Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/312 E. 2021/571 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/312 Esas
KARAR NO : 2021/571
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili tarafından sunulan 13/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın … Şubesi ile kredi borçlusu … San. ve Tic. A.Ş. arasında genel kredi sözleşmelerine istinaden şirket kredi kartı, ticari kredili mevduat hesabı kredilerinin açılıp kullandırıldığını, davalı … tarafından söz konusu sözleşmenin müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığını, kredi borcun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek nakit kredi borcunun ödenmesi için … A.Ş.’ye Genel Müdürlüğü tarafından keşfedilen 31.05.2019 tarihli ihtamamesiyle ihtar edildiğini, borç ödenmediğini, borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı ile başlatılan icra takibinin durdurulduğunu belirterek davalı borçlunun vaki itirazlarının iptalini ve takibin takip talebindeki şartlarla devamını, davalı borçlunun nakit alacak üzerinden %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş ancak davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
B.Uyuşmazlık, Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Huzurdaki dava itirazın iptali davasıdır. Uyuşmazlık davalının davacıya takip tarihi itibariyle asıl alacak ve faiz yönünden borçlu olup olmadığı, itirazın haksız olup olmadığı, alacağın muaccel olup olmadığı, temerrüt oluşup oluşmadığı, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın itirazın iptali davası olması sebebi ile öncelikle itirazın yapıldığı icra dosyası mahkememiz dosyası arasına alınmış, yapılan incelemede …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanların dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı ve dava değerlerinin aynı olduğu, davalılar tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçeleri sunulduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiş, deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Dava devam ederken davacı tarafça dava konusu devredilmiş, dava konusu alacak … AŞ tarafından alınmış, buna ilişkin dilekçe kontrol edildiğinde 23 Ekim 2020 tarihinde … Noterliği nezdinde … yevmiye numaralı temliknameyle alacağın temlik alındığı anlaşılmış, temlik alan davacı olarak davaya eklenmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Bankacı bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 01/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacı … A.Ş. ile dava dışı … Ticaret A.Ş. firması arasında akdedilen 21.01.2013 tarihli 850.000TL tutarlı, 30.06.2016 tarihli 300.000TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmelerine dayalı olarak şirket kredi kartı ve tüzel kredili mevduat hesabının tahsis edildiğini, bu genel kredi sözleşmelerinde davalı …’in müteselsil kefil sıfatıyla aynı miktar dahilinde imzasının bulunduğunu, Davacı- alacaklının takip tarihi itibariyle talep edeceği şirket kredi kartı ve tüzel kredili mevduat hesabı alacak tutarı toplamının 87.516,47TL olduğunu, şirket kredi kartı asıl alacak tutarı olan 55.461,86 TL’ye tüzel kredili mevduat hesabı asıl alacak tutarı olan 30.325,88 TL’ye takip tarihinden itibaren TCMB tarafından ilan edilen oranlar üzerinden temerrüt faizi talep edebileceğini, davalı tarafın akdedilen genel kredi sözleşmeleri ve kefalete illişkin hükümler çerçevesinde işbu kredi kartından ve tüzel kredili mevduat hesabından kaynaklanan borçların ödenmesinden sorumlu olduklarını” mütalaa etmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf 22/04/2021 tarihli dilekçe ile raporda alacağın eksik hesaplandığını, talepleri gibi davanın kabul edilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmamıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, davacının dilekçe ve beyanları ile duruşma esnasındaki sözlü açıklamaları, mahkememize sunulan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile dava dışı … şirketi arasında kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının da bu krediye müteselsil kefil olduğu, sözleşme kapsamında davalının yetkilisi ve kefili olduğu şirkete kredi hesabı tanımlandığı anlaşılmaktadır.
Davalının bu kredi nedeniyle davacı bankaya farklı borç kalemleri yönünden toplam 85787,74 TL asıl alacak ve 1.888,76 TL işlemiş faiz ve bu faiz oranı üzerinden hesaplanan 94,43 TL BSMV yönünden alacaklı olduğu mahkememizce atanan bilirkişi tarafından hesaplanmıştır..
Davacı kayıtlarında bulunan borçların ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalıya 31/05/2019 tarihli ihtarname gönderildiği görülmektedir. Dava dışı şirkete gönderilen ihtarname 03/06/2019 tarihinde tebiğ olmuş ise de davalı kefile gönderilen ihtarname 10/06/2019 tarihinde tebliğ olmuş ve davalı 11/06/2019 tarihinde temerrüde düşmüştür. Davacı tarafça dava dışı şirket ve davalı hakkında aynı tarihte temerrüde düşmüşler gibi temerrüt faizi hesaplanmış ise de dava dışı asıl borçluya yapılan tebligatın davalı kefili temerrüde düşürmeyeceği yargıtay içtihatlarında da kabul edilmektedir. (Somut olaya gelince davalı kefile hesap kat ihtarnamesi tebliğ edilememiş, davalı icra takip tarihi itibarıyla temerrüde düşmüş olup, mahkemece bu davalı yönünden icra takibinden önceki döneme ilişkin temerrüt faizi uygulanmayacağı yönündeki gerekçesi usul ve yasaya uygun olup, mahkeme hükmünün onanması gerektiğinden, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin bozma ilamının kaldırılarak, usul ve yasaya uygun bulunan mahkeme hükmünün onanmasına karar vermek gerekmiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3501 E.,2019/3769 K.)
Son tahlilde borçlunun sözleşmeye aykırı davrandığı açık olmakla, banka kayıtlarına ve dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilen rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, raporda belirlenen faiz miktarlarının takip talebinde belirlenen alacak miktarlarından fazla olması nedeni ile faiz ve BSMV yönünden taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, itiraz haksız ve alacak likit olduğundan kabul edilen alacak toplamı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalının … İcra müdürlüğünün 2019/… esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının 85.787,74 TL asıl alacak, 1.646,41 TL işlemiş faiz ve 82,32 TL BSMV yönünden iptaline, takibin bu suretle devamına,
2-479,60 TL’lik kısım yönünden talebin REDDİNE
3-Davalının itirazında haksız ve alacağın likit olması nedeniyle bu bedel üzerinden takdiren %20 üzerinden hesaplanan 17.503,294 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Alınması gereken 5.978,25-TL harçtan peşin alınan 1.062,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.915,47-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından dava açılırken yatırıldığı anlaşılan 1.062,78-TL peşin harç, 54,40TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.117,18 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti, 129,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 929,50TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre hesaplanan 924,43 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6100 sayılı HMK.nun 326/2 maddesi gereğince bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin kabul red oranına göre 7,20 TL sinin davacıdan, 1312,80 TL sinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
8-Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 12.177,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 479,60 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.14/09/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır