında üç yöntem izlendiğini, Yöntem 1’e göre araçların alım ve satım fiyatları arasında toplam 2.171.861,00TL, Yöntem 2’ye göre alım satım fiyatına enflasyon oranında değer değişikliği yansıtılmış halde toplam 14.080.783,00 TL, Yöntem 3’e göre ise araçların EURO üzerinden alım ve satım tarihlerindeki değeri itibarıyla toplam 15.779.110,00TL davacının kayba uğradığı tespit edildiği, tüm bu hesaplamaların sonucunda araç değer kayıplarının hesaplanmasında kullanılan 3 farklı yönteme göre ayrı ayrı olarak … A.Ş.’nin uğradığı maddi zarar toplamları YÖNTEM 1’e göre 39.364.780,00TL, YÖNTEM 2’ye göre 51.273.702,00TL, YÖNTEM 3’e göre ise 52.972.029,00TL olduğu,, dava konusu teminat mektubunun iadesinin Mahkemenin takdirinde olduğu, sözleşmenin sona erdiği 28.02.2020 tarihinden dava tarihine kadar (17.08.2020 ) 5,5 aylık teminat mektubu masrafı 6.595,31 TL x 5,5 ay =36.274,22TL olduğu, teminat mektubunun iadesine karar verilmesi halinde teminat mektubu komisyonlarının da iade edilmesi gerektiği, dava konusu 6.700.000,00 TL cezai şartın Mahkemenin takdirinde olduğu, araç sayısının 150 araca göre hesaplanması durumunda … A.Ş.’nin … A.Ş.’ye toplam 45.900.516,38 TL borçlu olduğu, bunun Cari Hesap Borcu 11.093.768,20TL+Geriye Dönük Hasılat Fark Faturaları (Nisan – Kasım 2019) 19.495.987,11TL+ Hasılat Paylaşım Fatura Farkları (Aralık 2019 – Mart 2020) 14.936.223,51TL+ Reklam Geliri 368.750,00TL+diğer Fatura ve Belgeler 5.787,56TL= genel toplamından oluştuğu ve 45.900.516,38TL olduğu, 105 araca göre hesaplanması durumunda … A.Ş.’nin … A.Ş.’ye toplam 14.576.400,77 TL borçlu olduğu, bu alacağın da Cari Hesap Borcu 11.093.768,20TL +2020 Şubat ve Mart Ayları Tam Bilet Zam Farkı 3.108.095,01+Reklam Geliri 368.750,00TL+ Diğer Fatura ve Belgeler 5.787,56TL olup genel toplam 14.576.400,77TL ettiği, dava konusu edilen 2.500.000 TL’lik çekin vadesinden önce sözleşmenin sona erdiği, sözleşmenin sona erdiği tarih itibarıyla cari hesap borç-alacak ilişkisinin önceki açıklandığı gibi olduğu, çeklerin banka aracılığıyla takastan tahsil edildiği, davanın geldiği aşama itibarıyla menfi tespit yönünden hukuki değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu,” bildirilmiştir.
Sunulan son bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülmüş ve 27/09/2023 tarihli ara kararla, yeni veya ek rapor alınması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Asıl davacı davasını ıslah etmiş ve talebini, son bilirkişi raporunda araç değer kaybı nedeniyle oluşan zararın ikinci seçeneğe göre hesaplandığı gibi, teminat mektubu komisyonu olarak 36.274,22 TL, faaliyet zararı olarak 36.577.355,00TL, yazılım donanım bedeli olarak 615.564,00TL, Otobüs değer kaybı olarak 14.080.783,00TL ve cezai şart olarak 6.700.000,00TL toplamı 58.009.976,22TL’ye yükseltmiş, dilekçesi davalıya tebliğ edilmiştir.
Birleşen davalı… A.Ş vekili de birleşen davadaki talebini ıslah etmiş ve talebini 58.810.734,56TL’ye yükseltmiş, dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmiştir.
Davalı-birleşen davacı vekilinin sunduğu hukuki mütalaa dosyaya alınıp incelenmiştir.
Tarafların talepleri, son bilirkişi raporu, dosyadaki belgeler bir bütün olarak nazara alındığında, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 01.04.2019 tarihinde başladığı ve … tarafından 28/02/2020 tarihinde fiilen sona erdirildiği, asıl davacı tarafça haklı olarak 20.03.2020 tarihli ihtarıyla fesih edildiğinin davalıya bildirildiği, fesihte …’in haklı olduğu, davalının … ile sorununu çözmediği, bakanlıkça da …yetkisinin kaldırıldığı, …yetkisinin kalkması, davalının …’ya borcunu ödememesi nedeniyle …’nın davalıya tahsis ettiği yeri boşaltması ve davacı …’i uyarması nazara alındığında, davacı Haveist’in fesih tarihine kadar uğradığı zararın tazminini istemekte haklı olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce alınan son bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli, tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte olduğu görülmüş, son rapor hükme esas alınmıştır.
Alınan son bilirkişi raporuna göre, davacının faaliyet zararının 36.577.355,00 TL, yazılım nedeniyle zararının 615.564,00 TL, birinci yöntem olan al-sat fiyatlarına göre araçlardan kaynaklı zararının 2.171.861,00 TL olduğu, ikinci yöntem olan al-sat ve enflasyon farkı ile güncellenmesi sonucu zararının 14.080.783,00 TL olduğu, üçüncü yöntem olan otobüslerin alım ve satım tarihindeki Euro cinsinden değerleri üzerinden davacı zararının 15.779.110,00 TL olduğu, bu durumda birinci yönteme göre hesaplanan araç değer kaybı dahil edilerek davacının toplam zararı hesaplandığında 39.364.780,00 TL, ikinci yönteme göre hesaplandığında 51.273.702,00 TL, üçüncü yönteme göre hesaplandığında ise 52.972.029,00 TL olacağı, bunun yanında ayrıca 36.274,22 TL teminat mektubu Komisyonu ve 6.700.000,00 TL cezai şart olacağı, birleşen İstanbul 10. Asliye ticaret mahkemesinin 2022/289 esas sayılı dosyasında 105 araca göre hesaplama yapıldığında birleşen davacının alacağının 14.576.400,77 TL olacağı, 150 araca göre hesaplama yapıldığı taktirde ise bileşen davacı alacağının 45.900.516,38 TL olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi raporuyla tespit edildiği üzere, gecikme tazminatı ile ilgili alacak taleplerinin bir dayanağı olmadığı, davacının yaptığı peşin ödemeyi iade alacağı, ilk 6 aylık hasılat paylaşım bedellerinin sözleşmenin 12. ayından itibaren eşit taksitlerle ödeneceğine dair sözleşme hükmü ile hasılat paylaşım bedellerinin 6 ay içerisinde ödeneceğine dair sözleşme hükmü nedeniyle altı ay ödemesiz dönem geçirmesi gerektiği ve hasılat paylaşım bedellerinde gecikme olmadığı anlaşılmıştır.
Birleşen İstanbul … Asliye ticaret mahkemesinin… esas dosyasına konu çekler ise tahsil edilip tarafların cari hesaplarına işlendiği ve borç/alacaktan mahsup edildiği, bu nedenle bu davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Son bilirkişi raporuna göre mahkememizce yapılan kabule göre davacı alacağının hesaplanmasında; tarafların davaya konu talepleri dikkate alınarak, asıl davadaki davacının teminat mektubu bedeli kadar cezai şart dahil, alacağının 57.394.412,22 TL edeceği, mahkememizce kabul edilen 105 araç üzerinden hesaplama yapıldığında karşı davacının alacağının 14.576.400,77 TL olacağı, bu ikisi arasındaki mahsup sonrası asıl davada davacı alacağının 43.433.575,45 TL olacağı hesaplanmıştır.
Mahkememizce mahsup sonrası hesaplanan asıl davaya konu 43.433.575,45 TL tazminat ödenmesi ve 6.700.000,00 TL teminat mektubunun iadesi yönünden asıl davada davacı haklı görülmüş ve bu miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Asıl davada davacı taleplerinin; teminat mektubunun iadesi, teminat mektubu komisyonları, faaliyet zararları, araç alım satım nedeniyle zarar ve cezai şart alacağına ilişkin olup, ıslahla tüm bunlar talep edildiğinden hesaplamaya dahil edilerek kabul edilmiştir. Davalı tarafın ıslaha itirazlarında, dava konusu olmayan alacak kalemlerinin eklendiği ileri sürülmüş ise de, dava dilekçesinin sonuç kısmında açıkça tüm yatırım maliyetlerinin dava edildiği, donanım ve yazılım bedellerinin de organizasyon faaliyet gideri içinde olduğu anlaşılmış bu nedenle bu itirazlarına itibar edilmemiştir.
Bileşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına konu dört adet çekin 28 Eylül 20220, 30 Ekim 2020, 30 Kasım 2020 ve 30 Aralık 2020 tarihli her biri 2.500.000,00 TL bedelli çekler olduğu, davanın ise 1,00 TL üzerinden açıldığı, harç ihmali için birleşen davacıya süre verildiği ancak 1 TL üzerinden davanın görülmeye devam edilmesini talep ettiği ve 1 TL üzerinden görüldüğü, davaya konu çeklerle ilgili ödeme yasağı talebi mahkememizce red edildiğinden çeklerin ödenip hesaplardan mahsup edildiği anlaşılmıştır.
Son bilirkişi raporunda, enflasyona göre güncelleştirilmiş alan…değeri üzerinden yapılan tazminat hesabı üzerinden davacı taraf ıslah talebinde bulunmuş ise de, mahkememizce, Euro üzerinden alım satımı yapılan otobüslerin alım tarihinde ödenen Euro karşılığı ile satım tarihindeki bedelleri arasındaki fark olan 15.779.110 TL’ya kadar davacının zararı olabileceği değerlendirilmiş ise de, tarafın talebi ile bağlı kalındığından, talep edilen miktar üzerinden karar verilmiştir.
Davalı birleşen davacı tarafça, davacının sözleşmeye aykırı davranarak sorumlu olduğu ve kendilerince haklı nedenle sözleşmenin fesih edildiği, bu nedenle teminat mektubunun nakde çevrilmesi ve diğer alacakların tahsili ile tazminat taleplerinin reddi gerektiği ileri sürülmüş ise de, davalı ile … ve bakanlık arasında çıkan uyuşmazlık sonrası 28/02/2020 tarihinde ihtilafların resmiyet kazandığı ve gün yüzüne çıktığı, davacı birleşen davalının bir çözüm arayışına girdiği ve… ile geçici bir çözüm olarak haricen anlaşmasının sözleşme aykırılık oluşturmayacağı, zira davacının davalıya durumu netleştirmesi için ihtarname de gönderdiği ancak davacının sorununun çözülmediği, davacının çözüm arayışına girmesinin haklı olduğu, Haziran 2019 ila Kasım 2019 arasında fiilen 105 araç üzerinden taşımaya ve faturalaşmaya devam edildiği, …’nin de davalıya 105 araca göre fatura kestiği ancak Kasım 2019 sonlarından itibaren yeni bir durum gelişmeden resen davalının davacıya 150 araç üzerinden fark faturaları kestiği görülmüştür. Dolayısıyla eski tarihler için fark faturalarının ödenmemiş olmasında davacı … haklı olup, sözleşmeye aykırı davranışından bahsedilemeyecektir. Bu nedenle birleşen davacının bu iddia ve savunmalarına mahkememizce itibar edilmemiştir. Kaldı ki, davacı ile … arsındaki sözleşme ancak 15/06/2020 tarihinde kurulabilmiş, davalı ise … ile protokol yaparak borçlarını 2022 yılında …’ya ödemiştir. Dolasıyla feshe giden süreçte davalı… A.Ş kusurlu görülmüştür.
Davacı birleşen davalının on yıllık bir sözleşmeye güvenerek yatırım yaptığı, bu yatırım nedeniyle elde ettiği hasılattan çok fazla gidere katlandığı ve sözleşme nedeniyle zarar ettiği, sözleşmenin fesinde davalı… A.Ş’nin sorumlu ve kusurlu olduğu, …’in uğradığı zararların tazmini gerektiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ve davacının ıslah talebi dikkate alınarak asıl davanın mahsup sonrası kısmen kabulüne, birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası yönünden ise, birleşen davacı alacağının bilirkişi raporu ile 105…üzerinden hesaplandığı gibi 14.576.400,77 TL olduğunun kabulüyle, davacı birleşen davalının takas ve mahsup defi dikkate alınarak bu davanın reddine karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kısa karar yazılırken, toplam tazminat miktarına 36.757.355,00TL faaliyet zararı, 615.564,00TL yazılım donanım gideri, 36.274,22 TL teminat mektubu komisyonu, 14.080.783,00TL araç değer kaybı ve 6.700.000,00TL cezai şartın toplamı olarak 58.009.976,22 TL asıl davacı alacağı hesaplandığı, cezai şartın bu hesaplamaya katılması sonrası karşı davacının 105 otobüse göre kabul edilen 14.576.400,77TL alacağı mahsup edilerek davacının bakiye tazminat alacağının 43.433.575,45 tespit edilmesine rağmen, hükmün asıl dava kısmında 3. Bendinde tekrar “Davacı tarafın cezai şart talebinin kabulü ile, 6.700.000,00 TL cezai şart tazminatının asıl dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurumuş olması maddi bir hataya dayanmakta olup bu kısım için HMK’nın 304. Maddesi uyarınca gerekçeli kararda resen tashih yapılmış olup, mükerrer alacak olan 3. Bent hükümden çıkarılmıştır.
HÜKÜM:
A-BİRLEŞEN İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/289 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN:
1-Birleşen davacı… A.Ş’nin davasının, davalının takas ve mahsup defi dikkate alınarak REDDİNE,
2-Alınması gerekli 269,85TL karar harcının, davacının peşin yatırdığı 8.538,75TL harçtan mahsubu ile artan 8.268,90TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı… A.Ş’ye iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap ve takdir olunan 892.107,35 TL vekalet ücretinin birleşen davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin birleşen davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,

B-BİRLEŞEN İSTANBUL … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN:
1-Birleşen davaya konu çeklerin tahsil edilmesi ve tarafların cari hesabına mahsup edilmiş olması nedeni ile konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Yeterince harç alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından bu dosya için yapılan yargılama olmadığından hesaplanmasına yer olmadığına,
4-Kararın niteliği ve asıl dosyada karar verilmiş olması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

C-ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Davanın kısmen kabulü ile; 43.433.575,45 TL tazminatın asıl dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalı …A.Ş’den alınarak davacı…’e verilmesine, geri kalan kısım yönünden davalının alacağının mahsup edilmiş olması nedeni ile reddine,
2-…Bankası A.Ş.’ den verilme … nolu 12/12/2018 tarihli 6.700.000,00 TL bedelli teminat mektubunun … A.Ş’den alınarak davacıya iadesine,
3-Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.966.947.53 TL harcın, peşin alınan 114.948,66TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 990.153,00TL harçtan mahsubu ile, bakiye 1.861.845,87 TL harcın davalı … A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 805.335,75 TL vekalet ücretinin davalı… A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 449.764,01TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı… A.Ş’ye verilmesine,
6-Davacı tarafından tebligat, müzekkere, bilirkişi ücreti ve sair giderler için sarfedilen toplam 12.670,41 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 9.816,30 TL’nin davalı… A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça ödenen 990.153,00TL ıslah harcı, 54,40TL başvurma harcı ve 114.948,66TL peşin harç olmak üzere toplam 1.105.156,06‬TL harcın davalı… A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul/red oranına göre 1.022,66 TL sinin davalı… A.Ş’den alınarak, geri kalan 297,34 TL nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Artan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır