Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/292 E. 2021/100 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/292
KARAR NO : 2021/100

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. Tarafların Talepleri
Davacı vekili 23/08/2019 tarihli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne hitaben yazdığı dava dilekçesinde, müvekkili … ye ait otomobilin 15/10/2017 tarihinde saat 19.10 sıralarında, dava dışı… sevk ve iaderesinde İstanbul ili Şile İlçesi, Alacalı Mah. Sahilköy istikametine doğru seyrederken, yol üzerine gerekli güvenlik tedbirleri alınmadan park edilmiş olan, davalılardan …ye ait diğer davalı … tarafından kiralanmış ve … sevk ve idaresinde olan iş makinasına çarparak hasarladığını, kazanın meydana gelmesine davalıların sorumluluğundaki aracın asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin zararlarının davalılar tarafından giderilmesi gerektiğini, hasar miktarına ilişkin taleplerinin olduğunu, müvekkilin giderilmeyen bakiye 8.637,77-TL’lik zararının davalılardan tahsili gerektiğini, değer kaybına ilişkin taleplerinin olduğunu, iş durması zararına ilişkin taleplerinin olduğunu, ekspertiz ücreti masrafı açısından taleplerinin olduğunu belirterek müvekkile ait araçta oluşan hasar bedelinin bakiye kısmına binaen şimdilik 8.637,77-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, müvekkile ait araçta oluşan değer kaybı bedeline binaen şimdilik 11.250,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, iş durması zararına binaen şimdilik 2.000,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, müvekkile ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti için hazırlanan ekspertiz raporu ücreti için taraflarınca karşılanan 206,50-TL ekspertiz ücretinin yargılama öncesi zorunlu olarak tespit amaçlı yapıldığından yargılama gideri olarak karara derç edilmesini, diğer yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Finansman Kiralama vekilinin cevap dilekçesinde müvekkili şirketin tacir olduğunu, dava konusu iş makinasının mülkiyetinin müvekkili şirkette olmasının sebebinin de diğer davalı … ile imzalanan 02/08/2017 tarih … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi olduğunu, finansal kiralamanın ticari iş olmasından dolayı müvekkili şirkete sorumluluk atfedilmesinin sebebinin de ticari bir işten kaynaklandığını, huzurdaki davada görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek davanın görev yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından süre uzatım talebinde bulunulmuş ancak kendisine 1 ay ek süre verilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce 18/02/2020 tarihinde mahkemelerin yetkisiz olduğu, İstanbul asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu belirlenmiş, davacı tarafça bu karar istinaf edilmemiş ve dava mahkememize tevzi edilmiş, mahkememizce duruşma günü verilerek tarafla ön incelemeye davet edilmiştir.
B.Uyuşmazlık ve Deliller, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Dava, davacının maliki olduğu araç ile davalı Finans Kuruluşu’nun maliki, davalı …’nin kiralayanı olduğu araç arasında meydana gelen trafik kazasında davacı aracında meydana gelen hasar ve değer kaybına ilişkin tazminat davasıdır. Davacının maliki olduğu araçta meydana gelen değer kaybından, hasar bedelinden, iş durması tazminatından ve yargılama giderlerinden davalıların şirketinin sorumlu olup olmadığı, faiz şartlarının, muacceliyet tarihinin, meydana gelen zararın hesabına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla görevsiz mahkemece ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelendiğinden uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen Makine Mühendisi …marifetiyle hazırlanan 18/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kusur yönünden dava konusu … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davalı …Ş. ye ait diğer davalı … tarafından kiralanmış park halindeki iş makinesinin olayın oluşumunda etkenliğinin kusurunun bulunmadığı, olay mahallinin yerleşim yeri olduğu, aydınlatma bulunduğu, yatay güzergah düz, düşey güzergahın eğimsiz olduğu, krokide iş makinesinin sağında yol yatay eksenine paralel uyarı dubalarının yol şerit çizgisine paralel şekilde konumlandırıldığı, otomobilin istikametinde 200m mesafede geride trafik işaret levhaları bulunduğu hususu ve otomobildeki hasarın boyutu da dikkate alındığında kaza tespit tutanağındaki iş makinesine kusur atfeden değerlendirmeye uyulmadığı, hasar yönünden söz konusu aracın toplam hasar tutarının KDV hariç 55.517,03-TL olabileceği,dava konusu …plaka sayılı araç ile ilgili Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.S. Sigortası Genel Şartlar tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamada 15.041,25 TL değer kaybı hesaplandığı, dava konusu…plaka sayılı araçta oluşan değer kaybı için davaya konu edilen ve davalının tazmin etmesi istenilen toplam değer kaybı tutarının Yargıtay İçtihatları doğrultusunda kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarında 15.000,00-TL olabileceği, kazanç kaybı yönünden; dava konusu aracın hasar-onarımı için gereken makul sürenin 15 gün olabileceği, bu süre zarfında davacı tarafın aracını kullanamamaktan doğan zararının kaza tarihi olan 15/10/2017 tarihi itibariyle 135TL/gün*15gün=2.025,00-TL olabileceği mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf sunduğu 02/10/2020 tarihli dilekçeyle dosyada aldırılan kusur raporunu kabul etmediklerini, davacıya ait aracın davalıların sorumluluğunda olan aracın yolu kapatacak şekilde park edilmesi nedeniyle kaza yaptığını, kaza yerinde gece şartlarında yeterli görünürlük ve dikkat çekecek ışıkların bulunmadığını ifade ederek adli tıp kurumundan rapor alınmasını talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili 17/11/2020 tarihli dilekçesi ile kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, kendilerinin işleten sıfatının bulunmadığını ifade etmiştir.
Mahkememizce davacının itirazları doğrultusunda aldırılan ilk bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağında belirtilen görüş arasında fark bulunması nedeniyle bu farkın giderilmesini teminen dosyanın Adli Tıp Kurumu’na tevdiine ve kusur raporu aldırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanan 17/12/2020 tarihli raporda davadışı sürücü …’ın %100 kusur olduğu, park halindeki iş makinasının ise kazanın oluşumunda bir etkisinin bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce ATK raporu taraflara tebliğ edilmiş davacı taraf sunduğu 13/01/2020 tarihli dilekçeyle dosyada aldırılan ATK raporunu kabul etmediklerini, davacıya ait aracın davalıların sorumluluğunda olan aracın yolu kapatacak şekilde park edilmesi nedeniyle kaza yaptığını, kaza yerinde gece şartlarında yeterli görünürlük ve dikkat çekecek ışıkların bulunmadığını ifade ederek adli tıp kurumundan yeniden rapor alınmasını talep etmiştir. Usulüne uygun tebligata rağmen diğer davalılarca ATK raporuna karşı herhangi bir beyan dilekçesi sunulmamıştır.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, işletenin 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, sürücünün ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Bu açıklamalar ışığında işleten kavramına değinmekte fayda vardır. 2918 Sayılı KTK’nın 3. Maddesine göre işleten araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.
Dava konusu … plakalı ekskavatör’ün maliki davalı …Ş. ise de malik olmak işleten sıfatını kazanmak için yeterli değildir. Kanunun işletene ilişkin tanım yaptığı maddede de açıkça belirtildiği üzere davalı …Ş. Aracın maliki olmasına rağmen aracın işleteni değildir. Davacı tarafça işleten sıfatı ile davalı …Ş.’ye husumet yöneltilmiş ise davalı …Ş.’nin işleten sıfatı bulunmadığın bu davalı yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Somut olayda; davalı …Ş. ile dava dışı şirket arasında imzalı 24/01/2012 tarihli “Finansal Kiralama Sözleşmesi” ile davaya konu kazaya karışan iş makinasının davalı şirkete kiralandığı, sözleşme süresinin 26 ay olarak kararlaştırıldığı ve iş makinesinin 13/02/2014 tarihinde (kazadan sonra) dava dışı şirkete satış işleminin yapıldığı görülmektedir. Olaya ilişkin bu açıklamalar ile yasal düzenlemeler karşısında, davalı …nin araç işleten sıfatı olmadığı görülmektedir ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2547 Karar No: 2019/3723 ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/123 Esas – 2015/8537 Karar, ve 2013/11835 Esas -2014/15921 Karar sayılı ilamları).
Davacının diğer davalı …’ye yönelik talepleri ise kusur sorumluluğuna dayanmaktadır. 6098 sayılı kanunun 49. Ve 50. Maddelerine göre Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Mahkememizce dosyada aldırılan her iki raporda da dava dışı sürücü …’ın yola gereken dikkatini vermediği, görüş alanını kontrol altında bulundurmadığı, kaza mahalinin gerisinde bulunan levhalara dikkat etmediği, böylece kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğu ifade edilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar daha önce aldırılan raporda davacıya %25 kusur verildiği ifade edilmiş ise de dosyamızdaki her iki raporun birbiriyle ve dosya kapsamıyla uyumlu olduğu, raporların denetime elverişli olduğu değerlendirilerek davacının yeniden rapor alınmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Son tahlilde davacının davasının davalı …Ş. Yönünden husumet bulunmadığından, diğer davalı … yönünden ise kusur ispatlanamadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının Davasının;
A…. AŞ yönünden işleten sıfatı bulunmadığından husumetten REDDİNE,
B. … yönünden sübut bulmadığından REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30-TL ret harcından peşin alınan 373,79-TL harcın mahsubu ile artan 314,49-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra ve talep halinde iadesine,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6- Davalı … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve bu davalı yönünden red sebebi farklı olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesinin 3/2 maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7–Hazineden karşılanan arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
İlişkin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/02/2021

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır