Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/384 E. 2020/371 K. 14.08.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/384 Esas
KARAR NO : 2020/371

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 14/08/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Tarafların İddia ve Talepleri
Davalı vekili 13/08/2019 tarihli dava dilekçesinde; Müvekkiline ait … plakalı aracın, 28/02/2019 tarihinde Kocasinan Merkez Mahallesi, … Sokak, Bahçelievler, İstanbul adresinde park halindeyken çalındığını, olay yerinde herhangi bir kamera görüntüsü vs. delil bulunmadığından, aracı çalan şahıslar halen yakalanmadığından …Cumhuriyet Başsavcılığının 04/04/2019 tarih ve…soruşturma sayılı kararıyla daimi arama kararı verildiğini, müvekkilinin olayın akabinde davalı … şirketine başvuru yaptığını ancak davalı tarafın bu talebi reddettiğini, sigorta şirketinin zararı karşılamaması nedeniyle müvekkili tarafından sigorta tahkim komisyonuna başvuru yapıldığını, sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetinin de uyuşmazlığın yetkili mahkemece halledilmek üzere dosyadan el çektirilmesini ve esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı verdiğini belirterek olay tarihinden itibaren araç bedelinin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2- Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Huzurdaki dava tazminat davasıdır. Uyuşmazlığın, davacı tarafın davalı kurum nezdindeki KASKO sigorta poliçesinden kaynaklandığı, davacıya ait aracın çalındığının iddia edildiği, davalı … şirketinin zararı ödemekten imtina ettiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK’da düzenleme konusu yapılmış hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık bankacılık sözleşmesi’nden kaynaklanmakta olup, TTK’nun 4/f maddesinde düzenlenmiş olan mutlak ticari davalardandır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. Maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. Maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. 73. Madde kapsamında davanın mutlak ticari nitelikte olup olmadığının bir önemi yoktur. Dava mutlak ticari davalardan dahi olsa bir tarafın tüketici olması durumunda tüketici mahkemelerinin görevli olacağının kabulü gerekir. Dosyanın incelemesinden davacının kendi sigortacısına dava açtığı anlaşılmaktadır. Nitekim dava dilekçesinde belirtildiği üzere davacının aracı sigortalı olan araç olup sigorta poliçesinin bir tarafında bir tacir olan davalı var iken bir tarafında da davacı bulunmaktadır.
Davacı tacir değildir. Dava konusu araç da ticari bir araç olmayıp … marka/modelinde binek bir araçtır. Davacının dava konusu aracı alarak yatırım amacı ile hareket ettiğine dair dosyaya yansıyan herhangi bir beyan ve bilginin bulunmaması, davacının kar etme amacı olduğuna dair herhangi bilginin bulunmaması karşısında dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/I maddesi uyarınca taraflar arasında yapılan sözleşmenin tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu açık olup, 6502 sayılı yasanın 3/I, 73/1 ve 83/2 maddesi hükümleri uyarınca uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemesi görevli olacaktır.
Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin Esas No: 2020/309 Karar No : 2020/4629 sayılı dosyasında “Davanın, davacı sigortalı tarafından kasko sigorta şirketine karşı açtığı itirazın iptali davası olması ve 6502 sayılı Tüketici Yasasının yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra 21.07.2015 tarihinde açılmış olmasına göre mahkemece Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu ve Dairemizin 30.05.2017 tarihli … esas- …karar sayılı bozma ilamı ile de Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu kararının kesinleştiği gözetilerek davanın esasına girilmesi gerekirken görevsizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”
6335 Sayılı Kanunun 2.maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/4 maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemeleri ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme konusu yapılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınacağından HMK’nın 114/c ve 138 maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,

Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/08/2020

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.