Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/331 E. 2022/858 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/331 Esas
KARAR NO : 2022/858
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle:20/12/2012 tarihinde davalının sigortaladığı, … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkili sigortalısı … …’ nun araç içerisinde yolcu iken yaralandığını, kazanın oluşumunda herhangi kusurunun olmadığını, müvekkili sigortalısı yurtdışında yaşaması sebebi ile yurtdışında tedavi gördüğünü, müvekkili sigorta şirketinin de kendi üzerine düşen sorumluluğu gereği tedavi bakım ve ilaçları dahil tüm tedavileri için gereken harcalamaların yapıldığını, davalılara yapılan başvuruların sonuçsuz kaldığını, …nin KTK 98. Maddesi gereğince tedavi giderlerini yüklenmiş olduğundan yasal hasım olduğunu, sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın tüm tedavi için gereken giderlerin tamamından sorumlu olduğunu, davalı muhataplara rücu hakkının doğduğunu, … sigortadan taleplerinin … nın sorumlu olduğu kısım dışındaki sorumlulukalrı ve sigorta limiti ile sınırlı olduğunu, bu anlamda … sigorta yönünden davanın belirsiz alacak davası olduğunu, yargıtayın tedavi giderlerinden belgeli olanlardan … nın olmayanlarından ise sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğini ifade ettiğini, arabuluculuğa başvurduklarını ancak olumsuz sonuçlandığını, sigortalının yurtdışında yaşamış olması nedeniyle zararı yurtdışında döviz cinsinden giderlmiş olduğundan, taleplerinin davalıların temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunu 4a maddesi gereği faiz ve TBK 99. Maddesi gereği tahsil tarihindeki türk lirası karşılığından olması gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulunü ve … sigortanın limiti dahilinde ve … nın karşılamadığı giderlere ilişkin sorumlu olduğu miktar ve davalıların sorumlu olduğu tüm tedavi giderlerinden temerrüt tarihden itibaren alacağın tahsil tarihindeki kur karşılığının faiz masraf ve vekalet ücereti ile hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurum aleyhine yürütülen davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğin, dava konusu uyuşmazlık bakımından iş mahkemelerinin yetkili olması gerektiğini, görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, karayolları trafik yasası 109/4. Maddesi ile hüküm altına alındığını, dava tarihi itibarayile dava konusu alacak bakımından zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili kurum aleyhine açılacak davalarda müvekkili kuruma yazılı olarak başvuru yapılmasının ön koşul olduğunu, yasal düzenleme gereği davacı şirketin müvekkili kuruma yazılı olarak başvuru yapmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddeni karar verilmesi gerektiğini, sigorta şirketlerinin halefiyet ve halefiyete dayalı rücu hakkından söz edilebilmesi için yapılan ödemenin sigortacılık mevzuatına ve tekniğine uygun bir ödeme olması ve sigorta şirketinin halefiyet hakkının bululnması koşullarının gerçeleşmesi gerektiğini, bu iki unsurun bir arada bulunması durumunda sigorta şirketinin yaptığı ödeme halefiyeti ve halefiyete davayalı rücu hakkının söz konusu olacağını, sigorta şirketinin rücu hakkı, yaptığı ödemenin akdedilen sigorta poliçesi hükümlerine, özel şartlara ve poliçeler için hazine müsteşarlığı tarafından belirlenne genel şartlara uygun bir ödeme niteliği taşıması gerektiğini, poliçe hükümlerine poliçe genel ve özel şartalrına aykırı ya da uygun olmayan ödemeler bakımından sigorta şirketin rücü hakkının söz edilemeyeceğini, davacı şirket taleplerinin yasal dayanağının bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekitğini, 5510 sayılı yasanın 93/1 maddesi gereği müvekkili kurum tarafından genel sağlık sigortası kapsamında sağlanan sağlık hizmet bedelleri ile ilglii olarak sağlık hizmet sunucularının ve sigortalılrın müvekkili kuruma karşı sahip oldukları talep haklarının 3. Kişilere devredilmesinin mümkün olmadığını, özel sigorta şirketlerine devredilmesinin de mümkün olmadığını, sigorta şirketlerinin karayolları trafik yasasının 98. Maddesi dayanak yapılarak müvekili kurumdan rücuen talepte bulnması söz konusu olamayacağından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, karayolları trafik yasasında 04/04/2015 tarihli 6645 sayılı yasınnı 60. Madddesi ile yapılan değişik ve konu hakkındaki yönetmeliğin 4/1 ve geçici 1/1 maddeleri ile 2012/5 sayılı genelgenin 1. Maddesinde ‘genel sağlık sigortalısı sayılanlar için berlirlenen sağllık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde’ karşılanacağı hüküm altına alındığını, müvekkili kurumun trafik kazaları sonucu oluşan tedavi giderleri nedeniyle oluşan sorumluluğunun sınırı açıkça belirlendiğini, yasal düzenleme dikkate alınarak, trafik kazaları nedeniyle oluşan tedavi, tıbbi malzemele, ilaç refakatçi ve yol giderleri müvekkili kurum tarafından sağlık uygulama tebliği hükümleri uyarınca karşılandığını, ancak müvekkili kurum tarafından karşılanmayan iş göremezlik, maddi manevi tazminat talepleri ve bakıcı giderleri yönünden ise sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam ettiğini, dava dışı sigottalının T.C. Vatandaşı olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, dava dışı sigortalının vatandaşlık durumunu gösterir kayıtların nüfis müdürlüğünden celbini talep ettiklerini, 2012/5 saylıl genelgenin 1/5. Maddesi kapsamında ise yabancı uyruklu kişilerin yurt dışında devam eden tedavilerine ilişkin giderler bakımından müvekkili kurumun bir sorumluluğuunn bulunmadığını ve bu nedenle Türk vatandaşı olmayan ve tedavisi yurt dışında devam ede dava dışı davacı şirket sigortalısının tedavi giderlerinin müvekkili kurumdan talep edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığına, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasına karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 13/04/2012-10/04/2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigortalı olduğunu, kaza tarihinde poliçe kapsamında müvekkili şirketin sorumlu olabileceği teminat limitinin 225.000 TL olduğunu, ancak teminat limitini bildirmiş olmaları davayı kabul ettikleri anlamına gelmeyeceğini, tedavi giderlerine ilişkin taleplerin …nun sorumluluğunda olduğunu, davanın müvekkili şirket yönünden reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dosyanın kusur incelemesi için adli tıp kurumu trafik ihtisas dairsine gönderilmesini talap ettiklerini, sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası gereği üçüncü kişilere karşı sorumlu olabilmesi için kazada sigortalının kusurunun bulunup bulunmadığnın kusuru var ise oranlarının tespitinin gerektiğini, tedavi masrafları talep edilen …’ nun müvekkili şirket aleyhine … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas numaralı dosyasında tazminat davacı ikame edildiğini, davaya yine tedavi giderleri talep edildiğini, bu nedenle dava ile bağlantılı dosyanın celbini talep ettiklerini, tedavi giderinin ZMMS poliçe teminat dışında olması nedeniyle davanın müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesini talep etmiş.
Davacı tarafın davalıya başvurusuna ilişkin belgeler, trafik kazasına ilişkin kayıtlar, ceza yargılamasının sürdüğü … Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/… esas sayılı dosya örneği, davacının sigortalısı tarafından dosyamız davalısı sigorta ve işleten ile malike karşı açtığı tazminat davasının görüldüğü … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas dosya kayıtları dosyamız arasına alınmış ve incelenmiştir.
Davacı tarafın harcamalarına ilişkin tercümeleri ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkememizce görevlendirilen nitelikli hesaplama uzmanı, sigorta ve hesap uzmanı, ortpedi ve travmatoloji hekimi bilirkişilerden alınan raporda özetle; “kazaya karışan … plaka sayılı aracan kaza tarihinde davalı … sigorta nezdinde 13/04/2012-10/04/2013 vadeli ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı … sigorta’ nın meydana gelen zarara ilişkin maddi tazminat taleplerinden 20/12/2012 tarihi itibariyle kişi başı sağlık gideri azami poliçe limiti olan 225.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğunu, davaya konu kazanın 2012 yılında gerçekleşmiş olduğu bu haliyle trafik kazası sonucunda zarar görenin … tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ZMMS poliçesi kapsamında poliçedeki sağlık gideri teminatı limitleri çerçevesinde sigorta şirketi tarafından tazmin edilebileceğini, yapılan tedavilerin neler olduğunun medikal yönden değerlendirilmesi ve tutuarlaının tespiti için fizik tedavi ve rahabilitasyon uzmanı bilirkişiden rapor alınması gerektiğini,” mütala etmiştir.
Fizik tedavi ve Rehabilitasyon uzmanı bilirkişiden alınan raporda özetle; “sol omuz rotator manşet rüştürü nedeniyle artroskopik rekonstrüksüyon ve eklem omurga cerrahisi kliniğinden büyük eklem değişimi tanısıyla alınan tedavi uygulamasının …’ un verilen tedavinin kazayla nedensellik bağının olup olmadığının Ortopedist bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, …’ ya kaza sonrasında Almayada çeşitli tarilerde konuşma terapisi faturalandırıldığını, bu konuşma terapisinin ne sebeple verildiğine dair bir belgeye rastlanmadığını, Almayada ilk olarak 20/09/2012 tarihindeki epikrizde intrasörbral kanama tespit edildiğini ve kaza ile ilişkilendirildiğini, ancak kaza sonrası yapılan Türkiyedeki muayane ve tetkiklerde instraserebral kanamaya yönelik bir bulgu raporlanmadığını, ayracı …’ un bu duruma sebebiyet evrecek başka hastalıklarınında bulunduğunu, instraserebral kanamanın ve verilen konuşma terapisinin kazayla ilişikili olup olmadığı ve terafi faturalarının medikal yönden uyguluğunun değerlendirilmesinin ve aynı dönemde nöroloji konsültasyonu sonrası postravmatik stres bozukluğu tanısı konulup kazayla ilişkisi olduğu düşünülerek tedavi yapıldığını, bu tanının kaza ile ilgili nedensellik bağı olup olmadığının ve sebeple verilen tedavi giderlerinin medikal yönden uygunluğunun nöroloji hekimi bilirikişi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, Almanyada kazadan sonra ağustos 2012 tarihinde kolesistektomi ameliyatı yapıldığını ve amilyatın kaza ile ilişkilendirilip faturalandırıldığını, yapılan ameliyatın kazayla bir nedensellik bağının olup olmadığını genel cerrahi hekim bilirikişisi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, dosyadaki mevcut faturalar incelendiğinde kazayla aralarında bir nedensellik bağı kurulamayan diğer hastalıklara yönelik tedavilerin faturalarda karışık bir şekilde bulunduğunu, kaza sonrası travmaya bağlı lenfödem tanısının sekoder, akut, sağ ayak bileği veya bacak kısmında olabileceği fakat dosyadaki bilgilere göre 12/10/2012 ve daha sonkai epikrizlerinde primer kronik evre3, her iki bacak lenfödem tanısı konulduğunu, bu tanıyla alakalı olarak çeşitli dönemlerde uygulanan fizyoterapi bandaj ve benzeri tedavilerin kazada meydana gelen sağ ayak bileği kırığı ile nedensellik bağının olmadığını, primer lenfödem için verilen fizyoterapi bandaj, evde bakım gibi uygulamarın faturalarının değerlendirme dışı olduğunu, ancak faturaların çoğunda fizyoterapi, konuşma terapisi ve primer lenfödem terapisi birlikte yazıldığından ayrıca türkiyede konuşma ve lenfödem tedavisinin ayrı ayrı maliyetlerinin kırık fizyoterapisinden fazla olması sebebiyle bunların ayrı ayrı faturalandırılıp ve … …’ nun imzası bulunan seansların dikkate alınmasının kaza ile ilgli daha net fatura bedel tayinine ulaşmayı sağlayacağını, tüm fizik tedavilerin tarihlerine bakılmaksızın nedesellik bağı olabiceği kaanite varılan birlikte faturalandırıldığı için ayrım yapılamaığ halde bazı primer lönfödem tedavi seansları ve teslim tutanığı olmayan bir cihazda dahil olmak üzere kaza ile ilgili nedensellik bağı kurulabilen tüm fizik tedavi giderlirinni 2.338,83 Avro olduğunu, ayrım yapılabilirse kırık rehabilitasyonuile ilgili verilen bilgiler değerlendirilidğinde uzun dönem rehabilitasyon süresinin 4-6 ay olduğunu, ancak hasta …’ un yaşı ve kronik hastalıkları göz önüne alındığında ortalama 1 yıl için yapılan fizik tedavinin değerlendirilmesi sonrasında kalan sekel varsa maluliyet değerlendimesi, …’ un kaza sonrası Ortopedi bölümünce cerrahi ve redüksiyon tedavileri uygulandığından mahkemece maluliyet hesabına ihtiyat duyulur ise ortopedist bilirkişi tarafından hesaplanması, kazan 1 yıl sonraki omuz, dirsek ve sağ ayak bileğine verilen fizik tedavinin ve giderlerinin hesaplamadan ayrı tutulması gerektiğini, kaza tarihinin kurumlarda 20.12.2012 olarak göründüğünü ancak kaza tutanağında 20/06/2012 olarak belirtildiğini,” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bu kez adli tıp uzmanı, genel cerrahi uzmanı, nöroloji uzmanı, aktüerya ve sigorta bilirkişisi, sigortacılık bilirkişisi ile ortopedi ve travmatoloji uzmanından oluşan heyetten alınan raporda; sunulan belgelere göre … nın sorumlu olduğu belgeli giderin 8.171,84 EURO olduğu, … sigortanın sorumlu oludğu miktarın 34.507,48 EURO olduğu ve bu miktarlarda davalıların sorumlu tutulabileceği bildirilmiştir.
Dava, davalı … sigorta nezdinde sigortalı olan … plakalı araç ile … plakalı aracın 20/12/2012 tarihinde karıştığı kazandan araçta yolcu olarak bulunan ve davacının özel sağlık sigortalısı olan … …’ nun yaralanması nedeniyle türkiye ve yurt dışında yapılan tedaviler nedeni ile davacı özel sağlık sigortacısı tarafından sigortalısına yapılan ödeme nedeniyle toplam 76.341,46 EURO nun davalıların sorumluluğu oranında ve davalı sigortanın police limiti ile sınırlı olarak rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dikili asliye ceza mahkemesince alınan raporda, davalı … nezdinde sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacının davalılara 30/05/2017 tarihinde başvurarak ödeme yapılmasını talep etmiş ancak bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacının sigortalısının bulunduğu araç sürücüsü … …nun kusursuz olduğu, arkadan çarpan … plakalı araç sürücüsü … … …’ ın %100 kusurlu olduğu, ceza mahkemesince hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davacınnı sigortalısının … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasında maluliyet nedeni ile tazminat ve tedavi giderleri talebi ile … sigorta, sürücü ve araç maliki aleyhine dava açmış olduğu ve derdest olduğu görülmüştür.
Davalı … sigortanın kaza tarihi itibari ile poliçe limitinin 225.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Toplanan delliller, ceza dosyası ve bilirkişi raporları nazara alındığında davalı … sigortanın poliçe limiti ile davacıya karşı sorumlu olduğu, davacının talebinin poliçe limiti ile sınırlı olduğu, … sigortanın sorumlu tutulabileceği miktarın poliçe limiti nazara alındığından 28.846,15 EURO olacağı, bu miktar yönünden davacının talebinin haklı olduğu, … nın sorumlu olduğu miktarın ise 8.171,84 EURO olduğu görülmüştür.
Her ne kadar mahkememizce … yönünden zaman aşımı defii daha önce red edilmiş ise de, kaza tarihi itibarıyla 8 yıllık ceza zaman aşımı süresinin dolmuş olduğu, kaza tarihinin 20/06/2012 olduğu, dava tarihinin ise 20/01/2022 olduğu, … ya başvuru tarihi olan 30/05/2017 tarihi itibari ile de 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, trafik kazasından kaynaklı tazminat davasının zararı ve sorumlunun öğrenilmesinden itibaren 2 yıl olup başvuru süresinden sonra 2 yıllık sürenin geçtiği, bu durumda … nın zaman aşımı definin yerinde ve süresinde olduğu, daha önce bu definin reddine karar verilmiş olmasının kazanılmış hak sağlamayacağı bu nedenle zaman aşımı defi nazara alınarak davanın … yönünden reddine karar verilmiştir.
Davalı … yönünden talebin haklı olduğu, başvuru tarihinden 8 iş günü sonra temerrüde düştüğü bu haliyle davacının talebinin … sigorta yönünden kabulüne ve temerrüt tarihinden itibaren de faiz uygulanmasına, … Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 2018/… esas sayılı ve yargıtay … Hukuk Dairesinin 2012/… esas sayılı ilamlarında belirtildiği üzere davacının ödeme yaptığı para cinsinden alacak ve faiz talebinin kabul edilebileceği, bu nedenle de … sigorta yönünden davanın kabulüne, sigorta şirketi kişi başı poliçe limiti 225.000,00 TL olduğundan ve davacının sigortalısının … Aslilye Ticaret Mahkemesinde aynı limit dahilinde talebi bulunduğundan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile hüküm kurulmasına karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olumuş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının davalı … yönünden zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının davasının davalı … Sigorta yönünden kabulü ile, poliçe limiti dikkate alınarak 28.846,15 EURO’nun, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 09/06/2017 tarihinden itibaren işleyen 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine,
3-Kabul edilen dava değeri 225.000,00 TL üzerinden hesaplanan ‭15.369,75 TL alınması gerekli harçtan, davacı tarafça peşin yatırılan 10.172,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.197,15‬ TL harcın davalı … Sigorta’ dan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Zorunlu Arabuluculuk başvurusu nedeniyle harcanan 1.320,00 TL’nın davalı … Sigortadan alınarak hazineye ödenmesine,
5-Kabul edilen dava değeri ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir edilen 34.500,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigortadan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı …’ nın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 50.694,80 vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’ ya verilmesine,
7-Davacı tarafından tebligat, müzekkere ve sair giderler için sarfedilen toplam 13.206,50 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 4.988,37 TL nin ve davacının peşin yatırdığı 10.172,60 TL harçların davalı … Sigorta’ dan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İlişkin, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/12/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır