Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/373 E. 2021/248 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/373 Esas
KARAR NO:2021/248

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/08/2020
KARAR TARİHİ :18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili ile davalı arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne kredi kullandırıldığını, diğer davalının ise sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, adı geçen davalıların geri ödemelerini zamanında yapmaması üzerine müvekkili tarafından Genel Kredi Sözleşmesi’nin ilgili maddeleri uyarınca borçlu … … Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredi hesabının kat edildiğini, bu hususun …. Noterliği’nin 03/01/2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalılara bildirilerek kat tarihi olan 03/01/2020 tarihi itibari ile nakdi kredilerden doğan borcun ödenmesini, aksi takdirde davalılar aleyhine yasal takibe geçileceğinin ihtar edildiğini, davalılar tarafından ihtara rağmen ödeme yapılmayınca …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi işlemi yapıldığını, davalının takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve haksız itirazı sonucunda takibin durduğunu, akabinde dava şartı olan arabuluculuğa başvurulduğunu ancak olumsuz sonuçlandığını, haklı davanın kabulü ile davalıların alacaklarını semeresiz bırakmak gayesiyle haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazın iptalini ve takibi devamını, haksız itiraza istinaden kötü niyetli davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Müvekkillerinin mersis ve ikame adreslerinin İzmir Torbalı olduğunu, kredinin de davacı bankanın Torbalı şubesinden kullandırıldığını, huzurdaki dava İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde açıldığını, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının kabulünü ve dosyanın … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, davacı tarafından gönderildiği iddia edilen ihtarnamenin usulüne uygun olmadığını, tüm borcun muaccel hale gelmediğini, hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilmediğinden işlemiş, işleyecek faiz ve temerrüt faizlerine itiraz ettiklerini, alacaklının müteselsil borçluya başvurabilmesi için yapılan ihtarın esas borçluya ulaşması gerektiğini, davacı tarafından gönderilen ihtarnamenin asıl borçluya tebliğ edilmediğinden kefile başvuramayacağını, bu nedenle huzurdaki davanın usule aykırı olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, müvekkilleri yönünden davanın reddini, takibin haksız ve kötü niyetli olan davacı banka hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından başlatılan …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyasına davalı yanca yapılan itirazın İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesi isteminine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı … A.Ş tarafından, borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve … aleyhine 121.122,92 ₺ asıl alacak, 16.833,60 TL takip öncesi akdi faiz, 13.473,90 TL temerrüt faizi, 841,68 TLMASRAF, 245,19 TY diğer masraf olmak üzere yekün 152.517,29 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 09/01/2020 tarihinden itibaren %47,76 oranında faiz işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçluların borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz sonucu icra takibinin durduğu, mahkememiz nezdinde görülen davanın İİK.m67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılar, icra müdürlüğü nezdinde yetki itirazında bulunmuşlarsa bir sureti dosyaya sunulan kredi sözleşmesinde yer alan yetki anlaşması nedeni ile bu itiraza değer atfedilmemiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davacı banka kredi sözleşmesi ve ekleri dosyamız arasına alınmış; genel kredi sözleşmesinin incelenmesinden davacı ile davalı … Makina San Ve Tic Ltd Şti arasında 08/03/2016 tarihli ve 750.000,00 TL tutarlı genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, diğer davalının bu sözleşmeye aynı miktar ile kefil olduğu, davalıların ödemede gecikmesi üzerine …. Noterliği’ nin 03.01.2020 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin 14/01/2020 tarihinde borçlu şirkete, 16/01/2020 tarihinde ise borçlu …’ a tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacının kredi sözleşmesi nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı ile bunun miktarının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Bankacı Bilirkişi …’e 22/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı bankanın …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası kapsamında davalı asıl borçlu şirket lehine kullandırılan ve tahsil edilemeyen taksitli ticari kredi kapsamında doğan 09/01/2020 takip tarihi itibariyle 152.517,29 ₺ tutarında alacağının olduğunu, bu miktar üzerinden davalıların borca ve eklentilerine itirazın iptali karar verilebileceğini, 09/01/2020 takip tarihinden itibaren taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi tahtında serbestçe belirlendiği şekilde asıl alacak 121.122,92 ₺’ye yıllık %47,76 oranında temerrüt faizi işletilebileceğini şeklinde görüş bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalılar arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık anılan sözleşme uyarınca davalıların davacıya borçlu olup olmadığı ile bunun miktarı noktasındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yoluna gidilmiştir. Bilirkişi raporunun incelenmesinden, davacının 09/01/2020 takip tarihi itibariyle icra takibinde talep edilen tutar kadar davacıdan alacaklı olduğu , istenen faiz oranı ve miktarının da doğru hesaplandığı anlaşılmıştır. Bankacı bilirkişinin 22/01/2021 tarihli raporu, hesaplama yönteminin Yargıtay uygulamasına uygun ve denetlenebilir olması nazara alınarak mahkememizce de benimsenmiş ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir. Davalı her ne kadar kendisine usulüne uygun hesap kat ihtarı yapılmadığı iddiasında bulunmuş ise de hesap kat ihtarının incelenmesinden hangi tarihte hesabın kat edildiği, hangi alacak kalemi için hangi tutarda talepte bulunulduğu ayrı ayrı gösterilmesi ile birlikte toplam alacağa yer verilmesi, ayrıca davalının sözleşmede yer alan adresine tebliğ edilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde davalının bu itirazı yerinde görülmemiştir. Faiz oranına yapılan itiraz ise Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre TBK 88. Ve 120 maddelerinin tacir olana taraflar arasında uygulama yeri bulamayacağından dikkate alınmamıştır. Tespit edilen tutarın davalı tarafından ödendiğine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi bu yönde bir savunmada da bulunulmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca İİK 67 maddesi uyarınca itirazın iptali davasında alacaklı-davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun itirazında haksız ve alacağın da likit olması, borçlu-davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibe geçmede haksız ve kötü niyetli olması zorunludur. Davalılar, alacaklının kötü niyetini ispat edemediğinden kötü niyet tazminatının reddine, alacağın likit ve hesaplanabilir olması, davalı/borçlunun itirazlarında haksız olduğunun anlaşılması karşısında hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında İİK 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile; Davalıların …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebindeki şartlar ile aynen devamına,
2-Hükmolan alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 30.503,45 ₺ icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalılar vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 10.418,45 ₺ harçtan peşin alınan 2.604,62 ₺ harcın mahsubu ile bakiye kalan 7.813,83 ₺’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafın yatırmış olduğu 2.604,62 ₺ peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacının yapmış olduğu posta, bilirkişi ve müzekkere masrafı toplam 1.043,00 ₺’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
8-Arabulucu ücreti olan 1320,00 TL’nin davalı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 18.439,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi, verilen karar usulen okundu anlatıldı. 24/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır