Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/315 E. 2021/28 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/315
KARAR NO : 2021/28
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … müvekkili şirketten aşağıda bilgileri yazılı olan iki adet çeki aldığını ve bu çeklerin vadesine göre müvekkiline ödeme yaptığını, ekte sunulan davalı tarafından gönderilen ihtarnamede çek bilgileri ve taraflarına ödenen miktarın belli olduğunu,
– 30.06.2020 keşide tarihli 250.000-TL bedelli … … A.Ş keşideli çek
– 31.07.2020 keşide tarihli 200.000-TL bedelli … A.Ş keşideli çek
yukarıda yer alan çeklerden 30.06.2020 keşide tarihli 250.000-TL bedelli çek karşılıksız çıkınca davalı firma bu çek ile ilgili hemen ihtiyati haciz kararı aldığını ve … İcra Müdürlüğünün 2020 /… Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, bu icra dosyasını kendilerinden önce cirosu bulunan diğer cirantalardan tahsil ederek icra dosyasını kapattıklarını, yazılan çek nedeniyle 250.000-TL tahsilatını yapan davalı firma, yazılan 30.06.2020 vadeli çeki bahane göstererek henüz vadesi gelmemiş olan 31.07.2020 keşide tarihli çeki risk olarak gördüğünü belirttiğini, müvekkilinden almış olduğu boş teminat senedini 1.000.000-TL olarak doldurduğunu, tarih attığını ve sanki 250.000-TL alacağını tahsil etmemiş gibi her iki çekin toplam bedeli olan 450.000-TL bakiye alacak diye … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, icra dosyasına konu senet borç senedi değil teminat senedi olduğunu, davalı firmaya olan 200.000-TL borcunun vadesi 31.07.2020 tarihi olduğunu, ayrıca bu tarihte çek ödenmez ise borç doğduğunu, zira bu tarihler baz alınarak çekler kırıldığını ve kendilerinden kesinti yapılarak taraflarına para ödendiğini, davalı firmaya borcu kalmadığını, zira yazılan 250.000-TL bedelli çek nedeniyle … İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasında tahsilat yapılarak borç ödendiği halde bu çek hiç ödenmemiş gibi teminat senedinin 450.000-TL olarak işleme konulduğunu, yazılmayan ve keşide tarihi olan 31.07.2020 tarihini bekleyen çeki taraflarına iade de edilmediğini, hem çekleri ellerinde tutulmakta olduğunu hem de teminat senetleri 450.000-TL olarak işleme konulduğunu, bu icra dosyasında müvekkilinin evindeki eşyaların haczedildiğini, banka hesaplarına bloke konulduğunu, şirket aracına yakalama çıkartıldığını ve iş yerindeki eşyaları da muhafaza altına alındığını, … İcra Müdürlüğünün 2020/… talimat sayılı dosyası ile ev eşyalarının muhafaza altına alındığını, ayrıca müvekkili …’in icra baskısı altında ihtiyati haciz aşamasında 30.000-TL davalı firma vekiline ödeme yaptığını, … İcra Müdürlüğü 2020/… esas sayılı dosyasında 250.000-TL tahsilat yapmalarına rağmen, müvekkilinden haricen 30.000-TL tahsilat yapmalarına rağmen icra dosyasına beyanda bulunmayarak hem yasal harçları ödememekte hem de haciz işlemlerine devam ettiğini ve psikolojik olarak bütün baskıları yaptığını, bu haksız ve hukuksuz işlemleri nedeniyle davalı firmaya karşı maddi ve manevi tazminat haklarının saklı olduğunu, neticeten davalı firmaya borcu bulunmamasına rağmen 31.07.2020 keşide tarihli 200.000-TL bedelli çekin vadesini beklemeden, ellerinde yazılmış ödenmemiş çekleri olmamasına rağmen, teminat senedini doldurarak 450.000-TL üzerinden icraya koyan firmaya karşı iş bu menfi tespit davasını açma zaruretinin doğduğunu, müvekkillerinin haciz tehdidi altında olduğunu, borçları olmamasına rağmen teminat senedi doldurularak kambiyo vasfı varmış gibi usulsüz ve haksız icra takibi yapıldığının açıkça ortada olduğunu, 31.07.2020 keşide tarihli çeklerinin yazıldığı taktirde davalı firmaya borçlarının doğacağını, doğmamış borçtan dolayı teminat senedi ile haksız ve hukuksuz işlem yaptıklarının, davalı firmanın telafisi imkansız zararlar doğuracak bu işlemleri nedeniyle tedbir talep etme zorunluluğunun doğduğunu, sonuç olarak açıklanan nedenlerden ötürü; yöneltmiş oldukları davanın sonuçlanması zaman alacağı ve müvekkillerinin bu aşamada haciz uygulamasına maruz kalmadan ticari faaliyetini sürdürebilmesi için hacizlerin kaldırılması ve durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu icra dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile takibin müvekkilleri yönünden iptalini, davalı tarafa karşı kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafça ticari uyuşmazlıklarda zorunlu dava şartı olan arabuluculuk kurumuna başvurulmadığını, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davacılar vekilinin dilekçesinde davaya konu senedin teminat senedi olduğunu iddia ettiğini, müvekkili şirket ile müşteri … San ve Tic. Ltd. Şti. asıl borçlu sıfatı ile diğer davacılar … ve … San. Ltd. Şti.’nin müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış oldukları faktoring sözleşmesine istinaden yazılı teyit alınmak suretiyle sözleşme-fatura karşılığı işlem yapılan, çeklerin keşidecisinin çeklerinin yazılması sebebiyle … yevmiye numaralı ihtarı ile hesap kat ihtarı çekildiğini, akabinde de yine usul ve yasaya uygun olarak borçlu tarafından tanzim edilen munzam senedin takibe konu edildiğini, takibe konu edilen munzam senet olduğunu, teminat senedi olmadığını, munzam senet ve teminat senedi hukuki temelleri ve tanımları birbirlerinden farklı kambiyo senetleri olduğunu, bununla birlikte yukarıda da ifade edildiği üzere müvekkili faktoring şirket tarafından bono teminat olarak alınmamış olmakla 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesi ve Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8/1. uyarınca takip dayanağı bono yönünden yetkili hamil olduğunu fatura ile tevsik ettiğini, müvekkiline cirolanan çeklerin TCMB kayıtları ile karşılıksız çıkacağı anlaşıldığından müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla borçlulara ihtar çekildiğini, ancak müvekkilinin alacağı tahsil edilemediğini, iş bu durum üzerine ihtiyati haciz kararı alınarak takip başlatıldığını, munzam senet takibe konulurken “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” şerhi düşülmüş olup çek takibi sonucu bir ödeme yapılması durumunda senet takibinde aynı borcun istenmediğinin açıkça belirtildiğini, taraflarınca usul ve yasaya uyugn olarak takip başlatılmış olmakla davacının iddialarının asılsız olduğunun açık olup davacıların iddialarını isptalayamadığını, sonuç olarak açıklanan nedenler ile; davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddini, her halükarda haksız davalarının reddini, İİK m. 170/3 c.3 uyarınca davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; davacıların … İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… E. Sayılı dosyası nezdinde davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili 12/01/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini ve yatırılan gider avansının tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenen davadan feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak kayıtsız ve şartsız olarak yapılabilen, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmayan, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesine dair bir taraf usuli işlemidir. Davacının feragati sayılan şartlara haiz olduğundan mahkememizce davanın feragat nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL ret harcından peşin alınan 426,94-TL harcın mahsubu ile artan 367,64-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra ve talep halinde iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2021

Katip …

Hakim …