Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/381 E. 2021/247 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/381 Esas
KARAR NO : 2021/247
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili bankanın davalı …’a … şubesi nezdinde Esnek Ticari Hesap ve Business Kredi Kartı kredisi kullandırıldığını, açılan ve kullandırılan kredi hesapları kredilerin bedellerinin geri ödenmelerinin yapılmaması nedeniyle 29/09/2019 tarihinde kat edildiğini, kat tarihi itibariyle toplam alacağın 79.162,19 ₺ nakit alacağının ödenmesi gerektiğini, davalıya ihtarname gönderildiğini ancak ihtarnameye rağmen borcunu ödemediğini, akabinde hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, alacaklarının muaccel olduğunu ve bankanın defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, talep edilen temerrüt faizinin yasaya ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, borçlunun itirazının haksız olduğunu, kötü niyetli olduğunu, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile takibin devamını ve asıl alacağa işleyecek faizi ile tahsilini, hakkında alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Davacının davasının usul, yasa ile yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu ve davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafından düzenlenen ihtarnamenin usulüne uygun olmadığını, usulüne uygun bir ihtarnamenin varlığından söz edilemeyeceğini, usulüne uygun çekilmeyen ihtarname ile müvekkilinin temerrüde düştüğünden söz edilemeyeceğini, talep edilen faiz miktarının da fahiş olduğunu, faiz miktarına da itiraz ettiklerini, dava konusu icra takibinde yer alan tüm faiz ve ferilerine de itiraz ettiklerini, tüm bu itirazlarının değerlendirileceğini şekilde davacı bankanın bankacılık konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve belgeleri de incelettirilerek icra dosyasındaki kredi sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken asıl borç ve ferilerinin tespiti gerektiğini, davacı tarafın usul ve yasaya aykırı davasının reddini, davacı tarafın tüm taleplerinin reddini, kötü niyetli davacı aleyhine alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan …. İcra Müd. 2019/… Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … Bankası A.Ş tarafından, borçlu … aleyhine 79.162,19 ₺ asıl alacak, 972,45 TL takip öncesi işlemiş faiz, 48,61 TL BSMV, 426,93 TL masraf olmak üzere yekün 80.610,18 TL üzerinden asıl alacağa tutara takip tarihi olan 15/10/2019 tarihinden itibaren %28,80 oranında faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış, davacı banka kredi sözleşmesi ve ekleri dosyamız arasına alınmış; genel kredi sözleşmesinin incelenmesinden davacı ile davalı … arasında 14/02/2019 tarihli ve 200.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, davalının ödemede gecikmesi üzerine 29.09.2019 tarihİ ile hesabın kat edildiği ve buna ilişkin ihtarın 03/10/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği görülmüştür. Davacının kredi sözleşmesi nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı ile bunun miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için dosya Bankacı Bilirkişi … ‘e tevdii edilmiş, 19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı Banka’nın … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı icra dosyası kapsamında 15/10/2019 takip tarihi itibariyle ticari nakdi kredi hesaplarından doğan toplam 80.610,18 ₺ tutarında alacağı olduğunu, bu miktar üzerinden davalının borca ve eklentilerine itirazının iptaline karar verilebileceğini, davalının sorumluluğu kapsamında 15/10/2019 takip tarihinden itibaren diğer alacaklar hesabı, esnek ticari hesap ile business kart hesabından doğan asıl alacak 79.1262,19 ₺’ye yıllık %28,80 oranında temerrüt faizi işletilebileceği şeklinde görül bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık anılan sözleşme uyarınca davalının davacıya borçlu olup olmadığı ile bunun miktarı noktasındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bilirkişi raporunun incelenmesinden, davacının 15/10/2019 takip tarihi itibariyle icra takibinde talep edilen tutar kadar davacıdan alacaklı olduğu , istenen faiz oranı ve miktarının da doğru hesaplandığı anlaşılmıştır. Bankacı bilirkişinin 19/01/2021 tarihli raporu, hesaplama yönteminin Yargıtay uygulamasına uygun ve denetlenebilir olması nazara alınarak mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Davalı her ne kadar kendisine usulüne uygun hesap kat ihtarı yapılmadığı iddiasında bulunmuş ise de hesap kat ihtarının incelenmesinden hangi tarihte hesabın kat edildiği, hangi hesap ve kart için ne kadar borçlu olduğunun ayrı kalemler halinde gösterilmesi ile birlikte toplam alacağa yer verilmesi, ayrıca davalının sözleşmede yer alan adresine tebliğ edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir. Tespit edilen tutarın davalı tarafından ödendiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi bu yönde bir savunmada da bulunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Davalı alacaklının kötü niyetini ispat edemediğinden kötü niyet tazminatının reddine, alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hükmolan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 16.122,03 ₺ icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötü niyet tazminatının reddine,
4-Alınması gerekli 5.506,48 ₺ harçtan peşin alınan 973,58 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 4.532,90 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yatırmış olduğu 973,58 ₺ peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu başvurur harcı, posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 956,00 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabulucu ücreti olan 1320,00 ₺’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 11.279,32 ₺ vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 26/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”