Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/352 E. 2021/107 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/352 Esas
KARAR NO : 2021/107

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı işçi…’ın …LİMİTED ŞİRKETİ nezdinde çalışırken geçirdiği iş kazası nedeniyle davacı tarafından ödeme yapıldığını ve şirkete rücu için Bakırköy .. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açtığını ve derdest olduğuğuu, ancak şirketin resen terkin edildiğinin tespiti üzerine ihyası için kendilerine süre verildiğini beyanla… İTHALAT İHRACAT TİC.VE SAN.LİMİTED ŞİRKETİ’nin ihyasına ve tasfiye memuru tayinine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında verilen yetki belgesi ve duruşma zaptı dosyamıza sunulmuştur.
Davalı taraf bir cevap vermemiştir.
Şirketin ticaret sicil dosya örneği celbedilip incelenmiş ve 18/02/2015 tarihinde TTK’nın Geçici 7. Maddesi uyarınca resen terkin edildiği, tasfiyenin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dava, re’sen terkin edilen …Taahhüt İmalat İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin ihyasına ilişkindir.
Mahkememizce 27/11/2019 tarih ve …Esas – …Karar sayılı karar ile, ” TTK 547.maddesinde; ” Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa,son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” denilmektedir. Ancak ihyası istenen şirket tasfiye edilmeden resen terkin edildiğinden TTK’nın Geçici 7/15. Maddesi uyarınca işlem yapmak gerekmektedir.
TTK’nın Geçici 7/15. Maddesinde belirtildiği üzere; Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. Bu durumda yapılacak iş ek tasfiye olmayıp, şirketin ihyasını gerçekleştirmek olur.
Davacının tarafı olduğu dava nedeniyle işbu davayı açmakta hukuki yararının olduğu, bu nedenle … Ltd. Şti.’nin ihyası gerektiğinden bahisle davanın kabulüne ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına” karar verilmiştir.
Verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk dairesinin 2020/434 esas ve 2020/791 karar sayılı ilamı ile; “Dava, 6102 sayılı TTK’ nın geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
TTK’ nın geçici 7/3. fıkrası “Bu madde kapsamındaki şirket ve kooperatifler; ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğünce resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ticaret sicili kayıtları üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilir.” şeklinde düzenlenmiş olup Kanun, anılan madde ile Ticaret Sicil Müdürlüklerine re’sen harekete geçip işlemleri sonuçlandırma görevi yüklemiştir. Aynı maddenin 4. fıkrasında da “Ticaret sicili müdürlüklerince; a) Kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. İlan, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinden itibaren otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat yerine geçer. Ayrıca anılan ilan, bildirici niteliği haiz olarak ilgili ticaret ve sanayi odası veya ticaret, sanayi ya da deniz ticaret odasının internet sitesinde aynen yayımlanır.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, dava dilekçesi davalı sicil müdürlüğüne tebliğ edilmiş olup davalı sicil müdürlüğü cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece ilgili şirketin ticaret sicil kayıtları ticaret sicil müdürlüğünden talep edilmiş…Ticaret Sicil Müdürlüğünün 24/09/2019 tarihli yazasından ihyası talep edilen şirketin son tescilini 18/02/2015 tarihinde yaptığı, şirketin 6102 sayılı TTK’ nın geçici 7. Maddesine göre 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiği bildirilmiş, sicil müdürlüğünce gönderilen belgeler arasında söz konusu şirketin TTK’nın geçici 7. maddesinin 1. fıkrasında sayılan hallerden hangisi nedeniyle kaydının resen terkin edildiği belirtilmediği gibi, 4. Fıkrasında belirtilen tebligatların yapılıp yapılmadığı, ticaret sicil gazetesinde ilanların yapılıp yapılmadığına ilişkin bir bilgiye de yer verilmemiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğünün anılan yazısından ihyası talep edilen şirketin 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiği, Bakırköy … İş Mahkemesi’ nin dosya içine gönderilen … E., … K. Sayılı ve Yargıtay 10. HD’ nin 2018/3938-9749 E.K. Sayılı kararı ile bozulan kararına göre ihyası istenen şirket aleyhine davacı tarafça bu mahkemede 21/06/2012 tarihinde dava açıldığı anlaşılmıştır.
TTK’ nın geçici 7. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz” hükmü gereğince devam eden davaları bulunan şirketin ticaret sicilden resen terkin işlemi yapılamayacağından, davalı ticaret sicil müdürlüğünce yapılan resen terkin işleminin yasaya aykırılığı sözkonusudur.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, davalı ticaret sicil müdürlüğünden ihyası istenen şirketin TTK geçici 7 maddesinin 1. fıkrasında belirtilen sebeplerden hangisi nedeniyle resen terkin edildiği ile geçici 7. Maddenin 4. Fıkrasında belirtilen ihtarların ve ilanların yapılıp yapılmadığı araştırılarak buna göre davalı ticaret sicil müdürlüğünün şirketin ticaret sicilden kaydının silinmesine kusurlu hareketiyle sebep olup olmadığı belirlenerek, buna göre yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerekip gerekmediği, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına vekalet ücreti takdirinin gerekip gerekmediği konusunda bir karar vermek olması gerekirken bu hususlar araştırılmadan yargılama giderlerinin davanın niteliği gereğince davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Ayrıca şirket ihyası davasının ticaret sicilden terkin edilen bu nedenle tüzel kişiliği bulunmayan şirkete karşı da açılmıştır. Mahkemece bu konuda da bir karar verilmemiş olması hatalı olmuştur.
Sonuç itibariyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’ nın 355, 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine” dair karar verilmiş ve dosya mahkememize gelerek yukarıdaki esasa kayıt edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce… Ticaret Sicil Müdürlüğünden terkin öncesi ihtar ve tebliğ belgeleri istenmiş, gelen belgelerden sadece şirket tüzel kişiliğine ihtarın gönderildiği ve adresten iade geldiği, şirket yöneticilerine ihtar gönderilmediği, sicil gazetesinde ilan ile yetinildiği görülmüştür.
Davalı sicil müdürlüğünün geçici 7/4. Madde uyarınca gerekli tüm ihtarları yapmadan ve hakkında dava olan şirketi sicilden terkin ettiği, bu işlemin usulsüz olduğu, bu nedenle davanın kabulüne, dava açılmasına davalının sebebiyet verdiği anlaşıldığından yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar terkin edilen şirkete karşı da ihya davası açılmış ise de, şirket tüzel kişiliğinin terkin nedeniyle sona erdiği ve ihya edilmeden davada taraf ehliyetine sahip olmadığı, bu nedenle şirkete karşı dava açılamayacağından, dilekçede davalı olarak gösterilmesinin sonuca etkili olmadığı değerlendirilerek bu taleple ilgili hüküm kurulmamıştır.
HÜKÜM :
1-Davacının davasının KABULÜ ile,… Ticaret Sicil Müdürlüğünün… sicil numarasında kayıtlı …Ltd. Şti.’nin terkinine ilişkin Sicil Müdürlüğü işleminin iptaline, şirketin tam ihyasına ve yeniden ticaret siciline kaydına,
2-Her ne kadar davacı taraf tasfiye memuru tayinini de talep etmiş ise de, re’sen terkin edilen şirketin yöneticilerinin görevlerinin devam etmekte olduğu anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Taraflar harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
4-Yargılama gideri olan 247,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2021

Başkan
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır