Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/372 E. 2022/742 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/372 Esas
KARAR NO : 2022/742
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların Talepleri
Davacı vekilinin 06/08/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle: davalı/borçlu ile müvekkilinin imzalamış olduğu 01.04.2018 tarihli EkominiAlt Franchise sözleşmesine aykırı davranışlarda bulunduğunu, işyerini sözleşmeye ve kanuni kurallara aykırı olarak kullanmaya başladığını, bu aykırılıkların giderilmesi için kendisine … Noterliği 07.02.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen özelikle kanuni kurallara aykırı davranışların 14.07.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile Alt Franchise sözleşmesinin feshi ve 11.maddesinde yer alan işletme faaliyetlerin katkı bedeli ile 13.maddesinde yer alan cezai şart bedelinin tahsili talep edildiğini, ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, bedellin tahsili için 36.021,86TL katkı payı ve 50.000.-TL cezai şart bedeli için ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, 2020/… Arabuluculuk dosyasının görüşmeler sonucu anlaşılamadığını, davalı tarafın dayanaktan yoksun itirazın iptalini, yetki itirazlarının hukuken geçerliliği bulunmadığını, bu sebeplerle davanın kabulünü, itirazın iptalini, takibin devamını, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu bu nedenle %20’den az olmamak üzere tazminat ile cezalandırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin tarihli cevap dilekçesinde özetle: müvekkili sözleşmeyi imzalarken tacir olmadığından taraflar arasında yapılan Alt Franchise sözleşme içerisinde yer alan yetki sözleşmesinin de geçerli olmayacağını, HMK 6 ve 10.maddelere göre Ardahan icra Daireleri yetkili olduğunu, yetkili mahkemelerinde Ardahan Mahkemeleri olduğunu, müvekkili taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun hareket ettiğini, müvekkiline çekilen iki ihtarnamenin de yersiz olduğunu, sözleşmenin feshi sonucu istenecek bedellerin istenemeyeceğini, müvekkili aleyhine bir borç söz konusu olmayacağını, müvekkiline yüksek meblağlar ödenerek işyerinin yenilendiği iddiasının mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında akdedilen alt franchise sözleşmesinin “işletme faaliyetlerine katkı” kısmının 11.1.2. bölümünde de açıkça dekorasyon harcamaları, işyerinin alt yapı harcamaları vb harcamaları için franchise verenin bir bedel ödenemediğinin sabit olduğunu, davacı ihtarlarında süre vermiş olsa da müvekkilin gerçekten sözleşmeyi ihlal ettiğine veya ihtara rağmen hala ihlal etmekte olduğunu gösterir bir delil veya belge de davacı tarafından sunulmadığını, dolayısıyla müvekkil çekilen ihtarların haksız olup tamamen soyut iddialar olduğunu, Franchise sözleşmesinin kanunda düzenlenmiş bir sözleşme olmadığından isimsiz bir sözleşme niteliğine haiz olduğunu, sözleşmenin genel işlem şartlarına haiz olduğu, bu bakımdan sözleşmenin feshi cihetine gidilip cezai şart talep edilmesi ve katkı payı ödemesinin iadesi talebinin yersiz olduğunu belirterek yetki itirazların kabulü esasa gidilmesi halinde davanın esastan reddini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava itirazın iptali davasıdır. Dava ve cevap dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlığın davacı ile davalı arasındaki franchise sözleşmesi kapsamında davalının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, aykırı davranmışsa davacının bu nedenle alacağının bulunup bulunmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … ile ticaret mevzuatından kaynaklanan nitelikli hesap uzmanı bilirkişi … hazırladığı 18.04.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “ticari defterler bakımından davacı şirketin ticari defterlerinin TTK 64.maddesinde belirtilen sürelerde açılış-kapanış onayları bulunduğunu ve usulüne uygun düzenlendiğini, davalının bilanço usulüne göre tutmuş olduğu ticari defterlerinin (2018 ve 2020) açılış-kapanış onaylarının TTK 64.maddesinde belirtilen sürelerde yapıldığını ancak 2020 yılı kapanış onayından sonra sayfaların eksik kalması sebebiyle bir kısım kayıtların arka sayfalara yazılı olduğundan 2020 yılı usulüne uygun düzenlenmediğini ancak sözleşmenin 2019 yılında feshinden sonra bayi tarafından 2020 yılında düzenlenen faturaların teyidi halinde delil vasfı taşıyabileceğini, 2018 yılı usulüne uygun düzenlendiğini, 2019 yılı yevmiye defteri ibraz edilmediğini, davaya konu işletme katkı payı bedeli faturasının 2018 yılında olup Form Bs ile beyan ettiğini, genel işlem şartları bakımından, taraflar arasındaki sözleşmede düzenlenen katkı payı iadesi ve cezai şart ile ilgili düzenlemelerin, genel işlem şartlarına haiz olmadığını, sistem ilkelerine ve talimatlara uyma borcu bakımından dosya içerisinde fesih beyanına rastlanılmamakla birlikte tarafların bu konuda bir ihtilafı olmadığı, davalının sistem ilkelerine ve talimatlara uyma borcuna aykırı davrandığına dair tanık beyanları haricinde dosya içerisinde yazılı bir belge olmadığını, katkı payının iadesi bakımından mahkemenin tanık beyanlarına binaen davalının sistem ilkeleri ve talimat borcuna aykırı hareket ettiğinin kabulü halinde, taleple bağlı kalınarak katkı payı iadesi bakımından, davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 36.021,86 TL alacaklı olacağını, cezai şart bakımından mahkemenin tanık beyanlarına binaen davalının sistem ilkeleri ve talimat borcuna aykırı hareket ettiğinin kabulü halinde, diğer şartları bulunması sebebiyle dosyadaki belgelerle davacının haklı sebeple fesih iradesi takip tarihi ile tespit edilebildiğinden cezai şartın en geç takip tarihi itibarıyla muaccel olacağını, bu bakımından, davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla 50.000 TL alacaklı olacağını, müzayaka bakımından davalının işletmesi bakkal market statüsünde olduğundan yıl bazlı toplam mal alışlarının davalının işletme sermayesi olarak kabulü halinde, 50.000 TL lik cezai şartın ortalama işletme sermayesinin %1,76 sına tekabul edeceğinin hesaplandığını” mütalaa etmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan raporun somut veriler doğrultusunda defterler incelenerek ve denetime elverişli şekilde hazırlandığı değerlendirilerek hükme esas alınmasına karar verilmekle;
Davacı ve davalı arasındaki sözleşmenin franchise sözleşmesi olduğu, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart koşulunun ve katkı payı iadesinin genel işlem şartı özelliğinde bulunmadığı, fesih hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığın feshin haklı sebep teşkil edip etmediği ve davacının cezai şart alacağı talep etmesinin uygun olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Mahkememizce yapılan yargılamada tarafların dosyaya sundukları bilgi ve belgeler, celp edilen bilgi ve belgeler, dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlar ile davalı yanın davacı ile akdetmiş olduğu sözleşmeye aykırı olarak davacının talimatlarına uygun olmayan şekilde işletme faaliyetleri yürüttüğü, bu nedenle de davacının cezai şarta sözleşme ile kararlaştırılan katkı payı iadesini talep etmeye hak kazandığına kanaat edildmiş, cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebebiyet vermeyecek olduğu değerlendirilerek davalının icra takibine yaptığı itirazın haksız olması sebebiyle iptaline karar verilmiş; dava konusu edilen icra takibine konu alacağın belirlenebilir olduğu, davalı yanın itirazı neticesinde duran takibin canlandırılması amacıyla açılan işbu davada davacının iddiasını ispatladığı ve alacak miktarının da likit olduğu değerlendirilerek davacının icra inkar tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, takibe konu asıl alacak miktarının %20 si oranında tazminata hükmolunmuş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında yürütülmekte olan takibe itirazın iptaline, iptali ile takibin devamına,
2- Davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takibe konu asıl alacak miktarı olan 86.021,86-TL nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 5.876,15-TL harçtan peşin alınan 1.038,93-TL harcın mahsubu ile 4.837,22-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 1.038,93-TL peşin harç, 2.000,00-TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 438,00-TL olmak üzere toplam 3.531,33-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 13.763,50-TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen ve müştereken alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
7-Dava açılmadan evvel sonradan haksız çıkan taraftan alınmak üzere suç üstü ödeneğinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair;davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, … Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır