Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/288 E. 2020/565 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/288 Esas
KARAR NO : 2020/565

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 02/07/2020 tarihli dava dilekçesi ile; Müvekkil şirket, davalıya iş eri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve danışmanlık hizmeti verdiğini, davalıya toplam 10.541,60 TL’lik hizmet verilmiş, sadece 1.485,00 TL ödeme yapıldığını, Bakiye 9.056,60 TL açısından ödeme yapılmadığı gibi Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü… Esas numaralı dosyasından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlu davalı borca, anaparaya, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, zorunlu arabuluculuk kapsamında …başvuru numaralı dosyada arabuluculuk aşaması tamamlanmadığını ve davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, belirterek, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz olup, itiraz alacağımızın tahlisini geciktirmek amacıyla kötü niyet ile sunulduğuna ilişkin itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 10/08/2020 tarihli cevap dilekçesini özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme iş güvenliğine ilişkin hizmet sözleşmesi olduğunu, sözleşmenin inelenmesi ile davacı tarafından müvekkil şirkete verilmesi gereken hizmetlerin belirtildiğini, müvekkil davalı, sözleşme doğrultusunda hizmet alamadığını, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar usule uygun şekilde müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenle müvekkilin davacı tarafça iddia olunan borçtan haberi olmadan icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu faturaların kendisine usulüne uygun tebliğ edilmemesi sebebiyle borca itiraz ettiğini, huzurdaki dava, yetkisiz mahkemede ikame edildiğini belirterek yetki itirazında bulunduğunu ve açılan itirazın iptali davasının tüm talepleri ile birlikte reddini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 26/08/2020 tarihli cevaba cevap dilekçesini özetle; davalı vekilinin cevap dilekçesinde belirttiği gibi taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesinde taraflar arasında doğabilecek anlaşmazlıklar için Ankara Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetili kılındığının doğru olduğunu, ancak müvekkil şirketin çalışanları bu sözleşmeyi yaparken zuhulen kopyala yapıştırma yöntemiyle başka bir sözleşmeyi adapte ederken Ankara ibaresini çıkarmayı unutmuş olduğunu, zuhulen yapılan bir işlem olduğunu, aksini düşünmek abesle iştigaldir çünkü gerek davacı şirketin, gerekse davalı şirketin merkezinin İstanbul da olduğunu, hal böyle iken yetki yerinin Ankara’nın belirlenmesine her iki şirket yönünden hukuki yarar bulunmamadığını, sonuç itibari ile davacı şirket çalışanlarının zuhulen yapmış olduğu bir hatadan faydalanıp davalı taraf yetki itirazında bulunduğunu, her iki şirketin merkezinin İstanbul’da olması yargılama faaliyetlerinin İstanbul’da daha iyi yürütülecek olması nedeniyle yetki itirazını bir hakkın kötüye kullanıldığını, bu nedenle yetki itirazının reddini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, takip talebine itirazın iptaline ilişkindir.
6100 sayılı Kanun’un “Yetki sözleşmesi” başlığını taşıyan 17. Maddesi “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklindedir.
Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır
Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki ilk itirazında bulunulduğu görülmektedir. Gerçekten dava dilekçesine ek olarak sunulan sözleşmede anılan sözleşmeden kaynaklanan ihtilafların Ankara Mahkemelerinde çözümleneceğine dair madde bulunduğu görülmektedir.
HMK’nın 17. Maddesi gereği taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılması gerekir. Taraflarca aksinin kararlaştırılmadığı, davalının süresi içinde yetki ilk itirazında bulunmasından anlaşılmaktadır. Davalı tarafça yetki itirazının kötüniyetli olduğu belirtilmiş ise de imzaya yönelik herhangi bir itiraz bulunmayan sözleşmenin geçerliliği konusunda şüphe bulunmamaktadır. Hal böyle iken davalı ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin 11. md gereğince sözleşmenin uygulanmasından doğacak tüm ihtilafların çözümlenmesinde Ankara Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, HMK 114/1-ç ve HMK 115/2 md. uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin Ankara asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili olan ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-HMK 20/1 md. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde dava dosyasının yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK 331/2 md. uyarınca yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususlarında görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti hususunda da karar verilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. Maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize sunulacak yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır