Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/336 E. 2021/208 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/336 Esas
KARAR NO : 2021/208

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/10/2019
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kefil olduğu kredide kefilliğinin geçerli olmadığını, müvekkilinin eşi … eşi …’ a kefillik hususunda muvafakatname vermediğini, müvekkilinin … un kredi çekerken kefil olmayı kabul ettiğini, kredi başvurusunda kefil olacağı kredinin meblağı yüksek olduğundan itiraz ettiğini, müvekkilinin İng bank çalışanlarının sözlerine güvenerek 275.000 TL miktarlı sözleşmeyi eşinin muvafakati olmadığını söyleyerek imzaladığını, banka çalışanının bu durumun sorun olmadığını belirttiğini formu doldururken eşinin muvafakatini olduğu kısmını evet olarak yazmasını söylediğini, müvekkilinin eksik evrak var diyerek bankanın aradığını, bankanın diğer evrakların hatalı olduğunu söyleyerek yeniden sözleşme imzalattıklarını, yeni imzaladığı kredinin yeni bir kredi sözleşmesi olduğunu anlamadan imzaladığını, kredi borçlusu arkadaşının kredi borcunu yapılandırmak istediği için müvekkilini aradıklarını, bu nedenle kendisinin imza atması gerektiğini, müvekkilininde banka çalışanına eşinin muvafakati olmadığı için bu kefilliğin geçerli olmadığını, imza atmayacağını söylediğini, müvekkili … a icra takibi başlatıldığını, eşinede icra takibi başlatıldığını, sözleşmede bulunan imza dışında yer alan yazıların müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin eşinin ise muvafakatinin olmadığını, bu hususla ilgili herhangi bir evrak olmadığını, bu nedenlerle … un kefilliğinin ve eşinin muvafakatinin yokluğundan iptaline ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, icra takibinin dava sonuna kadar durdurulmasına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı asıl borçlu … ın müvekkili bankaya başvurduğunu 03.05.2017- 04.05.2017 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davacının iş bu sözleşmesi müşterek ve borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, dava dışı … da söz konusu borca istinaden adına kayıtlı taşınmaz üzerine müvekkili banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, yapılan uyarılara rağmen borçluların borcunu ödemediğini, ihtarname keşide edildiğini, kat edilen ihtarnameye hiç bir itirazda bulunmadıklarını, icra takibi başlatıldığını, ancak borçluların asılsız olduğunu, borçlu olmadığını iddia eden borçlu tarafın İİK 72. Maddesi gereğince icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davacı açabileceğini, davacı … un müvekkili banka ile arasında … 24. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının dayanağı olan alacakla ilgili olarak borçlandırıcı nitelikte sözleşmesel bir ilişkisinin bulunmadığını, sadece olmadığını iddia eden borçlunun menfi tespit davası açma hak ve yetkisinin bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddini ve ayrı ayrı %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Mahkememizin 01/12/2020 tarihinde icrasına karar verilen duruşmasına davacı taraf mazeretsiz olarak katılmamıştır. HMK 150. Maddesi gereğince davacı yanca takip edilmeyen davanın yenileninceye değin işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
H.M.K.nın 150. maddesi hükmü gereğince işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır ve mahkemece bu hususta re’sen karar verilerek kayıt kapatılır. Bu açıklama ışığında dosya incelendiğinde 01/12/2020 tarihindeki duruşma kapsamında yapılan yoklamada davacının duruşmadan haberdar olmasına rağmen mazeretsiz olarak hazır bulunmadığı, böylece HMK 150. Maddesi gereğince takip edilmeyen davanın işlemden kaldırıldığı, bu tarihten itibaren 01/03/2021 tarihine değin davanın yenilenmesi gerekirken yenilenmediği anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına, davaya her ne kadar müdahale talebinde bulunulmuş ise de yerleşik Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları uyarınca huzurdaki davaya müdahil olunması mümkün olmadığından müdahale talebinde bulunan lehine vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 01/12/2020 tarihinde müracaata bırakıldığı, aradan üç aydan fazla zaman geçmesine rağmen taraflarca takip edilmediğinden, HMK’nun 150/5. ve müteakip maddeleri gereğince 08/03/2021 tarihi itibarıyla AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar harcının davacının alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK madde 333 uyarınca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı tarafın yokluğunda dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2021
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.