Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/385 E. 2021/216 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/705
KARAR NO : 2021/220

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 30/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin merkezi Azerbaycan’da bulunan … ve …’nin bir iştiraki olduğunu, yalnızca şirketlere yatırım kredileri sağlayan bireysel bankacılık hizmeti vermeyen, tüzel kişi, kurumsal müşterileri olan, mevduat toplama yetkisi de bulunmayan yalnızca öz sermayesi ile müşterilerine krediler sağlayan bir yatırım bankası olduğunu, yatırım bankalarından müşterilerin hesapları alacaklı cari olarak çalışmadığını, temelinin borçlu cari hesaplar olduğunu ve hesapta kalıntı olmadığını, müvekkili bankaya 89-1 haciz ihbarnamesinin elektronik tebligat vasıtasıyla gönderildiğini, gönderilen haciz ihbarnamesine süresi içinde cevap verilmesine rağmen 3.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; Ankara … İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasından müvekkili bankaya gönderilen 3. Haciz ihbarnamesine karşı 2004 sayılı İİK md. 89/3 maddesine göre açılan iş bu menfi tespit davası kapsamında toplanacak deliller sonunda müvekkili bankanın 89-1 ve 89-2 haciz ihbarnamelerine karşı vermiş cevaplarında olduğu gibi dosya borçlusu ve diğer taraflarının müvekkili banka nezdinde hak ve alacakları olmadığı anlaşılacağından davanın kabulü ile davalılara borçlarının olmadığının menfien tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalı alacaklı müvekkilinin haciz ihbarnamelerinin itiraz etmiş oldukları halde davacıya tebliğinden sorumlu olmadığını, davacının söz konusu haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz etmediğinin görülmesi sebebiyle haciz ihbarnameleri kesinleştiğini ve davanın açılmasına davalı alacaklı müvekkilinin sebebiyet vermediğini, müvekkilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, sorumluluğun Ankara … İcra Müdürlüğü’nde olduğunu, sonuç olarak ayrıntılı olarak açıklanan nedenlerle; davayı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri talebi hariç kabul ettiklerini, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen ve kanuni süresi içerisinde davayı kabul eden davalı alacaklı müvekkili hakkında vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 89 haciz ihbarnamesinden kaynaklanan 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davasıdır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
Somut uyumazlıkta taraflar arası ticari bir ilişki bulunmamakla taraflar tacir sıfatını da haiz değildir. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki de bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklandığından görevli mahkeme genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesidir (Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12/04/2016 tarih, 2016/3568 Esas ve 2016/6425 Karar, 26/02/2016 tarih, 2015/15365 Esas ve 2016/3253 Karar sayılı kararları, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’ nin 21/10/2020 tarih 2020/1273 Esas, 2020/3721 Karar sayılı Kararı ).
Açıklanan nedenlerle, mahkememiz dava konusunda uyuşmazlığa bakma konusunda görevli olmayıp, uyuşmazlığa bakma görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmesi dahi yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiğinden mahkememizce göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usul yönünden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.11/03/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸