Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/359 E. 2022/517 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/359 Esas
KARAR NO : 2022/517 Karar

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 28/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kuyum ustası olduğunu, 21.05.2012 tarihinde atölye sahibi davalı … tarafından davalı bankadan çekilen kredinin kefili olmasını müvekkilinden istendiğini ve müvekkil ekte sunulan kefaletnemeyi imzaladığını, davalı banka çalışanlarının, sanki kefaletnamenin sayfalarından biriymiş gibi aynı yazı karakteri ve aynı puntolarla yazılmış ancak bono gibi düzenlenmiş bir sayfayı da vade tarihi boş bir şekilde müvekkiline farkettirmeden imzalattırdıklarını, müvekkilinin bir yıl sonra işyerinden ayrıldığını, bankaya başvurarak borçlu …’a kefaletinin sona erdirildiğine dair yazı istemiş ise de banka çalışanlarının sözlü olarak borcun ödenmekte olduğunu bir sorun çıkmayacağını söyleyerek kendisine yazı vermediklerini, aradan 8 yıla yakın zaman geçtiğini ve müvekkilinin 01.05.2020 tarihinde … A.Ş … Şubesinde bulunan emekli maaşı hesabından üç ayrı defa para çekildiğini öğrendiğini, bunun üzerine davalı bankaya başvurduğunu, banka çalışanları yanlışlık yapıldığını, müvekkilinin yıllar önce kefil olduğu …’ın 2018 yılında eski krediyi yapılandırdığını, müvekkilinin borçlu sıfatının sona erdiğini, …’ın yeni borcunu ödemeyince bazı taksitlerini ödememesi üzerine COVİD-19 pandemisi nedeniyle ona ulaşamayınca yanlışlıkla eski dosyasında kefil görünen müvekkilinin emekli maaşı hesabından para çekildiğini, pandemiden sonra durumu düzelteceklerini beyan ettiklerini, müvekkilinin bunu kendisine yazılı olarak belirtmelerini dilekçe ile isteyince müvekkilin talep dilekçesini genel müdürlüğe göndereceklerini söyleyip oyaladıklarını, İcra dairelerinin salgın sonrasında faaliyete geçmesiyle müvekkiline ödeme emri tebliğ edilince müvekkilinin, banka tarafından yasal yollara başvurmaması için oyalandığını gördüğünü, 29.06.2020 tarihinde müvekkiline tebliğ edilen ödeme emri ile davalı bankanın müvekkili aleyhine … 35. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlattığını öğrendiğini, gelinen aşamada iş bu menfi tespit davasını açma ve kambiyo vasfı taşımayan ve geçerli olmayan senedin iptalini isteme zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkilinin bir kaç ayrı nedenle borçlu olmadığını, kötü niyetli olduğu açık olan davalı banka tarafından müvekkiline karşı zararlandırıcı işlemlere girişilmemesi için acilen takibin öncelikle teminatsız mümkün olmaması halinde teminatlı olarak durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, sonuç olarak açıklanan nedenlerle; davanın kabulü ile, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitini ve … 35. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına dayanak yapılan sahte senedin iptalini, müvekkili aleyhine olan … 35. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı takibin öncelikle teminatsız olarak durdurulmasını, kötü niyetli davalıların dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … vekilinin 04/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usul yönünden reddi gerektiğini, davacı yanın Harçlar Kanununa aykırı olarak eksik harç yatırdığını, davacının iptalini istediği senedin 1.500.000,00 TL tutarında olması ile davaya esas bedel olarak gösterdiği tutar (115.047,49 TL) arasında çelişki olduğunu, uyuşmazlığa konu bononun sebebe bağlı olmayıp, … emrine davacı (…) tarafından düzenlendiğini, … … ise bu senette müteselsil kefil konumunda olduğunu, davacı (…); kredi kullanan … lehine uyuşmazlığa konu senedi düzenlediğini, …’ın bankadan kullanmış olduğu kredi için bir nevi güvence olarak söz konusu senedi bankalarına ciro ettiğini, davacının aksi yöndeki iddiaları haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, uyuşmazlığa konu edilen senet yasal unsurları taşıyan geçerli bir bono olduğunu, davacı her ne kadar kredi ilişkisindeki kefaletinin geçersiz olduğunu iddia etse de kendisinin keşide ettiği bono zaten kredi ilişkisindeki kefaletten bağımsız, illi olmayan bir senet olduğunu, kefaletin geçersiz olduğuna dair iddiaların anlamsız olduğunu, davacı …’ün kefil olduğu ve … adına düzenlenen kredi sözleşmesi sona ermemiş olduğunu, kredi sözleşmesi varlığını devam ettirdiğini, … 35. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası borcu, borçlu-diğer davalı … tarafından ödenmiş olup dosyanın kapatıldığını, bu nedenlerle; haksız ve kötü niyetli, yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilerek, yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ın 23/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı …’ün kefaletnameyi imzaladığı dönemde sahibi olduğu kuyumcı atölyesinde sigortalı çalışanı olduğunu, 21/05/2012 tarihinde davalı …, çektiği kredi için iki kefil istediğini, o tarihte usta olarak işyerinde çalışan davacı … ve kardeşi … bankanın kefil istemesi nedeniyle kefaletnameyi imzaladığını, davacının yaklaşık bir yıl sonra iş yerinden ayrıldığını, devamında kredi taksitlerinin bir kısmını ödedikten sonra kredimi …’ye taşıdığını ve taksitleri ödemeye devam ettiğini, …. kendilerindeki hesabını kapatmamasını rica ederek göstermelik olarak yeni bir kredi kullandırdığını ve sonrasında da yapılandırma yaparak taksitlendirdiğini, adına açılan söz konusu davayla ilgili arabuluculuk görüşmelerinden sonra 2018 yılında yapılandırdığı kredi nedeniyle davacının hesabından davalı banka tarafından para çekildiğini öğrendiğini, 13/08/2018 tarihinde yapılandırdığı yeni kredide davacı …’ün taraf veya borçlu olmadığını, aynı zamanda ne kendi tarafından ne de davacı tarafından herhangi bir senet veya bono düzenlenmediğini, kendine ve davacıya fark ettirmeden sanki kefaletnamenin sayfalarıymış gibi gösterilerek bono gibi düzenlenmiş sayfalar imzalatıldığını, davalı bankanın haksız ve kötüniyetli olarak davacıya icra takibi başlattığını, davacının bir borcu olmadığını ve icra takibinde sunulan bononun geçersiz olduğunu, davanın açılmasına tarafının sebebiyet vermediğini, bu nedenlerle; davanın tarafı yönünden davacının borçlu olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Bankacı … tarafından hazırlanan 24/06/2021 tarihli bilirkişi raporu,
-… 35. İcra Müdürlüğününü …Esas sayılı takip dosyası aslı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, … 35. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı takip dosyasına dayanak senedin iptali ile menfi tespit talebine ilişkindir.
Davalı Banka ile diğer davalı … arasında 21/05/2012 tarihinde çerçeve niteliğinde, süresiz Genel Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği, Genel Kredi sözleşmesine ek sözleşmede …’ın imzasının bulunduğu, diğer iki imzada ise şahıs isimlerinin yer almadığı, sözleşmede kredi limiti bulunmadığı, sözleşmenin eki niteliğindeki 21/05/2012 tarihli cari hesap kredi sözleşmesi limitinin 1.500.000,00TL olarak düzenlendiği, 13/08/2018 tarihinde yapılandırılan kredide davacının taraf veya borçlu olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce resen görevlendirilen Bankacı bilirkişi …marifetiyle hazırlanan 24/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…davalı Banka ile Diğer Davalı … arasında 21.05.2012 tarihinde çerçeve niteliğinde, süresiz Genel Kredi Sözleşmesinin düzenlendiği, Genel Kredi Sözleşmesine Ek Sözleşme (Altın Kredisini de içerir, Sözleşmede — …’ın imzasının bulunduğu, diğer iki imzada ise Şahıs isimlerinin yer almadığı, sözleşmede Kredi Limiti bulunmadığı, Sözleşmenin eki niteliğindeki 21.05.2012 tarihli Cari Hesap Kredi Sözleşmesi limitinin 1.500.000,- TL olarak düzenlendiği görülmüştür. Genel Kredi sözleşmesine ek, matbu Olarak düzenlenen Kefaletnamede, …’e atfen atılı imzanın bulunduğu, Sözleşme limitinin 1.500.000,- TL olarak düzenlendiği, Ticari Kart Sözleşmesine ek, matbu olarak düzenlenen kefaletnamede …’e atfen atılı imzanın bulunduğu, sözleşme limitinin 13.000,- TL olarak düzenlendiği, … 35. İcra Md. … E.Sayılı dosyası üzerinden Borçlular … Ve … aleyhinde yürütülen icra takibinde borç tutarı ödendiği için söz konusu dosya infazen işlemden kaldırıldığı, davalı Banka Vekilince de Kredinin tahsil edilerek dosyanın işlemden kaldırıldığı hususu dava dilekçesinde de belirtilmiş olup, davacı müteselsil kefilin davalı bankaya başkaca bir borcu bulunduğuna dair somut bir beyanda bulunulmadığı gibi herhangi bir delil de sunulmadığı, davalı banka vekilince cevap dilekçesinde, …’ın bankalarından kullanmış olduğu kredi için bir nevi güvence olarak söz konusu senedi bankalarına ciro ettiği belirtilmiş olup, belirtilen nedenlerle kredi ilişkisinden bağımsız başkaca bir borç İlişkisinden söz konusu edilemeyeceği, netice itibariyle Davacı …’ün yukarıda belirtilen tarihlerde diğer davalı …’a kullandırılan altın kredilerinin teminatı olarak alınan 13.03.2020 tarihli 1.500.000,- TL’lık bonoya ilişkin kredinin belirtildiği üzere tahsil edilerek tasfiye olduğu, başkaca bir kredi borcu bulunmadığının söylenebileceği, diğer bir ifadeyle bankanın ödünç para verme ilişkisi dışında başkaca bir ilişkiden dolayı davacıdan alacaklı olduğu düşünülemeyeceğine ve diğer davalıya kullandırılan kredi borcu tahsil edildiğine göre söz konusu senetten dolayı başkaca bir borcunun kaldığının söylenemeyeceği, meselenin hukuki nitelendirme ve takdirinin Sn. Mahkemenin uhdesinde olduğu, kıymetli evraktaki mücerretlik ilkesi ve tarafların diğer hukuki nitelikteki savları ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı,…” yönünde kanaat bildirilmiş, işbu bilirkişi raporu dosya içeriğine toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkememizce verilen kararda dikkate alınmış, ancak Bankadan alınan hesap dökümü incelendiğinde davacının hesabından çekilen 3.396,18TL’nin dava açılmadan önce davacıya faiziyle iade edildiği anlaşıldığından davalının kötü niyeti açıkça ortaya konulmadığından davacının kötü niyet tazminatının reddine, davacının davasının kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, başlatılan takibin davacı yönünden iptaline karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının … 35. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ve buna dayanak 13/03/2020 vade tarihli, 1.500.000,00TL bedelli senet yönünden davacının davalılara BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davacı adına başlatılan takibin iptaline,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 7.858,89TL harçtan, peşin alınan 1.964,73TL harcın mahsubu ile bakiye 5.894,16TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 54,40TL başvuru harcı, 1.964,73TL peşin harç, 800,00TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 159,20TL olmak üzere toplam 2.978,33TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 14.879,51TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının hükmün kesinleşmesi halinde ödeyen tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/07/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır