Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/308 E. 2021/441 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/308 Esas
KARAR NO : 2021/441 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 10/07/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin uyuşmazlığa konu borçtan hiçbir şekilde sorumlu olmadığını, davalı tarafından icra takibine konu edilen bonolardan bir tanesinin talep edilebilirliğe ilişkin geçerliliğini yitirdiğini, diğerinin ise vadesi kanuna uygun bir vade olmadığından geçersiz olduğunu, … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından … Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Lehine 19.02.2016 tarihinde 4 adet bono düzenlendiğini, bunlardan iki tanesinin bedelinin talep edilemez senetler olduğunu, icra takibine konu edilen bonolardan 1/4 nolu 07.11.2016 ödeme tarihli ve 7.500,00-TL bedelli bononun takip başlatma tarihi dikkate alındığında zamanaşımına uğradığını, davalının uyuşmazlığa konu icra takibini 06.12.2019 tarihinde başlattığını, 2/4 nolu 10.02.2016 ödeme tarihli 7.500,00-TL bedelli bononun ödeme tarihi düzenleme tarihinden önceki bir tarih olduğundan söz konusu bononun geçersiz olduğunu, uyuşmazlığa konu 2/4 nolu senet incelendiğinde ödeme tarihi paraf atılarak 10.02.2016 olarak düzenlendiğini, kararlaştırılan ödeme tarihi senedin düzenlenme tarihinden önceki bir tarih olduğunu, davalı tarafından müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, uyuşmazlığa konu senetlerin ödenmesi için senetlerin müvekkiline ibraz edilmediğini, müvekkile senetler için ödememe protestosu çekilmediğini, müvekkilinin, aleyhine başlatılan icra takibinden çalıştığı işyerine gelen maaş haczi müzekkeresi ile haberdar olduğunu, 15.02.2017 tarihli … yevmiye numaralı Ödememe Protestosu sadece bonoların keşidecisi olan şirket … San. ve Tic. Ltd. Şti. için çekildiğini, bu durum davalının müvekkilin söz konusu senetlerin bedellerinden sorumlu olmadığını, müvekkil tarafından uyuşmazlığa konu senetlere atılan imzalar borçlu şirketi temsilen atıldığını, müvekkilin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, düzenlenen bonolar … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından … Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. lehine düzenlendiğini, bu bonolara şirketin o zamanki yetkilisi olarak müvekkili tarafından imza atıldığını, düzenlenen bonolar dikkate alındığında müvekkili tarafından borçlu şirketin kaşesinin üzerine değil senette imza olarak belirtilen yerlere borçlu şirket adına imza atılmış olduğunun görüleceğini, senedin borçlu kısmında sadece şirketin ticaret unvanının yer aldığı kaşe bulunduğunu, kaşe üzerine herhangi bir imza atılmadığını, bu yüzden atılan iki imza da şirketin yetkilisi olarak kaşe üzerine atılan çift imza gibi kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine başlatılan takip telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabileceğinden, işbu davanın sonuçlanmasına kadar icra takibinde dosya borcununun tamamının teminat mektubu vermek suretiyle temin edilerek alacaklıya ödemenin durdurulması için tedbir kararı verilmesini, …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından başlatılan takip nedeniyle müvekkilinin borçsuz olduğunun tespitine, müvekkili aleyhine başlatılan haksız ve usul ve yasaya aykırı takibin iptaline, yargılama sonuçlanıncaya kadar İcra iflas Kanunu 72/3 maddesi gereğince icra dosya borcunun tamamının teminat mektubu veya nakit olarak depo edilmesi ve bu miktarın dava sonuçlanıncaya kadar borçluya ödenmemesi yönünde %15 teminatla ihtiyati tedbir kararı verilerek, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 25/08/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı yazılı bir belgenin aksini ispat edecek yazılı bir belge sunmadığından bu bono için ileri sürdüğü iddiaların da reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının bonoyu, yetkilisi olduğu şirketin unvanı üzerine teksuretiyle düzenlemesi mümkün iken ayrıca imzalaması karşısında bonolardaki şirketi temsilen imzaladığının, diğerinin ise yetkilisi olduğu şirkete avalist olmak için attığının kabul edilmesi gerektiğini, davacının tüm iddiaları samimi olmadığını, borçtan kurtulmak için “ya tutarsa” mantığı ile ileri sürülen iddialar olduğunu, keşideci olan davacıdan talepte bulunmak için protesto düzenlemeye de gerek olmadığını, davacı, müvekkilden aldığı mallar karşılığında düzenlediği bonoları ödememek için yasayı kötüye kullandığını, bu nedenlerden, açılan davanın reddine, davacının tedbir talebinin reddine, kötüniyetli olan davacının % 20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Mali Müşavir bilirkişi … ‘nın 22/04/2020 tarihli bilirkişi raporu
– … İcra Müdürlüğünün 2019/ Esas…sayılı dosyasının aslı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, kambiyo senetlerinden kaynaklanan menfi tespit davasına ilişkindir.
Mahkememizce resen görevlendirilen mali müşavir bilirkişi … marifetiyle hazırlanan 22/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “…Davacı … tüzel kişi olmadığı için herhangi bir ticari defter ve belge sunamamıştır, dolayısı Davacı … ile ilgili herhangi bir inceleme yapılması mümkün olmamıştır, davalı şirket vekili Mahkeme ara kararına uyarak 2015 ve 2016 yılına ilişkin tüm ticari defterlerini ibraz etmiş ve incelenen Davalı Ticari Defterlerinden Açılış- Kapanış Tasdiki zorunlu olan Yevmiye defterinin tasdiklerinin süresinde yapıldığı, (2016 Mali Yılı e-defter olarak) Envanter ve Defteri Kebir’inden (2016 Mali Yılı e- defter olarak) Açılış tasdikleri yapılmış olup tüm defterlerin kendi içlerinde birbirini teyid ettiği, genel kabul görmüş muhasebe esas ve tekniğine uygun tutulduğu, davalı lehine delil teşkil ettiği görülmüştür, davalı şirket ticari defterlerinde davacı ile ilgili olarak herhangi bir kayıt bulunmadığı, dava dışı firma olan … Tic. Ve San. Ltd. Şti. hitaben düzenelenen irsaliyeli fatura olarak düzenlenen faturaları davalı teslim aldığı fatura (EK-1, EK-2)lar üzerinden görülmektedir, dolayısı ile davalı’nın dava dışı firma ile cari hesap ilişkisi içinde olduğu için bu nedenle davalı ticari defterlerinde davacı ile ilgili olarak herhangi bir işleme ve belgeye ulaşılamamıştır, dava dışı şirket olan … Tic. Ve San. Ltd. Şti ile davacı ilişkisinin araştırılması gerekip gerekmeyeceği hususunun araştırılması Mahkemenizin takdirinde olduğu, davacı’nın davalı şirket tarafından icraya konulmuş olan alacak … Tic. Ve San. Ltd. Şti. tarafından tanzim olunmuş Davacı tarafından imzalanmış ve Davalı … Tic. Ve San. Ltd. Şti. lehine düzenlenen; 1/4 sıra numaralı 19.02.2016 keşide tarihli 07.11.2016 vade tarihli ve 7.500,00-TL. bedelli, 2/4 sıra numaralı 19.02.2016 keşide tarihli 10.02.2016 vade tarihli ve 7.500,00- TL bedelli, 3/4 sıra numaralı 19.02.2016 keşide tarihli 07.01.2017 vade tarihli ve 7.500,00-TL bedelli, 4/4 sıra numaralı 19.02.2016 keşide tarihli 11.02.2017 vade tarihli ve 7.500,00-TL bedelli senetlerde davalı şirketle bir alışveriş ve ticaretinin olmaması ve davacı’ya herhangi bir mal teslim edilmemiş olması nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı görülmüştür, davacının bonoları yetkilisi olduğu şirketin ünvanı üzerine teksuretiyle düzenlemesi mümkün iken ayrıca imzalaması karşısında bonolardaki imzaların şirketin temsile imzaladığı ve diğer imzanın da şirkete avalist olmak için attığını kabul edilmesi gerektiği Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, icra takibinde takibe konu senetler için takibin durdurulması hususunda Mahkemenizin takdirinde olduğu,…” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yargıtay 12.HD’nin 2016/14463 Esas ve 2017/6195 Karar sayılı ilamında; “… şirket yetkilisinin, şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza, bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 701 ve 702. maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekli değildir. Senedin, keşideci bölümünde, şirket temsilcisinin (aynı kişinin) elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda, imzalardan şirket kaşesi üzerine atılanın şirket adına, açığa atılan diğer imzanın da, imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Her iki imzanın kaşe dışında olması halinde de, birisinin şirket adına, diğerinin de aval olarak atıldığının kabulü gerekir. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için, keşidecinin tek imzası yeterli olup; birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır. Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için, keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından, şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir…” belirtildiği üzere; somut olayda, dava konusu ve takip konusu bono asılları üzerinde çift imza bulunduğu, davacının imzaların sahteliği yönünde bir itirazının olmadığı, imzayı şirket adına attığını kabul ettiği, şirkete ait ticaret sicil gazetesi de incelendiğinde davacının çift imza yetkisine ilişkin bir ibare bulunmadığı da dikkate alındığında bilirkişi raporunun aksine, Yargıtay ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30TL karar harcının peşin alınan 719,35TL harçtan mahsubu ile 660,05TL artan harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 6.275,91TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır